Yeni Üyelik
5.
Bölüm

RÜZGARIN PEŞİNDE -1

@acelya_yume35

Merhaba! Bundan önceki bölümdede bilgilendirmeler ve sözlük var. Kalemim gelişsin diye yazdığım hikayeler bulunuyor. Tekrardan hatılayım.

 

 

Okuyacağınız hikaye: Dünyaya kaçırılan bir kızın, kendi gezegenine dönüp kendisini aramasını anlatıyor.

 

UYARI: SAVAŞ, ÖLÜM, HASTALIK, ŞİDDET, İÇERİR!

 

(BÜYÜ VAR RAHATSIZ OLAN OKUMASIN)

 

 

Medya hikaye kapağıdır.

 

-1. BÖLÜM: AÇILAN GEÇİT-

 

Yerle gök arasında, ölüm ile yaşam arasında araftasın.

 

 

Son bir haftadır takip edildiğimi hissediyordum. O kadar rahatsız edici bir durumdu ki! Ancak aileme bunu söylediğimde gülüp geçmiştiler. Ne olurdu polise gitsek? Ama onlar sadece stresten uydurduğumu ve kaygıyı o şekilde hissedebilceğimi söylemiştiler. Ben görsemde saklanıyodular, arkadaşlarım ise hiç görmüyordu.

 

Görenler ve görmeyenler, duyanlar ve duymayalanlar. Hisslerine güvenmek zorundasın!

 

 

Birde son bir aydır zihnim beni yoruyordu. Olmadık saçma sapan şeyler düşünüyordu. Bu da beni geriyordu.

 

 

Havaya baktım. Bozuyordu... Bu havada okula gitmek istemiyordum çok kasvetliydi! Resmen kapkaraydı. Her tarafa sis çökmüştü. Ben ise yağmurdan, gök gürültüsünden, şimşekten korkardım. Seke seke aşağı indim. Anneme baktım.

 

Blaze:Anne hava çok kötü bu gün gitmesem?

 

İçimde kötü bir his vardı. Tedirgin oluyordum. Merakla cevabını beklemeye başladım. Birde oturduğumuz yer yer olsa! Evet mahelle iyiydi ama sonu ormandı ve bizim ev sondaydı! Tanrı aşkına! Bana dönüp sinirle baktı.

 

Anne:Marş marş okula yok öyle şey! Sıkı giyin bişi olmaz!

 

Oflayarak odama geri döndüm. Korkuyordum! Yağmur yağacaktı... En sevmediğim...

 

 

Hissedenler ve hissetmeyenler. Sanrılar mı? Gerçekler mi? Geldiklerini hissedenler ve onlara inanmayanlar. Korku normal ve iyice hissedeceğiz.

 

Zihnimdeki düşüncelerden ürpermiştim. Neler oluyordu ya? Hissesedeceğiz? Benden başka kimse yoktu! Yoksa biri zihnime mi konuşuyordu? Saçmalama Blaze stres yapıyorsundur.... Umarım. Hızlıca okula doğru yola çıktım. Sıkıcı sınıfıma girince ilk işim uyumak oldu.

 

Büyük bir sesle uyandım. Herkes çığlık atıyordu neler oluyordu?

 

Hoca:Sakin olun basit bir yıldırım!

 

Perdeleri çekti. Herkes bir ağızdan konuşuyordu. Ses başımı ağrıtmıştı. Öğretmenimiz telefonunun ışığını açtı. Şaşkınca etrafa bakınıyordum. Yıldırım ha? Çok korkunçtu. Üşüyordum. Montumu giydim. Ancak fena üşüyordum. Titremeye başladım. Hoca yanıma geldi.

 

 

Hoca:Blaze?

 

Blaze:Üşüyorum soğuk aldım galiba.

 

 

Hoca:Evi arayım mı?

 

Blaze:Çekmezki hem bizimkiler gelemezde.

 

 

Hoca erken eve gidelim diye konuşmaya gitti. Benim durumuda biliyordu. Ancak yola ağaç devrildiğinden bir süre buradaydık. Yıkık dökük pembe duvara dayandım. Pek arkadaşım yoktu. Olanlar şehir dışındaydı.

 

 

Vakit geldi çattı. Gölgelerin yaklaşıyor seni eve götürmeye. Soğuk ve su en büyük korkumuz. Sen ise en büyük şüphemiz.

 

Zihnim susmuyordu ve bu beni daha çok geriyordu. Okuldan saat 20:00 civarı kurtulabilmiştik. Çok soğuktu ve açtım. Eve dönüyordum. Sıkıca sarılmıştım montuma ve ceketime. Ağlamaya başladım. Bitkindim! Tahtaları gri, beyaz, ön bahçesi artık beter durumda olan 2 katlı evime gelmiştim... Ancak giremeden ormana çekilmeye başladım.

 

Blaze:Ne oluyor!?

 

 

İşte vakit. Gölgelere teslim ol. Sular ve toprak... Boğmak için insanı. Rüzgarla körüklenen bir ateşin düşmanıdır.

 

 

Sanki rüzgar itiyordu. Anne ve babama seslendim ama çıkıp bakmadılar bile! Ne zaman çıktılar ki? Her zaman tek başınaydın Blaze. Şimdide tek başına ölüceksin... Ormanın içine girdiğimde siyah giyinimli adamlar tutup sürüklemeye başladı. Kimdi bunlar? Yutkundum. Bana ne yapıcaklardı? Daha fazla ağlamaya başladım.

 

 

Blaze:Bırakkkk bırakın beniiiii.

 

Adam:Yürü veled!

 

Bir göle geldik. Adamın aksağını ağır, sesi kalındı. Bu korkutmuştu. Göl? Baya bir dalgalanıyor, yağmur adeta dövüyordu orayı. Ben giremezdim! Bedenim iyice titremeye başladı. Adamlar beni iktirdi. Çığlık attım. Çırpınıyordum. Sudan yukarı yüzmeye çalışıyordum. Olmuyordu! Her ne yaparsam yapayım yüzeye yaklaşamamıştım. Nefesim tükeniyordu... Birinin bacağımı tuttuğunu hissettim gibi... Aşağı çekildim ve nefesim bitti...

 

 

Kaybolmuş küçük kız. Lütfen sakin ol. Sen ne kadar sakinsen o kadar kolay. Sakinlik en çok senin işinken. Yardıma gelicek ateş.

 

 

Gözlerim ve bilincim gitmeden zihnimde duyduğum son seslerdi...​​​

​​

​​​​​

Loading...
0%