@aewoxiq
|
Bu kitap ağır cinsel ve psikolojik olay örüntülerinden oluşmaktadır. Kitapta küfür, şiddet ve ahlaki değer yargılarına ters düşebilecek olaylar yer edinmektedir Kadın karakter baskın olsa da hikaye iki ana karakterin ağzından anlatılmaktadır.

l. Mahşer güzeli
Billie eilish - lovely Aaryan shah - renegade Rihanna - needed me
🔗
"Ben çıkıyorum çetin, bütün işleri hallet en ufak hata istemiyorum" karşısındaki adama emirler yağdırmaya başladı.
Şirketinde en ufak hata olmasına tahammül bile edemiyordu.
"Hiç merak etmeyin boran bey" konuşan adamı dinlemeden odadan çıktı.
Uzun koridorda yürürken bütün bakışlar ondaydı. Siyah saçlarını eliyle arkaya atıp diğer eliyle ise takım elbisesinin düğmeleri ilikleyip kendine çeki düzen verdi.
Kaç gündür görmediği abisini görmeye gidiyordu Burnunda tütüyordu acilen gidip görmeliydi
Binanın çıkışındaki arabasına doğru ilerledi vakit kaybetmeden yola çıktı. 🔗
Araba büyük bir villanın önünde durdu. Adam arabadan yavaş adımlarla indi eve doğru ilerledi
Gördükleri yüzünden gülümseyen yüzü soldu evin bahçesinde yerde kan lekeleri vardı.
Koşar adımlarla eve girdi abisine birşey olma ihtimali onu mahvediyordu.
Merdivenleri çıkarak abisinin odasına doğru ilerledi.
Hışımla odanın kapısını açtı.
Gördüğü görüntü ile beyninden vurulmuşa döndü, abisi yerde kanlar içinde yatıyordu.
Abisinin canına kim kıymıştı? Buna kim cesaret etmişti? Bunların hiçbirini düşünmeden abisine koştu Yere diz çöküp nabzını kontrol etti.
Değişen bir şey yoktu abisi ölmüştü Hiçbir gerçek bunu değiştiremezdi.
Çaresizce ağlamaya başladı hayatında bir kere bile ağlamayan adam abisinin ölümüne şahit olup gözyaşlarını tutamadı. Herşey durdu zaman durdu...
🔗
Boran
"Onu bana getirebilicekmisin?" Dedim karşımdaki adama, dikkatle beni dinliyordu
"Bu zamana kadar elimden kaçan kimse olmadı" gözlerimin içine bakıyordu
Abim öleli bir hafta olmuştu Bütün ülkeyi talan edip onu öldüren şerefsizlerin kim olduğunu bulmuştum.
Evin içindeki bütün kameralar devre dışı bırakılmıştı iyi bir çalışma çıkarılmaya çalışmışlardı ama eve doğru giden kameraları akıllarına getirememişlerdi.
Kameradan geçen bir araba tanıdık bir arabaydı.
Örgüt lideri loren Arslan
İlk başta inanamamıştım ama kanıtlar bunu gösteriyordu.
Abimi neden öldürdüğünü asla bilmiyordum aralarında neler geçmişti yine bilmiyordum kafayı sıyırmak üzereydim
Düşman değildik, arkadaş yine değildik sadece birbirini iyi tanıyan iki yabancıydık.
Ne olursa olsun abimin intikamı almadan cesedimi çiğneyemezlerdi.
Onu bana getirmesi için seri katil tutmuştum bunu kendim yapabilirdim ama insanlar öğrenirse iyi bir izlenim bırakamazdım gerçi bıraktığım da söylenemezdi.
Onu öldürmeyecek abime yaşattığını yapmayacak işkenceyle canını alıcaktım. Bir kadına asla el kaldırmazdım ama onlar benim canıma kıydılar ise ben onların bin canına kıyardım hemde gözümü kırpmadan
"Bu akşam bir sergi var, oraya katılacağım ben varsam bütün örgüt liderleri vardır, ne demek istediğimi anlamışsındır umarım" bakışlarında hiç görmediğim birşey vardı Öfke değil, mutluluk hiç değil gözlerinde adeta kan vardı görünmese bile adeta bağırıyordu vahşet ile parlıyordu gözleri.
"Merak etme onu bir dakika bile gözümden ayırmam" öyle bir ses tonuyla konuştu ki bir an hiç acımadan kadını öldüreceğini düşündüm
"Onu bugün yakalamanı istemiyorum" dedim onun sesini bastırarak "Ayrıca onu öldürmeni de istemiyorum kendim halledeceğim"
hiçbir şey demedi başını sallamak ile yetindi.
Onu salonda bırakarak odama girdim hazırlanıp gitmem gerekiyordu abimi öldüren kadının yüzüne gülüp hiçbir şey olmamış gibi davranmam gerekiyordu işte en zoru da buydu.
En sonunda kazanan ben olucaktım o cezasını almadan ölmeyecekti.
Sürekli düşünüyordum bu kadınla abimin arasında ne geçmiş olabilirdi ki? Bir türlü çözemiyordum beynim karma karışıktı.
Siyah armani takım elbisemi alıp yavaş yavaş üzerime geçirdim. Fazla pahalı bir takım elbiseydi.
Düşüncelere dalmışken kapı tıklandı.
"Gel" diye seslendim kapıya doğru Kapı açılır açılmaz ay ışığım benim minik papatyam,güzel kardeşim içeri girdi
"Abicim,nereye gidiyorsun" öyle tatlı bir ifadeyle demiştiki şuracıkta ısırabilirdim cimcimeyi
"İşim var, abicim ne oldu?" Gülümseyerek, bir anda dudaklarını büzdü
"Alışverişe çıkıcaktık, söz vermiştin bana" diye mızmızlandı cimcime
"Önemli bir işim var ay ışığım" alnından öptüm "sonra gidelim olur mu?"
"İyi, tamam abim nerde arıyorum kaç gündür açmıyor" dediğinde dudaklarımda ki gülüş soldu, mehir abisinin öldüğünü bilmiyordu bilseydi mahvolurdu ona diyemedim, yapamadım...
"Abi birşey desene" mehir, kolumdan dürttü
"O yurtdışına çıktı, işi varmış banada pek birşey söylemedi" yalan söylemiştim, yalan söylemekten nefret ederdim
Mehir bana değil yere bakıyordu birşey düşündüğü belliydi dudağına dişlerini geçirmeye başlamıştı.
"Mehir, birşey mi oldu?" Sesim tok çıkmıştı.
Kafasını kaldırıp bana baktı en sonunda
"Yok sadece abimi özledim" dedi gözlerimin içine bakarak
"Tek abin o mu senin cimcime bende varım burda!" Diye gıdıklamaya başladım cimcimeyi yere yatıp gülmeye başladı
Neşeli kahkahasının ta bahçeden duyulduğuna emindim
"Ya, hayır seni hep görüyorum onu arada sırada " diyerek gülmeye devam etti
Haklıydı abim bizimle aynı evde bile yaşamıyordu, abim bir zamanlar evliydi ama sonra karısı öldükten sonra iyice hayattan kopmuştu.
"Neyse bunları sonra konuşuruz geç kalacağım senin yüzünden cimcime" diyerek ondan uzaklaştım
Odadan çıkıp salona girdim tuttuğum seri katil hala buradaydı
"Abi bu adam kim?" Dedi Arkamdan gelen mehir koluma girerek
"Şirketten bir arkadaş, hem sen niye herşeyi sorguluyorsun cimcime?" Diyerek ters bir şekilde ona baktım
"Merak ettim abi" sinirlendiğimi anladığı için hemen sustu zaten öyle kısık sesle söylemişti ki zor duymuştum
"Hadi çıkalım biz" dedim karşımdaki adama mehiri süzdüğünün farkındaydım puşt bide kardeşime kalkıyor
Ayağa kalktı beraber evden çıkıp sergi salonuna yol aldık
Sonunda sergi salonunun bulunduğu yere geldiğimizde arabadan indim siyah gözlüklerimi takıp ceketimi ilikledim
Diğer yanımda ise kardeşime kalkan puşt vardı.
"Beni tanıdığı asla belli etme" etrafımı kolaçan ettim "uzaktan izle, yanına gidip muhattap olma kadınla" dedim emreder gibi rahatsız oluyorsa siktirip gidebilirdi
Kafasını sallayıp yanımdan hızla uzaklaştı
Tam o anda göz alanıma giren kadına baktım Elinde şarap bardağı vardı tablolara göz atıyordu.
Siyah dekolteli bir elbise giymişti kahve olan saç rengini burdan seçebiliyordum
Gözleri, gözleri ise... Yeşil renkteydi Gördüğüm en güzel yeşil gözler...
Tam o anda bana döndü. Yeşil gözleri, benim kehribarlarımda dolaştı.
Yüzündeki gülümsemeye kaydı gözlerim, bir insan böyle güzel gülebilir miydi?
Başıyla selam verip önündeki kadına döndü.
Neden bana selam vermişti? İlk defa bana selam veriyordu şaşkınlığımı gizleyemedim
Tekrar etrafıma göz gezdirirken onu gördüm Loren Arslan'ı izliyordu bir yandan da bir kadınla sohbet ediyordu yavşak herif
"Boran Demiral" dedi yaşlı bir erkek sesi.
Kafamı çevirip yanıma baktığımda Süleyman seba'yı gördüm
Ünlü bir mafya adamıydı birkaç kez toplantılara katılmıştık ama onun dışında sohbetimiz olmamıştı.
"Süleyman seba" dedim onunla aynı şekilde, küçümser şekildeki bakışımdan rahatsız olduğu barizdi.
"Sizi gördüğüme ne kadar sevindim" elini omzuma koydu "Ne kadar güzel bir kadın dimi?" dedi loren Arslan'ı göstererek onu izlediğimi görmüştü.
"Bende sizi gördüğüme sevindim" diyerek sorusunu yanıtsız bıraktım Evet, güzeldi hemde fazlasıyla...
"Bende sizinle görüşmek istiyordum" şarabından bir yudum aldı
"Bu kart" diyip elindeki siyah kartı bana uzattı "size doğru yolu gösterecek" diyip hızla yanımdan uzaklaştı.
Şaşkınlıkla elimdeki karta göz gezdirdim üstünde bir adres yazılıydı ve birde bir bilmece.
Bu ne anlama geliyordu? Abimle bir alakası olabilir miydi? En sonunda bulacaktım siktiğimin yerinde neler dönüyordu bulacaktım!
🔗
Loren
"Sizi burda görmek bir şeref" dedi yanımdaki sarı saçlı kadın
"Ah, teşekkür ederim" diyip lafı uzatmadan yanından ayrıldım
Sergi salonu epey kalabalıktı, kalabalık yerlerden hoşlanmazdım hemde hiç
Ama şuan dikkate mi çeken kalabalık değil bana bakan adamdı.
Elindeki şarap bardağını bir yandan kaldırıp içiyor bir yandan bana bakıyordu.
Bu camiada ilk defa gördüğüm birisiydi. Bakışlarını bir dakika bile benden ayırmıyordu her zerremi ezberlemek ister gibi bakıyordu.
Elimi kulağımdaki kulaklığa koydum,
"Caner" dedim tok bir sesle
"Buyrun loren hanım" dedi kulaklıktan gelen ses
"Karşımdaki adamı görüyorsun değilmi?" Dedim pür dikkat adama kesilerek
"Evet efendim" Caner, saniyeler sonra tekrar konuştu "pür dikkat sizi izliyor"
"Araştır" gözlerimi adamdan ayırdım "en ufak hata istemiyorum araştır iki dakika içinde önümde olsun tüm bilgiler" deyip elimi kulaklıktan çektim
Dakikalar sonra kulaklığımda duyduğum sesler ile dikleştim
"32 yaşında, erkek, birsürü suçtan hapis yatmış şuan serbest, serdar kamber" derin bir nefes aldı "namı değer seri katil"
Alaycı bir şekilde gülümsedim, beni öldürmek için gelmiş olmalıydı, ah bu çok komikti
Kahkaha atabilirdim ama bulunduğum şartlar izin vermiyordu
Bu zamana kadar çok kez öldürülmeye çalışılmıştım ama her zaman başarısız olmuşlardı
Bu seferki nasıl bir başarısızlık yapıcaktı merak ediyordum.
Korkmuyordum ne karanlıktan ne gürleyen gök gürültülüsünden ne de bana zarar verebilecek bir insandan
Ben örgüt lideriydim, bu bir sıfat değildi bu benim mesleğim di
🔗
Boran
Hala kartı düşünüyordum bunu bana niye vermişti o adam? Doğru yolu gösterecek derken hangi yolu kasdediyordu?
Saat epey olmuştu kafamı toplayamıyordum bir an önce gitmek istiyordum bu lanet yerden
Karşı tarafta ki adama gözümle dışarıyı işaret ettim yavaşça yerinden kalktı.
Dışarıya çıktığımda havanın bana iyi geleceğini düşünmüştüm ama yanılmıştım
Arkamdan adım sesleri işittiğimde onun geldiğini anladım
"Birşey mi oldu" dedi cebinden sigara çıkarıp yaktı.
Tekrar cebine uzanıp banada uzattı hiç hayır demeden aldım zira iyi gelebilirdi
Yürümeye başladım o da yanımda ilerledi
"Seni fark ettimi?" Dedim sigaradan bir duman çekip
"Etti" dedi sadece
Şaşırmamıştım zira baya zeki bir kadındı. Bakışlarından anlaşılıyordu
Arkamdan adım sesleri duyunca yanımdaki adamla aynı anda belimizdeki silahı uzanıp arkamıza doğrulttuk
Görünürde kimse yoktu
"O da neydi" dedi yanımdaki adam dikkatle etrafı kolaçan ediyordu hiçbir zerresini kaçırmadan
"Bilmiyorum adım sesleri gibiydi" dedim bende etrafa göz gezdirerek
Tam bu anda arkamdan bir darbe aldığımı hissettim nolduğunu anlamadan karanlığa gözlerimi yumdum
🔗
İlk bölümle sizlerleyim bu bölüm biraz kısa oldu ama diğer bölümler uzun olucak emin olabilirsiniz
Sizce o kartta ne vardı Doğru yol derken hangi yoldan bahsediyordu?
Loren ve boran çiftimizi sevdinizmi?
İleri bölümlerde sizi neler bekliyor hep beraber göreceğiz
Şimdilik görüşürüz
Sevgiliyorsunuz!
|
0% |