@akser_
|
Hayat Demirhan Bazi insanlar kader cizgimizde var olmazlar ve onlari ne kadar istesekte kisa süre hayatimizdan gecip giderler. Siz tutunmaya yaninizda tutmaya calişsanizda giderler işte çunki size ders vermek icin ayrilmiş süreleri çoktan dolmuştur ve artik ait olduklari hikayeye dönerler. Benim kader çizgim annemle hiç kesişmemis olmali diye icimden gecirdim bir anligina. Babam bu sabah bana eski videolarin arasindan annemle birlikte çektikleri bir videoyu izletti ben daha annemin karnindayim ve gelecekteki bana birşeyler anlatiyorlar "Merhaba babacım ben baban" annem dunyanin en guzel gulusunu birakiyor bu cumleden sonra "Alp herhalde babasisin arkamda oturup bana sarildigina göre" annem kameraya donüyor "Annecim baban biraz heyecanli kusuruna bakma" "Aşk olsun Leylam ya " "Ne var askim ne yaptim ki" annemin boynuna en derininden bir opucuk birakiyor babam. "Baban ayni zamanda annene deliler gibide aşık birtanem" "Bak evlat daha 16. Haftada böyle oldun az yavas buyusen anneyede biraz merhamet" bir kahkaha daha "Alp videoyu izlediginde doğmus olucak ki" İçim yine darmadağın oldu. Büyüdüm anne 18 yasimdayim ama sen yoksun bugun senin doğum günün ama yoksun iste. Derin bir nefes vererek okula yürumeye devam ettim. Az bir mesafe kalmasina rağmen vazgecip yönümü mezarlığa cevirdim. Senelerdir hep aynisi olurdu bugun normal bir gun gibi davranicam diye sozler verip annemin mezarina giderdim. Bu sabah Alazı beklemeyip ona kendim gideceğime dair bir mesaj attim ve kimsenin bana ulaşmasini istemedigimden telefonu kapatip cebime koymustum. Yere oturup basimi soguk mermere yasladim. Bir sure oturdum oyle gecen haftayi ve olanlari anlattim ama basima gelenleri soylemedim annem duysa uzulurdu. Saatlerdir yan tarafta dikilen adama kaydı bakışlarim. Kirli sakallari cenesini kaplamis bizden az buyuk duruyordu. Esmer ve keskin yakısıkli diyebileceğim yuz hatlari vardi ustelik takim elbiseliydi. Bakislari bana dondugu an benimki gibi yeşil gozlerle karsilastim gerildigim icin basimi tekrar mermere yasladim. "Merhaba küçük hanim" "Anlamadim tanışiyor muyuz?" "Aslinda tanisalim isterdim" oturdugum yerden kalkip uzerimi silkeledim. Ve çantami tekrar sırtıma aldım. "Sanmıyorum çok sağolun zaten gitmem lazim" döndugum anda elleri bilegime dolandi gerildim ama belli etmedim cunki burda yalnizdik. "Rahatsiz etmek istemem ama yagmur dolu şiddetli dilerseniz sizi okula birakabilirim tek kelime etmem" Bakışlarimi gokyuzune cevirdim yagmur gercekten fenaydi ve doluya ceviriyordu. Mecburen basimla onaylayip arabasina bindim sozunu verdigi gibi yol boyu konusmadi sadece okulumu sordu bu kadar. Okulun onunde durdugumuzda ona dondum. "Sağolun adinizi bilmiyorum ama bu iyiliğinizi unutmam" "Tek bir soru hakki kullanabilir miyim kucuk iyiligim karşisinda" basimi yukari asagi sallayarak onayladim. Bakislari uzun uzun yüzümü taradı. "Şey saçınizdaki toka kızim cok istedi fakat ben bulamadim onu sizden rica etsem bu kadar sadece" Ellerim saçımdaki kelebekli demir tokaya gitti. Onu saçlarimdan söküp adama uzattim. Aslinda heryerde olan bir tokaydi ama bulamamis olmasini çok sorgulamadim. Arabadan inince dogruca okula ilerledim. İlk 2 ders bitmisti ve tenefus vardi. Lavaboya girmek icin koridoru dondugumde o sirada Korel ve Alaz da tuvaletten ciktilar. Alaz beni gorunce hemen kolumdan tutup kendinle surüklemeye basladi. Korel arkamizdan bos bos bakarken bende olayın şokundaydim. Köseyi dönerek boş kimya labarotuvarina girdi ve kapiyi kapatip kilitledi. "Hayat sen nerdesin siktigimin 2 dersi kafamda neler dondu haberin var mi?" diye bagirdiginda dondum kaldim ama durusumdan ödün vermedim. "Bağirma bana!" "Bağiririm bagiririm nasil geldin okula bu doluda yagmurda üstelik telefonun kapali sen kafayi mi yedin ya o takintili herif sana birşey yapsaydi" Bagirarak bu cümleyi haykirdiği an sabah yaşadiklarim parça parça gözümün önünden gecti ya o adam Korhan- Aklimdan geçenlerle buz kestim Alaz'ın bakislari sertleşti ve bana yaklasti. "Bisey oldu dimi sabah söyle biri sana birşey mi dedi birsey mi soyledi söyle" "Alaz bir sakin ol" "Olamam Hayat sen boyle davranirken olamam" diyerek elini duvara vurdu. Gerçekten zıvanadan çıkmisti ve o adami ona simdi soylersem dahada kotu seyler olucakti bu yüzden sustum. Onu sakinlestirmenin tek yolu şuan huyuna gitmekti ve bende son kozumu kullandim. "Alaz tamam bagirma bak hicbisey olmadi" Yanina yaklasip ellerimi yuzunun iki yanina koydum. Bir yamagindaki minik gamzesinin uzerini oksadim yavas yavas çatik kaşları dağıldi. Uzanip yine o minik gamzenin üzerine bastirdim dudaklarimi ben bunu sıksik yapardim ama ilk defa titredigini hissettim. Elleri bel oyuntuma yerleşti ve sımsıkı sarildi. "Hayat çok korktum sana birşey oldu diye" diye fisildadi kulagıma ellerimi ensesine yerleştirdim ve minik tutamlarina dokundum. "İyiyim gercekten" Geri cekildigimde alinlarimizi birbirlerine yasladi. Sıcak nefesi yuzumu okşadı yine. İc sesim dayanamadi hakli olarak bir defa sustugunu görmemistim ki butun guzel anlarimin katiliydi "Allah askina opusuceksek opuselim kardesim kopacaksak kopsun artik şu kiyamet vallahi yüreğim dayanmiyor" Bu sefer kontrol dışı benim bakislarim dudaklarina kaydı. Dudaklarim tam şuan öylesine karincalandi ki hakimiyetimi koruyabilmek adına yutkundum. Geri bir adım atip kendimi toparladim. "Hadi artik derse gidelim" Ellini bileklerime sarıp ikimizide laboratuvardan cikarip sinifa yöneldi. Kapiyi calip geç kaldığımız için ozur dileyerek yerimize oturduk. Ben çantamdan kitabimi cikarirken Alaz bana doğru eğildi. "Çıkışta spora birlikte gidelim mi?" "Olur ama uzerimi degiştirmem için eve uğramaliyiz" Başıni onaylar nitelikte yukari asagiya sallayarak önündekine döndü. Ve dunyanin en sıkıci dersi olan felsefe dersini dinlemeye koyulduk. ********************* Derin derin nefesler vererek koşu bandinda koşmaya devam ettim. Evde hizla üzerime bir şort ve askılı bir ust gecirdikten sonra Alazlarin evinin alt katındaki spor odalarina gelmistik ve yaklasik 50 dakikadir birşeyler yapiyorduk. Sabahki adam Korhan olabilirdi hatta tokami bu yüzden istemiş ve almış da olabilirdi ama onu daha önce hiç görmemistim ve kafamda kurma ihtimalimde yüksekti. Babam bu adama ne yapicakti ve bana takintili olduğunu biliyor muydu bunu bile bilmiyordum. Sadece 18 yasinda lise son sinif öğrencisine göre fazla kaoslu bir hayata sahiptim. Mesela şuan birileri fotografimi çekiyor olabilirdi veya babamin herhangi manyak düşmani hakkimda bir intikam plani kuruyo olabilirdi. Yada Simay hiçbisey yapmama rağmen sevgilisini elinden aldiğimi dusunup halkimda yeni rezil etme planlari haIrliyor olabilirdi. Hatta bu bir ihtimal bile değil kesinlinlikle emindim çünki bir süredir fazla sessizdi. En dertlisinden bir nefes verip koşu bandini kapadim ve soluklanmak için yere oturdum.Korhan denen herifin bir fotografini bulmaliydim ve kimden korkmam yada geri durmam gerektiğini bilmeliydim. "Öldurur mu bizi ölsek ne olur ki en fazla annemin yanina gideriz bir 18 yil da annemizle babamizi özleriz" dedi iç sesim haklı olabilirdi ama ölmek istemiyordum. Daha 18imi yeni doldurmuştum ve onumde bir hayat vardi ben annemin yaşayamadigi herşeyi yaşamali hatta bazen en çok onun için yaşamaliydim. Alaz yanima gelerek kolumdan tuttu ve beni ayaga kaldirmak adina cekti. "Hadi kalk kalk" "Of Alaz çok yoruldum" "Gel sana biraz kendini savunmayi öğretmeliyiz" diyerek beni kum torbasina goturdu. Ellerime iki uzan kumaş parçasini sakince sararak ayarladi ve sabitledi. Sonra arkama geçerek bir adimi hafif öne atmami sağladi "Bak simdi duruşunu sağlam ama ayni zamanda esnek yapmalisin ki manevralardan kaçabil ama eger sana denk gelirse yikilmada" Tam arkama yerleşti duruşumu duzeltmek adina elinle kalçami kendine bastirdi. Büyük bedeni arkamdan beni sarmaladi ve kollari kollarimin duruşunu ayarladi. "Ayaklarini yere sağlam bas" diye bir uyarida bulundu ve duruşumu doğru bir konuma getirdiğimden emin olduğunda arkamdan çekildi. Bu iyi olmustu zira biraz daha öyle dursak aklima bu torba haricinde herşeye gidecekti. "Hazir hissettiginde başlayabilirsin" dedi. Ve derin nefes alip tobayi yumrukladim. Hiç tatmin olmamis bir bakis atti ve gülümsedi. "Allah aşkina Hayat gücunun bu kadar olmadigini biliyorum" "Hmmm demek öyle" diye muzip bir gülüş biraktim ve tam ona doğru bir yumruk savuracağim sirada kolumdan yakaladi ve hizla çektigi bedenim ona çarpti. İkimizde hakkahalarla gülerken büyük elleri belimden tutup ayaklarimi yerden kesti ve arkamizdaki spor malzemelerinin olduğu masanin boş kısmına oturmami sağladi. Ellerini iki yanima yerleştirip yuzumu incelemeye koyuldu uzerinde bir halt yokken ve ikimizinde akli deli gibi karışikken boyle yakin durmamaliydi. "Hayat" "Hmmm" "Sen çok başka birşeysin sanki ne bileyim iste" Cevap vermedim zira aklima dudaklariyla fena halde karismisti. Bir anligina kipirdayip dudaklarima yoneldiginde ikimizinde deli gibi istediği şeyi yapacak sandim ama durdu sadece uzerlerine derin bir soluk verip durdu. Ellerim kirpiklerine kaydi ve uzun uzun dokundum. Bir anligina kokusunu içime cekmek icin gözlerimi kapadigimda dudaklarimin uzerinde islak ve sicak dudaklarini hissettim. Yuzune dokunduğum icin havada kalan elim ciplak omuzlarina değerken diğerini saçlarina daldirdim. Bir eli hala belimdeyken diğeri kalçama indi. Hiçbirsey yapmadi oylece durduk ve öptük birbirimizi. Günlerdir bir sekilde birbirine yaklaşan ama bir turlu zincirlerini kirip bir araya gelemeyen dudaklarimiz birbirine kavusmanin atesinle yanip kavrulurken hiçbir hareketimde geri durmadim. Bu bize ne derece zarar vericekti yada bu iş nereye gidicekti bi fikrim yoktu ama durmak aklimin uzunden bile geçmedi. Belimdeki eli hafif hafif okşadi bel oyuntumu. Sadece minik bir anligina nefeslenmeye çalistim ama daha buyuk bi ateşle tekrar birleştirdi dudaklarimizi. Sanki artik hiçbir uzakliğa tahammülü yoktu. İc sesimin hala bu dakikaya kadar nasil sustuguna inanamistim ki zira hemen araya girdi. " Sonunda içimiz dışimiz bayram etti kiz eliniz deymisken sevişinde" yok artik diye icimden soylenirken dakikalarin sonunda ayrilip nefeslendik. Sadece baktik birbirimizin gözlerine oyle uzun uzun sadece buna yetti gücümüz. O sirada kapi çalındı ve gür bi sekilde Korel'in sesi duyuldu. Neyseki kilitlemek aklina gelmisti yoksa daha biz şokunu atlatamadan bir de Korele aciklayacaktik. "Lan Alaz ne diye kilitledin oğlum yemiycez spor odani iki sohbet edelim diye geldik" Sinirle elini başına atip bir kufur savurduğunu duydum. "Tüm güzel anlarimin katilisin Korel" diye birşeyler mirildandı. Ve kapiya ilerledi "Gel kardeşim gel bizde Hayatla kum torbasi calisiyorduk" Birkac buyuk adimla içeri girdiğinde biraz bozulmuş gibi bir hali vardi. Ben masadan kalkip Korele hoşgeldin dedikten sonra Alaz'a döndüm. "Ben bi duş alayim bana yetti siz devam edin" diyerek kapiya ilerledim. Ben çıkmadan hemen once Alaz'ın sesini duydum "Bornozunu katlayip dolaba koymus annem , bayadir gelemdigin icin kiyafetten dolabimdan istedigini alabilirsin" dediginde basimi yukari asağiya sallayarak onu onayaldim ve hemen evin ust katina ciktim. Biz hep birlikte oldugumuz icin evlerimizde birbirimize ait eşyalar mutlaka oliyordu. Babam uzun iş seyahetlerine gittiginde gelip onlarda kaldigim icin Ahu halam bana bazi kişisel esyalar alip evine yerleştirmisti. Beni her zaman kendi kızi gibi tutmasi bazenleri kalbimi ince ince sizlatiyordu. Alaz'ın odasina gidip hızli bir duş aldım, dolabindan siyah bir swet ve esofman alip uzerime geçirdim. Buyuktu ama ziyani yoktu. O kadar yorulmuştum ki biraz uzanmaktan zarar gelmez diye dusunerek yatağına yattim. Fakat sicak ve duş sayesinde oylesine mayismistim ki uzerine birde kokusu eklenince goz kapaklarimi tutamadim benim irademden tamamen bagimsiz karanliga gomulduler.
|
0% |