@akser_
|
Leyla Karyeli Nerdeyse 10 gündür Alp hic yanima gelmemisti ustelik mesajlardada kisa kisa nasil olduğumu öğrenip sonrasinda bisey yazmiyodu. Konunun yara izim olmadiğini biliyodum ama bu yinede içime bi tedirginlik birakiyodu. Neydi simdi bu uzakliğin sebebi bana hicbisey demeden boyle davranamazdı. Bütün bunlarin sadece arzu olması fikri kalbimi sıkıştırdıkça nefes alamadim. Bana bunu yapmaya hakkı yoktu . Bi sorun varsa bunu bana soylemek zor bisey değildi .Kapinin calmasiyla dikkatim dağıldı. "Gel" "Leyla Hanim" "Gel Asrın bisey mi oldu?" "Sey Leyla hanim ne kadar dogru bilmiyorum ama" "Ne oldu soyle hemen" "Demirhanlar Dilara Soykanla bir ise baslicakmis türlü sey donuyor sirkette duyunca hoslanmicaniz sohbetler" "Ne isi bu ne sacmaliyosun" "Büyük bir teklif Alp beyin reddetmediği söyleniyor." Basimdan asaği kaynar sular dokulmus gibiydi ne bu simdi dalga mi geciyodu benimle "Haberiniz yok muydu yoksa?" "Tamam Asrın çıkabilirsin" "Ley-" "Asrın derhal çık odamdan" "Peki Leyla Hanım" sakince kapiyi cekip çıkınca ayağa kalktım defalarca Alp'i aradım acmadi aradım açmadı. Bunu bana nasil yapardı herseyi kaldirirdim ama ihanet , ilk defa birini kendime bu denli yaklastirmistim ve ilk beraber oldugumuz geceden sonra mi yapmisti bunu. Yakardim bu sehri o sirketi hepsini icine onlarida atip cayır cayır yakardim.Masamdan ayaklanip cantamı aldim. Arabama binip yola koyuldum gidilicek tek bi yer vardı Demirhan sirketi.Yol boyunca delirmemek için direndim. Arabamı sirketin onune cektim derin bi nefes aldım . Torpida gözüne uzandım ve sadece guvenlik icin oraya koyduğum silahı alıp içine 2 tane kurşun koydum. Çantamı ve silahi alip iceri yurudum. Kapidan girdigimi goren Murat gülümsedi ama elimdeki silahi ve yaşla dolu yanan gözlerimi farkedince gülüşü soldu. "Yenge nereye" "Elinin körüne murat iceri adım atmayin bu bizim aramizda" eyvahlar olsun diye soyledigini duydum içeri girdim masasinda oturuyodu yaninda kadin bi calisan vardı. Benim girdiğimi görünce yüzüme baktı. "Leyla" gözleri elimdeki silaha kaydı ayaklandi hemen. Yanindaki kadina baktim. "Çık dışarı" kadin bu sozlerimden sonra Alp'e bakti. İkıside şaşkin gozlerle beni izliyodular daha fazla dayanamadim sinirim ciddi manada zivanadan cikmisti. "Sana dışarı çık dedim" "Leyla tamam sakin ol Esra sen çık odadan" kadın odadan cikana kadar sustum. Kapinin kapanma sesini duydum. Gözlerimdeki yaşlar kendini birakti.Çantam avucumdan kayip yere düştü. Alp yerinden kalkip yanima gelirken silahı doğrultttum. "Uzak dur" "Leyla ne olyuyor bi sakinles bak elinde silah var" "Asıl silah sende adi herif sende hani beni seviyodun hani baska kadinin esamesi okunmazdı yalancisin koca bi yalanci bu muydu istedigin bu mu" "Leyla hala oyle zaten bana ne olduğunu anlat neye sinirlendin bu kadar" "Nerdesin kaç gündür bu mu senin aşkın hani görmeden edemezdın hani sesimi duymadan nefes alamazdin yalancı herif Dilaranin kollarinda miydin onun yaraları yok dimi Alp korkulari var koşar sana gelir dimi cevap ver bana yüzüme bakarak konuş" "Leyla bak hicbi seyi senin tek bir dik duruşuna değsimem tamam mı saçmaliyosun gel birak şunu sarilayim sana konusalim" hizla geri cekildim. "Sakin sakin dokunma" dedim dişlerimi sıkarken silahı daha sağlam kavradım. "O silahtan korktuğumu mu saniyosun" "Korkmalisin Alp " bana yaklasinca namlunun ucu gogsune değdi. "Eğer sana ihanet ettigime inaniyosan dusunmeden cek bu tetiği" yanağımdaki yaşı sildim. "Çekicem çekicem zaten içinde 2 kurşun var Demirhan biri senin için" sonra namluyu cevirip kendi kalbimin üzerine koydum gözlerinde bi telas belirdi. "Leyla saçmalayı kes yapma şunu bisey olucak simdi sana" elimi silahta sıkılastirdim "Biride bana duydun mu? Simdi hic dusunmeden cekicem tetiği ." O sirada kapi açıldı içeri giren kim diye kafamı cevirdigim sirada Alp'in sesini duydum. "Bu kadar yeter" silaha hizla vurup elimden düşürmustu beni kollarinin arasına sardı. Bütün gücümle onu ittirdim ama nafile. Buğulu gözlerimle hicbisey göremezken kollarinin arasinda boguk sesini duydum sadece "Murat al şu silahi yerden kapiyi cek çık hemen" "Ama abi" "Murat al ve siktir git" kapi kapandı. Boşluğundan yararlanip ittirdim onu. Gözlerim artik ciddi manada acimisti. Gozlerine baktım. "Senden nefret ediyorum" gogsune iki elimle yumruklarimi indirdim "Senden iğreniyorum" bir tane daha "Nasil gunlerce gelmezsin" bir tane daha "Nasil onunla iş imzalarsin" bir tane daha "Bu kadar mı sevmedin beni adi yalancı herif" bir tane daha "Neden beni sevdigine inandirdin" bir tane daha vurucaktim ki kollarımı tuttu. Yere dizlerimin üzerine çöktüm. Sımsıkı sarildi yine kokusu etrafima dagildi oysa duymamak ve etkilenmemek icin saatlerce nefesimi tutmustum. Sesimi birakip ağladim. "Leyla isim vardı gercekten o yüzden gelemedim ve ne duydun bilmiyorum ama yalan sevgilim yemin ederim kimseyle bir is imzalamadim teklif geldi ama reddettim bu halinin sebebi bensem Allah belami versin ne olursun ağlama" "Yalancisin nefret ediyorum senden" "Yemin ederim değil Leylam yemin ederim" saclarımı okşadı sayisiz opucuk birakti icimde öfke yangın olmustu ve hala yakmaya devam ediyodu. Durduk bi süre oyle kipirdamadık. Ağladım kimse ağladiğimi göremezdı ama Alp simdi görüyodu. Aşk zayiflikti babam da hakli. Kollarini gevsetim yüzüme baktı. Yüksek ihtimalle karşısinda bir harabe vardı. Üzerindeki ceketi cikarip bana sardı sonrada kucağına alip basimi boynuna sakladı. Öylece cikiyoduk sirketten arkamizdan Muratın sesini duydum. "Abi" durdu Alp sonra o tarafa döndüğünu hissettim. "Efendim" "Raporlarin gelmis" "Tamam eve yollatirsin" "Abi silahı ne yapayim" "Odaya çekmeceme koy sonrada kilitle" "Tamamdır abi" yürümeye devam ettik. İlk defa gördüğum bir arabaya yaklastik arka koltuğa oturdu ben hala kucağındayken. Şöfore "Eve sür" diye bir talimat verdi. O an yerine gelen bilincimle kipirdadim kucağında dogrulmaya calistim daha sıkı sardı kollarini "Evine gelmek istemiyorum" "Hayir Leyla evde konuşucaz" gözlerimi kapadım tekrar ne kadar olduğunu kestiremedigim bir zamandan sonra araba durmustu. Hala ona sinirliydim kucağına böyle teslim olmak sinirimi dahada arttirmisti. Geldigimizi anlayinca ceketini üzerimden attım ve kalkip kendim indim. Derin bi nefes aldigini duydum arkamdan. Hava soğuktu ve üzerimde sadece kazak ve altimda mini şort eteğimle usumustum bacaklarim titredi soğuk rüzgarla ama bu duruşumu bozucam anlamina asla gelmezdi. Yağmur ikimizide islatmaya devam ediyodu. Kapiya gelince açmasini bekledim ve beraber içeri girdik. Koltuga oturdum sadece adım seslerini duydum kafamin içi ciddi manada uğulduyodu. Önüme gelip dizinin üzerine çöktü. Ellerime uzandı ama geri cektim bu defa ellerini dizlerime koydu. "Leyla yapma böyle beni dinlemeden esip gürleyip dagıtma bizi" "Ben mi dagittim bizi" "Bak haklisin tamam sana soylemeliydim zamanlamada çok kötü ama gercekten cok ciddi islerim vardı." "Yalan soylemene gerek yok Alp senin yüzünü görmek istemedim sogudum deseydin arkama bakmaz giderdim" "Leyla sen delirdin mi kac gündür bi dakika aklimdan silindigini mi saniyosun sen , o is teklifide geldigi an reddettim benim hicbi kadinla isim olmaz olamaz bunu o aklina soksan iyi edersin ayrica butün memeleket buz kessin yine ben senden asla soğumam at şu saçmalığı kafandan" yüzüne baktım uzun uzun basim gerçek manada yok olabilirdi suan ağrıdan gözlerimin karardığını hissedebiliyodum. Ellerini tekrar ellerime uzatti bu sefer ikisinide avuç içlerimden öptü.Çekebilicek gucu bulamadim kendimde. Kalkip yanima oturdu yüzume yapismis saclarimi temizledi yuzumu ellerinin arasına aldı. "Bitti tamam mı düsündugun o seylerin hepsini at kafandan sadece sen ve ben variz" Sadece biz variz sadece Alp ve Leyla var diye sayikladim kendi kendime. Kollarimi boynuna sarip kendime cektim. Boynundan kokusunu icime cekip bi opucuk biraktım geri cekilirken oda alnima bi opucuk biraktı. "Hadi gel sana pijama verelim sonrada biseyler yiyelim" cevap vermedim elimden tuttu birlikte yukari ciktik. Dolabi acip saten uzun kollu beyaz bir pijama takimi cikardı bunlar benimdi onceden gelislerimde burda unuttugumu hatirladim gorünce. Elime verip odadan ayrildi. Üzerime giyince rahat bir nefes aldım. Aynasinin onunde yeni alinmis paketli bir tarak vardı daha dikkatli bakinca makyaj malzemelerimden acilmamis birer tane ve parfumumden de ayni sekilde olduğunu farkettim. Alp bunlari benim icin mi almisti. Aynanin onune oturup tarağı alip saclarimi taradım. O sirada Alp odaya geldi gülümsedi bu halime "Kullandim ama" "Onlarin hepsi senin zaten murata aldirmistim gecen gün" istemsiz bi tebessum olustu yuzumde "Sonunda aranan Leylayı bulduk" yanima gelip sacima bir opucuk biraktı kokumu icine cektigini hissettim "Hatun sen hep böyle ol ne olur gozundeki yaş benim ömrümden gotürüyor" "Özur dilerim önce seninle konusmam lazimdi ama Asrin iş imzalamislar deyince sen gunlerdir bana soğukken aklim o an ona inandı" "Dileme Leyla sen değil hatali olan benim ne olursa olsum sana haber vermeliydim." O an aklima muratin arabaya ilerlerken soyledikleri geldi. "Alp Murat ne raporundan bahsediyodu bugün" "Öyle klasik evrak isleri" "Emin misin?" "Tabiki eminim hadi gel sana yemek hazirladım"
Alp Demirhan Sabah yine bas ağrısıyla uyandim. Yattigim yerden telefona uzanip saate baktım 11 e geliyodu Leyla' ya günaydin mesaji atttim. Kavgamizin uzerinde 2 gün geçmisti. Doktor raporunda tanı netleşene dek Leylaya hicbisey soylemicektim. Ona yasattigim 10 gün için kendimden nefret ettim ama şimdilik susmak zorundaydim. Leylayi kendimden uzak tutmayı aklimdan geçirmistim ama artik imkansizdi. 2 gün önce iliklerime kadar emin olmustum ki oda enaz benim kadar aşıktı. Bugun doktora gidip ordan Leylayı yine at ciftligine götürücuktim. Bindigi siyah at onundu artık. Kalkip uzerime siyah bi kazak gecirdim altima siyah kotlarimdan birini ve deri ceketimi alip evden ciktim. Hastaneye gelince 3. Kata cikip Erkan beyin yakin arkadası olan doktor Haldun Akarim kapisini caldim.Kendisi alaninda uzman bi doktordu o yuzden guvenimiz tamdı. Gel dedigini duyunca kapiyi aralayip az once asagidan aldigim deger ve raporlarimla iceriye girdim. "Gel bakalim evlat" oldukça yaşli bi adamdı 70 lerinde oldugu kesindi. Elimdeki seyleri masaya biraktim "Buyrun istediginiz herseyi yaptirdim" uzun uzun inceledi elindeki kagitlari kaldi ki yaklasik yarim saattir bir aciklama bekliyordum burda. Sonunda dayanamadim "Bana bisey demicek misiniz Haldun Bey" biraz daha düsündu "Bi illet kanina bulasmis ne oldugunu saptayamadik ama karaciğerini mahvediyor. " gözlüklerini düzeltip elindeki filme baktı uzun uzun "Kurşundan yaklasik 1 ay kadar sonra testlerini yaptik ama ciddi oranda zedelenme var ciğerinde .Çok uzun surmez eğer doğru nakil yapilmazsa birkaç ayda bitirir ciğeri" "Yapalim o zaman" "Senin gibi karaciğer nakli bekleyen kac bin insan var haberin var mı birkac ayda doğru donör bulmak nerdeyse imkansiz" "Ne demek bu doktor" "Yakinlarina tahlil yaptir eger kendin donör bulmazsan birkac aya bu hastalik seni kendi kaninda boğar evlat" "Bu ölüyosun mu demek yanlis mi anliyorum" "Doğru anliyosun donör yoksa birkac ayın var" Donup kaldim aklima sadece Leyla geldi gidersem yapamazdı en önemlisi bunu nasil soylerdim. Tesekkur edip ciktim odadan ağır ağır hastaneden cikip arabama ilerledim. Leylaya söylemicektim hastalik agirlasinca gözune görünmem sonrasi icinde bisey dusunurdum. Arabayı sürüp Leylanin evinin önüne geldim. Kapidan cikmis beni bekliyodu. Bogazli beyaz kazagı siyah pantolonu siyah bantli topuklu ayakkabilari ve yine siyah kabaniyla bana doğru yururken arabadan indim. Doktorun cumleleri kafamda döndü durdu bu sekilde nasil ona yansitmazdim düşünüp durdum. Yanima gelip sımsıkı sardı kollarini belime bende ona sarildim gogsumden iceri sokmak ister gibi cunki suan tam olarak yapmak istedigim buydu. Kocamam bir gülümseme vardı yüzünde. "Hadi sevgilim gidelim artik" "Gidelim Leylam gidelim" arabaya bindik ve yola koyulduk yol boyu bunu Leylaya soylemeli miyim diye dusundum yikilirdi. Onun uzuldugunu gormek canimi dahada yakardı. Ben ölüyodum Leylayı kendime sımsıkı bağladiktan sonra gidiyodum ustelik birdaha asla donmemek üzere. Arkamda kica bi enkaz birakarak gidiyordum. "Alp neyin var senin" ona baktim elini elimin içine aldım. "Biseyim yok sevgilim yolda Murat aradi isle ilgili bisey soyledide aklim ona takildi" "İstersen atlarimizi gördükten sonra sirkete gideriz" "Yok yok onemli degil halleder Murat" "Tamam madem" ciftlige gelince içeriye girdik. Atlarin olduğu ahira ilerliyoduk ki kapida gorevli bizi karsiladi. "Efendim biraz bekleticez sizi af buyurun" "Neden hayir olsun" "Görmeseniz daha iyi" "Soyle bakalim abi ne olduda boyle dertlendin" adam Leylaya baktı endiseli gozlerle yine basini onune egdi "Leyla Hanimin atı gece rahatsizlanmis bu sabah iyice kötüleşti veteriner çağırdik ama öldü ne yazik ki" Leyla'nin elimi tutan eli düstü yanağından bir goz yasi suzuldu. Sarildim hemen derin derin içini çekti "Alp görmek istiyorum" "Leylam simdi uzulursun daha çok" "Hayir gormek istiyorum vedalaşmak istiyorum" derin bir iç çektim. "Nerde abim biz bir görelim" "Sizin atınızın yanina ilerde sağda" birlikte ilerledik. Kapidan girdigimizde Leyla'nin yer yatan atının başına kendi basini dayamis bir halde benim atimi bulmayı beklemiyoduk tabi. Leyla egildi sevdi yüzünu boylu boyunca. Sonra kalkip benim atımı sevdi oksadi merhametiyle "Alp ne çok uzgündur dimi onlarda bizim gibi meftundu belki birbirlerine annesize yetim babasiza öksüz derler sevdiğı ölene ne denir ki" bu sozu yüreğime isledi bir atın bile gidisine bu denli uzulen Leylam gözleri baharım ben gittiğim gün yapicakti dusundum. Bu yük bana herşeyden ağırdı. "Zordur elbet zordur gel hadi daha fazla uzulmeden çıkalım burdan." elini tuttum disari yurudük. Leyla hala arada icini cekiyodu. Kendime döndürüp yüzünü ellerimin arasına aldım. "Leylam yeter sevdiğim ya ağlama artik" "Ama" "Amasi yok tamam olmus artik olan" "Biseylere baglanmak bu yuzden korkuturdu beni hersey pamuk ipligine bagli iste var ve yok" sanki bilir gibi cümleleri dahada iğneledi kalbimi tuhafti insanlar ölmekten korkardı bense benden sonra Leyla ne yapicak diye dusunmekten delirmek üzereydim. Sımsıkı sarıldım ona arkamda birakicam en bana ait olan şeye sımsıkı sarildim. "Düşünme böyle şeyler hadi artık dönelim bugun biraz hava al diye geldik basimiza gelenlere bak" "Bana gitsek sende gel" "Tamam oyle yapalım" eve doğru yola koyulduk. Leyla tablete uzanip bana baktı. "Şarkı açabilir miyim?" "İzin alman bile saçmalik Hatun" Uzanip biseyler yazdı ve bir sure sonra şarkı çalmaya başladı. "Müslüm Gürses Bir Ömür Yetmez" . Şarki çalmaya devam ederken aynadan gözlerine baktım. Bu nakaratın en çok bizi anlattigindan habersiz oda derin derin baktı gözlerime Bir ömür yetmez ki Sana doymaya ah, ah be sevgilim Bir hayat yetmez ki Bir kıyısından başlasak aşkın bari Kafamda sürekli ne yapmam gerektigini dusunup durdum. Leyla sürekli biseyler anlatiyodu onu izliyodum . Gülüsünu sadece bu bana gercegi unuttururdu. Eve gelince birlikte içeri girdik. Elimden tuttu sımsıkı "Gel hadi sana kiyafet veriyim" odaya gidince bana burda biraktigim siyah bir esofman ve gri tisortumu verdi. Kendiside lacivert üzerine göre bir tisort ve esofman giydi onu ilk defa esofmanla gorüsümdu. "Ne kadar yakisiyomus giysene arada" "Hmm yok ben spor pek sevmiyorum evde iste arada" kollarını belime sardı. Midemde gercekten ciddi bir ağrı vardı ama belli etmedim. Bana bakarken gozleri kolumdaki sargıya kaydı. "Koluna ne oldu yaran gecmisti" hemen geri cekildim. "Önemsiz ya gecen gün uzerini cizdirmisim." "Ne demek önemsiz Alp bakabilir miyim" "Hayir" diye yükseldim istemeden "Sakin olur musun ne oldu benden bisey sakliyosun Alp bandajin altında ne var" "Leyla yok dedim hicbisey" "Ne sakliyosun benden daha gecen sozler verdin Alp saklamicaz dedin ve benden habersiz biseyler ceviriyosun" o sirada telefon çaldı arayan murattı. Leylaya cevap vermeden uzanip telefonu actim. "Efendim murat ne var" "Abi bu okuduğum doktor raporlari dogru mu karismis olmasin nasil-" "Murat zamanlamanin amina koyayim tamam mı kapat doğru hepsi" deyip yuzüne kapadim evet simdi gercekten de ayikla pirincin taşını. Yüzüme baktı yine gözleri dolmak üzereydi iste canimi yakan sey kanimdaki zehir değil buydu. "Alp ne doktor raporu" dedi dislerini sıkarak "Leyla bilmen gerekicek bisey degil tamam mı" "Herseyini benden sakla boyle devam et ben sana icimi sonsuz acayim her dusundugumu her canimi yakani soyleyeyim ama sen sus icine at dimi Alp ben sana yaklastigimi sandikca beni dahada uzaga ittiriyosun" "Leyla" "Ne Leyla ne" "Ufak bisey tamam mı zehirle ilgili gecicek" "Yalan atma o zaman Murat neden oyle dedi hala saklamaya devam ediyosun yazik ya " hizla yanimda gecip aşağıya indi bir sure yatağin ucuna oturup düsundum eger soylersem hem cok uzulucek hemde uyarsa nakil icin donör olmak isticekti adım gibi emindim bundan ve Leyla'nin hayatini tehlikeye atamazdım. Arkasindan aşagıya indim. Mutfaktaydi "Leylam" cevap vermedi yanina yaklastim eline uzandim ama geri cekti. Elindeki kahve bardağını alip yüzüme bile bakmadan kapiya ilerledi "Leyla bak yapma boyle zaten" uzun bi sessizlik oldu "Ne zaten" "Çok bi vaktimiz yok" "Ne diyosun Alp ne demek çok vaktimiz yok" dusundum dosdogru soylemekten baska bir kelime yoktu dilimde "Yani hayat bu onu kastediyorum" "Ya ne güzel farkindaysan iyi bisey" "Bak konuşalim yapma böyle" "Ben konuşuyorum sen susuyosun Alp bu konusmak olmuyor konusma 2 kisi arasinda olur ve kimse karşı taraftan birşey sakalamaz" "Ben ölüyorum " elindeki bardak yere düstü bardaktaki kaynayan kahve yere dokuldü. Hızla yanina gittim "Yavaş yanicaksin" "Ne diyosun sen şakanin sirasi değil" yanima yaklastı ellerinin arasina aldi yuzumu. "Alp şaka yaptigini soyle hadi seni bekliyorum" yanaklarimi oksadi parmaklari "Alp hadisene şaka yapiyorum de" göz yaslarimiz birlikte suzuldu yanaklarimizdan "Yapmiyorum Leyla" basimi omzuna cekti sımsiki sarildi bastirdikca bastirdi gogsune daha da sıkı sarilabilmek icin çabaladi. Hickiriklarinin arasinda sesini duydum "Hayir hayir yok öyle bisey saçmaliyosun seninle barismam icin" Gozumden suzulen yaşa engel olamadım beraber coktuk tezgahın önüne ben sirtimi yasladim oda kucagimda bir santim kipirdamadan sarilmaya devam etti eger daha sıkı sarilirsa daha çok yasayabilecegime inanir gibiydi. "Leyla 10 gün o yuzden gelemedim yanina tahlil verdim doktor doktor gezdim seni hicbi zaman kiricak uzucek bisey yapmak istemedim ama yok iste öluyormuşum yemin ederim ki bir saniye korkmadim seni yanliz birakicak olmak yaktı içimi" Bende ağladim belkide sayiliydi ağlayisim ama ilk defa birinin yaninda agladim. Kollarini çozup yuzume baktı. Hickiriklariyla konusamaz haldeydi. Ellerini yüzüme koyup basini salladi saga sola. "Hayir hayir Alp ölmüyosun sacmalama ne ölmesi sen daha çok gençsin biz evelincez istedigin gibi boncuk boncuk bakan Leylarimiz bile olucak sacmalama ölüm falan yok" "Leyla yapma böyle" "Alp sen yapma ne demek ne demek bu illa çaresi vardır." "Boşuna umit beslemenin manasi yok" "Asıl sen yapma Alp ne yapicaz oturup bekliycek miyiz böyle" gözlerinden tekrar yaşlar süzüldü. Ellerimle sildim hepsini. "Ağlama böyle" dahada şiddetlendi ağlayisi yüzumun her yanina opucukler biraktı. "Ölmiceksin sen duydun mu beni ne gelirse elimizden yapicaz eğer sana bisey olursa" Gözlerini sımsıkı kapatip yine yaşlari serbest birakti ağlamamasi lazimdi çunki bu herseyden çok canımı yakıyordu. "Bende ölürüm duydun mu bir dakika düşünmem ardından" Daha sıkı sardık birbirimizi her zerremiz birbirimize can olucakmis gibi dahada sıkı... |
0% |