Yeni Üyelik
29.
Bölüm

Bölüm-27

@akser_

Leyla Karyeli

Alp'in kucağında tekrar Ahularin evine doğru ilerliyorduk. Moralim gercekten bozulmuştu ve çok korkmuştum. Neyseki bebeğimiz iyiydi ama doktor birkac vitamin vermis ve mutlaka kendi doktorumuzla gorusmemiz gerektigini soylemisti. Zaten yarin eve donuyorduk o yuzden içimiz rahattı. Doktor kesinlikle yorulmamami ev islerine dahi el sürmememi soylemisti. Alp tedirginlikle yuzume baktı.

"İyisin dimi?" Onaylayarak başımi yukari aşağı salladim. Beraber içeri girdik. Ahu hemen yanimiza geldi.

"Leyla çok korktuk iyi misiniz?"

Alp beni kucağından koltuğa birakti sirtimin arkasina bir yastik yerlestirdi. Ahu hemen koltugun yan tarafinda yanima çöktü.

"İyiyiz Ahu sağol"

"Ahu" dedi Alp sesi çok ciddiydi

"Efendim"

"Leyla hicbir seye dokunmicak işlere elini bile sürmicek kendisi bir turlu dinlemedigi icin sana soyluyorum eğer yapicak olursa elinden alirsin"

"Ask olsun Alp"

"Yalan mi Leylam her firsatta yapicak bir şey buluyosun"

Feride durabilir mi hemen atladi.

"Sen merak etme abi ben varken Leyla yengem işe güce elini surmez" Ahu agzinin icinde sabır çekerken Feride gulucukler saçarak Demire dondu

"Demir ver ceketini asayim üşumüşsunde yuzun kizarmis geç şoyle sicağa yakin otur" Demir ceketini verip şömineye doğru oturunca hepimizin bakislari patlamasini bekledigimiz Ahuya döndü ama o hicbirimizin beklemediği bir şey yapti. Ayaklanip Alple ikimize baktı.

"Ben odamdayim Leyla bir şey olursa mesaj at yeter hemen inerim yanina ama daha fazla milletin saadetini izleyecek halim yok"

Merdivenlere doğru ilerleyip üst kata çıktı. Hepimiz birbirimize bakip kaldik. En sonunda Demir yapbozu çozmus olucak ki bize bakti.

"Benim bu noktada odama cikmam gerekiyor dimi"

Hele şukur anladin be aslanim bunun üzerine zor affettirirsin sen kendini. Basimi yukari asagi salamam üzerine o musade isteyip ağır ağır yukari cikarken. Alp de hemen yanima oturdu. Hülya teyze geldi yanimiza.

"Al bakalim Leyla kızim balli sut iyi gelir kan olur sana"

"Teşekkur ederim zahmet etmissiniz" diyerek ellerimin arasina aldim. Alp hemen ellerimden bardağı aldı. Sonrada ağzıma götürdu.

"Yok artik bunu yapicak miyiz?"

"Yapicaz vallahi hadi aç ağzıni"

Gülümseyerek sütten bir yudum aldim. Sonra bardaği masanin uzerine birakip etrafa bakindi. Kimseler kalmamisti ikimizden baska. Eğilip boynuma ve kalbimin uzerine bir opucuk birakti. Bir sure nefeslendim boynumda

"Çok korkuttunuz beni"

Ellerimi yuzunun iki yanina koydum. Avcumun icinede bir opucuk birakti.

"Korkma artik geçti iyiyiz yanindayiz biz"

"Leyla canin yanmasin diye herşeyi yapardim herşeyi butun dunyanin yukunu sirtlardim şu halimize bak elimden hicbirsey gelmiyor sana birşey olucak diye düşünmekten aklımı kaybedicem"

"Alp canım yanmiyor tamam mi artik bunlari dusunme seni uzgun gormek istemiyorum ben iyiyim " elim bebegimize gitti.

"Oda iyi lütfen sende iyi ol"

"Olamiyorum caninin yanmasina mani olamiyorum 2. defa Leyla seni oyle kollarimin arasinda acile taşımak nefesim kesiliyo sanki" derin bir nefes verdim

"Sadece birkac ay Alp sonra herşey düzelicek ben sen bebeğimiz aile olucaz o zaman bu günlerimizi gülerek anlaticaz bebeğimize"

"Olucaz dimi"

"Olucaz tabi"

__________________________

Demir Asil

Kosarak merdivenleri ciktim. Ahu'nun odasinin kapisi kapaliydi. Ulan kafami sikeyim bugun 2 defa ust uste pot kirmistik . Hicbirseyi isteyerek yapmiyordum ki. Bogazimi temizleyip kapısini caldim.

"Ne var" diye çıkıstı hemen

"Ahu benim geliyorum musaitsen?"

"Gelme"

"Neden"

"Yüzünü görmek istemiyorumda ondan"

"Geliyorum " deyip birkac saniye sonra kapiyi araladım. Bacaklarini toplamış yatakta oturuyordu. Gözleri buğuluydu.

"Ahu sen ağladın mı?"

"Sen kimsinde ben senin için ağalayayim in aşağıya Feride orda o aglar senin için"

Hemen kapiyi kapatip yatakta karşisina oturdum.

"Ahu sacmaliyosun ne Feridesi"

"Sabah oyle demiyordun baya guzeldi muhabbet"

"Balkona sigarami içmeye cikmistim basim tuttu sabah geçmedi de bir türlu ondan o zaman geldi benimle bir alakasi yok ki" gözleri dahada doldu

"Yalan söyleme akşam sen bana öyle konuşunca bende aramizda birşeyler var zannettim sabah sana ilaç getiricektim mutfağa indim ama baktim ki sen ilacini bulmuşsun zaten" gülmemek için başımı eğdim çunki kafasinda kurduklari tamamen sacmalikti. Ahu disinda hicbir kadinla uzaktan yakindan alakam olamazdı. Yüzüne eğilip gozlerinin içine bakmaya çalistim.

"Ahu kaçirma gözlerini benden ayrica zannettim degil bizim zaten seninle aramizda bayağı güzel birşeyler var ama sen şuan bir saçmalik icin küsuyorsun bana gözlerime dahi bakmiyorsun"

"Ben mi saçmaliyorum sabah oturdunuz az oncede ceketini ona verdin biliyorsuj umit besledigini"

Dahada yanastim yanina sımsıkı birbirine bağladigi kollarina uzandim. Elim tenine değince icim titredi yine.

"Ahu Allah askina yapma Ferideyle ne işim olur sana nasil divaneyim görmüyo musun? Ne zaman gelse kacip gidiyorum zaten yanindan."

Yanağından suzulen yaşı görünce kendimden dahada nefret ettim. Eğilip goz yasinin üzerine dudaklarimi bastirdım sonrada gözlerine kollari gevsedi her opucugumde. Kollarinin altindan kaldirip kucağıma aldım. Hiç itiraz etmedi ama biri şu siktigimin kapisini biri açarsa çok büyük sıçmıstık. Hele Yavuz amca açsa alnimin çatından vursa hakkiydi.

"Ahum , kıskanç nazlı sevdiğim" parmaklarim üzerinde toplanan kazaktan açıkta kalan beline degdi. Ellerim buz gibiydi teni ates gibi. Biz hep birbirimizin tam tersiydik zaten kulağına eğildim

"Bırak kim ne umud ederse etsin beslesin zira ben alemin padişahıyım sende benim" diye fisildadim kulağına. Yandan gülüşünü gördüm. Sımsıkı sarmalayip goğsume yasladim hala kirgindi belli ki kollarini bana dolamamisti. Saçlarinin arasina bir opucuk birakip nefes aldım.

"Ahu birdaha sakın boyle bisey icin gözünden yaş akmasin Feride umrumda değil hiçbi kadın umrumda değil. Ben etrafima bakinca iki şey gorüyorum biri sen diğeride geriye kalanlar"

Onaylar gibi başını yukari aşağiya salladı.

"Benden sıkıldığini sandim surekli geri durduğum için"

"Sikeyim Ahu sacmalama aklinin ucundan bile geçirme senden asla sıkılamam " doğrulup gözlerime baktı.

"Demir" konuşurken dudaklarima bakmasi aklimin anasini sikmisti şuanda.

"Efendim"

"Bir daha sakın gitme tamam mı?"

"Mümkünmü sence"

"Artik birbirimizden kaçmayalim kovalamak zorunda kalmayalim ben senin olmadigim sabahlara uyanmak istemiyorum artık"

Ayağa kalkip sirtini yatakla buluşturdum. Üzerine eğilip yüzümu boynuna gömdüm. Yeterdi bu kadar hasret kokusuna ihtiyacım vardi.Herşey benden bagimsiz gelisiyordu. Ahu yanimdayken kontrole sahip olmak imkansizdi.Elleri uzerimdeki swetin içine suzulup sirtimla bulusurken canima okuyacak yavaşlıkla yanağımi optu. Bacaklari belime dolanirken kendimi durdurabilmek adına yüzumü boynundan cektim. Ama yeşilleriyle goz goze gelmek aklimi dahada bulandirdi. Dudaklarima doğru nefeslendigi sirada butun sirtim gerildi.

"Ahu"

"Hmm"

"Hemen durmaliyiz yoksa baban beni alnimin çatından vuracak" cilveyle gülümsedi ellerini dahada bastirdi sirtima sonra trinaklarini hissettim.

"Ahuu"

"Efendim" dedi icli icli gözlerime bakmaya devam etti.

"Yapmasana şunu"

"Neyi?" derken altimda kipirdanmasi hic hos degildi cunki bizde insaniz be kardeşim iradede bir yere kadar. Hele karşimda o varken bende irade namina birşey kalmiyor. Dudaklarimiz tekrar birlestigi anda kapi buyuk bir gurultuyle açıldi. Hemen dogrulup nefes nefese arkama yaslandim. Neyseki Yavuz amcaya değil sadece Leylaya basilmistik.

"Ay Allah kahretmesin beni ya bölücek zamanı buldum."

"Biraz oyle oldu yenge" deyip ensemi kasidigim sirada Ahu kolumu cimcirdi.

"Yok Leyla gel biz oturuyorduk sadece"

"Evet evet degisik pozisyonlarda"

"Demir"

"Efendim balım" o sirada Leyla lafa girdi.

"Şey bi karadeniz turu yapalim diyorduk Alple ama ben cikiyorum siz kaldiginiz yerden devam edin biz aşağıda bekleriz." deyip kapiyi kapatip çıktı.Hemen Ahuya dondum kipkirmizi olmustu

"Hmm nerde kalmistik"

"Kalk Demir kalk rezil olduk" diye ayaklandi yataktan.

"Hadi sen aşağıya in bende giyinip geleyim"

Ulan iki dakika yakinlaşalim dedik sirasi miydi be yenge. Zaten kuruduk hasretimizden şurdan bir istanbula dönelim o zaman gösteririm ben sana Ahu hanim. Yataktan kalkip kapiya gittim.

"Hala vazgecebiliriz."

"Demiiirrr"

"Gidiyorum"

Merdivenlerden aşağıya inip salona girdim. Alp'in diğer tarafina da ben oturdum. Yanlarinda Feridede vardı. Ulan bir kovmadigimiz kaldi hala gülümseyip duruyordu. Sonra Leyla bana baktı.

"Eeee bitti mi konuşmaniz ?" arkama yaslandim yukarisi aklima gelince dudaklarim yukari kivrildi.

"Yani daha başka seyler tercihimizdi" dediğim sirada Ahu yukaridan indi.

"Eeee nereye gidiyoruz?" Feride yine hemen atladi.

"Ben gezdireyim sizi iyi bilirim yaylayı"

Leyla'nin sıkıntiyla nefes verdigini duydum. Ama el mecbur evet demek zorunda kaldik. Hep beraber arabalara bindik ve yola koyulduk.

__________________________

Leyla Karyeli

Yaylada gezmek icin arabayla yola koyulmustuk ama Ahu ve Demir başbaşa kalabilsin diye Ferideyi biz almak zorunda kalmistik. Ama bende kocami ozlemistim ve yolda bari basbasa kalma gibi bir takim hayallerim vardı taki suya düşene kadar. Ben sıkıntıyla arkama yaslanirken Alp bir elinle direksiyonu kontrol ederken diğerinide karnim koydu. Sakin sakin sevdi bebeğimizi gülumsedim bu goruntuye cunki daha önce sayisiz defa hayal etmistim. Sonra büyük bir ateşin olduğu yaylaya geldigimizde durduk. Hepimiz arabalardan indik. Alp hemen yanima gelip kolunu belime doladi ve yukumu ona vermemi soyledi. Başıma Hülya teyze bir keşan bağlamisti yine. Hepimiz once derin derin nefesler alip sonra ateşin başına oturduk.

"Ahu"

"Efendim Leylam"

"Türkü söylesen hem bak bebisimde duysun o hic duymadi" gülüştüler bu sözlerime sonra Ahu bir süre Demirin gözlerine bakti. Düşündü düşünde en sonunda yine ondan gözlerini ayrimadan söylemeye başladi.

Ha bu akan dereler

Denizlere dolacak

Söylesena güzelum

Sonumuz ne olacak

Ah duman kara duman

Sardi dört yanımizi

Ander kalsun sevdaluk oy

Alacak canımızi

Alp kollarini bana daha sıkı sararken gözlerinde bi endişe gordum. Ahu soylemeye devam ederken kulağına yaklaştim.

"Neyin var?" yutkundu önce

"Hoşlanmadim şarkıdan ne oyle ölmek falan söyleme sen sakın , Leylam sen bana hayat boyu lazimsin" Gülümsedim alnimi yanağına yasladim.

Dere akar taş ile

Gözüm doldi yaş ile

Nerelera gideyim

Ha bu garip baş ile

Gurbete mi gideyim

Bu sevdali baş ile

Demir gülümseyerek Ahuya bakti. Oda öyle yapmisti uzaklara çok uzaklara gitmisti ama yine dönüp dolaşıp özüne Ahusuna donmustu. Sevda , sevgi , aşk adına ne denirse böyleydi zaten istediğin kadar kaç yine bir sekilde kendini kollari arasinda buluyordun.

Oy gidi Karadeniz

Sardi dört yanımızi

Ha bu ander sevdaluk oy

Alacak canımızi

Hepimiz gulerek Ahuyu alkislarken Demir kollarini acti. Ahuda hemen kollarinin arasina sokuldu. Şu birkac gün ne olmusti bilmiyorum ama onlarda birbilerine daha fazla dayanamamislardi. O sirada Feride'nin degisen yuzune zevkle baktim. Bir derin karadeniz havasi daha cektim içime. Yarin sabah gidicektik ama burayi çok sevmistim. Eve donunce dertlerimize geri dönmemiz gerekicekti ve benim canim hic istemiyordu. Alp yere oturmama izin vermedigi için kucağındaydim. Ellerimi ellerinin arasina aldi.

"Hadi bakalim yeterin bu kadar yengeniz üşümüş"

"Ya Alp biraz daha otursaydik"diye huysuzlandim

"Yok Leylam bebeğimiz olsun yine geliriz o zaman oturursun bol bol"

Ahu hemen soze atladi. "Ay nasil koşturur buralarda" gülümsedim kocaman.Alpimle ellerinden tutardik koşardi, top oynardi. O sirada yanimiza elinde bastonuyla yaşı cok buyuk yaşlı mı yaşli gozleri görmeyen bir adam geldi.

"Hoşgeldiniz"

"Hoşbulduk amca buyur" dedi Alp. Yanimiza oturdu koluma dokundu.

"Sen hamile misin?"

Gözlerinin görmediğine emindim oysa hemen kolumu çektim tedirginlikle. Alp rahatsiz oldugumu anlayinca sinirlendi.

"Hayirdir bey amca derdin ne?"

"Oğul kiz hamile mi?"

"Evet de sen ne yapacaksin?"

"Kızım bebeğın kız dünya güzeli bir kiz hemde , lakin çok büyük bir karanlik var"

Alp tam kizacağı sirada onu durdurdum duymak istiyordum söylediklerini. Hamile oldugumu bildigine gore bir bildigi olmaliydi.

"Ne karanligi?"

"Seni sarmalamış çektikçe cekiyor , zor geçiyor diymi hamileliğin , kabuslar peşini birakmiyor her gece aynı kabusla soluk soluğa uyaniyorsun"

Korkuyla titredim her dediği çok dogruydu ustelik bu adami hayatimda ilk defa gorüyordum. O sirada arkadan bir adam geldi.

"Baba sen ne ariyorsun burda saatlerdir seni ariyorum kusura bakmayin sizide rahatsiz ettik hadi babam hadi" diye adamı cekiştirmeye basladigi sirada adam bize dogru birşeyler fisildadi ama duymak istemedim.Hemen kulaklarimi kapatip dahada sokuldum Alp'in kollarina. Oda hemen sarmaladı beni sacima opucukler birakti. Demir cikisti hemen

"Her ruh hastasida bizi bulur amina koyayim" sonra bize dogru bakti.

"Hadi kalkin gidelim bugunluk cok bile geldi zaten yarin yolcuyuz" Feride mutsuz mutsuz suzdu bakislarini.

"Sen de mi gidiyorsun?"

"Yok onlar gidiyor ben kaliyorum?"

"Gercek mi?" diye heyecanlandi

"Hayir tabiki Feride salak misin ne yapayim burda isim gucum İstanbulda Allah Allah Fesupanallah yürüyun haydi haydi" Hep beraber tekrar yola koyulup eve döndük. Yine sonu aynı ama bambaska bir kabusla bas ettim gece boyu.

~Leyla'nın Rüyasi~

Yemyesil bi bahçenin içindeydim. Yine üzerimde bembeyaz bir elbise vardı. Günes tepedeydi ve çok bunaltiyodu. İleride büyük bir selvi ağacı vardı. Ona doğru ilerlemeye basladim. Ağacin dibinde buyuk bir besik olduğunu seçti gözlerim. Bir bebeğin ağlama seslerini duyunca iyice yaklaştim. Beni gorünce gülümsemeye başladı. Ellerimle uzandim onu kucağıma almak için. Ama Alp'in gür ve tok sesini duydum.

"Leyla dokunam ona"

"Neden , ağlıyo ama belki bir derdi vardır?"

"Biz yapamayiz Leyla"

"Ama Alp o daha küçüçuk"

"Dokunma dokunamayiz gel birak onu orda"

"Birakamam o daha kucucuk Alp ağlıyor"

"Leyla yapma" o sirada çok uzaktan babamın sesini duydum.

"Kizim" onu o kadar ozlemistim ki gözlerim doldu.

"Babam"

"Leylam kizim birak birak herşeyi bana gel"

"Baba burda bi bebek var"

"Leyla bana gel kizim ne olur?"

"Baba birakamam nerdesin sen gel ne olur?"

"Gelemem Leyla ben sana gelemem"

Etrafima bakinirken bakislarim tekrar üzerime döndü. Üzerimdeki beyaz elbise gitmis yerine simsiyah bir elbise gelmisti. Üstelik gokteki güneste gitmisti. Büyül bir gurultuyle yağmur yağmaya başladı. Hemen Alp'in oldugu tarafa döndüm.

"Neden beni dinlemedin Leyla"

"Alp ne diyosunuz hicbirsey anlamiyorum"

Yavaş adımlarla ilerlemeye başladi. Pesinden hizla koştum ama yetisemedim. Ayaklarim elbiseme dolandi.

"Alp dur ne olur yetisemiyorum"

"Alp bana sırtıni dönme dur" yetisemedim.

Loading...
0%