@akser_
|
Ahu Kılıç Birini gerçekten sevdiğinizde kalbinizin içine bir ev kurarsiniz ve onu en güzel yerine koyarsiniz. Sizden gitsede o ev onundur. Baska bedenler girmeyi dener ama hep eğreti durur.Çunki İlk onun kokusu sinmistir her bir adımına. İlk gittigi zamanlar koca bir ağrı olur gogus kafesenizin en ortasinda zamanla ince bi siziya donusur. Tekrar karşınıza çıkmazsa belki unutrsunuz sizladigini , unutur musunuz koca bir yalan hicbir zaman unutmazsiniz, ama kendinizi o boşluğa alistirirsiniz. Hep ağrımaya devam eder ama artik uzerinden oyle zaman gecmistir ki bir dostunuza anlatmaya bile utanirsiniz. Çunki hep aynı cümleleri duyarsiniz "hala mı , artık önüne bakmalisin , biraz kendinide düşün , yeni birilerinle tanismayi dene". Kalbiniz kana bulanmisken baska birinle tanismanizi isterler. Yada baska birinin hayatini cehenneme cevirmenizi desem daha mi dogru soylemis olurum. Tezgaha yüklenip derin bir nefes verdim. Kafamdaki dusunceleri bir kenara birakip mutfaktan ciktim. Salona geldiğımde Demir koltukta uyuya kalmisti. Odama gidip onun için bir battaniye almaya karar verdim. Evimdeydik bugun. Sabah Alp'in soylediklerinden sonra tek basina birakmak istememistim. Bu saatte uyuya kalmasida bir seyleri kafasina takmamak adina uyuduğunu gösteriyordu. Sinüziti de uyumadan once tavan yapmisti. Ağrı kesiciler bile iyi gelmiyordu.Battaniyeyi alip salona geri döndüm. Üzerine güzelce örttüm boylu boyunca uzanmisti ve kolları bağliydi kaşlarida çatık. Uyanik olsada koyu siyah gozlerine bakayım istedim bir anligina , ev sicakti ama yinede üsumesinden korktum. Demir koca adamdı ama korkuyordum işte uşumesinden ,başının ağrımasindan, üzulmesinden hatta bazen kalbi hala cocukluğundan kalan yaraları taşırken ona bilmeden zarar vermemden. Bir şeylere uzulmesinden ve benim bunu fark edemememden. Yeterince kollarimi saramamaktan belki ona yetecek kadar sevememekten. Yanina oturdum parmaklarim benden bagimsiz yuzune ilerledi. Guzel bicimli yuzune dokundum , göz kapaklarina , uzun simsiyah ok gibi kirpiklerine , dudaklarina. Parmaklarim alnina gittiğinde çatık kaşlari dagildi aniden. Yerini tatli bir esintiye birakmisti firtina. Biz buyduk hangimiz yanarsa diğeri su olurdu üzerine, kim üşürse diğeri tatli sicak bi esinti. Sac bitimindeki dikiş izine kaydı bakişlarim. Sordugumda kapiya carptiğini söylemisti ama 7 yasindaydik. Minik parmaklarini oğlanin alnındaki dikiş izlerine sürdü "Burana ne oldu" "Düştüm kapiya carptim" "Acıyor mu?" "Acımaz" "Neden?" "Benim canım acımaz Ahu babam öyle söyledi" Ve o yastayken Demirin o iğrenç heriften korktuğu için sakladigi milyon tane şey vardı. Eğilip dudaklarimi bastirdim , sonra alnina , yanağına , gözlerine , en son dudaginin yanindaki dudak cizgisine uzun uzun bastirdim. Battaniyeden cikardigi ellerini belime koyup tek hamlede kaldirarak yanina yatmami sağladı. Ses etmedim başının altından çekerek göğsüme yatirdim. Saçlari oldukca kisaydi üc numara diyebilecegim bir kisalikta , trasi ona cok yakisiyordu ama saclarini kisa gormek yinede canimi yakiyordu iste o küçükkenki saclari dagilip onune dustugu hali gözümün önüne geldi. Kollarimi daha sıkı sarip göğsüme bastirdim. Bütün yaralarini almak istiyordum , çocuklugunun butun yaralarini silip atmak. Küçükken farkedip yaninda olamadiğim icin her an kendimden nefret ediyordum. Demirin kollarim arasindan sesini duydum. "Aklina ne geldi yine?" beni boylesine tanimasi can sıkıciydi gizli sakli huzunlenemicek miydim surda "Hiçbirşey" "Ahu kollarin her saniye dahada sıkılaşıyor" "Seni ne kadar sevdigim gelmistir belki aklıma" diye bir cümle attim ortaya. Yalan sayilmazdi sadece biraz eksikti cümlem. Basin yukari asagiya kipirdatip dahada yerlesti battaniyeyi uzerimize dahada cekti. "Şu cumle icin ömrümden bir 10 sene veririm" "Ömründe verme Demir yaşamaya devam et yeter bana" Doğrulup bir kolunun uzerinde diklesti yüzume yaklaştı elinle yuzume düşen saçlarimi geriye aldi. Sadece baktik birbirimize uzun uzun dudaklarima uzandı önce derin bir nefes verdi üzerlerinde. Sonrası sıcaklıgiydi iste , ev zaten sıcaktı ama temas etmedigimiz her saniye buz gibi üşuyordum. Onsuz 8 seneme hayret ettim. Kolumun biri boynuna dolanırken digeride kolunun altindan sırtına ilerledi. Kalbim goğus kafesimi oyle zorluyordu ki kuş olup cikicakti sanki. Eli tisortumden içeri suzulup sirtimi buldu dahada çekti kendine. Butun bunlar olurken bir saniye nefeslenmedik. Biz zaten birbirimize nefestik. Dudaklarimiz ayrilinca yanağimdan boynuma suzuldu öpüşleri. Tısortunun uçlarindan tutup yukari doğru cekistirdim. Diklesip tek hamlede ensesinden tutup cikardi. İç sesim ortama heybetli bir giriş yapti "Bismillahirrahmanirrahim kiz acaba o gece karanlikta iyi goremedik mi yoksa babama yakalanicaz diye fazla adrenalinden algilayamadik mı?" Ne bok yemistik hatirlamiyorum ic sesim musadenle daha ince işlerim var. Bütün heybetinle üzerime eğilirken bir an nefesimi tuttugumu farkettim ama veremiyordum bir türlü. Oda benim tisortume uzanip siyirdiginda tuttuğum nefesimi sesli bir sekilde biraktim. Gülümsedi bu halime ama ben gercekten bayilmak uzereydim. Onuda nereye oldugunu onemsemediğim bir yere firlatti. Fena bir kivilcim cikarmistim ve durduramiycamiz aşikardi. Durmak istedigimde pek soyelenemezdi. Dudaklari boynumdan karnıma inmeden hemen önce kulağıma fisildadi. "Akil namina birşey birakmadın Ahu" Nefesim deli gibi titrerken buz gibi parmaklari belimden pijamama kayarken gözlerini gözlerimden bir an olsun ayirmadi. Yapma be adam bizde insaniz simdi kalp yetmezliginden olup gidicem şurda. Ondan da kurtulduktan sonra üzerime eğilip kollarini belime doladı bende boynuna simsiki sarilip tutundum bacaklarimda benden bagimsiz beline dolandi. Bütün vucudum cayır cayır yanarken onu teni buz gibiydi.Nereye gittigimize bakmadim ama yüksek ihtimal odama ilerliyo olmaliydi. Başımı dahada eğip boynuna sakladim. O sirada omzuma bir opucuk birakti. Heybetli kollarinin arasinda oyle kucuk bi bebek gibi hissettim. Kapiyi ayağınla ittirip buyuk birkac adımla yatağımın yanina geldi. Yavas yavas egilip sirtimi yataga birakti. Kalkip gitmesinden korkup kollarini sımsıki tutundum. Tam bir paranoyak olmustum tam suan neden gitsin ki diye dusundum. Ayaklanip pantolonundan kurtuldugunda bütün dövmeleri gozumun onundeydi biçimli kollarinda aşiriya kaçmayan ama zarif bir suru dövmesi vardı. Ve hepsi ona o kadar yakisiryordu ki bayilicak gibi oldum .Tekrar üzerime eğildi sırtımın altindan kolunu gecirip biraz daha yukari aldı yatakta bedenlerimizi. Bana akil birakmadin diyordu ama asil o bende hicbirsey birakmamisti. Saclarimi yuzumden geri çekerken ellerinin titredigini gordum. Her hali kalbime zarardı. Parmaklarim tekrar yarabandi ve kuşlar olan dövmeye gitti. Uzanip bir opucuk biraktim yine üzerine .Sırtımdaki elinle üzerimdeki son kalan seyden de kurtulunca dahada sokulup kendimi ona biraktim. Demir'in kollari etrafimdayken güvendeydim. Yanimdayken evimdeydim. Bunun yapili olmasinla bir alakasi yoktu küçükkende Demir yanimdayken ben hep güvende hisserdim. Ve suan teninin her temasında icimdeki kuçuk cocuk takla falan atiyor olabilirdi. Avuc iclerimi sirtina yasladim ve daha sıkı tutundum. Hayatta belkide ailesi hissettigi biriki insandan biriyken daha çok sarmaladim onu. Bir milada mi ihtiyacimiz vardi eger oyleyse bu gece bunun için çok uygundu. Yillarca birbirini karşıdan sevmis Ahu ve Demir tam bu gece artik birdi , tek bir vucuttu. __________________________ Leyla Demirhan Yatakta huysuzlandim sağa sola donerek. Alp çoktan uykuya dalmisti. Adi herif karisi uyanikken nasil uyurdu. Burda deli gibi donmekten çalkalana çalkalana icimde ayran olmustu evladim. Koluna bir sille çaktim. "Ya Alp uyansana ya" "Ne oldu Leylam doğurduk mu?" "Hmm doğurduk Alp al bak seversin" Bocalamış bir ifadeyle yüzüme baktı. Sonra dahada diklesip gozlerini kirpsitirdi. "Soyle hatun gecenin bir yarisi ne rüya gordun" "Uyumadim ki daha" "Neden ağrın mi var?" "Of Alp hayir sen hic heyecanli degil misin?" "He o mesele degilim Leylam çunki kizimiz olacak simdi sende yat ve uyu" "Ya sabir ya demesene şoyle belki erkek uzuluyodur yavrum duyunca" Kollarini belime sarip kendine çekti. Sonrada yüzünü saçlarimin arasina gömdü. "Haydi Leylam uyu guzeller güzelim sabah ola hayrola" Bir sure daha bos duvarlari izledim. Sonra dayanamayip soru yönelttim "Alp" "Efendim" "Demir'in babası neden böyle yapiyor?" "Dayım Yakut teyzeyle isteyerek evlenmemis tek gecelik bi iliskide olmus Demir , ailelerin zoruyla evlendirmisler hic sevmedi dayım Yakut teyzeyi. O kadar iyi bir kadindi ki Leyla bize hep cok iyi davranirdi. Yemyesil gozleri vardı kizil saclari kucuktum ama hatirliyorum" İçime koca bir yumru oturdu. Duymayi bekledigim bu hic değildi. Ağlama hissimi bastirdim. "İnanmiyorum" "Ne yazik ki Leylam" "Alp biz iyi bir anne baba olucaz diymi" alnima bir opucuk birakti. "Ben nasil olurum bilemiyorum ama sen dünyanin en mukemmel annesi olucaksin" Gulümseyip kollarimi doladim bende sonra heyecanimi ve duyduklarimla kalbimi agirlaştiran uzuntumu bir kenara atip uykuya biraktim kendimi. __________________________ Boylu boyunca uzandigim koltukta doktorun gelmesini bekliyorduk. Alp elimi sımsikı tutmustu. Doktor yanimiza geldiginde gulumsedim. "Bakalim neymis ufakligimizin cinsiyeti?" Karnimi acip jeli surerken Alp yine huysuz huysuz kimildandi yerinde. Kac defa kontrole gelmemize ragmen her seferinde kiskanmasi konusundaki istikrari gözlerimi yaşartiyordu. Ultrason karnimda gezinirken doktor gülümsedi. "Bebeğimiz kız" içimde kelebekler kanat çirpti. Yüreğim kuş oldu içime siğmadı. Benim kızım bizim kızımız... Alp yine en guzel anlarimizin katliamini yaparak doktora dondu. "Senin degil doktor bizim bebegimiz" Doktor gülerken bende gozlerimi devirip bakislarimi ona taşıdım gozleri dolu dolu alnima bir opucuk birakti. Doktor kızımızın fotoğrafini bize verip tahlil ve igneler icin alt kata yönlendirdi. Bu kadardı guzel tarafi sona ermisti. Artik geriye sadece iğneler ağrilar kan alinmaktan mahvolmus mosmor kollar. Derin bir nefes verdim. Kizın için Leyla sadece onun için. Aşağiya geldigimizde bu noktada Alple ayrilmak zorunda kaliyorduk beni iceriye yanliz basima aliyorlardi. Aslinda ona en ihtiyacim olan yer burasiydi ama yanlizdim iste. Birkac iğne tahliller sonra kolumda ve karnimdaki ağrıyla yuzümü burusturdum . Biraz sendeledim. Hemşıre hemen elimi tuttu. "İyi misiniz?" sahte bir gulusle cevap verdim "İyiyim sağolun" değilim hic iyi değilim artik bu kadar aciya dayanamiyorum. Derin derin nefes verdim ama acı dayanilmazdi. Hep boyle oluyordu ama bu sefer saklayamadim. "Eşımi çagirir misiniz kapinin önünde lütfen" hemsire kapiya ilerledi. Az zaman sonra Alple birlikte geldiler. Hemen yanima geldi. "Leyla iyi misin?" "İyiyim hep oluyor ama bu sefer biraz fazla geldi." Moraran koluma omce bakislari deydi sonra parmaklari. Daha yeni geçtigini içinden geciriyor olmaliydi. Daha fazla uzulmemesi icin hemen toparlandim. "Artik çıkalim mi burdan" başıni olumlu anlamda salladı ve beni kucağına aldi. Arabaya binip birlikte Ahu'nun evine dogru yola koyulacaktik. Onlarada cinsiyetimizi soyleyecektik. Ama tabiki once annemler vardi. Alp gulümseyip telefona uzandi. "Ariyorum o zaman bizimkileri zaten berabermisler" gülümsediğimde tuşa basip Karun babamı gorüntülü aramay başladi. 2 defa çaldiktan sonra ekrana gülerek muhtemelen yanindaki babamla konuşan Karun baba geldi. Gözlerini kisarak ekrana bakti. "Buyur evlat hayir olsun" "Hayir babam hayır hepiniz duyun gelinin bir müjdesi var" Ekrani bana çevirdiginde kadrajda annem Berrin anne babam ve Karun baba vardi. Gülümsedim "Kız dedesi oluyorsunuz" Hepsi buyuk kahkahalar atarken bakislarim babamda kaldi. Gözleri dolmuştu Küçük kizi Leyla'nin bir kizi oluyordu. Hepsi hayirli olsun saglikla gelsin dedikten sonra uzatmayarak kapadik ve yola koyulduk. Yarim saat kadar sonra gelmistik. Ahu kapiyi açip bize kocaman gülümsedi. "Hosgeldiniz neymis ufakligimizin cinsiyet?" Alp cikisti hemen "Ya bi dur be kizim içeri girseydik" ben gülümsedim "Güzeller güzeli bir kızımız olucak" hemen sarildi bana o sirada Alp içeriye ilerledi. Bizde arkasindan salona geçtik. Demir'in yüzunden kocaman bir gülümseme vardı. "Günaydın yenge hayirli olsun" "Sagol Demir" Bir dakika ne Demir az onca gunaydin deyip essek gibi siritmis miydi? Ne oluyor bu evde birileri bana en acilinden aciklayabilir mi lutfen o sirada Alp duygularima tercüman oldu. "Ne gülüyorsunuz lan siz?" Ahu hemen atladi "Hic siz gelmeden önce Demir bi çocukluk animizi anlattida ona gulmustuk" "Hadi inanmis gibi yapayim Ahu Leyla siz oturun biz Demirle bir balkona cikalim. Demir senin sigara icesin gelmedi mi aslanim?" "Yok vallahi gelmedi" "Demir geldi canim hadi kalk" imâ vardı ama sorgulamadim zaten her yanim sızlamaya devam ediyordu. Akşam sorardim ne oldugunu. Onlar giderken bizde Ahuyla ikimiz kaldik tabikide bir sey vardi ortada. "Dökül hemen" "Neyi?" "Ahu ben salak miyim ne oluyor burda?" "Leyla biz" "Evet siz" "Yani dün gece" ne oldugunu anlamistim ama cok tatli utaniyordu. "Hmmmm evet" "Of Leyla eğlenme benimle sevgiliyiz artık yani bir takim bulusmalar yasandi iste dün gece" "Yani sevgilisiniz" "Bi zahmet Leyla" bir kahkaha attim. "Tamam ya kizma Ahu teyzesi bak kizim üzülür sonra" İkımız gülüşmeye devam ettik. Artik huzur vardı aylardir kasoun icine doğmasindan korkmustum kızımin ama artik hersey yolundaydi. Yada enazından ben öyle sanıyordum. |
0% |