@acelya.ay
|
Hani olur ya insanın içinde kendine bile açıklamaktan korktuğu gerçekler . Mesela ben öyle güçlü falan değilim . Ben zavallı biriyim . Mesela ben öyle kalpsiz acimazsiz değilim. İçimde kendime bile açıklamaktan korktuğum ,susturdugum bir vicdanım var . Ben hala o küçük Ülgen im . Karargahta o soğuk zeminde sert adımlarım yankılanır,odama doğru ilerliyorum . Saat sabahın 7 siydi . Üstümü giyip iştima için hazirlanmam lazımdı . Kapinin önüne vardığımda ,durdu o koridorda yankılanan postallarim . Ellerim , kapının o soğuk kulpuna degdiginde baskı uygulayarak indirdim . Odaya adımımı attıp giriş yaptım . İçeride nedense kötü bir atmosfer var idi . İçimde birşeyler garip bir bilinmezlige ve ağır bir yük almış olsada bunu görmezden gelmek çok zordu . Bu üstünde ekipmanlar ve belinde 40 kiloluk çanta ile dağın eteklerinde yürümek değildi ,bu 4gun işgence görmek değildi . Gözlerim istemsizce ellerime kaydı . Parmaklarım... Tırnaklarımdan biri yoktu , 9 parmağından biri . Aklıma esir düşürüldüğüm gün geldi ... Ama mutluydum . Görev başarılıydı ... Tırnağım umrumda değildi . Sonuçta bir kadın olarak takma tırnak takardım. Diğer tırnaklarim ile aynı boyda. Hepsini koyu yeşil oje ile boyardim . Üniformam ile uyumluluk içinde oluyordu . Camı açmış içeriyi havalandırmış ,dolaptan uniformami alıp giymiştim . Üstüme uzun kalın askılı bir sporcu atleti gıydim ve onun ustune de askeri yeşil tişortumu takınmıştım ,altımda askeri pantolonum içine tişörtü sıkıştırıp plaskami yani kemrimi taktim. Pantolon kalçalarımı sarmiş bacaklarıma kadar salaş biçimdeydi . Aslına bakarsan rahatsızım. Kalçamı böyle sarmasindan . Ama güzel mi duruyor evet . Vücut hatlarim sert ,keskindi . Harp okulundaki birkac arkadasim vardı . Vücut tipinden pek anlamasamda vucudumun kum saati olduğunu dile getiriyorlardı . Son olarak saçımı ensemde gelişi güzel bir topuz yapıp aynadaki görüntüme baktım . Dün yüzünden göz altlarim çökmüş durumdaydı ... Yatağının yanındaki komidinin cekmecesinden zor günler amaçlı yani ufak yara berelerimi kapatmak amaçlı yanımda hep kapatıcı bulundururum . Normalde makyaj yapan biri olmadığım için suratım gayet güzeldi . Oysa ben ayda bi bakımdan fazla suratımı ellemezdim . Göz altlarima yeteri şekilde kapaticiyi uygulayıp yatağın üstüne fırlattım . Kolumdaki saate baktım . 7.10 Gözlerimi kapatıp derin nefes aldım . Adımlarım kapının onune geldiğinde durdum . Ve kendime "dünü düşünme Ülgen ileriye bak geçmişte kalma ki bir geleceğin olsun" Elim istemsizce kapının kulpunu indirdi ve yine ayağımdaki o postalarin seni koridorda yankılanıyor du . Hızlı adımlar ile karargâhtan çıkıp iştima için alana yürüdüm . Yine o yüzbaşının yüzünü görecektim . Herşey onun yuzundendi . Şuan yüzüme fazladan tanıdığım maske bile . Hiçbirsey olmamis gibi yaşamak o kadar zorki . Bazen kendime,o küçük kız çocuğuna ihanet ettmis gibi hissediyorum. Kafamdaki düşünceler eşliginde yürüdüm ve timi gördüm . Hepsi sıra halinde olması lazimken labaik hareketler yaparak birbirine sataşıyorlardi . Onların bu hallerine gulemeden edemedim Boğazımı temizleyip yanlarına baktım . Beni gören cengiz time "Dikkat!"dedi ve hepsi sıra haline girdi. Ha şöyle adam olun ya . Komutan olmanin ve rütbenin faydaları. Timin önüne gelip durdum hepsi hazır olda benden gelecek emri bekliyorlardi "Rahat asker!"diye gurledim anında . Onlar "saol !"eşliginde rahat pozisyonda aralarında küçük bir sohbet ediyorlardı . Etrafıma baktım ileriden buraya yaklaşan yüzbaşını gördüm ve time "dikkat"dedim ve tümin bir kaç adım ötesinde , yüzbaşının bekliyorduk elimiz anlimizda hazır da bekliyorken. Az önce timin beni karşıladığı gibi . Ve senden kıdem ve rütbe olarak üstün asker olmasının kötü nedeni de vardı . Yüzbaşı yaklaşıp yanımda durdu ve gozlerimin içine bakip time hitaben "rahat !"dedi . Tabi bende timden biri olduğum için rahata geçip tim yanida sıraya girdim . Yüzbaşı bir sağa bir sola elleri arkasinda yürüyordu önümüzde. Araz in önünde durdu ve"bugün iştimada ne var Aras "dedi Aras hemen söze atlarak "90 mekik ,90 şınav, 90 brekfast ,100 tur koşu ve dovuş ." Dedi Aras tek tek sayarak . Yanımda ki cengiz kolunu bana çaktırmadan dürterek fısıltı şeklinde "komutanım kusra bakmayin ama bugün sıçtık" Hemen diğer onun diğer yanındaki Süleyman bana bakarak "siz buna bakmayın komutanım ,bu hep böyle endise ettmeyin "dedi cengize göz devirerek . "Asker !"dedi ve cengize yaklaşarak "cengizcim" "Efendim komutanım" "Bir sorunmu var cengizcim"dedi sert bir ima ile . Cengiz tut götünü elden gidecek yoksa . "Estağfurullah komutanım ne sorunu" dedi cengiz yutkunarak . Onun şuan yutkunmasi yüzbaşından değil di ,iştimada yüzbaşının ona yapicaklarıydi . Şahsen cengiz götünü tekrardan kolla elden gitmesin . Yüzbaşı önce vücut ısındırma hareketleri yaptırdi ve ardından "100 şinav " dedi yüzbaşı. Cengiz yine o cazgır çenesini tutamayıp "ama komutanım 90 dı" dedi . "Cengiz ben salakmiyim "dedi yüzbaşı . Evet olabilirsin . Onun bu dediğine sırıtma dan edemedim . Yüzbaşı bana bakıp siritmam onun dikatini ceksede tekrardan cengize dönüp "150 sınav " . Cengiz seni çin bebeklere siktirmezsem ben . El mecbur yerde pozisyon alıp çekmeye başladık . Yanımdaki cengize "cengiz " dedim uysal bu sesle bu iyi değildi onun için . "Emredin en sevdiğim komutanisimm"dedi gevşek gevşek . "Seni gergedanlarin sikmesini istemiyorsan birdaha çeneni açma be cengizcim " dedim sert imalı bir sesle . "Komutanların komutanisi hiç öyle olurmu ağzınıza hiç yakışmıyor bu sözler " "Kes lan bide sanamı soracam ben "dedim ona öldürücü bakişlar atıp . Tabi yüzbaşı durumu atlar hemen konuya. Ayağını belime attıp egirligini verdi,zorlaniyormuyum evet . Süpermen değilim ya . Tabi zorlanicam . Şuan 30 sinavimdayim ve bana "kaç . Asker " dedi . Sinsice ona caktimadan sirtip "20 komutanım "dedim . Eğer 30 deseydim 20 den başlatıldı biliyorum ben . Bunun gibi komutanları az görmedim. Bana inanmayan bir bakış attı "eminmisiniz Ülgen yüzbaşım bana 30 geldi de " Evet sıçtık ve sıva yalim . Cengiz hemen yanımda oldgugu için az bana yaklaşıp kulağıma fisildiyarak"komutanım zekice bir fikir ama sictiniz ve artık tim olarak beraber sivariz " Ya cengiz ya ne kadar da mal sın desemde icimden ona gulemden edemedim. Yüzümdeki tebessümü görüp amacını başarmış gibi siriti. Yüzbaşı ya donup "20 komutanım "dedim inatla . Senjnki inatsa benimki .... Bakışı attım . Yerden başımı birkez daha kaldırıp suratına baktım 'demek öyle'baksi attıp ayağını daha fazla baskı uygularken "1 ,"dedi birkez daha eğilip kalkarken "2 "dedi . Anladık baştan basliyon ilkokul gibi tek tek sayma aq . Demek baştan başlatıyorsun ha . Şınav bittikten sonra yanımda yerini alan sineme baktım . Oldukça dayanıklıydi . Şimdi brekfast cekiyorduk. Ciddi bir şekilde brekrfat bittirip "İkili brekfast geçeceğiz "dedi bak çok kendini bir bok sanan yüzbaşı. Ona göz devrip diğer yanımdaki enese baktım . Diğer yanidmaki sineme "naber lan. Gel ikimiz çekelim su brekfast da bittsin"dedim ona . Çok güzel bi sobetin başlangıçi değilmi 'naber lan' . Senem "komutanım ,Gökalp komutanim kendisi eşleştirme yapıyor . Yoksa çok isterdim "dedi ve cengize baktı göz devridi . "Cengiz ve Sinem" sinem her ne kadar istemsede mecbur onula beraber çekecekti . "Aras ve Enes sonra Süleyman ve öykü " Eee benn . Etrafıma baktım belki biri var umuduyla ama yok "yüzbaşım bir sorunmu var " dedi gokalp . "Yok komutanjm bende yerime geçeyim . ". Zaten tek çekmeyi seviyorum. Yüzümdeki tek çekmenin mutluluğunu bozan yüzbaşı "siz benimlesiniz yüzbaşım " Gözlerimi kısıp ona kötü kötü baktım . Aslında İşime gelirdi bır yandan da zaten bakalım ne kadar zorlanacaksınız yüzbaşım. Herkes pozisyon almış brekrfat çekiyordu. Yüzbaşı ellerini havaya kaldip uzun demiri tutu ve benimde yerimi almami bekledi . Ellerimi onun gibi demire tutundurdum . Eli hemen elimin yanındaydı . Sıcacikti benim elimin aksine . Ayaklarımı onun beline dolayıp,sonra oda benim belime doladı . Daha ağrıdı normalde ama tüm ağırlıgini vermemişti. Yoksa belim kopardı kesin . Ama ben onun aksine tüm agirligimi verip sınırlarını zorlamaya çalışıyordum. Yuzlerimizin arasında beş karış bı mesafe vardı . Sabah olmasından dolayı etrafta taze bir soğukluk vardı . Neseflerimiz birbirine karşıyordu . O okyanuslari andıran gözlerindeki hırçın dalgaları görmek imkansız degidi. Ama benim koyu kahve rengi gözlerindeki ,o kırmızı topraklardaki kanlar daha acimazdi . Gözlerimde her ne gördü bilmiyorum ama tek kaşını kaldırıp sanki birşey görme umudu ile bakıyordu . Onu aldırmadan soluk soluğa kendimizi bir asagi bir yukari çekiyorduk. Oda benjm gibi soluk soluğa kalmıştı. Son brekfasti da çekip "100"dedim ve birlikte bıraktık . ... Simdi çamurlarin içinde oturmuş karnimizin üstündeki agırlik ile mekik cekmekteydik . "Nasılsın Enes . Sesin soluğun cikmiyor "dedi yüzbaşı . Sanane yani belki konuşmak istemiyor. "Saolun komutanım " diye karşılık verdi enes Elindeki çay ile cengize yaklaştı. Yanımdaki cengize "sana garezi var ,yada sana aşık bir komutanin var "dedim ve güldüm . Cengiz 'biliyordum' bakışi attıp yüzündeki tehlikeli sırıtma önüne döndü . Yüzbaşı cegize yaklaşıp"cengiz çay istermsin . Şekersiz " "Valla komutanım hayır demem ama zahmet olmazsa yaklaştirisaniz içerim malum çamur içindeyiz " dedi yay gibi gevşeyerek . "Ah cengiz ahh sen iflah olmazsin oğlum." Başka biri yüzbaşının eğitimlerde askerine böyle davrandigini görse 'ne biçim bir komutan 'derdi ama öyle değildi . Bunlarda eğitimin bir parçasıydı . "Ülgen yüzbaşım siz nasilsiniz " "Mükemmel"dedim tane tane . Bana sinsi bir tebesum edip ,ayağını karnimdaki agirlikga bastırıp mekik çekmemi zorlaştırdığını sansada tanımıyordu beni . Kimin askeri olarak atandığını kimden eğitim aldığımi bilse kesin sicardi altına . Ben büyük bir rahatlık ile "siz yüzbaşım nasılsınız "dedim O daha fazla baskı uykayip "eh işte idare eder " dedi Ağzımda bir ıslık ile ritimim tutarak "iki dakika sivile gecebilirmiyim birşey dicem de komutanjm" "Geç". "Ayağınız sadece lavabomu getiriyor ,zorlanmiyorum çekin artık " Bunu dememe şaşırmış gibi olsada istifini bozmadi ve ayağını çekti . Tim bu dediğime kıs kıs gülerken "yeteli ! Bu kadar odalarınıza gidebilirsiniz . Bana dönüp çökerek suratıma yaklaştı ve "madem o kadar iyisin yüzbaşım . Rekabete ne dersin . " Hiç düşünmeden "Kabul "dedim asıl beklediğim buydu . Tim odalarına gitmek yerine merakla bize bakıyordu. Ben olsam bende merak ederdim gotu havada bir yüzbaşının teklifini merak edip kimin kazanip kimin kaybedecegini . Söyle bir önüme baktım . Çamur dolu çukurlar , ilerdeki engelerden atlama , sürünerek engelin altından geçme , tellerin altında yuvarlanma daha sonra silah ile nişan alıp kırmızı noktadan ne vur falan filan işte ... Üstümdeki tişörtü çıkartıp daha rahat sürünmek için sineme verdim . Kolumda mesleğimin bana veredigi en büyük yarayı gururla taşıyordum . Derin bir yaraydi oldukça uzun . Omuzumdan dirsegime kadar uzanan büyük bir yaraydı . Timin gözü kolumdaydi . Üzülüyorlardi evet . Bunu yapan o itleri öldürmek istiyorlardi hissediyorum. Aynı duyuguyu bence yaşamıştım daha agirinu . Yanimdaki can dostumu kaybetmiştim... En büyük gururuda bana kalan künyesiydi . Şuan boynumda iki künye vardı . Kunyenin zinciri aciktaydi sadece .ucu göğüs oyuğuma yer edinmiştir. Ustimdeki atlet sayesinde görünmüyordu. Sayaç başladığı gibi sürünmeye başladik . Kollarımı kırıp çamurun içinden sürünerek geçtik , yerden takla açarak engelin altından rahatlıkla geçtim artdindan boyumu aşan uzun bir duvar vardı ellerim çamurlu olduğu için sürekli kayıyordum.
Geri geri gidip hızlı bir menevra ile geçmeyi başardim . Önümdeki suanki engelin altından geçmem lazimdi . Çok dardi . Büyük göğüslerrim yüzünden zor olacak gibi gelsede az önce iri cussesi ile Gökalp geçmişti. Hiç düşünmeden biraz zorda olsa geçmiştim. Hızlı hızlı koşarak elime silahı aldım ve hedefi vurmaya çalıştim üç mermi vardı zaten hepsi tam isabetli. Yüzbaşı na baktım onudeki hedefe vurmuştu benim gibi . Bana bakıp " atişta bu kadar kotu olgunu bilmiyordum yüzbaşım . Hiçbiri tutmamış"silahı yerine bırakıp "200 metre ilerdeki hedefe bakın siz komutanım "dedim ve sürünerek sırasıyla engellei aştım. Yüzündeki saşkinligi keyifle izledim Son son yer tam bitiş çizgisine yaklaşıcaktim ki yüzbaşı hemen arkamdaydi ve çelme taktı . Sinir ile soluyup istifimi bozmadan ayağa kalkıp arkasından koşarak malum aletine , bolgesine . Baş komutanina sert bir tekme geçirip bitiş çizgisini geçtim "yüzbasim bu yaptığınız hile!"diye gürledi açıdan yerde çamurlarin içinde kıvranarak. "Sizde bana çelme taktınız komutanım ilk siz başlatiniz "dedim sacimi savurarak. Ayy her yerim de çamur olmuş ama aldırmadım. "İkimizde kuralına göre oynamadiz . Bence rekabet olarak dövüsün " Zevk ile dudaklarım yukarı tırmandı. Ağzına sağlık öykü yerim seni .
Yüzbaşı başta reddedecek gibi olsada kabul etti . Gururuna yediremdi at ağızlı. Malum bolgesine vurdugum için özür dilersen iyi olur çünkü . Çok kötü ceza verecege benziyor "küçük komutanima vurdugum için affedin komutanım"dedim kulağına fisildayip bir yandanda elini tutup yerden kaldırarak. Bana sinirli bir bakış attıp ayağa kalti ve vucutlarimiz oldukça yakindi . Dudaklarıni kulağıma sürterek ,sıcak nefesi ile "sana küçük komutan ne göreceksin birazdan yüzbaşım ."dedi ve geri çekildi ona düz bir bakış attım ve umursamadim . "Hazır "dedi Enes "başla " Enes'in başla dediği gibi yüzbaşının etrafında dolanıyordum ilk atağın ondan gelmesini bekliyordum . Ve tamda düşündüğüm gibi ilk atak ondan gelmişti ..yumruğunu yukarı doğru vuracak gibi olmasada daha aşağı vurmayı denedi ama başarısız oldu çünkü anlamıştım ztn gözlerinden nereye vuracağını. Yumruğundan başımi eğip kurtararak karnına şert bir darbeyi indirdim. Ve tam arkasına geçecekken tekmesi ile dizime vurdu . Vurduğu darbe yuzunden Yere çöktüm yumruğu ile tam vuracakken yere tam yattip ayağım ile iki dizine vurup çokmesinj sağladım . O daha bu yaptığımin şokundayken hemen üstüne çullanarak asıl yumruğu ona geçirdim . İki eli belimi saril bu sefer tam tersi oldu . Ben onun altındayım. Ellerimi başımın üstünde birleştirip bana "pes ett işte kaybedeceksin . Time rezil olmanı geçtim koğuşta ki erler bile merakla izliyor ."dedi bana sırıtarak. Ama hayır ben asla pes ettmezdim .altında her ne kadar kıvransamda nafileydi . Son kozumu oynama zamanı gelmişti . Dizimi gotunun ortasina vurup . yüzünün burşmasi ile ellerim deki baskısı azaldı. Ellerimi ondan kurtarıp boynuna sardım ve bacaklarımı kırıp belimi havaya kaldırdım ve onu kucağıma almiş gibi tekrardan altıma aldım bu sefer sırtı bana dönüktü ve yüzü çamurun icinde girmişti.sinir ile küfüretse de anlamdım.ayaga kalkıp onun kalkmasını da bekledim . Cengiz Senem Süleyman öykü Aras Enes hepsi "Ülgen"diye destekliyoardi başta Gökalp tutsalarda . Gökalp ayağa kalktığı gibi ben daha savunmaya geçmeden belimden tutrak yere yapıştım sert bir carpmaydi . Yerdeki çamur benim düşmem ile ikimizinde yüzune sıçradı. Sinir ile o daha elimi tutmadan suratına asıl yumruğu geçirdim ve dengesini tutamadan boylu boyuna üstüne düştü. Şuan ikimzin vücudu tamı tamına Birleşmiş durumdaydı. Ve altaki küçük komutanı çok sert hissediyordum. Kollarımı onun boynuna sararak ters çevirdim.ve tekrar üstüne çuvallandim . İkimzide nefes nefeseydik . Ama onun gözü benjm boynumdan onun göğsüne çarpan iki kunyedeydi . Biri benim künyemdi diğeri can şehit yoluna giden candostumun Onun dudaklarından fısıltı ile diğer kunyede yazan isim döküldü "mert çalımlı" Bu dövüş fazla uzadı artık . Sinir ile suratına yumruğu geçirip "1 .2,3 bitti "dedim ve senem in elindeki tişortumu alıp acele ile gittim . Tim buna sasirsada aldırmadim Hızlı adımlar ile odama yol aldım gözlerim dolmak için ,ben onları engellemek için direniyorum. Bu adam sürekli damarıma basmak zorundami artık! Ztn can dostumuda benjm yüzden şehit düştü . Etrafımdaki herkese bir zazarim dokunmasindan da bıktım . Odama girip duş alip yeni üniforma giyip yemek haneye gittim . Çok açmıştım. Sabah güzel bir iştima yapmıştım ama sonu iyi bitmese de buna şükür du . Yemek haneye girdim ve kantinin dezgahina elim ile ritim tutum . Görevli hemen yanıma gelip "emredin komutanım"dedi . "Soğuk şekersiz bı kahve ve kaşarlı tost " er hemen başını sallayıp gideceken "dur"dedim ve sasirsada "emredin komutanım"dedi beklenti ile . "Tost sıcak olsun " "Emredersiniz"dedi ve gitti . Duvar tarafından bir masaya oturdum ve hemen önüme oturan cengizi gördüm "merhaba komutanım "dedi mal gibi sırıtarak"oğlum senin insanlara garezinmi var amcik " "Çok ayıp komutanım oysa ben bir şey için gelmiştim "dedi cik cik layarak. "Söyle ve yok ol . Çünkü yemek yiyecem " "Komutanım" "Evet cengiz şöyle dinliyorum" "Şey komutanım ..." "Lan soyle hadi amsiz" "Ben..." "CENGİZ!oyun oynama benle oğlum ıkına ıkına söyleme" "Tamam tamam şaka yaptım söylüyorum " Mal ya bide şaka yaptım diyor "Bı kızla tanıştım . Galiba hoslandi benden" "Eeeee yani ? Bundan banane?" "Öykü den yardım alamam çünkü o kızın en yakın arkadaşı " Aklımda biri varda hayırlısı... "Eee bu kız askeriyedenmi?" Dedim emin olmak için "Evet "dedi "Sinem? Degilmi lan düdük "dedim ve kahhaa attım ona . "Ya komutanım gülmeyin ama ya . zamaninda sizide göreceğiz "dedi emin bir sesle. "Ya ya sen öyle sen ben aşık falan olmam en son görevim de bir tane teröristi yarragindan asıp onun cisi ile tum terörist kampına yemek yaptım " Cengiz bana igrenerek baksada "benim doğamda aşk diye birşey yok . Benim doğamda aşk sadece hayalidir. Ben ilişki insanı değilim " Cengiz bana anlayışla gözlerle baksada "sinem seni seviyorumu? Peki "dedim "Seviyor gibi ama pas vermiyor pek komutanım" Aklıma şeytani bir fikir gelmiş gibi cengize sırıtım . Ve o anda da tost ve kahvem gelmişti. Cengiz bana"komutanım çok korktucu gülüyorsunuz aklınızda ne var ?" "Sen onu bana bırak cengiz . Arkadayim." Dedim omuzuna iki tane fiske vurarak Cengiz"saolun komutanım çok teşekkür ederim şimdiden " "Yüz millyar galaksi her birinde yüz millyar yıldız sayısız gezegen ve bı kız çengiz aşık oldu" "Evleneceğim kadın olabilir komutanm " "Hassiktir sen ciddisin... yürü lan cengiz ....yasa hayati" Yaşayamadıgim ,yaşayamadıgim hayatı.. Hayat nasil yaşanır ki ben onu bile bilmiyorum. "Komutanım size birşey sorabilirmiyim ?"dedi cengiz merakla . "Sor " "Neden timle aranıza bu kadar mesafe var " "Hmm... Güzel soru .aşırı sevgi ve bağlılık nankörlük getirir . Ha sanma ben size nankör diyorum estağfurullah siz benim artık görevde ve hayata can dostumsuz. Çok iyilik suistimal edilir ... İnsan ilişkilerin de çoklar sorundur . Dende esastır . Herşeyi dengede tutmak lazım ...ve bunu siz değil geçmiş ve hayat öğretti ." cengiz morelimin bozulduğunu görünce yanımdaki sandalyeye koca cusesi ile oturup koluyla sardı bir abi edası ile . ....... Yemeğimi yemiş timle beraber dinlenme odasında oturuyorduk . Ben elimde suç ve ceza kitabını okuyordum . Adamın yaptığı cinayet çok ilgimi çekmiş ti . Ve sonsuz bağlılık ile sevdiği kadının onu beklemesi ... İşte diyorum ya aşk sadece hayaldir . Kendini kaptirisan aşkin bıçakları kalbine saplanir sen farkında olmadan ... Çoğu kişi için böyle olmasada benim için böyleydi . Ve asla ama asla o 3 yıl önce yaptığım hatayi tekrarlayacak kadar deli değilim . Süleyman yanıma gelip "komutanım ne okuyorsunuz?" Kitap okurken en sinir olduğum 3. Şey soru sorulması . Dikkatimi dağıtması elimdeki sigradan derin bir nefes alıp kalan izmariti küluk tabakasina bastırdım. "Oruspu cocuklariyla ve amsiz ve gamsızlarla nasıl başa çıkılır. Okumak istermsin". Öykü ve Sinem bu dedigme anira anira gulsede aldırmadım . Ztn sesli ortamda kitap okumaya alışktim. "Yüzbaşım. Hiç örnek bir davranış değil . Er askerlere böylemi örnek olacaksınız" (Er : yeni ,en küçük asker rütbesi) "Kimsenin benj örnek almasını isteyen yok yüzbaşım ." Ona inatla gözlerine baktım . İçinde birşey vardı çok tanıdık bir his sanki ben onun ,o benim soklarimi biliyor gibi .gözlerini kaçırdı aniden Ahh ne saçmalıyorum ben ya Yüzbaşı tam konusacaken cebimdeki telefonum çaldı"izninizle komutanım "dedim ve çıktım . Arayan Arasti . Bugün cengiz ve sinemin me küçük bir yardımım olacaktı . "Aras herşey tam mı " Telefonun diğer ucundaki Aras "Evet komutanım ." "Tamam "dedim ve kapattım. Bu akşam cengiz için büyük dünya için küçük bir adimdi . Cengiz arayıp prlani anlatigimda bana "sizde şeytan kılı var komutanım 'demişti .ee tabi ne sanmiştin yarrraa** Neyse neyse . ....
|
0% |