Yeni Üyelik
8.
Bölüm

küçük bir OYUN

@ahen_auro

Medya Barış

Baran'dan

Ahu'yu kapının girişinde ayakta görürken bir afallama yaşadım. Madem oho oradaysa şu an elini tuttuğum kişi kimdi. Elini tuttuğum kişiye baktım lan yeter ya! Ben bu kızdan bir ay önce kurtulmamış mıydım zaten. Bu takıntılı şeyden ne zaman kurtulacağım Tanrım. Onu kaç defa reddetmeme rağmen 2 yıldır peşimde . Elimi hızlı onun elinden çektim ve bacağımdan ittim. Ahu'ya baktım ne cevap vereceğini meraka bekliyordum.

Ahu: kabul ediyorum Barış bey.

Neeee bu kafasına göre nasıl böyle şeylere karar verebiliyor. Ve az önce nereye gitmişti ne ara bu kadın yanıma oturmuştu. Neyse bunu unutayım. Şu an daha önemli bir konu var benim burada önemsenmemem çıldıracağım. Hemen ahu'nun bileğinden tutup odama götürdüm. Kapıyı ardımızdan kapatıp kapıyla arama sıkıştırdım.

(Burada geçen diyalogları okudunuz zaten tekrar yazamiyacağım olur mu)

Ahu dilimi ısırdı ve hızla odadan çekip gitti. Şimdi kendime gelebildim az önce ne oldu bana o kadar kendimi zayıf hissediyorum ki bu kadına karşı hiçbir şey yapamıyorum. Aklım onu mahvetmek istiyor ama arzularım buna izin vermiyor ve bu iyice can sıkıcı bir duruma geldi. Belki onunla bir gece geçirirsem sıkılırım buna eminim de. Ama şu an bunu düşünecek zaman değil kendime gelmem gerekiyor lavaboya gittim elimi yüzümü yıkadım. Maalesef dilim biraz şişmişti. iyi oğlum sen neden yeni yetmeler gibi durmadan kızı öpmeye çalışıyorsun. Senki hiçbir zaman kendi isteğinle bir kadını öpmeyen kişi. Bu kadını öpmek için kendi gururunu hiçe sayıyorsun. Pekala artık kendime gelmem lazım bu kadının eline iyice kukla olacağım galiba. Odamdan çıkıp toplantı odasına girdim. Ahu'yu vermeyeceğimi tekrar dile getirdim fakat Ahu ısrarla gitmek istedi sözleşmeyi araya soktum gitmesin diye ortada sözleşme diye bir şey de yoktu sonuç olarak onu elimde tutamadım. Ahu Eşyalarını toparlamak için odasına gitti. Bu burada bitmeyecekti onun peşinden astım odasına girdi ama girmez olay dım çünkü gözlerimin hedefi sadece ahu'nun kalçalarıydı bu kadın beni fazlasıyla zorluyor şu an onu bu odaya kilitleyip becerebilirdim. Ama asla böyle bir şey yapmayacağım böyle bir kadınla hayatta yatmam. Arkasından ona yaklaştım farkında olmadan fazla yaklaşmıştım ve erkekliğim direkt kalçasına çarptı çarpışma sonucu olarak erkekliğimin tepkisi sertleşmek oldu. Şu an çok zor durumdayım. Ağğh! Yeter lan amına koyduğumu gördüm her fırsatta kalkıyorum. Ahu'nun arkasını döndüğünü yüzüme tokat attığının bile farkında değildim.

Ahu: Yeter artık senin bu yaptığın tacize giriyor

Onu aşağılamak için konuşmaya başlamıştım ki barış'ın içeri girmesi ile sözüm yarıda kaldı. Bu adam da hep kuyruk gibi dolaşacak mı. Ahu ama fırsat bilip eşyalarını toparlayıp barış ile beraber hemen odadan çıkıp bir şirkati terk etti. Sinirden elim ayağım titriyordu çenemi sıkmaktan dişlerim kanamaya başlamıştı bile. Odama geçtim sağa sola turlayıp duruyordum. Yok abi sakinleşemiyorum şimdi gidip o Barış piçinin suratına yumruğumu geçirmek istiyorum. Neden bu kadar öfkeliydim o aşağılık kadın için bu kadar öfkelenmemem gerekiyordu. Beni yoksa hadi için sinirliyim evet evet kesinlikle. Bu olayın intikamını almazsan ben Baran değilim kardeş. Siz durun. Ben bunları düşünürken kapım tıklatıldı bir komutum ile danışman geldi merakla söyleyeceğini bekliyordum elinde bir zafile bana yaklaştı

Danışman: efendim size bir düğün davetiyesi gelmiş

Baran: Tamam çıkabilirsin!

Danışman korku ile bana baktı sanırım sinirden sesim fazla yüksek çıktı. Aman bana ne o da korkmasın öf. Davetiyeyi açtım baktım pazar günü saat 12.00'de yağızın'ın düğünüymüş. En yakın arkadaşım olduğu için seve seve katılacaktım zaten. Bayağı iş birikmiş işime bağışlayayım bari belki biraz kafam dağılır.

Ahu'dan

Barış: kız seni ne çok özlemişim fındık kurdum

Cidden ben de özlemişim barış'ı. Ama oldu mu olası bu lakabımı hiç sevmemişimdir bunun için barış'a en abartılı göz devirmemi yaptım.

Barış: hadi ama insanın hiç mi huyunu değişmez?

Ahu: onu bunu geç de şimdi ben senin yanında asistan olarak mı çalışacağım

Barış: e herhalde yani sonuç olarak benim asistanımsın? Haha rüyamda görsem inanmazdım ahu'ya bir zamanlar Emir vereceğimi

Ahu: Barııış! Bak şansını zorlama Sarı çıyanım yumurta kafalım limon saçlım. Daha yeni gelmişsin 15 yıl sonra seni görüyorum kafanı kırdırtma bana tamam mı gülüm!

Barış: cidden hiç değişmemişsin insan biraz kibar olur ya kadınsın sen ya kadın. Bak doğruyu söyle sen kız kılığına girmiş bir erkek misin.?

Ahu: aa çok ayıp barışçığım benim kız olduğuma inanmıyor musun istersen göstereyim:).

Barış: hayır sakın gösterme! Dinli namuslu adamım ben. Sapığa bak ya! Sen ne ara bu kadar sapıklaştın seni bir adam etmeliyiz.

Ahu: yav he he

Ahu: onu bunu geç de pazar günü rabia'nın düğünü var geleceksin değil mi? Heyecanla o günü bekliyorum resmen.

Barış: ne! O cırtlak sesli kocakarı evleniyor mu. Vere lilililili ! Onu alan ölüm fermanı imzalamıştır.

Barış her ne kadar büyük bir iş adamı olsa bile yine bu patavatsız saçma ve komik karakterinden ödün vermiyor. Onun ağıt yakmalarına göz devirdim. Acaba Sevim abla elbisemi hazırlamış mıydı. Neyse eşyalarını barış'ın şirketine koyduktan sonra Sevim ablaya uğrarım. Barış'ın şirketine vardığında herkes şaşkınlık ile ben ve barış'a baktı. Çünkü Barış yurt dışından geldiği gibi bizim eski şirkete geldi. Beni aldı ve buraya geldi. Babamın şirketi ile barışların şirketi ortak olduğu için hekes bana saygı duyardı. Barış gereksiz egosu ve yakışıklılığı ile kendi odasına ilerledi ben öylece durmuş ne yaptığını izliyordum. Bu salak iyice kendini kaptırdı bu oyuna haaa. Öksürerek dikkatini kendime çekmeye çalıştım beyefendi havasından beni doymuyordu bu sefer şiddetli bir şekilde öksürdüm duymuş olacakki arkasına dönüp yanıma koştu

Barış: noldu Ahu iyi misin? Şu getireyim mi

Ah canıım beni ne de düşünürmüş. Yanlız bu kadar çabuk yumuşayan biri değilim hemen kafasına bir şaplak yapıştırdım.

Barış: Ağh! Napiyon kızım seni düşünende kabahat. Birde çalışanların içinde vuruyorsun. Tüm karizmamı çizdin be kızım! Of ya saçımda bozuldu bak şimdi ben kızları nasıl etkileyeceğim..

Ahu: uf tamam ya uzatma. Beni unutup gittin ben nereye geçecem onu demedin salak!

Barış: benim odama geçelim istersen bebeğim

Ahu: höst! Yavşama hemen lan. Hadi göster bana.

Barış: tamam söz gösterecem ama ondan önce sana bir şey soracam.... Siz toplantı odasına dönünce dudaklarınız şişmişti yoksa siz öpü-

Elimle Barış' ın ağzını kapattım. Sus işareti verdim

Ahu: beni gideceğim odaya götür orada anlatacam.... Her şeyi

Barış olumlu anlamda başını salladı. Arkasına dönüp gitti bende peşinden ilerledim onun odasının hemen yanında olan odaya geçtik. Oda bir asistan odasına göre fazla büyük ve şıktı, yani asistan odası değildi. Anferim be Barış adam olacan sen hee! Barış odada olan geniş koltuğa kendi direk attı evet seni dinliyorum bakış attı. Ben de oflayarak elimdeki eşyalarım masanın üstüne bıraktım onun karşısında olan tekli koltuğa geçtim.

Ahu: evet öpüştük yani o beni öptü ama hiçbişekilde karşılık vermedim ve dilini sertçe ısırdım. Oldu mu

Barış gür bir kahkaha patlattı

Barış: anlaşıldı Baran'ın neden peltek konuştuğu. Neyse şanslıyım ki seni öpmeden önce bu öğrendim. Bundan sonra sana 5 adım yaklaşmam. Peki diğer şeyler senin onunla ne işin vardı heleki babanın düşmanı olmasına rağmen .

Tüm olayları baştan sona anlattım ama Barış' ın baştaki keyifli halinden eser yok. Şu an sinirden köpürüyordu. Ayağa kalkıp hızla yanıma geldi ben ne yaptığını anlamaya çalışırken bir anda sımsıkı bana sarıldı. O kadar merhamet dolu bir sarılıştıki sabahtan beri gerginlikten dolayı kasılmış vücüdum gevşemeye başlamıştı. Sanırım abi duygusu buydu, en ihtiyacım olan şey huzur barındıran bir sarılış. İlk defa acı değilde mutluluk için gözümden yaşlar aktı... Bir süre öyle kaldık barış benden ayrıldı gözlerimin içine bakarak

Barış: seni yanlız bıraktığım onca yıl için özür dilerim fındık kurdum. Söz veriyorum seni asla bırakmayacağım. Aramızda her ne kadar kan bağı olmasada sen benim biricik en sevdiğim kız kardeşimsin tamam mı?

Barış ile aramızda 4 yaş vardı ben 21 o 25 yaşındaydı. Onun bu dediğine tebessüm ederek

Ahu: en sevdiğim kız kardeşim derken? Salak senin kız kardeşin yok ki. Mantar kafa! Hay Allah'ım yarabbim.

Barış: kızım tüm duygusal dolu atmosferin içine ettin ya!

Onun bu dediğine gülmeden duramadım. Farkındayım şu an içinde ne fırtınalar koptuğunun ama belli etmiyordu. Moralimi yerine getirmeye çalışıyordu . Oda biliyordu benim bunun farkıda olduğumu . Yine de ikimizde 3 maymunu oynuyorduk. Belki de geçekleri umursamamayı , takmamayı seviyorduk....

Evet arkadaşlar yine bir bölümün daha sonuna geldik. Okumanıza değmiştir umarım! Takip etmeyi, yorum yapmayı, oy atmayı unutmayın!☺️😈

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Loading...
0%