Yeni Üyelik
9.
Bölüm

Bölüm 9 "LUNAPARK"

@a_lotus_1

Gözlerimi Nicolas'ın dokunuşuyla açmıştım. Nicolas'ın elleri vücudumda geziyordu. Bu durum benim çok hoşuma gitmişti. Külodumu bacaklarımdan sıyırıp çıkarmıştı. Daha sonra sütyenimin kopçasını açmıştı. Nicolas uyandığımı fark etmemişti. Bende bu anın tadını çıkarmak için gözlerimi tekrar kapattım. Bu sefer daha çok heyecanlanmıştım. Kalbim deli gibi atıyordu. Çünkü gözlerim kapalıydı.

 

Elleri sırtımda geziniyordu. Kalçama gelip onları sıkmaya başladı. Üzerime eğildiğinde popomda bir ıslaklık hissettim. Ardından popomu öpmeye başlamıştı. Zevkten altında kıvranmamak için kendimi zor tutuyordum. Kıvranırsam uyandığımı anlardı. Ben yüz üstü yatıyordum. Popomun izin verdiği ölçüde bacak arama dil darbesi atmaya başlamıştı. Nefes nefese kalmıştım. Beni ters çevirip sırtımı yatağa getirmişti. Sütyenimi tutup onu da çıkarmıştı.

 

 

Elleri göğüslerimde geziyordu ve onları sıkıyordu. Üzerime eğilince yine bir ıslaklık hissettim. Meme uçlarımı ağzına alıp emmeye başlamıştı. Ardından göğüslerimi yalamaya başladı. Oradan da karnıma ve bacak arama kadar inmişti. Önce bacak arama öpücük kondurmuş, sonra bacaklarımı açıp diliyle darbeler vurmaya başlamıştı. Ben zevkten deliye dönmüştüm. Ağzımdan bir inilti çıkmıştı. Ellerimi kaldırıp onun saçlarını okşamaya başladım.

 

Gözlerimi açtım ve ona nefes nefese baktım. Nicolas üzerimden kalkmış ve bana bakıp sırıtmıştı. "Uyandırma servisini beğendin mi?" diye sordu. Nefesimi düzene soktum. "Çok iyiydin." dedim ve onu omuzlarından tutup kendime çektim. Nicolas'ın dudaklarını öpmeye başladım. Nefesimiz bitince Nicolas geri çekildi. İkimizde nefes nefese kalmıştık. Nicolas yataktan kalkıp boxerini çıkardı ve tekrar üzerime çıktı.

 

 

Bacaklarımı açıp içime girdi ve beni becermeye başladı. İkimiz de zevkten inlemeye başlamıştık. Odada sadece nefes ve inleme sesleri vardı. Nicolas bana bakıp göz kırptı. "Harikasın bitanem." dedim. "Sende harikasın bebeğim." deyip üzerimden kalktı. Bende kalkıp yatağa oturdum. Sırtımı yatak başlığına dayadım. Nicolas'ta yatağa yanıma oturmuştu. Sigara paketini alıp bana uzattı. Paketin içinden bir tane sigara aldım. Nicolas elindeki çakmakla sigaramı yaktı. Ardından kendine de bir tane çıkarıp yaktı.

 

 

Sigarayı içime çektim ve dumanı tekrar geri bıraktım. "Bütün gün burada böyle oturacak mıyız?" diye sordum. Ağzındaki dumanı üflemiş ve bana bakıp "Ne yapmak istersin?" diye sormuştu. "Dışarı çıkalım mı?" dedim. "Bence biraz daha seks yapalım." deyip göz kırptı. "Daha yeni yaptık doymadın mı?." dedim. Nicolas sırıtıp "Bu seksi kadına doyulur mu." deyip güldü. Bende ona güldüm ve yataktan kalktım. "Duş almam lazım." deyip banyoya girdim.

 

 

Nicolas'ta arkamdan banyoya geldi ve kapıyı kapattı. Kolumdan tutup beni kendine çevirdi ve dudaklarıma yapıştı. Beni banyo fayansıyla arasına almıştı. Nicolas'ın elleri her yerimi okşuyordu. Sonra önümde diz çöküp bacak aramı öpmeye başladı. Zevkten inlemeye başlamıştım. Bir elimle onun omzundan tutuyordum. Nicolas ayağa kalktı ve geri çekildi. Ardından kolumdan tutup beni duşa kabine soktu. Nicolas dudağını yalayıp "Arkanı dön ve eğil." dedi. Onun lafını ikiletmeden arkamı dönüp eğildim.

 

 

Kalçalarımı tutup aletini arkama sokmuştu. Biraz canım acısa da sonradan alıştım. Girip çıkmaya başladı. İkimizde zevkten inliyorduk. Nicolas sonunda içimden çıktı. Bende kalktım ve suyu açtım. Su ikimizin üzerinden akıp gidiyordu. Orada bulunan şampuanı elime aldım ve saçlarımı yıkamaya başladım. Nicolas'ta kendi saçını yıkıyordu. Sonunda işimiz bitti ve banyodan çıktık. Beline havlu sarmış ve banyodan çıkmıştı. Bende bedenime havlu sardım ve arkasından çıktım.

 

 

Nicolas kendi kıyafetlerini giymeye başlamıştı. Bende kıyafetlerimi giydikten sonra saçlarımı fön makinesiyle kuruttup fön makinesini Nicolas'a verdim. Nicolas kendi saçlarını kuruturken ben makyaj yapmaya başlamıştım. Parfümümü de sıkıp kendime aynadan bakmaya başladım. Nicolas işini bitirince gelip bana arkadan sarıldı. Kokumu içine çekip "Çok güzel kokuyorsun." dedi. Ona döndüm ve ellerimle yüzünden tutup dudaklarını öptüm. Ardından geri çekilip dilimle dudaklarımı yaladım. "Sende çok tatlısın." dedim.

 

 

Nicolas bana bakıp sırıtmıştı. Sonra dudaklarıma öpücük kondurdu. "Hadi dışarı çıkalım." deyip elimden tuttu. Beraber odadan çıkıp asansöre bindik. Lobiye indik ve kahvaltı yapmak için restorana girdik. Kendimize birer tabak alıp kahvaltılıkları doldurduk. Sonra geçip boş bir masaya oturduk. "Nereye gitmek istersin?" diye soran Nicolas'a bakıp "Bilmem daha karar vermedim." dedim ve çatalımdaki salatalığı ağzıma attım. "Bence hemen karar versen iyi olur. Çünkü sıkılıp her an odaya çıkabilirim." demiş ve çatalındaki patates kızartmasını ağzına atmıştı. Portakal suyumdan bir yudum alıp "Tamam o zaman bence lunaparka gidelim." dedim.

 

Nicolas şaşırmış bir şekilde bana baktı. "Ciddi misin?" diye sordu. "Hemde çok ciddiyim." deyip ona göz kırptım. Nicolas başını sallayıp "Tamam gidip küçük hanımı eğlendirelim." deyip güldü. Kahvaltımız bitince masadan kalktık. Çıkışa doğru ilerledik ve otelden çıktık. Otelin önündeki taksilerin birine bindik. Nicolas lunaparka gideceğimizi söyledi ve taksi hareket etti.

 

Nicolas arkasına yaslanıp kolunu omzuma koymuştu. Bende bir elimi ona sardım. "Heyecanlı mısın?" diye bana bakıp gülümsedi. "Evet çok heyecanlıyım ilk defa seninle eğleneceğiz." deyip yanağına öpücük kondurdum. Yarım saat sonra nihayet gelmiştik. Çok heyecanlanmıştım ilk defa Nicolas ile çocuklar gibi eğlenecektik. Nicolas taksi parasını verdi ve taksiden indik. Çocuklar gibi önden koşup ona baktım. "Ne güzel bir yer." diye çığlık attım. Benim bu halimi gören Nicolas'ta kahkaha atmıştı. "Hangisine binmek istersin?" diye sordu.

 

Gözlerimi hemen oyuncaklarda gezdirip ona sırıttım. "Hız treni." dedim. Tek kaşını kaldırıp "Emin misin?" diye sordu. "Ne o yoksa korktun mu?" diye bu sefer ben sordum. Nicolas gülümseyip "Ne korkacağım ben senin için sormuştum." dedi. "Ben korkmam ki." dedim ve güldüm. "Tamam hadi o zaman binelim" dedi ve elimi tuttu. İkimizde hız trenine doğru yürümeye başladık. Hız teninin oraya gelince görevli bizi yönlendirdi. Hız trenine geçip oturduk. Görevli emniyet kemerlerimizi kontrol edip bağladı. Artık kalkışa hazırdık. Kalbim heyecandan deli gibi atmaya başlamıştı.

 

 

Nicolas bana dönmüş "Umarım korkmazsın." deyip sırıtmıştı. Ona bakıp güldüm. "Sen korkmada." dedim. Tren çalışmıştı ve yavaş yavaş hareket ediyordu. Sonra aniden hızlandı ve yukarı çıkıp aşağı indi. Ağzımdan istemsiz bir çığlık koptu. Bedenime adrenalin dolmuştu. Tren aniden yere inmeye başlayınca ben yine çığlık attım. Nicolas ise kahkahalarla gülüyordu. Kalbim göğüs kafesinde çırpınıyordu. Gözlerimi sımsıkı kapattım. Tren yine yavaşlayıp aniden hızlandı. "Ne o korktun mu küçük hanım." diyen Nicolas'ın sesini duydum. Gözümü açtım ve ona dönüp dil çıkardım.

 

Nicolas'ta bu hareketime kahkaha atmıştı. Sonunda tren durmuştu. Benim elim ayağım titriyordu. Ben Nicolas korkar sanıyordum. Ama asıl ben korkmuştum. Trenden indiğimiz de Nicolas bana bakmış "İyi misin?" diye sormuştu. Başımı sallayıp "Evet iyiyim." diye bildim. "Başka nereye binmek istersin?" diye sordu. Nefesimi verip yutkundum. "Bu sefer sen karar ver." dedim. Nicolas başını salladı. "Dönme dolaba binelim." dedi. Ardından beni elimden tutup dönme dolaba götürdü. "Bu daha güzel öyle korkutucu değil." dedi. "Evet sana katılıyorum." dedim.

 

Dönme dolaba binip karşılıklı oturmuştuk. Dönme dolap bizi yukarı çıkarınca biraz durmuştu. Yukarıdan her yer çok güzeldi ve manzara inanılmazdı. "Manzara çok güzel." dedim. "Evet hele geceleri daha güzel olur." demişti. Elini uzattı ve çenemden tutup dudaklarıyla dudaklarımı öptü. Onun öpüşüne karşılık verdim ve biz manzaraya karşı öpüştük. "Teşekkür ederim beni buraya getirdiğin için." dedim. Nicolas bana bakıp tebessüm etti. "Ben teşekkür ederim. Yanımda olduğun için." dedi. Sonunda dönme dolap hareket etti ve biz aşağıya indik. Dönme dolaptan inince yürümeye başlamıştık.

 

Pamuk şekerci görmüştüm. Nicolas'a dönüp "Hadi pamuk şekerde alalım." dedim. Nicolas bana gülümsedi ve gidip pamuk şeker aldı. Pamuk şekerini burnuma ve ağzımın kenarına bulaştırarak yemiştim. Nicolas'ta pamuk şeker bulaşan burnumu ve ağzımın kenarını öperek temizlemişti. Ona bakıp gülümsedim. "Seni seviyorum." dedim. Nicolas alnıma öpücük kondurup "Bende seni seviyorum." demişti. Bizi görenler iki genç aşık sanırdı. Ama kimse bilmiyordu ki arkamızda cesetler bırakarak gezdiğimizi.. Nicolas'a sarılıp gözlerimi kapatmıştım. Nicolas'ta bana sarılıp kokumu içine çekmişti..

Loading...
0%