Yeni Üyelik
2.
Bölüm

2. Bölüm

@akser_

Hayat Demirhan

Okul kiyafetimin üzerine geçirdiğim siyah kabanimin altina dizimin altinda biten topuklu siyah cizmelerimide geçirip evden çıktım. Kasım ayına yeni girmiştik ve artik sonbahar tam anlamiyla bitmeye yakindi Aralık yaklastikca hava dahada sertlesiyordu. Babamın yanina bineceğim sirada arabamizin yanina spor bir maserati yanaştı. Bu beyaz araba kesinlikle Alazdan baskasinin degildi. Plakasini dahi onun için özel yaptirmisti Demir amcam. AA(Alaz Asil) camı indirip babama başınla selam verdi.

"Nasilsin Alp amca"

"İyiyim evlat kızimi okula birakicam sen" hafif gulumsedi bu söze

"Müsadenizle prensesi bugun ben birakabilirim"

"Höst ulan güveniyoruz diye hemen cıvıma" diyen babamla kahkaha attim sonra arabanin icine egilip.

"Zaten sana ters düşuyordu onunla gidebilirim emin ol bir sabahlik sen degilde o biraktigi için sana gücenmem"

Derin bir iç çekip basinı onaylar nitelikte salladi. Ona elimle bir opucuk yollayip. Maseratinin etrafindan dolandim ve Alaz'ın yanina kuruldum. Ben arkama yaslanip yola devam etmemizi beklerken o yerinden dogrulup uzerime egildi. Bir dakika tam şuan burada ne oluyor. Bakişlarim yuzünu tararken tuhaf ve histerik bir şekilde nefesimi tuttum. Emniyet kemerinin takilma sesini duyduğum an ise olayi anlayip tuttugum nefesi sakince verdim. Ama yuzume öylesine yakındı ki verdigim nefes yuzunu kucakladi. Bu sebepten bana donen yuzune yakinligimiz artarken tam suan kalbime neden bu kadar hizlandigi için hesap sormak istedim. Siyaha yakın gozlerini gözlerime kenetlerken kirpiklerine dokunmak icin karincalandi parmaklarim. Yerine otururken kendi kemerini takti.

"Sorun ne?"

"Hiç" dedim güçlükle hemen iç sesim araya girdi. "Nasil hiç hık diye gidiyordun az daha" sen biraz susar misin şuan sirasi degil ayrica bize ne oluyor şuanda. Alaz düz yolda ilerlerken bana uzun uzun baktı.

"Birşey mi söyliceksin" dedim. Çünki ne zaman bir haltlar karıştirsa ve bana söylemekten korksa böyle yapardı.

"Yok öyle baktim sadece"

"İyi bakalim inanmis gibi yapiyorum"

Okula geldikten sonra yine ilk 2 ders edebiyat olduğu için sadece uyudum. Uyandiğimda ikinci tenefuse yeni cikmistik ve yanimda Korel oturuyordu. Alaz tenefuse cikarken bana seslenmemis miydi? Sebepsiz biraz kirildim buna aslinda umrumda olmazdi normalde yada bunu herhangi bir niyette yaptigini düşunmezdim ama bugun kirilasim vardı iste. Korel yeni uyanmis bakislarima bakti ve sonra gülümsedi.

"Günaydin geldiğinden beri uyuyorsun nasil rahat ediyorsun bu siralarda"

"Alaz nerde?"

Bu soruma bozulmuş gibi bir ifadesi vardi. Ama şuan hiçbirşey umrumda degildi tek merak ettiğim nerde olduğuydu.

"Alaz nerde Korel?" diye yineledim sorumu.

"Aşağı kantine indiler Simayla"

Geçebilir miyim diyerek yerimden ciktim. Nereye gideceğim konusunda bi fikrim yoktu belki yanlarina belkide tuvalete , ben kapiya kadar ilerlemisken bir el bileğıme dolandı. Bakislarim o tarafa dondugunde gözlerim Korel'in koyu mavilerinle kesişti. Önce etrafa sonra ellerimize baktim. Neyseki sinifta uyuyan Furkan ve ders calisan bir kizdan baska kimse yoktu. Yanlis anlasilmak istemiyordum bu okuldan kimseyle bir iliskim yoktu. Heleki Korel asla olamazdi okulun pöpüler kizlari tarafindan nefret edilenlerde en başı çekmek isteyeceğim son şey dahi degildi.

"Ne yapiyorsun?" diye çıkıştim.

"Şey ben pardon aslinda sadece zaten tenefus bitecek birazdan gelirler diyecektim boşuna inme diye" kolumu hizla çekip

"Zaten tuvalete gidiyordum onlarin yanina neden gideyim" diye soylenirken buyuk bir cusseye carptim kafami cevirdigimde bu neyseki Alaz dı. Zaten kokusu etrafima sarmaladiginda anlamistim.

"Hayat ne oldu bir sorun mu var?" derken bakışlari Korel'e kilitlenmisti. Elimi sirtimda tam belimde hissettim. Hemen kolundan tutup bakislarinin yonunun degismesini sağladim.

"Hayir ben yeni uyandim midem kötü benimle lavaboya gelir misin?"

Bana dönen bakislari sakinlesince derin bir nefes verdim. Siyah tutamlarimi omzumdan geri iterken birlikte kapidan ciktik.

"Bana gerçeği söyle" dedi keskin ve tok sesi

"Ne diyorsun"

"Az once Korel ile ne konuşuyordunuz?"

"Seni sordum oda Simayla aşağida olduğunu soyledi bende tuvalete gitmek icin kalktim ama gelip kolumdan tuttu" bu noktada bakislarini gozlerimden kaçirdi.

"Canimi yakmadi yani o anlamda soylemedim tenefusun bitmek uzere olduğunu soyledi onu konuşuyorduk o sirada o kadar"

Kollarini başıma sarip kendine cektiginde bende ona sarildim. Neden boyle davranmisti anlamamistim ama yinede uzatmadim. Aslinda tam şuan ona surat asmam gerekiyordu. O beni her tenefus uyandirirdi ama bugun hic ses etmemisti. Simayla özel birseyler mi konusmasi gerekmisti yani. Düşunceleri savuşturup lavaboya girdim. Ellerimi islayip isinan yanaklarima dokundum. Derin bir nefes verip çıktım ve dersimize gittik.

 

Ders kimyaydi ve başlayali 24 dakika olmuştu. Bakislarim Alaz'a kaydı büyük bir ciddiyetle önündeki ayt kimya kitabindan soru çözuyordu. Bu derslik yer degistirmistik o yuzden benim yerimde oturuyordu. Masanin diğer ucundaki dinlendirici gözluklerime uzanmak icin ileri atildigim sirada oda bir anligina rahatlamak icin geri cekilmis bulundu ve burun buruna geldik. "Ay ne güzel hep böyle kalsak keske siyah gozlerini ne guzel net gorüyoruz" diye atılan iç sesimi susturarak. Geri cekildim.

"Çok pardon kolun acidı mı?"

Cevap vermeden uzanip gözlüğumu aldi ve yüzüme yerleştirdi. Yuzume gelen dagilmis siyah tutamlari iki elinle arkama aldi ve gulumsedi şaheserine.

"Derslerde çikarma şunları geçen gün Alp amca numaranın büyuyebilecegini soyledi daha dikkatli davranman lazim"

"Sevmiyorum ayrıca yakistirmiyorumda ne yapim"

Yüzümde gezinen bakışlari bir anliğina koyulasti ve butun yanini taradı.

"Bence oldukça güzel" diyerek gülümsedi. Gogus kafesimi zorlayan kalbimle beynim tam şuan buyuk bir kavga içindeydi. Beynim "Ne yaptigini saniyorsun sen derş calisip annemiz gibi sirketin basina geçmemiz lazim ayrica az once bayginlik gecirmek üzere olduğun çocuk bizim çocukluk arkadaşımız onunla hayllerindeki gibi seyler yaşayamazsin" derken kalbim süzgun süzgün bakip "Sanane hem sirketin basina gecip hem de bu kalbimize kuş gibi davranan çocukla iyi geçinebiliriz ayrica hayallerimdeki gibi davraniyor zaten"diyordu. Ben kafami toparlamaya çalışırken zilin çaldığini ve ardından Simay'ın sesini duydum. Bu kiz kapinin önünde falan mi bekliyordu. Onlar birşeyler konusurken ben yine ortamdan kopup kendi kendime dusunmeye basladim. Önümdeki kitabin sayfasini çevirdiğim sırada yine bıçimli parmaklar bileğime dolandi. Ben tam Korel zannedip korkarak kendimi cektigim sirada masaya fena halde bileğimi çarptim ve inledim. Alaz korkuyla elimi tuttu.

"Hayat iyi misin ben ozur dilerim korkucani kestiremedim"

Sızlanarak bileğıme baktim. Siranin demiri fena halde bir kesik atmisti koluma. Bileğimin kanadiğini görünce dahada panikledi. Ve tek bir manevrayla sırayı geri iterek beni kucağına aldi.

"Tamam birsey yok sizladi sadece" diye kipirdandim kucağında.

"Revire inmeliyiz"

"Hayir Alaz gerek yok"

"Var dediysem var Hayat kolun kanıyor resmen kafami sikeyim ne diye öylesine dalmisken koluna dokundum"

Ve duraksadi.

"Sen neden o kadar korktun Hayat?"

Kan olan gomlegime kaydi bakislari ve bir anligina sorusunu unutup hizla revire inmeye devam etti. Kapidan girdigimizde gulumseyerek oturan hemsirenin koluma kaydi bakislari. Sedyeye oturduktan sonra guzel bir pansumanla temizledi ve sardı. Ona teşekkur ederek dersime gitmek icin odadan ciktigimda Alaz hala burda bekliyordu.

"Neden derse gitmedin konuyu kaçirdın sende"

"Sen burdayken orda dinledigimi anlar miydim saniyosun"

Sakinligimi korumaya çalisarak derin bir nefes verdim. Birlikte yukari ciktik ve günun geri kalanini sorunsuz atlattik. Eve gidecegimiz zil caldiginda Alaz'in yardimiyla kabanimi üzerime gecirdim. Sinifta sadece ikimiz kaldigimizda yine uzun uzun yüzume bakti.

"Sen benden ne sakliyorsun soyle artik" diye cikistim.

"Şey aslinda-" o sirada kapidan giren Simay ve Korel'e kaydı bakislarim. Ama benim için kopma noktasi olan bu değil Simay"in suzule suzule gelip ellerini Alaz'in parmaklarina kilitlemesi ve tüm cilvesiyle.

"Hadi sevgilim beni bu akşam evime birak" demesiydi.

Sevgilim mi demisti o hemde Alaz'a ama bana daha once defalarca kez boyle bir sey olmayacagini soyleyen oyken simdi bu sacmalik neyin nesiydi. Bütün bakislari uzerimde hissediyordum. Özellikle gozlerimi Alaz'a tasidigimda tek bir duygu vardı gözlerimde

Hayal kırıkliği

Çantami sirtima aldim ve aralarindan geçip kapiya dogru ilerledim Alaz arkamdan seslendiginde durup sizlayan genzimi yok sayarak net sesimi korudum.

"Eve gidiyorum zaten akşam bize geliceksiniz görüşürüz" deyip ciktim.

Hizli adimlarla yürümeye devam ettim. Gelmesini istemiyordum , yüzunu suan gormek istemiyordum , buna neden içerlediğimi de bilmiyordum bilmiyordum iste hicbirsey bilmiyordum ben.Demek bugün butün gun beni uyandirmadigi tenefuslerin sebebi onunla baş başa kalmak istemesiydi. Beynim tüm siniriyle azarladı kalbimi "Sana söylemistim aptal soylemistim israrla bildigini okudun" hakliydi soylemisti her defasindan soylemisti. Simay onun dengiydi populer , guzel ve fazla olmasa dahi başarili bir suru klüpte ön planda sen sen ne yapiyorsun diye sordum kendime hiç tek yaptigin surat asmak ve ona dertlerini anlatmak. İç sesim ise en yikici olan cümleyi kurdu "Kabul et Hayat çocukluk arkadaşi olmasaniz ona asla bu kadar yaklaşamazdın bile"

 

Loading...
0%