Alp Demirhan

Arabaya doğru ilerledim sirkette dunya is vardi ve bu toplanti icin hepsini akşama kaydirmistim. Koltuga oturdugumda basimi geri yasladim. Ne kadındi ama konusmasi , bakislari , her hareketi ayrı bir hava ayri bir mevsimdi. Kafani topla oglum ne sacmaliyosun ya. Babamin aradigini farkettim

"Alo Alp nerde kaldin"

"Geliyorum baba yoldayim"

"Bi sorun cikmadi dimi"

"Yok baba yok hersey yolunda"

"Tansitin mi Leyla kizimla"

"Tanistim baba tanistim ömrümü yedin Leyla kız diye"

"Nasıl ama zehir gibi aklı var hayatta babasını aratmaz"

"Gerçekten öyleymis iyi yaptı sunumu"

"Dedim ben sana oyle ileri geri konusma Fatih onu nasi yetistirdi haberin var mı senin diye ama dinleyen mi var"

"Tamam babam tamam Allah askina"

"Hadi sirkete gec kalma iki gündür işler aksiyor"

"Ne aksaması baba ya herşey yolunda işte bir sakin ol"

"Ulan küçükkende boyleydin hayta herif hadi şirkete şirkete"

1 hafta sonra

Aradan 1 hafta gecmisti gercekten nakliyat kusursuz ilerliyordu. Bi türlu Leylayı görmek icin bahane uydurup sirkete gidememistim neden görmek istediğimi beynim kabul etmek istemesede görmem lazimdi işte. Bir defa gorusme için haber yollamistim ama o zaman da Asrın denen herif gelmisti. Zor bi kadindı Leyla pek ulaşilasi biri degildi. Sadece silah fabrikasinin patronu degildi silahin ta kendisiydi.

Simsiyah saclari , kahve gozleri , ince boynu , dudaklari , elleri herseyiyle insana namlunun ucunda hissettiren bi kadin. Akşam bu isin basarisi adına bi yemek düznelemiştim. Ona gelmeme gibi sansi yoktu zira işin sahipleriydik. Davete 1-2 saat vardı. Kapı çaldı yüksek ihtimal Murattı ayirttigim siyah takimi alip gelmesini soylemistim. Kapiyi actim tahminim doğruydu.

"Gel murat yukari odaya çıkar bende geliyorum"

"Tabi abi." Elimdeki sarap bardagini mutfaga birakip yukari ciktim. Siyah gomlek ceket ve pantolondan olusan takimi uzerim gecirdim. Aynada yüzümü gozumu duzeltip Murata döndüm.

"Nasil olmuşum lan"

"Abi vallahi jilet gibi olmuşsun ben kadin ols-"

"Tamam lan tamam civima hemen vallahi migrenimi tetikliyorsun"

"Tabi abi"

Davet salonuna yola ciktim. Önden gidip kontrol etmekte fayda vardı. Bir suru iş adaminin oldugu yemekte aksilik cikmasi isteyecegim son sey bile degildi. Kapidan girdigimde karsilasmayi bekliycem son manzara Leyla'nin da burda olmasiydi. Uzun siyah elbisesi sirti v seklinde cesur dekoltesi vardı , ayakkabilari gözıkmuyordu ama topuklu oldugundan şüphem yoktu.Siyah saclari ensesinde topuzdu. Aşçıyla biseyler konusuyodu. Yakamı duzeltip onlara yaklastım.

"Leyla Hanım" yüzünü döndü. Yuzune dusen 2 tutam sacı vardı , kirmizi ruju yine dudaklarinda ,yanaklarinda çilleri , kahve gozleriyle aklimi allak bullak etmisti. Aferin oğlum kaptir sen kendini böyle sonra ne boklar yiyeceksin acaba.

"Alp Bey geldiniz mi bizde şefle menü hakkinda konusuyorduk"

"Şefim hazir mi herşey bir aksilik yok umarım ?"

"Hayir Alp bey merak etmeyin hersey yolunda"

"O zaman sen Leyla hanimla bize bi beyaz şarap aç" ona döndüm.

"Sever misiniz" ilk defa minik bi tebessum etti.

"Evet" şaraplarimiz geldi. Birlikte balkona ilerledik.

"Guzel mekan seçmissiniz"

"Şu sizi kaldiramiyoruz mu ya"

"Anlamadim"

"Siz diyorum fazla sanki dümdüz Alp de sen bana"

Sesli gülümsedi ilk defa böyle yakindan gülümsedigini gormustum. Bozuntuya verme Alp dik dur oğlum.

"O kadar yakin olduğum kimse yok ben genelde resmi konusurum sizde iş arkadaşimsiniz"

"Belki ilklerin adamı olurum" deyip gülumsedim. Ulan salak öyle bodozlama söylenir mi . Aslinda tam suan terslenmeyi beklemistim ama beklemedigim bi hamle yapti.

"Kim bilir belkide" içeri ilerledi. Bende arkasindan bakmaya devam ettim. Neydi simdi bu meydan senin sansini deneyebilirsin mi?

Artik hicbi hamlemden geri durmicami bilmeliydi. Leylayi gordugum ilk an bizde birbirimiz için olan bisey olduğunu anlamistim ama bu kadar hizli beklememistim.

Bende içeri ilerledim. Misafirleri karsilayip yemeğe gectik. Leyla karşimda oturuyodu. Gözlerimi alma firsatim olursa yemegime donebilicektim. Tam o sirada adımı duydum.

"Alp Bey gercekten hersey mükemmel olmuş"

"Ne demek tesekkur ederim herkes cok iyi is cikardı bu kadarini haketmistik" gülümsedi Behruz bey.

Yemekte bir suru is guc hakkinda konusuldu. Leyla her soruya butun inceligiyle ve bilgisiyle cevap verdi. Yanimda olmasini istedigim kadın buydu. Güçlü , bilgili , dis gorunus bir yere kadardi ama Leyla'nin o konudada kusursuz oldugunu soylemesem cok ayip olurdu. Kenan bey bana döndü

"Eee Alp kaç ay oldu buralara geleli yok mu birileri hayatinda?"

Başımı önümden kaldirdiğımda Leyla ile göz göze geldim bu kadar üzün süre göz temasi onu germiş olmaliydı ki gözlerini kaçırdı. Ama ben bakmaya devam ettim

"Şimdilik yok Kenan abi bakalım zaman ne gösterir bilemeyiz."

Tekrar önüme döndüm ve yemeğe devam ettim. Bugün kendimi aşmıştım ama hayirlisi.Yemekten sonra mekandan ayrılanlarla biraz sohbet ettik. Ve en son ikimiz kaldik. Firsattan istifade onu izlerken Leyla lafa girdi

"Bende gidiyim artik "

"Ben birakmayi teklif etsem"

"Yani ben kendim gitsem daha iyi olur"

"O zaman bidahakine artık"

"Tamadır madem görüsüruz Alp"

"Görüsuruz Leyla" arkasini donup kapiya kadar yürüdü. Daha fazla icimde tuttugum cumleleri bastiramadim. Battı balik yan giderdi.

"Leyla" arkasini dondu boş gozlerle baktı

"Çok güzel olmustun" dudagi hafif kivrildi.

"Teşekkür ederim" sessizce cikip gitti. İcimde tuttuğum nefesi verdim. Ne kadındı ama kafamı kaldirip kimseye bakmazken gözlerimi ondan çekemez olmuştum. Leyla benim yillardir aradığım bu histi adı neydi bilemedigim hala bilemiyordum belki ama şuan göğüs kafesime yayilan sicaklik kesinlikle Leyla'nın sebep olduğu birşeydi.