Yeni Üyelik
9.
Bölüm

Hani bitmişti

@ahen_auro

Baran'dan

Toplantıda yaşanan olay üzerinden bir gün geçmişti. Ama hala öfkem dinmiyor. Toplantıda bana takıntılı olan kızın neden orada olduğunu öğrenmiştim. Oldukça saçma bir sebepten barışların çalışanıymış. Tabii ben de buna inandım. Barış yine ne işler çeviriyorsun. Özel hayatıma burnunu sokmaktan hiç vazgeçmeyeceksin. Fakat sen benim ne kadar tehlikeli bir adam olduğumu bilmiyorsun. Sen dua et şirkette resmi bir alandaydık. Başka bir mekanda olsaydık hiç düşünmeden direkt kafana sıkardım. Kuzenim olduğundan bile çok şüpheliyim insan kuzenine bu kadar takıntılı olmaz. Bizim babalarımız hep birbirlerinden nefret eden kardeşlerdi bu durumda bana ve barış'ı yansıdığından dolayı hiç birbirimizden haz etmiyoruz. Eskiden beridir aramızda bitmeyen bir savaş var bu savaşın sonunda umarım ben kaybetmem. Kaybedeceğimi düşünmüyorum ama bazen ihtimalleri düşünmek iyidir.

Ahu'dan

Bugün barışların şirketinde ilk günüm. Tabii pek işim olacağını düşünmüyorum ama sonuç olarak orada çalışacağım. Baranların şirketinden ayrıldığımdan beri üstünden koca bir yük kalktı sanki. Sadece 2 günde bu kadar olay yaşamak benim için fazlaydı. Dün de benim özel izin günümdü. Bugün çok enerjiğim keyfim yerinde. Yatağımdan indim saatin erken olduğunu gördüm fırına gidip poğaça almaya karar verdim. Üstüme kapşonumu giyip pijamam ile evden dışarı çıktım. Yollar o kadar sessizdi ki çok huzur vericiydi Sabahın bu saatleri İstanbul'u o kadar benzersiz ve güzel kılıyordu ki o an insana gerçekten İstanbul Cennet gibi geliyordu. Yola devam ederken yolun kenarında acılar içinde miyavlayan bir kedi gördüm. Ayağı ezilmişti bir an canım öyle acıdı ki. Hemen kedinin yanına gittim gitmez olaydım. Uzaktan göründüğünden daha da kötüymüş kedi yaklaşırken irkilerek ayağının verdiği imkan kadar geri çekilmeye çalışıyordu. Onu korkutmamak için yavaş yavaş yanına ilerledim sonunda onu elime alabildim, taşıyarak veterinerin yolunu tuttum. Veteriner kliniğine ulaştığında kapının kapalı olduğunu gördüm. Neyse ki giriş tarafında bir bank vardı oraya geçip oturdum kediyi de yan tarafıma koydum onun olduğunu düşündüm. Karşıda bir dükkan vardı hemen oraya gidip bir kedi maması oldu koşarak kediye ulaştım mamanın paketini açtım birazını banka döktüm kedi tereddütle mamaya yaklaştı önce biraz kokladı emin olduktan sonra yemeye başladı ben de onun bu tatlı sevimli haline bakarak veterini bekledim. Kediyi o kadar da almıştım ki kedin arkama bakıp miyavladığında kendime geldim. Arkamda ayakta Durmuş bir beden vardı. Başımı arka tarafa çevirdim bana öfke ile bakan baran'ı gördüm. Bunun burada ne işi vardı ya kurtulamayacak mıyım bir türlü şundan. Bir süre bakıştıktan sonra gözlerim elinde tasmasını tuttuğu bir köpeği gördüm. Bu köpek onun muydu. Ne kadar yersiz bir soru geçirdin ya aklından. Ayağa kalkıp karşısına dikildim

Ahu: şirketten ayrıldığım yetmiyormuş gibi beni takip etmeye mi başladın Bir de?

Baran: ben de tam buna tarz bir şey soracaktım. Yani şirketime geldim işe başladım çok saçma bir şekilde işten ayrıldım üstüne bir de her zaman köpeğimi aşıya getirdiğim veter kliniğinin önünde seni buluyorum. Bu karşılaşma bana pek tesadüf gibi gelmedi ?

Ahu: Hah! Benim seni takip ettiğimi mi düşünüyorsun. Sana kaç defa dedim şu hayal aleminden çık. Dünya senin etrafında dönmüyor

Baran: hadi ya öyle miymiş hiç farkında değildim. Malum etrafımda pervane gibi dört dönen insanlar yüzünden görmüyorum

Ahu: ah senın şu bitmek bilmeyen egon. Neyse seninle tartışamayacağım şu an veterineri bekliyorum.

O da bankta duran kediyi görünce neden burada olduğumu anlamış olacak ki başını olumlu anlamda salladı. Oturacak başka bank olmadığı için o da benimle aynı banka oturdu veterineri beklemeye başladık. Yani anlamıyorum hep bu saatlerde klinik açık olurdu neden şimdi açık değil. Bendeki şansa tüküreyim. Zaman iyice geçmeye başladı onun da sıkılmış bir ifadeyle ofladığını gördüm. Buralara yakın bir klinik daha olmalı. Çünkü bu gidişle kliniği açmayacaklar gibi. Telefonumu cebinden çıkardım arama yapmaya başladım buraya en yakın kliniğin bile çok uzak olduğunu gördüm. Yanımda duran şifresi benim ne yaptığımı bakmaya çalışıyordu. Başımı hemen ona çevirdim gözlerimiz kesişti o da suçlu bir çocukmuş gibi hemen bakışlarını kaçırdı.

Ahu: ne oldu çok mu merak ettin ne yaptığımı

Baran: Yok ne alaka sadece klavyeden tuş sesi geldi o dikkatimi dağıttı.

Ahu: neyse hadi inandım. Eminim merak etmiyorsundur ama söyleyeyim. Bu kliniğin açılacağı yok ondan dolayı buraya en yakın kliniğe bakıyordum ama o da çok uzak. Ve bu kedi zaman geçtikçe acı çekiyor.

Baran: desene iyiki arabamı getirmişim. Hadi kalk gidelim.

o kalkıp giderken ciddi olup olmadığını düşünüyordum. Adımlarını durdurup bana döndü

Baran: eeee hadi!

Ahu: bana şaka yapıyor olmalısın değil mi

Baran: yooo gayet ciddiyim. Noldu nedenki

Ahu: Bir de neden ki diyor ya. Sanırım sen aklını kaybettin. Hani bana saldırdın ya istemediğim halde öpmeye kalkıştın ve bana dokundun ya. Ona rağmen seninle gelip senin arabana binmemi mi istiyorsun. Sence ben de bunu yapacak bir salaklık var mı.

Baran: peki madem benim arabama binmek istemiyorsun bari şu kediyi ver ben götüreyim.

Ahu: hayır ben bu kedi asla yalnız bırakmayacağım.

Baran: peki ne yapacaksın

Ahu:taksi çağırırım.

Baran: hayır onun gelmesi uzun sürer tamam bak ne yapalım biliyor musun sen bana kediyi ver. Ben kediyi kliniği yetiştireyim. Senin de gelmene gerek kalmaz

Ahu: offf! Ya ben bu kediyi kendi ellerimle teslim edene kadar içim rahat etmez. Peki seninle geliyorum ama kesinlikle bana dokunmayacaksın!

Baran: sen de kendini iyice büyütürmeye başladın. Merak etme dokunmam sana inan ki. İstesen de dokunmam.

Ahu: yalnız hatırlatırım 3 defa beni zorla öptüğünü

Baran: uykusuzken pek kendimde değilim sen de hep uykusuz anlarıma denk geliyordun. Napim.

Ahu: ha yani her çalışanınızı uykusuzken öpüyorsunuz

Baran: tabii ki de hay- ... Bu seni ilgilendiriyor istediğim kişi öpüyorum ya da öpmüyorum:) yoksa kıskandın mı

Ahu: kim ben mi? Aman kalsın, neyse ya bu olay iyice midemi bulandırmaya başladı Bir an önce arabaya binip gidelim.

Baran ile baran'ın arabasına bindik ve yola koyulduk. Yol boyunca ne o tek kelime ettin edemem kliniğe ulaştık kediyi veteriner kliniğine girdik. Bizi bir veterinere yönlendirdiler veterinerin. Odasına geçtik kendisi uzun boylu oldukça şık giyimli ve herkesi kendine çekebilecek bir görünüşe sahipti. Oldukça etkileyici bir görünümü vardı. Yanımıza geldi kucağımdaki kediye baktı. Sonra bakışlarını bana çevirip

Veteriner: bu kediyi nerede buldunuz hanımefendi. Oldukça aç kalmış ve bakımsızlıktan sokak kedisi olduğu belli oluyor maalesef bacağını keseceğiz sanırım bir araba ezmiş.

Ahu: yani bacağını keseceksiniz öyle mi. Buradaki insanlar çok bilinçsiz onlar yüzünden kaç canlıyı zarar görüyor.

Veteriner: sizin gibi güzel bir hanımefendiden bu sözleri duymak beni çok memnun etti. Keşke her insan sizin gibi bilinçli olabilse

Güzel olduğunum doğru tabii doğru söze ne denir. Ben de veteriner beye gülümseyerek baktım. Gülümseyerek hep birbirimize bakarken yanımızda varlığını unuttun şahıs öksürerek bizi böldü. Hadi ama bu kadar yakışıklı birini bulmuşken izin verde ağzımızın tadıyla bakalım ya. Sinirli bakışlarım ona gönderip ona bakmaya başladım tabii o da benden pek farksız değildi de bu niye sinirli. Acaba... Yok ya ne alaka. Kızım kıskanmış olsa bile bunu ima ederek onu sinir edebilirsin aynen. Veteriner kediyi kucağımdan alacağı sırada eli koluma çarptı Baran araya girip kediyi kucağımdan aldı alırken elini göğsüme vurmayı unutmadı. Bu adam her fırsatta bana dokunacak yani sapık vallahi. Ama şu an onu düşünerek güzel zihnimi kirletemem ve şeyler kedi muayene ederken ara ara kendisine bakıyordum maalesef o sırada bana gözlerini dikmiş bir çift gözlerin hissi de sinir bozucuydu. Oğlum burada bir romantik an yaşatmadın . Ben bunu hesabını sorarım hele muayene bitsin. Bacağını keserken kedi o kadar üzüldüm ki gözlerimden yaş aktığının farkında bile değildim. Bu sefer bana bakan bir çift göz merhamet duygusuyla baktı bu da beni sinirlenmeme neden oldu. Kimse bana acıyamaz heleki bu . Sonunda muayene bitti kediyi orada bırakıp çıktık. Veteriner Bey'in odasına geçtik

Veteriner: çok pardon kabalığını affedin size kendimi tanıtmayı unuttum. Ben Ahmet Uçar bildiğiniz gibi veteriner hekimiyim. Getirdiğiniz kedi 3 gün boyunca yanımızda kalması gerekiyor. İyileştikten sonra salalım mı yoksa siz almaya gelecek misiniz.

Ahu: hayır sakın sanmayın onu ben gelip alacağım onu sahipleneceğim. Ben gelirken uçlarını falan hepsini tamamlarız ona göre götürürüz olur mu

Ahmet: tabii ki olur efendim. Sizin bu verdiğiniz karar beni ne kadar mutlu etti bilemezsiniz. Yanlız size haber vermem için iletişime geçmemiz gerekiyor sakıncası yoksa numaranızı verir misiniz. Tabii sevgiliniz için de bir sorun yoksa

Ahu: ne sevgilim mi? Şu yanımda duran şahıstan mı bahsediyorsunuz. Aman Allah korusun benim sevgim değil beyefendi. Ve numaramı vermem de bir sakınca yok söylüyorum 0541 51*****

Ahmet: öyle mi? Sevindim, yani o anlamda söylemesöylemedim. Kendisi demirden biridir beni dövecekmiş gibi bakıyordu da sizi sevgili sandım

Ahu: ha onun bakmasından dolayı mı. Aslında o hep öyle bakar yeni insan görmüş gibi davranıyor bu da niye bana gözükmesine neden oluyor. Hahahha

Baran: neyse çok gereksiz konuşmaya başladınız o zaman biz gidelim.

Klinikten çıktık Ahmet de bizimle beraber çıktı ona el sallayarak veda ettim işe geç kalmak üzereydim direkt evimin yolunu tutuyordum ki. Kolundan tutulmam ve arkama hızla döndürülmem bir oldu.... Hadi ama bu adam neden beni rahat bırakmıyor

Ahu: neden bir türlü yakamdan düşmü-.... ? Diyecektim ama siz?

Kışa bir bölüm geldi bu gün fazla meşguldüm kusura bakmayın. Sonraki bölüm uzun ve hayacanlı olacağı konusundan emin olabilirsiniz! Yorum yapmayı, oy atmayı, takip etmeyi unutmayın! Sizleri seviyorum ☺️🤍🖤😉

 

 

 

 

 

 

 

 

Loading...
0%