Leyla Karyeli

Sabah uzerimde devasa bi ağırlık hissiyle gozlerimi araladim. Alp kollarini belime sarmis basini gogsume koymustu. Gülümsedim bu manzaraya yanimdaydı artık sevilmek bu muymus diye dusundum. Bu his sevmekse sevilmekse yüreğimi sıcacık yapmisti. Alp bana diyodu ama asıl ben sevilmek ne onunla oğrendim. Biz zıt duyguları temsil ettik o aşktı ben gurur simdi ikimizde aşk olduk onun sayesinde aynı zamanda tutku. Alp'e sayisiz defa korkusuz olduğumu ispatlamaya calismistim ama artık benimde korkularim vardı. Alpsiz olmak , onsuz kalmak. Alp bana korkuyuda ogretmisti. Biraz eğilip saclarinin arasina opucukler biraktım misti kokusunu icime cektim.Gözlerimi kapatip el hareketlerimi yuzunde gezdirerek yüzünü ezberlemeye calistim. En sonunda huylanmis olucak ki kirpikleri parmaklarima değip gecti. Basini kaldirip bana baktı. Belimi birakmadan biraz daha yukari kayip yüzünü yüzüme yaklastirdi.

"Günaydın" dedi yeni uyanmis sesinle

"Günaydın"

diye mirildandim bende ama suan o kadar öpülesiydi ki dayanamadım. Ellerimle yüzünu kendime cekip bi opucuk biraktım.

"Leyla yapma sunu" diye huysuzlanarak sirtini yataga birakti. Elini alnina attı ovusturdu.

"Basima ağrılar giriyor bak vallahi"

"Neyi seni opmemi istemiyo musun yoksa" diye göz kirpistirdim.

Cevabin hayir olduğunu bilsemde bazen nazlanmak istiyordum işte nazım birtek ona geçiyordu. Acımida mutlulugumuda paylaşan oydu bu adamdan kaçmakla ömür geçer miydi. Kaçamazdim zaten köşeyi donsem orda olurdu.

"Sacmalama" diye soylendi

"Eee o zaman "dedim nazlı nazlı yüzunde ilk defa gördugum bi gulumseme vardı. Doğrulup parmaklari bacaklarimdan suzulup tekrar belime dolandi bunu daha oncede yapmisti ama bu sefer nefesimi kesme sebebi zaten kisa olan geceligimin yattıgim icin iyice yukari kaymis eteklerinden içeri suzulmesiydi. Suan parmaklarinin belimde kumaşsiz sadece tenimde olması beynime ne kadar uyarici sinyal varsa her bi haltini yollamisti. Kalbim buna hazir degildi ama daha fazlasini benden adim görmeden asla yapmicani bilirdim. Ayrica suan vucudumdaki yarayı görmesini de istemiyodum.

Boynuma derin bi opucuk birakti. Mest olmus gibi izledim onu. Gibi değil hayvan gibi olmustum iste bu haldeyken bana ne dese oylece teslim olurdum .Sonunda elini icimden cekip ayaklandı yataktan.

"İstersen duş alabilirsin bende kahvalti hazirlarim sonrada seni sirkete birakirim"

"Tamam madem o zaman gireyim dusa"

"Kapinin arkasinda havlular var istedigini giyebilirsin" deyip kapiyi cekti ve asagiya indigini duydum adim seslerinden.

Dusumu alip uzerime dun yanima aldigim siyah mini eteğim ve bordo saten askılı ustumu giydim. Yakasi biraz derindi goguslerim on plandaydi ama yapicak bisey yok bu benim sevdigim bi usttu ayrica sirf Alp le sevgiliyiz diye hayatimdaki hicbiseyi degistirmeyede niyetim yoktu. Saclarimi taradım ve kuruttum sonrada sıki bir at kuyruğu yaptim. Cok abartmadan biraz makyaj yapip asagiya indim. Alp hala mutfakta olmaliydi. Ayak seslerimden kapidan girdigimde bakislara bana döndu.

"Herseyi halletmissin" deyip yanina ilerledim. Uzerimdekileri suzdü. Leyla hanim hazir olun Magara yönetimi baş konsolosu Alp Demirhan mesaisi baslamistir.

"Hatun bu ne ?"

"Baslama yine Alp"

"Yok vallahi sen beni hic sevmiyosun bence illa istiyosun hapis köselerinde terki diyar olayim" gözlerimi devirdim abartilicak bisey yoktu.

"Sacma sapan konusma hapis mapis o ne demek öyle ya" huysuz huysuz askılarimi yukarı cekistirdi.

"Allah askina Leyla cikar sunu duzgun bisey giy hadi gülüm" eline tokadi yapistirdim.

"Birak cekistire cekistire mahvettin cikarmicam hicbisey"

"Rabbim bu nasi bir sinavdir bu sabi kuluna"

"Soylenmede yurü kahvaltimizi edip cikalim zaten yeterince geç kaldık"

Birlikte kahvaltı ettik butun kahvalti boyunca kirk takla atti ama degistirmicektim. Cizgiyi bir defa gecirirsem bidaha istedigimi giyme konusunda rahat olamazdım ve bu benim icin aşılamaz bi sinırdi. Toparlanip arabaya bindik.

"Şimdi sensiz şirket hiç cekilmez" diye huysuzlandi.

"Alp ya sende iyice tembel oldun düm bütün gün beraberdik iste"

"Senin yüzünden alistirdin beni kendine"

"Aaaa bak bide ben suçlu oldum" deyince bir kahkaha atip yanağımdan makas aldı.Elimi elinin arasina aldı. Parmaklarimin uşuduğunu farketmis olmali ki hep yaptigi gibi yine klimayi calistirdi.Sirkete gelince yanağına opucuk birakip iceri girdim.

"Asrın odama gel toplantı yapicaz ekibide topla"

"Tamam Leyla Hanim"

Odaya gectim dosyalari actim fabrikalarin teftise ihtiyacı vardi. Uzun zamandir gidip gezme firsatim olmamisti toplantida bunlardan bahsettim. Ve silah sirketlerinin mudur ve yometicileriyle teftisten sonraki haftaya bir yemek ayarlamasi icin Asrına talimat verdim. Silah fabrikalarinin teftisinide onumuzdeki haftaya yaydim 8 fabrika vardı hepsine teker teker gitmek şarttı.

Gerekli imzalari atip Asrına dosyayi verdim.

"Hata istemiyorum Asrın silah üretiyoruz oyuncak degil bunu aklinizdan sakın çıkarmayın."

Masaya döndüm bakislarimi hepsinin uzerinde gezdirdim. Caliskan ve azimliydiler ama ben otoriter olmak mecburiyetindeydim.

"Hata yapanin canini yakarim simdi herkes isinin basina"

Herkes ciktiktan sonra masama oturup derin bi nefes verdim. O sirada telefonum caldı. Alpim ariyodu.

"Sevgilimm" diyerek actim telefonu

"Oh simdi dunyanin en mutlu sevgilisi benim iste"

"Nabiyosun"

"Iyiyim Leylam iyiyim is guc derken aklima dustun bi ariyayim dedim sen ne yapiyosun"

"Bende toplanti yaptim iste fabrikalari teftise gidicem onumuzdeki hafta"

"Yemek duzenlemissin haftaya Asrin mail atmis"

"Evet arada bir araya gelmekte getirmekte fayda var"

"O zaman partneriniz olmaktan onur duyarim hanimefendi"

"E yani Alp Demirhan yoksa sevgilini baska-"

"Hatun cümlenin devamini soyleme bende simdi kalkip burdan oraya gelmek zorunda kalmayayim zaten aklım hala sabah giydigin bez parcasinda"

"Alp bak vallahi yuzune kapatirim bidahada sesimi duyamazsin"

"Tamam Leylam tamam nazlı sevgilim kizma"

"Neyse kapatim artik bende eve gidicem"

"Of simdi fabrikalara gidersen 1 hafta yoksun yani Leylasiz 7 gece nasil uyunur"

"Bilmiyorum bende cok guzel uyumusum dun gece"

"Bu hafta guzel al uykunu"

"Neden" dedim

"Donusunde pek uyucamiz bi gece gecirmeyiz belki" imayi havada kapmistim ama cok utandigim icin caktirmadim.

"Niye vallahi ben seninleyken misler gibi uyuyorum sevgilim misil misil 1 dakika uyanmadan"

"Gorusuruz Leylam gorusuruz baharim"

"Gorusuruz sevgilimm"

Basimi geri yasladim koltukta , Alp elimi tutsa bile nefesimi kesmeye yeterken , opustukten sonra bile dakikalarca sarhos gibi gezerken birlikte gecen bi gecemizin sabahini hayal ettim kalbime zarardı dayanmazdım dayanamazdım. Yarami gormesi fikri icimi huzursuz etti ya iz icini huylandirirsa ya soyleyemezde bidaha bana dokunmak istemezse oylece uzaklaşirsak. Yine adini bilmedigim bi duygu kalbimi bastirdi buydu iste korkuydu bu. Derin derin nefes verip dusunceleri kafamdan attim.

7 Gün Sonra

Gümüş saatimide takip kombinimi tamamladim bugun son fabrikanin teftisi vardı. Asrin aşagida beni bekliyodu.Çantamida alip arabaya bindim.

"Leyla Hanim gecen gun eksikler oldugunu saptadigimiz fabrikaya maddi destek yolladik derhal eksikler giderilicek merak etmeyin"

"İyi Asrın iyi aman eksik gedik olmasin"

"Olmicak Leyla Hanim merak etmeyin hayirlisiyla bugun son fabrika sonra istanbula donuyoruz"

"Çok şükür otel köşelerinden biktim" fabrikaya geldik. Butun bölümleri teker teker gezdim. Hersey yerinde ve tamdı en son hazir silahlarin olduğu bölüme girdim. Yanimizdaki görevliya isaret ettim basimla

"Çıkar bakalım birini"

"Aman Hanimim sorun olmasin" güldü salak salak

"Sana fikir mi sordum çıkar dedim" buz kesti gülüşü

"Tabi hemen" çok ağır olmayan pek profosyonellik istemeyen bir silahtı hepsini kullanmayi oğrenmistim babamdan ama bu dangalagin sandigi kadar şatafatli bir silah değildi verdiği. Eldivenlerimi çıkarıp Asrına uzattim sonrada silahı elime aldim. Tek bir kurşun yerlestirdim içine

"Asrın çantandaki su şisesini ver"

"Susadiniz mi Leyla hanim"

"Bana değil ona ver" adami isaret ettim sessizce aldı su şisesini.

"Şu kapinin yanina dikil şiseyide başınin uzerine koy"

"Aman hanimim siz yanlis anladiniz"

"Yap dedim" dediklerimi yapti sessizce silahi kaldirip hedef aldım. Benim hedefim şaşmazdı şaşamazdı. Hedefi aldım ve tetige bastım. Tam 12 den vurdum. Yanimiza geri geldi eline verdim silahi.

"Bidaha hic bir kadina böyle salak salak gülmezsin artik oldu mu"

"Oldu hanimim" dedi titreyen sesiyle.

"Tamamdir Asrın burdada herşey yolunda artık İstanbula dönebiliriz yarın aksama yemek isini hazir etmeyi unutma"

"Tabiki Leyla hanim zaten hazir sayilir"

Birlikte arabaya dogru yurümeye basladik. Artik evime Alp'ime dönmek istiyordum.

"Leyla hanim"

"Soyle Asrın"

"Benide hedef tahtasi yapmicaksaniz bisey soylicem" güldüm kahkahayla

"Neymis o merak ettim"

"İlk zamanlar babaniz yani Fatih Karyeli sirketi size devrettiginde bende size önyargiliydim ama sonra anladim ki zeka ve güç cinsiyetten bağımsız şahsiyete ait ve bahşedilen biseymis" gülümsedim.

"Ne güzel iste önyargilarini kirmişim."

"Yani evet haklisiniz."

"Asrın sende cok iyisin işinde bana ilk zamanlar çok destek oldun"

"Ne demek görevim bu benim" omzuna destekler nitelikte 2 defa vurdum.

"Hadi artik istanbula dönelim"

"Dönelim Leyla hanım"

Uçakla 1 saate istanbula gelmistim aslında suan istedigim tek sey Alpi görmekti o yüzden habersiz sirketine gitmeye karar verdim. Arabama binip yola koyuldum. Yarin aksam ki davet aklima geldi anlastigim sef cok ozledi ama yinede aksam ugrayip herseyin yolunda olucandan haberdar olmakta fayda vardı. Sirketim önüne gelince arabamı valeye verip iceri ilerledim. Üzerimde siyah kare yaka bir uzun kollu altımda mavi bir kot vardı. Bugun ucaga binicem icin cok ozenmemistim. Ama tabiki topuklu ayakkabidan odun vermek yoktu. Ayagim iyilestigi gibi hemen yine ayagima gecirmistim. Kapinin az ilersinde murat sirketten birileriyle sohbet ediyodu. Beni gorunce koşarak yanima geldi.

"Aman Leyla yenge hosgeldin biraz daha gelmesen Alp abim hepimizi oldurucekti" ifademi bozmadim

"O niyeymis?"

"Ates puskuruyor ates 1 hafta yoktun yemin ederim okunmadik canimiz kalmadi." Sessizce biraz yaklaşti bana

"Yenge sen abime sakinlestirici ilaç falan mi veriyosun eğer oyleyse soylede yokken bende vereyim"

Bakislarim ileriki masada oturan kizlara kaydı Alp'in odasina bakip aralarinda fisildaşıyolardi hatta gülüyolardi.

"Zevzek zevzek konuşma Murat ne gülüşüyo şu kizlar Alp'in odasinda ne var ?"

"Sey onemli degil ya"

"Murat simdi ben kovarim seni görürsün"

"Alp abim az once birine kizdi da"

"Eeeee murat bunda gülecek bisey görmedim"

"Kizarken bile haşmetliymis de , Leyla hanim ne şanşliymista , boyle hem yapili hem caliskani zor bulunurmusta iste sacma sacma seyler yenge abimin sana düşkünlüğünu bilmeyen mi var"

Kaşlarim havalandi resmen Alpe goz dikmisler ya ise bak.

"Tamam sen işine bak ben abini hallederim"

"Tamam yenge" tam giderken geri dondu biranda.

"Ama bisey daha var"

"Ne var murat ne"

"Abim en son esti gürledi kapiyida 10 saniye once carpti iceri girdi yani sinirlidir." bakislarimi kizlara cevirdim bizi dinliyodular hadi kizim Leyla tam sirasi simdi hepsi bana kulak kesilmisti.

"İyiya ben almasini bilirim onun sinirini" deyip iceri ilerledim odanin camı açıktı bizi goruceklerdi. Sirketteki otoritesini sarsamazdim onu boyle opucek degildim ama enazindan beni gorunce yuz ifadesinin nasil degisiceni gormeliydiler. Kapiyi açıp içeri girdim sirti donuk eli alninda basinin agrisini gecirmeye calisiyodu. Herşeye çare vardi ama şu lanet migrenine çozüm üretememistik. Ben iceri girince başkasi sanmis olucak ki hiddetle döndü.

"BEN SIZE KAPI ÇALINMADAN GİRMEYİN DEMEDİM Mİ LA-" duraksadi gözlerimiz birlesti yine

"Leylam"

gülümsedim kocaman o hizla bana yürürken kosup kollarina atladadım. Sacıma gömdü yüzünü derin derin nefes aldı.

"Nasil özledim bi bilsen" diye fisildadı

"Bende bende" boynuna bi opucuk biraktım. Kollarini belimden çözup cama ilerledi perdeyi indirdi. Sonra tekrar yanima geldi yuzümü ellerinin arasina aldi. Aşık aşık baktı bir sure Alp bana hep böyle bakardi sonra dudaklarimiz birbirini buldu. Bütün stres uzuntu sinir hepsi buraya kadardı artik limana gelmistik. Sonunda ayrilip yine sımsıkı sarildik. Her seferinde beni gogus kafesine saklamak ister gibi sarip sarmalardi.

"Bu gece bana geliyosun" dedi hemen

"Ama Alp gelemem" huysuzlandı bakislari , parmagini alt dudagima surdu.

"Hatun özledim diyorum" içim eriyip gitmisti ama planlarimizin annem ve babam gibi engelleri vardi ne yazik ki.

"Bu aksam evde olmam lazim annem ve babam bi geceligine bana gelicek ama"

"Ama ne"

"Yarin aksam yemekten sonra gelebilirim?"

"Of bi gece daha idare edicez yani nabalim"

"Mecburen sevdiğim seni görmek istedim ama duramicam gitmem gerek"

"Peki madem ben seni geçireyim"

Gülümseyerek kapiya giderken aklima kapinin onundeki kizlar geldi hala orda olduklarina emindim. Durdum bir anda yerimde.

"Leylam ne oldu ?"

"Şey oldu eee şey"

"Ney?"

"Sen gelme disari hatta ben gidince perdenide açma otur boyle"

"Sebep?"

"Hatuna hesap sorulmaz Alp dediğimi yap iste hem sen hic duymadin mi kari sozu dinleyen mutlu olurmuş dünya gözlüm hadi sen güzel güzel otur ben kendim giderim" diye yükseldim.

Boş bos goz kirpistirip anlamaya çaliştı dediklerimi.

"Eh iyi madem sen bilirsin dikkat et kendine"

"Ederiiimm sende et sevgilim soran olursa Leylayla evliyim dersin öptüm seni" deyip karşidan öpucugumu yollayip kapiyi kapadim.

Hala ayni yerde oturan kizlara öldürücü bakislarimi atip eve doğru yola koyuldum. Annemle babam çoktan gelmisti zaten onlardada evin anahtarı vardı o yüzden sorun etmedim. Eve gelince kapiyi açip içeri ilerledim. Mis gibi yemek kokulari vardı.

"Süheyla sultan yine döktürmüş" diyerek mutfaga girdim. Babam masada oturmuş annem tabaklara yemek dolduruyodu. İçimi isitti bu manzara ikiside bana döndüler babam gülümsedi.

"Gel güzel kizim yemek yiyelim"

Çantami birakip hemen masaya oturdum. Gülüp sohbet ederek yemeklerimizi yemeye başladik. Annem hic olmicak zamanda hic olmicak bi cumle atti ortaya.

"Eee Alp oğlum nasil?"

Yedigim patates bogazimda kalinca öksürmeye basladim. Babamin yuz ifadesi bozuldu annem hemen bi bardak su uzatti. Bir yudum içip cevap verdim.

"Annem nerden cikti simdi o ya"

"Piyangodan cikti tövbe yarabbim ya merak ettik oda suç"

Babam dayanamayip lafa girdi. Dişlerini sıkarak konusmasi annem haric herseyi ve herkesi germisti.

"Ne bilsin Leyla Alp nasil iş disinda gordugu mu var Süheyla" deyip bana bakti. Var babacim hemde baya var demek vardi ama şimdi hiç sirasi degildi.

"Yani" diye mirildanarak önüme döndüm. Alp'i babamlı ve zor günler beklediği ne yazik ki ortadaydı.

(Bu bölüm bana bu şarkı gibi hissettirdiği için koydum umarim sizede oyle olurrr baska fikriniz varsa yorumunuzu alirimmm öpüldünüz 🤍)