Yaşar yavaşça Tsurugi‘nin yanına gider. Ona bakar ve sakince;

Senin adını söyleyeceğim ama odama gelmeni istiyorum.

Tsurugi onunla birlikte Yaşar‘ın odasına doğru giderken, o sırada Hi To Mizu olduğu yere çökerek ağlamaya başlar. Bunu gören Bellydandy onun yanına gider.

Hi To Mizu ağlamaya devam ederken, Bellydandy ona sarılır. Hi To Mizu ağlayarak;

Ben bir Çinliye karşı kaybettim.

Bellydandy ağlamaya başlayarak;

İlk kaybettiğim zaman bende ağlamıştım.

Arkasından sarılmayı keser ve Hi To Mizu‘nun göz yaşlarını baş parmağı ile silerek;

Daha iyisini yapman mümkün olacak.

Hi To Mizu ve Bellydandy ayağa kalkarlar. Bu ikili oradan uzaklaşırken, sarışın jüri gelir ve mikrofonu sağ eline alarak;

İnsanlar, bugünlük bu yarış bu kadar. Yarın akşam kaldığımız yerden devam edeceğiz.

İnsanlar dağılırken, Tsurugi ve Yaşar‘ın olduğu yere götüreyim. Bu ikili çoktan Yaşar‘ın odasına gelinmiş ve oturmuş vaziyetteler.

Yaşar sakince;

Adını öğrenmek istiyorsun demek. Adını öğrendikten sonra karşılığı olmalı de mi?

Tsurugi sakince;

Baba, söyle artık. Buna benzer bir şeyi 1 yıl önce de yapmıştın.

Göz yaşları akmaya başlar. Sonra ellerini sıkar ve bağırarak;

Baba, söyle.

Yaşar sakince;

Sakin ol, Lei evladım.

Tsurugi şok olur ve;

Le-Le-Lei.

Sonra yutkunarak;

Mi?

Yaşar sakince;

Evet.

Lei korkarak;

Adımı nereden biliyorsun baba?

Yaşar sakince;

Ben senin babanım.

Lei bu ismi duyunca şok olduğunu gizleyemeden o mekandan ayrılır.

Tokyo’nun gece saatlerinde Rijitsu şirketin içerisinde çalışanlar bir oyun geliştirme aşamasındalar. Fakat, TurboPulse RC‘yi oynayan bir grup çalışan. Aralarında konuşmaya başlarlar.

Shin Sora, yeşil kısa saçlı ve zeytin yeşili gözlü bir erkektir. Ren Hayabusa, koyu mavi uzun saçlı ve arkasından at kuyruğu bulunan, siyah göz rengine sahip bir erkektir.

Shin sakince;

Patron, son saatlerde oyunda yok.

Ren sakince;

Patrona bakan bir kız vardı. Adını hatırlıyor musun?

Bu cümleleri duyan, Hana Shinigami yanlarına gelir. Sarı uzun saçlı ama saçları bağlı değildir. Yeşil gözlü bir kızdır. Siyah gözlük takmaktadır.

Hana sakince;

Patrona bakan bir kız vardı.

Ren ve Shin kafalarını çevirir. Hana sinirli bakmakta, sağ elini sıkarken, sol elini açık bırakır. Sağ elini sol eline vurarak;

Dayak mı istiyorsunuz?

Ren ve Shin bağırarak;

Hayır.

Sonra o ikili hemen oradan koşarak kaçmaya başlarlarken, Hana onlarında peşine takılır. Hana bağırarak;

Kaçmak çözüm mü?

Shin koşup bağırarak;

Çözüm değil ama.

Hana soluklanarak lafını keserek;

O zaman neden kaçıyorsunuz?

Shin ve Ren koşarlarken, kendilerini bir anda dışarıda bulur. Hana‘da onların olduğu yere gelince;

Koşmaktan nefret ediyorum ama sizi yakalamak zor olmadı.

Japon polislerinden birisi olan, Rijitsu‘nun önüne arabayla yaklaşır. Arabadan inen birisi, mavi kısa saçlı ve yeşil gözlü Aimi‘dir. Arabası klasik Japon polis arabalarından farksız. Arabadan inince;

Bu kapışmanın sebebi nedir?

Hana, Shin ve Ren kafalarını eğerler ve arkasından kaldırırlar. Hana sakince;

Buyur abla.

Aimi sakince;

Patronunuz olan Türk kökenli Japon delisi Ayhan nerede?

Kısa bir bilgi vereyim. Rijitsu şirketi bu seride iki farklı şubesi var. Bir tanesi Kayseri’deyken, bir diğeri ise Ousaka’dadır.

Hana korkarak;

Patronuma bir şey mi oldu?

Göz yaşları dolar. Bunu gören Shin sakince;

Bir şey mi oldu?

Hana ağlamaya başlar.

Aimi sakince;

Hana sakin ol. Sadece bir kaç kişi şikâyet etmiş. Ayhan ortalarda yok diyorlar. Daha doğrusu şöyle bir şikâyet geldi. Ayhan, 2 gün önceki akşam, oyun sırasında ortadan kaybolmuş. Aklımda bir şüphe var ama kanıtlayamadığım için onları cehenneme postalayamıyorum.

Hana göz yaşlarını silip, sakince;

Demek patron ortadan kaybolur.

Hana hariç herkes şaşırır.

Hana daha sonra sakince;

Patrona söz verdim onun bu pis oyunlarını ifşa etmemeye.

Aimi sinirlenip, bağırarak;

Gel bakayım sen buraya.

Sakinleşir ve sonra;
Bir şeyler biliyorsun gibi.

Hana bağırarak;

Abla beni tutukla. Size yardım edeyim.

Ren şaşırırken, Shin sinirlenerek;

Ateş burası.

Shin yürüyerek Hana‘yı tutuklamaması için Aimi‘nin önüne geçerek;

Onu değil.

Hana gözünden yaş akarak arkasını döner ve sus işareti yapar. Arkasından Aimi‘nin arabasına biner ve karakola gider ablasıyla birlikte.

O sırada Yasemin çalışma alanındadır. Bu alan bir laboratuvardır. Buranın duvar rengi, siyahtır. Burada beherler, silahlar ve kimya aletleri bulunmaktadır.

Yasemin sakince çalışmaları incelemeye devam eder. Çalışmaları incelerken, yanına çok sevdiği bir arkadaşı gelir. Adı, Madison. Bu kız, saç rengi lavanta olup kısadır. Göz rengi ise, zümrüt yeşilidir. Bir gözünü bir deneyde kaybettiği için tek gözü kalmıştır.

Madison sakince;

Merhaba Jasmin.

Jasmin ismi Yasemin ismin başka dildeki adıdır.

Yasemin sakince;

Kanka, senden bir şey istemiştim. Bulabildin mi?

Madison sağ elinin omzundaki çantayı sağ eliyle alır. Aşağıya indirir ve masaya koyar. Masadan çantasının ön fermuarını sağ eliyle sola doğru çeker ve çanta açılır ve sakince;

Sence?

Yasemin kağıtları görünce Madison‘a sarılarak;

Arigatou. ありがとう。

Madison sakince;

Rica ederim. Artık işimize odaklanalım.

Yasemin sarılmayı bırakır. Arkasından sakince;

Pekâlâ, asıl işe geçeyim.

Madison çantasının fermuasını sağ eliyle sağa doğru çekerek kapatır. Sol omzuna alır ve sakince;

Bittiyse gidiyorum.

Yasemin sakince;

Evet.

Madison gider.

Yasemin masadaki tüm kağıtları incelemeye başlarken, içinden;

Sonunda planları ele geçirdim.

Yasemin kağıtları okumaya başlar. 5 kağıt parçasını okuduktan sonra, son kağıtta şöyle bir şey yazar. Yasemin içinden okuyarak;

Bu silahın 2 yan etkisi var. İlk yan etkisi, her kurşun sıkan kişi birer kez görme yetkisini kaybetmeye başlar. İki gözü birden veya şanslıysa en iyi gördüğü göz bile kör olur.

Yasemin içinden;

Bak sen şu işe.

Devamını okumaya devam ederek;

İkinci yan etkisi o kurşunu yiyen kurbanın hafızasını silmiyor. Sadece silmiş gibi etki gösteriyor. Aslında o kurbanın hafızası kurşuna aktarılıyor. Kurşun kafadan çıkmak yerine yavaşça insan bedeni onu yutmuş gibi kana karıştırıyor.

Yasemin içinden;

Iyy. Midem kalktı.

Kusar gibi yapar. Arkasından okumaya devam edecekken, Yaşar o mekana gelir.

Yaşar bağırarak;

Sen niye her şeyi merak ediyorsun?

Yasemin korkarak;

Merak ettim.

Yaşar bağırarak;

Eğer bunu bir yere anlatırsan, bu silahı sana kullandırtırım.

Alperen gelir ve tam içeri girecekken, kapıyı dinlemeye başlar.

Yaşar bağırarak;

Eğer bu silahın açığını ifşa edersen, senin en sevdiğin tüm aileni ortadan kaldırırım.

Yaşar o kağıtları görür ve almaya çalışırken, Yasemin o son kağıdı ağzına atar ve onu yemeye başlar.

Yaşar sinirlenerek;

Delirdin mi?

Yasemin o kağıdı yutar.

Alperen içinden;

Bu adamın derdi ne? Polise gitsem iyi olacak.

Alperen oradan gider.

Ateşin Gücü, Bellydandy ve Hi no Mizu‘yu Non-Brain’den alır bir şoför. Bu şoför bu üçlüyü sondan başlayarak evlerine bırakır. Bu arada şoför siyah saçlı ve gözlüdür. Arabada keza öyle. Sıra Ateşin Gücü‘ne gelir.

Şoför sakince;

Geldik Ateşin Gücü.

Ateşin Gücü arabadan iner ve sakince evine doğru gider. Hemen kendini yatağına atar.

O evden sonraki bölümde bahsedeceğim.

4. Bölüm Sonu