@ailkesandikli
|
Merhaba oylamayı unutmayın❤️ " Yuh hemen yetiştirdi mi pezevenk? " " Duygu! Ben eşek başı mıyım abisi? " Derince bir nefes alıp karşılık verdim. " Sınava geç kalıyordum, siz de evde yoktunuz, o da bırakabilirim dedi, ben de.. " " Lan taksi çağırsana o zaman! Aç mısın açıkta mısın?" Diye bağırmasıyla irkilerek etrafa bakındım. Çevredekiler merakla bizi izliyordu. " Bağırma bana rezil ediyorsun beni. " dedim sıktığım dişlerimin arasından. " Sana kaç kez dedim tanımadığın etmediğin insanlarla görüşme diye? Bir de arabasına biniyorsun. " dedi bu kez daha kontrollü bir sesle. Kaşlarımı çatarak ona baktım yeniden. Gözlerinden resmen alev atıyordu. " Abi ben çocuk muyum? " " Çocuksun. 20 yaşında bir çocuksun. " " 21. " " Aman ne marifet! " Gözlerimi devirdim ve bu kez daha derin bir nefes aldım. " Bunca yolu beni azarlamak için mi geldin? " " Yürü gidiyoruz. " Gözlerimiz yeniden buluştuğunda bir adım geriledim. " Nereye? Dersim bitmedi daha. " " Sen böyle devam ettikçe gidecek bir okulun da olmayacak. " dediğinde hiçbir şey demeden arkamı döndüm ve hızlı adımlarla fakülteye ilerlemeye başladım. Alenen beni okuldan almakla tehdit edecek ne yaşatmış olabilirdim ki ona? Alt tarafı karşı komşunun oğlu beni okula bırakmıştı. Bu kez gerçekten de sınırı aşmıştı. Daha önceden de bu tarz sürtüşmelerimiz oldu fakat bu kez inanılmaz kırılmış ve kızmıştım. Bir süre konuşmamak hatta görüşmemek en iyisiydi belki de. *** Sevde elindeki kahveden bir yudum daha alırken göz kırptı. " Abin miydi? " " Evet. " dedim somurtarak. " Ay bizi tanıştırsana nolur. Gerçekte fotoğraflarından daha hoşmuş. " Derin bir iç geçirdim. " Hayır Sevde. " Yaklaşık bir senedir Okan abimle tanışmak için dil döküyordu. Fakat kararımı değiştiremezdi. Abimle bırakın en yakın arkadaşımı, hiçbir kız arkadaşımı tanıştırmak gibi bir sorumluluk alamazdım. İyi davranmaz, baskıcı ve bunaltıcı tavrıyla üzerdi. Bu yaştan sonra bir de en yakın arkadaşım ve abim arasında kalamazdım. Öküzse de bizim öküzümüzdü. Öyle kalsındı. " Ya of be katır inadın var mübarek. " " Neye bulaşacağından haberin bile yok Sevde. " Kulak hizasındaki düz sarı saçlarını savurup dudaklarını büzdü. " Tüm sorumluluğu kabul ediyorum lütfeen. " Kaşlarımı kaldırıp indirdim. "Baş edemezsin. Üzer o hıyar seni. " Omuzlarını silkti. " Yola getiririm ben onu. " Yapmacık bir şekilde güldüm. " Yirmi küsur yıldır anam getirememiş sen getirirsin tabi canım. Üstelik abim 29 yaşında farkında mısın? " " Evet biraz büyük. " iç geçirip elini çenesine koyarken mırıldandı " Ama çok yakışıklı. " *** Ben hızlı hızlı sırt çantama kıyafetlerimi tıkarken abim bir kez daha kapımı sertçe açıp odama daldı. " Nereye gittiğini sanıyorsun? " Ona bakmadan yanıtladım. " Seni görmeyeceğim bir yere. " " Sonra da çocuk muyum ben dersin... " diye söylendiğinde annem de yanımıza gelmişti. " Ne yiyorsunuz birbirinizi siz yine? " Doğrulup anneme döndüm ve gayet öfkeli bir ciddiyetle karşılık verdim. " Bu beni tüm okulun önünde azarladı. Rezil etti. Bu da yetmezmiş gibi tehdit etti. Ben tahammül edemeyeceğim artık bununla yaşamaya. " derken işaret parmağımla iki adım ötemdeki abimi işaret ediyordum. Bu şekilde saygısız konuşmam abimi daha da çileden çıkartmış olacak ki biranda atılıp sırt çantamı aldı. " Gitmiyorsun hiçbir yere! " Çantamı geri almak için hamle yaparken bağırdım. " Anne şuna bir şey söyle! Bana karışamaz ben yetişkin bir insanım! " Annem bize tahammül edemiyormuş gibi ellerini havaya kaldırırken sordu. " Ne oldu dedim size? " Abim bu kez anneme döndü. " Senin kızını elin arabasına binerken görmüşler." Gören de belliydi de ona sonra gelecektim. Abimin boşluğundan faydalanıp çantamı geri aldım. " Karşı komşunun oğluyla karşılaştık. Sınava geç kalıyordum beni okula bıraktı. Hepsi bu. " Annem kaşlarını çatarak abime döndü. " E söylüyor işte kardeşin nedenini. Yardım etmiş çocuk. " " Başlarım onun yardımseverliğine. " " Okan hadi diyelim ki hoşlandı bizim deliden. " dediğinde kaşlarım hayretle havalandı. " Bırak kaç yaşındalar görüşürler bakarlar. " " Çüş anne. " diye çıkıştım bu kez. " Ne hoşlanması bacak kadar çocuklar? " " Turşusunu mu kuracağız oğlum? " " Zamanı gelince benim onayımla evlenir. Şimdi değil. " Dikkatlerini çekmek için aralarına girdim. " Siz tartışmaya devam ede durun. Ben birkaç gün Yusuf'ta kalacağım. " Abim bu kez sertçe kolumu kavradı. " Çıldırtma beni Duygu! Yusuf diyor ya bir de... " Kolumu kurtarmak için silksem de fayda etmedi. " Okan beni delirtme! Yusuf benim kardeşim! Onu da mı yasaklayacaksın! " " Ne kardeşi lan babanın oğlu sanki! " Annem beni abimin elinden ve öfke çemberinden alırken kaş göz yapıp kulağıma eğildi. " Kızım dur gazı geçene kadar gitmeyiver Şermin teyzenlere. Taktı mı takıyor biliyorsun. " " Ben bununla aynı evde kalmam. " dedim tersçe. " Tamam arayayım Nuni'yi onda kalırsın. Seni soruyordu zaten geçenlerde. " Sessiz kaldım. Nuni olurdu. Annem abimin daha fazla arıza çıkartmasına müsaade etmeden kolundan tutup odamdan çıkarttı. " Bırakalım da hazırlansın. " İkisi de çıkıp kapıyı çektikten sonra derin bir iç geçirdim. Eren abim evde olsa bu kadar üstüme gelemezdi. Onun yokluğundan yüz buluyordu bu kadar. Ellerimin arasındaki çantayı yatağıma bırakıp gardırobuma yöneldiğimde onu gördüm. Odalarımız karşılıklıydı. Pek sık cama çıkmazdı fakat bizden gelen sesleri duymuş olmalıydı. Her katil cinayet mahalline geri döner. Pencereye yaklaştım ve tülü aralayıp gözlerimi onun koyu gözlerinin en içine diktim. Başımla kapıya çıkması için işaret yaptığımda şaşırdığını yakalamıştı bakışlarım. Ardından tülü ve güneşliği çektim ve alacaklarımı çantama tıkıp odamdan çıktım. Kimseye bir şey deme gereksinimi duymadan evin kapısından da çıktığımda bir yandan da Yusuf'a mesaj atıyordum. ' Nuni'ye gidiyorum.' Bahçeyi de geçip sokağa çıktım ve hızlı adımlarımı yanımızdaki eve yönelttim. Ben tam bahçeden giriş yapıp kapıya varmıştım ki evin kapısı açıldı. " Senin yüzünden tüm okula rezil oldum. " diye bağırırken işaret parmağımı kaldırıp sallamaya başlamıştım. " Bu da yetmezmiş gibi okulumdan da olacağım yakında. " Kaşları çatılırken gözlerini etrafta gezdirdi ilk. Ve sonra benimkilere dikip konuştu. " Ne diyorsun Duygu? " " Söylemeyecektin. Tamam demiştin. Madem söyleyecektin. Neden yalan söyledin? " Bu kez şaşkın bir şekilde baktı. " Ben kimseye bir şey.. " " Yalan söylemeyi kes artık çocuk muyum ben? Başın göğe erdi mi söyleyince? Kurtardınız mı mahallenin namusunu? " Bu defa o da öfkelenmişti. Sertçe yutkundu ve delici bakışlarını göz bebeklerime dikip tısladı. " Kiminle ne bok yediğin zerre umurumda değil. Kimseye de bir şey söylediğim yok! " Bana bağırmasıyla irkilerek geriye doğru sendeledim. İlk kez öfkesinin muhatabı oluyordum ve açıkçası biraz ürkmüştüm. Fakat yine de erkekliğe bok sürdürmedim. " Karışma o zaman! " Başka bir şey demesine müsaade etmeden arkamı döndüm ve geldiğim gibi aceleci adımlarla bahçeden çıktım. Hala aptal yerine koymaya çalışıyordu ya beni en çok buna sinirleniyordum. Ulan sen gördün işte. Kim söyledi? Ben mi? *** Yusuf hiç kesmeden anlattıklarımı dinledikten sonra ilk fırsatta abimi onaylamaktan da geri durmamıştı. " Kızım sen de ne biniyorsun tanımadan etmeden? " Salonun içinde ileri geri volta atmayı kesip bedenimi ona çevirdim ve ellerimi belime yerleştirip çemkirdim. " Sen de başlama Yusuf. " Ellerini teslim olur gibi havaya kaldırıp karşılık verdi. " Tamam bir şey demedik. Ama Kenan abi neden böyle bir şey yapsın onu anlayamadım. " " Neden olacak? Abimin yancısı da ondan. " " Yani.. söylemez demiyorum da. Söylememiş gibi yapmaz diyorum ben. " O esnada Nuni elinde iki fincan ıhlamurla içeriye girmişti. " Kızım sen abine sordun mu kimden öğrendin diye? " derken elime fincanlardan birini tutuşturdu. Çatık kaşlarımı bu kez Nuni'ye çevirdim. Direkt olarak ona anlatmamıştım fakat geldiğimden beri bağır çağır bu olaydan bahsettiğim için kadın konuya dahil olmaktan çekinmemişti. Hoş çekinmesindi de zaten. Beni en iyi anlayan o olurdu hep. " Sormadım. " dedim sadece. Diğer fincanı Yusuf'a uzatırken belini tuttu. Hemen gidip koluna girdim ve onu yavaşça koltuğa oturttum. Bildiğimiz kadarıyla seksen iki yaşındaydı. Fakat yaşına göre fazlasıyla dinç ve canlıydı. " Gel bakayım sen şöyle. Seni bir okuyayım. Nazar ediyorlar hep sana. " dediğinde dizlerinin önüne bağdaş kurdum. Okumaya başladıktan kısa bir süre sonra, " Yalan söylemez Kenan. " dedi. Gözlerimi devirdim. " Ben de öyle bilirdim. " " Öyle öyle. " dedi bu kez. " Hem sen dinlemeden etmeden parlamışsın. Abin onu Umut'tan öğrendi. " Gözlerim fal taşı gibi açıldığında sırtımı dikleştirerek Nuni'ye döndüm. " Ne? Nasıl yani, Umut görmedi ki? Hem sen nereden biliyorsun bunu? " Nuni son sureleri de okuyup nefesini yüzüme üfledi ve avcuyla yüzümü sıvazladı. " Umut sürekli abine bilgi veriyor seninle ilgili. Sabah çiçeklerimi sulamak için çıktığımda marketin önünde telefonla konuşmasını duydum." Yüzümdeki şaşkınlık yerini sinire bırakırken oturduğum yerden hınçla kalktım. " Yaktım seni Umut. " Elimdeki fincanı ilerideki sehpanın üzerine bıraktım ve hızla salondan çıktım. Nuni peşimden seslenirken Yusuf da " Ben ona göz kulak olurum. " diyerek peşime takılmıştı. Kapıyı açıp kendimi dışarıya attığımda marketin henüz kapanmamış olmasına sevinmiştim. Birkaç adımda içeriye daldım. " Umut!" Umut irkilerek bana döndü. " Ne oldu kız deli mi sikti gece gece? " Koşarak yanına vardım ve yumruğumu sıkıp masaya vurdum. " Sen abime köstebeklik mi yapıyorsun lan! " Adeta suç üstünde yakalanmış gibi ellerini havaya kaldırdı. " Vallahi o zorluyor. Kamera görüntülerine bakıyor arada. " Marketin sokağı gören kameraları vardı. " Yuh!" " Ne zaman marketin önünden geçsen haber vermemi istedi. " Şaşkınlıkla açılan ağzımı zorla kapatırken ellerimle saçlarımı çekiştirdim. " Ay şimdi çıldıracağım! " Yusuf omzuma dokunup beni sakinleştirmeye çalışırken abime kayan öfkemi bir kez daha Umut'a yöneltmiştim. " Bir daha yaparsan gebertirim seni Umut. " Yusuf kolumu kavrayıp beni kendine çevirirken konuştu. " Şş tamam hadi eve dönelim Nuni endişelenmesin. " Son kez omzumun üstünden Umut'a ters bir bakış attım ve Yusuf'un beni çekiştirmesine müsaade ettim. *** "Ne yapacağım ben ya? " Yusuf elindeki su dolu bardağı bana uzatırken yanıtladı. " Bence Eren abiyle konuşmalısın bu durumu. Bu kadarı cidden fazla. " Uzattığı bardağı kavrarken iç geçirdim. " Kenan abiye de bir ton artistlik yaptım. " Omuzlarını silkerken yerine geri oturmuştu. " Çok da sikinde olduğunu sanmıyorum şahsen. " Doğruya doğru. Alenen yüzüme de demişti umurumda değilsin diye. " İçine atar o, belli etmez. " diyen Nuni'ye döndüm sonra. Gayet ciddi bir tavırla yüzüme bakmaya devam ettiğinde ise gözlerimi kaçırdım. " İyi tamam, özür dileyeceğim. " Merhaba Shipler seçilmeye başlandı mı yavaş yavaş? |
0% |