Yeni Üyelik
1.
Bölüm

1-"LEVLÂ"

@ahududuak

"Gitmek iatemiyorum hocam. En azından daha iyi bir kulüpten teklif alana kadar. Rus liginde olmak istemiyorum."

"Biliyorum, ben de göndermek istemiyorum da işte yönetimden baskı var 12 milyon teklif gelmişken göndermek istiyorlar."

"Transferim konusunda kim baskı yapıyorsa bireysel görüşmemi gerçekleştireceğim. Moskovaya transfer olmamak konusunda çok netim. İyi günler"

Kerem huzursuzca tesisisn çıkışına doğru ilerledi. Kariyerini yükseltmek isterken daha da dibe battığını hissediyordu. Beşiktaş maçı sonrası yaşanan olayların basına yanlış sızdırılması, kaptanlığının alınması, gitmesi için yapılan baskılar... Canını dişine takarak çabaladığı kulübü bile istemiyordu onu. Kaçırdığı her pozisyon hakaret olarak geri dönüyordu ona. Ona inanan üç beş sevdiği dışında yanında duran kimse yok gibi hissediyordu. Tesiste neredeyse kimse kalmamıştı. Saatlerdir onu gitmeye ikna etmek için çabalayanlar dışında. Arabaya binince hızlıca eliyle saçını geriye aldı.

"Allah'ım yalvarırım sabır ver."

Kontağı çalıştırıp tesisiten çıktı. Kapıda tarftar olmaması dua ediyordu. Ne durup foroğraf çekinecek gücü ne de mutluyu oynayacak takati kalmıştı. Tam da istediği gibi kapıda kimsenin olmamasıyla derin nefes alıp yoluna devam etti. Eve gitmek istedi ama ayakları gitmedi. Belki de kafa dağıtmaya ihtiyacı vardı. Genelde tenha olduğunu bildiği bir parka doğru sürdü arabayı. Biraz düşünmek iyi gelecekti.

...

Tahmin ettiği gibi sessiz olan parkta attığı birkaç adım sonunda mırıldamaya benzen bir ses tüm sessizliği bozmuştu. İleride bankta oturan kıza takıldı gözleri dinlediği şarkıya kendini o kadar kaptırmıştı ki dışından eşlik etmeye başlamıştı. Sesinin güzelliğini belli etmeye yetiyordu bu ufak mırıldanma. Şarkıyı duyunca gülümseme kapladı Kerem'in yüzünü

"Ne yükseklerde gözüm var

Ne para pulda

Bir tek sen mühimsin aşk, sen hayatımda."

En sevdiği şarkılardan biriydi Kerem'in. İçine hep anlamadığı bir huzur verirdi bu şarkı. Kızın kadife gibi sesiyle birleşince daha güzel olmuştu. Anlık gelen istekle devam ettirdi şarkıyı kerem.

"Tahammülüm yok gözlerinde

Bir damla yaşa,

kıyamam..."

Hafif bir irkilmeyle ona döndü kız. Yüzünü görünce hayran kalmamak mümkün değildi. Kusursuz değil ama eşsiz bir güzelliği vardı. Kızıl, kabarık saçlarıyla örtüşen bembeyaz teni, yeşile çalan ela gözleri... Hafif kemerli burnu kemerinin aksine yüzüne güzeliik katıyordu. Dudaklarındaki çatlak görüntü bile öylesine bütünleşmişti ki, tek başına görse kusur diyeceği her şey sanki güzel olduğunu ispatlamak için bu kızda buluşmuştu.

"Kusura bakmayın ben şarkıya dalmışım, umarım rahatsız etmemişimdir."

"Yok hayır, hayır. Sesiniz çok güzel, çok sevdiğim bir parça o yüzden eşlik etmek istedim."

"Teşekkür ederim Kerem bey."

"Tanıyor musunuz?"

"Babam fanatik bir galatasaraylıydı. Evin içinde öyle büyüyünce doğal olarak tanıyorum."

"Anladım."

"Bir sorun mu var?"

"Efendim?"

"Modunuz düşük gibi, o yüzdenn merak ettim. Haddimi aşmadım umarım."

"Estağfurullah, genelde insanlar hislerimi mimiklerimden çok anlayamaz, iyi bir oyuncuyum sanırım."

"Sanırım çevrenizi tekrar gözden geçirmeniz lazım, mimikleriniz fazlasıyla belli ediyor hislerinizi."

"Bana siz diye hitap etmene gerek yok, Kerem yeterli."

"Peki Kerem, bir sorun mu var? Tanımadığın biriyle deertleşmek çözüm olmasa da rahatlatır belki."

Kerem o kadar bunalmış durumdaydı ki teklifi geri çevirmeye tenezzül bile etmedi. Kızın yanına oturup derin bir iç çekti.

"Bazen hiç sevilmediğimi, çabalarımın, başarılarım yok sayıldığını düşünüyorum."

"Saçmalama. Başarıların ve çabalarınla alakalı olan kısımla alakalı bir şey söyleyemem. Çok sıkı bir futbol takipçisi sayılmam ve sırf birini 'teselli' edicem diye de yalan söyleme huyum pek yoktur ama emin ol benim bile keşfetime her gün senin yanında olduğunu belirten editler, tweetler çıkıyor. Eminim kötü yorumun on kaatı iyi yorum vardır ama insan biraz da kötüye odaklanmaya programlı."

"Ben emin değilim."

"O zaman yapacak bir şey yok."

"Nasıl yani?"

"Baksana kendini en iyi tanıyan kişi sensin. Buna rağmen kendinden şüphe edip inancını, mücadele gücünü kaybediyorsun. Sonra seni belki bir iki magazin haberi ve röportajdan tanıyan üç beş insanın sana güvenmesini bekliyorsun."

"Ben kendime güveniyorum ama-"

"Ama işin içine girerse o cümlenin başı önemsizleşir Kerem. Bazı şeyler düzelsin istiyorsan amalarını ortadan kaldır. Bahane hep bulunur önemli olan olumsuzluklara rağmen aması olmadan başarmak."

Kız haklıydı. Bir süre konuşmadılar Kerem gözünü yere dikip düşündü. Sessizliği bozan kız olmuştu.

"Saat geç oldu, gitmeliyim."

Kerem kafa sallamakla yetinde. Çok geçmeden kız hakkında hiçbir şey bilmediği dank etti kafasına. Ne ismini sormuştu ne ona ulaşabileceği herhangi bir bilgiyi. Dalgınlığına küfretti o an. Belki de bir daha göremeyecekti ve bunun en büyük sorumlusu kendisiydi...

...

"Oğlum sen salak mısın? Ne demek bir kızdan etkilendim ama adını bile sormadım?"

"Yunus Allah aşkına gelme üstüme. Tüm gece mallığıma sövüp sövüp durdum zaten."

"Belki o da sormadın diye şaşırmıştır aynı yere gelir."

"Napıyım kardeşim, belki gelir diye pusu mu kurayım kıza?"

"Aynen öyle abicim. Belki de hayatının aşkı kız, böyle elinden mi kaçıracaksın?"

"Allah'ın adını verdim sus da giyin antremana geç kalırsak Okan hoca gösterecek hayatımızın aşkını."

Kerem ne kadar yok dese de onun da aklına gelen tek şey aynı parka gitmekti. Hayatında gördüğü en güzel kadındı. Daha önbemlisi uzun zaman sonra içini bu kadar ferahlatan tek insandı. Eğer bir ihtimal bile varsa bu ihtimali kaçırmak istemiyordu.

Yarınki maç öncesi Basına ve taraftara açık antreman yapılacaktı. Ve bu onu daha da geriyordu, hata yapmaktan korktukça daha da çok hata yapıyordu.

Yunusla sahaya ilerlemeye başladılar. Allahtan geç kalmamışlardı. Zaten yönetimin dilinden kurtulamıyorken her hareketi dikkatli olmalıydı. Sahaya girince gözleri etrafı taradı. Yüzlerce taraftar, onlarca basın mensubu...

Gözü yüzü kamerayla kapanmış birine kaydı. Gözlerini kısıp baktı. Kmerayı yüzünden indirmesiyle şok geçirdi. Dünkü aptallığını telafi etmesi için adeta Allah ona bir şans daha tanıyordu

"Yunua burada"

"Ne? Kim?"

"Dünkü kız işte Yunus baya baya burada"

...

Loading...
0%