Yeni Üyelik
15.
Bölüm

Bölüm-13

@akser_

Leyla Karyeli

Sabah cok da uzaktan gelmedigini duydugum Alp'in soylenisleriyle uyandim. Gözlerimi araladım yanım boştu. Alp hala soylenmeye devam ederek kapiyi aralayıp içeri girdi.

"Demir biz gelmeden tek lokmasina elini sürme gebertirim seni" kapiyi kapatip bana döndü.

"Leylam" deyip yutkundu ici giderek bana bakisina anlam vermek adına kendime baktim. Simsiyah çarşaflı yatağın tam ortasındaydım. Zaten kisa olan geceligim belimin üzerine kadar toplanmis butun kalcam meydandaydı. Yuzumu ve saclarimi goremiyodum ama ne kadar daginiktilar tahmin etmek zor degildi.

"Günaydın" deyip gülümsedim. Tekrar kapiyi aralayip Demire seslendi.

"Vazgectim Demir sen başla biz geliriz" bu lafi uzerine inanamayarak kaşlarimi cattim. Yatakta kalkip oturur pozisyona geldim ve tekrar geceligimin etekleri kalçama döküldü.

"Alp saçmalama yüzümu yikiyim ineriz hemen" yanima geldi ağır ağır yatağın üzerinde durdu dizlerinle ve üzerime eğildi. Kendimi tekrar yataga biraktım kollarini yanlarıma yerleştirdi. Kollarina tutundum.

"Ya Alp " diyerek gulumsedim gözlerini benden ayirmayarak başını iki yana salladı.

"Hatun böyle gülmeye devam edersen"

"Hmm sonra" dedigimde başını boynuma gomdu butün dengemi kaybettim. Üzerimdeki etkisi sonsuzdu. Dudaklari her tenime deydiğinde içim titremeye devam etti. Bir kolumu boynundan başina digerinide sırtına sardım. Bacaklarimida beline sardığım an homurdandigini duydum ama ne dediğini anlayamadim. Basini boynumdan kaldirip yüzüme hizzaladı. Fırsat bilip konuştum.

"Hadi kahvaltiya inelim" kaşlarını çattı

"Burdada biseyler yiyebiliriz" koluna silleyi caktim

"Terbiyesiz hemen aklin nerelerde" dudaklarini islatip gülumsedi zehir gibiydi her hareketi boynuma ve omuzlarima tekrar opucukler biraktı. Içli bi soluk vermeme sebep oldu bu hareketi. Hic iyi olmamisti cunki boyle devam edersek ciddi anlamda kahvaltiya inmemiz imkansizdı. Opucukleri yine tam kalbimin üzerime kadar indi bir yandan eli vucudumda gezinirken nefes daha kacti dudaklarimdan. Arsız arsız güldü. Aklimi karistridigini bilmek hoşuna gidiyodu. Üzerimden ittirdim hemen.

"Hadi Alp hadi kalk gercekten inelim" oflayarak ayaklandi. Bende sabahlığımı üzerime gecirdim boyu uzun dizlerime inen duz bi sabahlikti kuşağinı bağladim.

"Böyle mi iniceksin asağı"

"Abartma Alp duzgum uzerim hadi yuru" soylenerek asaği indik. Demir masanin basinda oturmus sigarasini iciyodu. Bizi gorunce tebessum etti.

"Hadi ya bayildim açliktan" Alp sert bir bakis atti.

"Başla dedik ya lan" masaya oturup ağzıma bi parca simit attım.

"Ben cikicam birazdan odanizdaki işlerinizi ben gidince halletseydiniz Allah Allah" bu lafın üzerine öksürmeye basladim. Alp sirtima vurdu hafif hafif o sirada Demir çaylarimizi doldurdu.

"Zevzek zevzek konusma lan" diye soylendi Alp

"Al yenge al ic bogazinda kaldi" ekledi Demir. Ters bir bakis attim ikisinede. Bir sure sonra Alp sessizligi bozdu.

"Sen nereye gidiceksin"

"Korkma kuzen buralardayım basima bisey gelmez"

"Ulan sana iyilik de yaramiyor ne bok yersen ye"

"Ufak birkac isim var buralardayim" sustuk ve kahvaltimiza devam ettik. Bizde Alple tahlil sonuclarini oğrenmeye gidicektik. Kahvaltidan sonra Demir uzerini degistirip gitti. Biz birlikte kalmistik saat daha 12 bile degildi ve doktor randevusu 3 deydi. Son bulaşığida makineye koyarken Alp de masanin uzerini siliyodu. Ellerimi yıkarken kollarını belimde hissettim. Omzuma bir opucuk birakti.

"Çok seviyorum seni" diye fisildadi kulagıma gülümsedim bu hareketine.

"Hadi yukari cikip hazirlanalim" beraber yukari ciktik. O üzerine biseyler secerken bende ılık bi duş aldim. Bornozunu üzerime sarip banyodan ciktim. Kizarmis gözlerime ve yanaklarima bakip gülümsedi o çoktan hazirlanmisti.

"Hadi giyin ben de saçlarini kurutayim"

"Kendim kurutabilirim"

"Ama ben kurutmak istiyorum" bidaha gülümsedim. Burda biraktigim kiyafetlerimden birer parça seçip uzerime geçirdim. Aynanin karşisina oturdum. Kurutma makinesini fişe takip saçlarimdaki havluyu aldi omzuma dökulen islak saclarimi güzelce taradı. Hayran hayran bakislari içimi sıcacık yapmisti yine. Nasil bi baba olucanı düşündüm kucağında kizimiz ona dokunuşlarini hayal ettim daha önce bi bebek kucağına alamdigindan emindim tutmayi bile bilmiyodur yuksek ihtimal ama yinede hayal ettim iste. Saclarimi kuruttu güzlece.

"Kızımızlada böyle ilgilenirsen kiskanirim ama" saçıma bakarken gülümsedi sonrada aynadan bana bakarak boynumun en derinine bir opucuk birakti.

"O zaman ikinizede yetecek kadar ilgili bir koca olurum" gülümsemem dahada büyüdü sesli bir kahkaha biraktım omzumdaki ellerini tuttum sımsıkı.

"Hadi gidelim artik yoksa geç kalicaz" dedim

"Gidelim sevgilim" birlikte evden çıkıp arabaya ilerledik. Bindiğimizde emniyet kemerimi kontrol etti bacağıma dokunup üsudugumu anlayinca klimayi actı her hareketi kalbime isledi. Yola koyulduk hastane buraya yarim saatti. Gerginliğini hissedebiliyodum boştaki elini tuttum sımsıkı. Bana baktı bu hakreketimden sonra gülümsedi.

"Alp sakin ol hersey iyi olucak görürsun bak ben uyumlu çıkıcam ve sevdigime can olucam"

"Korktuğumda o zaten"

"Ne bi dakika neden ?"

"Leyla ya o amelyattan ben sağ çıkarsamda sana bir sey olursa o zaman ne olucak" dahada sıkı sarmaladim elini dolan gözlerime engel olmaya calistim.

"Sacmalama oyle bisey olmicak"

"Garantisi yok Leyla" sustum hakliydi ama hicbisey fikrimi degistiremezdi. Hastaneye gelince 3. Kata ciktik. Haldun beyin odasinin onune gelip kapiya tiklattik. Bizi el ele görünce tebessum etti.

"Gelin bakalim gelin" gülümsedim bende

"Lütfen bize güzel haberler verin" dedim. Yüz ifadesi hic de öyle gozukmuyodu ama yinede umud ettim iste. Birlikte karşısına oturduk. Bize baktı bi süre

"Size bir iyi bir kötü haberim var"

"Kötüden başla" diye atladı Alp bu haline sabır çektim içimden. Sonra elindeki rapora baktı.

"Leyla kızım dönor olamicak ciğeri seninkine uyumsuz"

Gözlerim doldu engel olmaya çalistim ama doldu iste simdi nerden bukucaktik uygun cigeri. Vaktimiz azken ustelik gozumun onunde eriyip gidişini izlemek istemiyodum sevdiğim adamın.

"Ama sizin icin tahlil veren Murat Kıranın ciğeri yüzde yüz uyumlu size dönor olabilir" huzurlu bi nefes verdim Alp tuttuğum göz yaşlarımı hissetmis olucak ki daha sıkı sardı parmaklari elimi. Simdi ağlamamaliydim birazdan sadece ikimiz kaldigimizda istedigim kadar yapabilirdim bunu ama simdi değil.

"Amelyat günü bir hafta icinde belli olur hastanemiz seni bilgilendirir şanslisin Demirhan sevdiklerin senin icin herseyi yapmaya hazir." Ellerimize ve bana baktı bir sure sonra tekrar Alpe dondu

"Ben senin yerinde olsam evlat o tuttuğum eli birakmazdım ne zamanki haberi oldu her seye bir care buldu şifa var ondan sana" gülümsememe sebep oldu bu sozler Alp dönup gozlerime baktı. Sonrada tekrar Haldun beye döndü

"Şüpheniz olmasin hic birakmicam" sonra ayaklandi

"Bize musade artik"

"Tabi evlat tabi bidahaki gorusmemizde sagligina kavusmus olacaksin insallah"

"İnsallah" birlikte ciktik odadan gozlerimden yaş suzulmesin diye nefesimi tuttum adeta arabaya dogru ilerledik. Alp farkindaydi o yuzden hizla kendini arabaya atmaya calisiyordu oda. Aynı anda kapilarimizi acip arabaya bindik kapiyi cektigim gibi ona dondugum sirada hizla yüzümü ellerinin arasına aldı alnini alnima yasladiginda gozlerimdeki yaşlar sesimle kendini birakti icli bi nefes verdim dudaklarina doğru

"Yaşicaksin" diye fisildadim

"Biz yaşicaz" diye fisildadı oda dudaklarimiz birbirini buldum. Alp'i öpmek nefes alabilmekti benim icin. Simdide tum gucumle icime cektim iste nefesimi. Yüzüme göz yaslarima gozlerime opucukler biraktı.

"Tamam artik ağlamak yok bak biticek hersey"

"Biticek dimi"

"Biticek herşey biticek"

 

12 Sene önce

Öğlen güneşi tam en tepedeydi elini yüzüne tutup güneşe baktı Demir. Hava çok sıcakti ama içi durmamisti iste topu kaptigi gibi Alp'in evinin yolunu tutmustu. Topu sektire sektire yürüdü kapiyi çaldı. Açan ise tabiki kahve saclari omzunda dokulmus yesil yesil gozleri ile ona bakan Berrin teyzesiydi. Demiri görünce gülümsedi kadin

 

"Oy benim zeytin gözlü oğlum gelmis" deyip yanağına en sulusundan opucukler birakti.

 

"Berrin teyze Alp biraz top oynamaya gelse lüten nolur lütttteeeen hem vallahi çok durmayiz hemen gelir gideriz" gulumsedi bu israra kadın Demir çok tatli bir cocuktu. İçeri dönup seslendi

 

"Alp oğlum bak Demir gelmis seninle oynamak istiyor"

O sirada arkadan Karun amca geldi

"Ya Berrin matematik calisiyodu cocuk nerden cikti simdi bu haytalik isleri"

"Rahat birak artik çocugu Karun zaten yeterince calisiyor" arkadan Alp geldi masum masum bakti babasinla annesine daha fazla dayanamadi annesi

"Hadi oglum git ben izin veriyorum"

Heyecanla ayakkabilarini giydi Alp. Sonra Demirle beraber Ahu'nun evine yurumeye koyuldular. Demir duraksizdı laf söz dinlemez yerinde durmazdı. Öğretmenleri ailesine sikayet etmemek için ne kadar dirensede en son Ahuyu dusurdugu icin sinif arkadasini dovunce aramak zorunda kalmislardi. Babasi fena yakmisti canini .Ama pisman degildi Demir Ahu'nun icli icli aglamasini bir daha görse yine yapardı. Evin onune gelince kapiya vurdular. Kapiyi açan kucagında Ahuyla Yavuz amcalariydi. Hemen gozleri parladi Ahu'nun babasinin kucaginda debelendii

"Aaa Demir gelmis Alp gelmis baba indir beni yere baska zaman uçak oluruz " babasi yuzunu eksitti.

"Eh kizim ya hemende unuttun bizi" hemen kucağından atlayip ikisininde boynuna kollarini sardi. Boyu kisa olduğu için onlari kendine cekistirdi . Geri ayrilinca Demirin kolundaki morluğa takildi gözleri geçen onun yuzunden ettigi kavgadan sonra babasi cok kizmisti belkide o zaman olmustu. Minik parmagınla dokundu mor tenine

"Acıyo mu " diye sordu masum masum

"Yok benim canım acimaz" acimisti hemde çok acımıştı

"Neden ki" derken yemyeşil gozlerini kirpistirdi.

"Acımaz iste kizim Allah Allah hadi top oynamaya gidicez geliyo musun" hemen ayakkabilarini ayağina gecirdi . Alp ve Demirin ellerini tutup babasina dondu.

"Gidebilir miyim babacım" gülümsedi babasi

"Bu soru için biraz geç kalmadin mi sanki kizim"

 

"Ama baba ya" diye huysuzlandi

"İyi haydi git bakalim" sonra Alp ve Demire baktı.

"Eşkiyalar kizim size emanet saçinın teline zarar gelirse size sorarim" ikiside başıyla onayladı. Ve yola koyuldular. Gülüp oynadilar, Ahu düştü koşup kaldirdilar , her seferinde daha çok eğlenmenin yolunu buldular. Evleri yakin ama hayatlari çok uzak bu üç cocuk birbirlerine tutundular. En son yine evlerine dagildilar. Alp ve Ahu kosarak giderken Demir'in ayaklari yine geri geri gitti. Ev neydi 4 duvar ve bir cati. Daha baska bir anlami yoktu onun için. Anne ve babalar bağırmadanda anlaşabilir miydi , her baba evladina onunkinin davrandigi gibi mi davranirdi , Yavuz amcasi hep Ahu yu başından öperdi mesela yada Karun amca her zaman oğlunla gurur duyar sıksık okula gelir durumunu oğrenirdi düşundu Demir en son ne zaman babasinin bunlardan birini onun için yaptigini hatirlayamadi. Kalbi buruk evine ağır ağır yürümeye devam etti. Baba kelimesi herkese destekken Demire yük olmustu. Ve evde aklindan noksan muamelesi yapilan bu oğlan çocugu ileride buyuk bir adam olup bu günlerin hesabini sorucakti. Cunki sanilanin aksina çok daha zeki bir çocuktu.

 

(Bölümü atmistim ama silindi uygulamada biraz sıkinti var yorum desteklerinizi bekliyorum kendinize cici bakın ❤️‍🩹🫶🏼)

 

 

Loading...
0%