@aksin_
|
Bölüm şarkısı - Günü Gelir (Dedublüman)
İLAHİ BAKIŞ AÇISI Başkanın iki takımı da toplaması ve onlarla konuşmasının üzerinden 20 dk geçmişti ve iki ekip de başkanın isteği üzere tesisin arka bahçesin de eğitimlerine başlamak için gelecek eğitmeni bekliyorlardı
boydan boya boş bir alandı bekledikleri alan ilerisi ormana açılıyor gibi görünsede ormanın içinde surları andıran duvarlara sahip olduğunu ve dört bir yanını kuşattığını her iki ekip de biliyordu
bir ormanın içinde gibi duran bu tesisin duvarlarının sur gibi olmasının sebebi hem öğrencilerin disiplinin sağlamak hemde dışardan gelecek tehlikelere karşı bir çeşit koruma sistemiydi bu duvarlar asla azımsanacak beton parçaları değildi
bahçe her eğitim için uyarlanabilecek bir sisteme ev sahipliği yapıyordu ve şuan bon boş bir araziye dönüştürülmüştü her iki takımda karşılıklı olarak bu koca alanın ortasında birbilerini gözlemliyirlardı düz yüz ifadeleriyle
yanlarına gelen oldukça iri olan kehirbar gözlü ve 3 numara saçlara sahip olan adam odakların kendisine çevrilmesini daha ilk anda sağlamıştı sert adımlarıyla askeri bir forma giyen bu adam diktatörlüğünu en başta ortaya koyacağa benziyordu
"Ben askeri eğitmeniniz kurt"
bu sözlerin üzerine hiç bir tepki almadı her iki ekipten de
"ilk günden şunun farkında olun bu gün öğrenecek olduklarınızın üstüne koyarak ilerleyeceksiniz"
bir çoğu bunun farkındaydı ve bunun bilinciyle burda bulunuyorlardı
"düzen ve disiplin en önemli ilkeniz olsun bunu asla unutmayın! "
konuşurken incelediği bu gençlerin onu oldukça dikkatli dinlediğini görme Kurt'u oldukça memnun etmişti ancak bunu mimiklerine yansıtmadı elbette çünkü o bu şekilde eğitilmişti ve zamanla bunu oturtmuştu keza ileride bunu öğrencilerine de öğretecekti
"Bir sorunuz yoksa eğer ilk eğitiminize başlıyoruz o zaman"
bu sözünün üzerine hepsi tamamen yönünü eğitmenine çevirmişti
"her canlının bir ölümü her günün bir bitişi her felaketin bir sonu olduğu gibi her doğum bir kaderin başlangıcı her fidanın bir ağacı her çabanın bir mükâfatı vardır
bunun üzerine kısa bir bakışma yaşanmıştı Şimal ekibinde ancak Lebip'in uyarcı gözlerini görmeleriyle bunu anında kesmişlerdi
"ilk göreviniz bu bahçede bulunan bir böcekten küçük olan dinleme ve kamera arcı olan bu mini casuslardan 3 er tane bulup getirmek buluncaya değin bu bahçeden kimse çıkmayacak "
bunun üzerine bir el hareketiyle 5 ajan bulundukları bu alanın biraz ilerisine demirden parmaklıklar yerleştirmişlerdi ve kurt da bunların ardında bir ağacın altında bulunan bir banka geçmişti
12 genç kısa bir bakışma yaşamış ve ardından her biri bir tarafa ayrılmıştı ancak Yalım Kaner olduğu yerde dikilmeye devam ediyordu bu durum elbete eğitmenin ilgisini çekmişti bu genç adam geldiğinden beri sayılı sözcük kulanmıştı
geldiği günden beri tesiste nam salması iyi olduğu kadar bir çok kıskançlığın öncüsü olmuştu buda diğer ajanların söz ve tavırlarına maruz kalmasına sebebiyet vermişti ancak bu genç adam fiziksel bir müdahale olmadığı sürece dik duruşunu asla bozmadan onlara susarak ve görmezden gelerek cevap vermişti ancak fiziksel bir harekete geçtikleri anda kendilerini yerde bulmuştu hepsi ve bu herkes gibi eğitmenlerin de merakını cezbetmişti
ilk başta uzun bir süre hareket etmemiş ve beli başlı bölgeleri incelemişti bu genç adam
ardından yavaş hereketlerle odaklandığı noktalardan ilkine ilerledi ve eğilip istediğini aldı ve aynı işlemi diğer iki noktayada uyguladı ve istediğini elde etmiş oldu elindeki küçük casusları aldı ve bir ağacın dibinde yerini aldı
ilk olarak cebinden bir kumaş parçası çıkardı ve içerisine bu üç casusu yerleştirdi ve hemen ardından bu mendili bir çıtçıtlı poşete yerleştirdi ve poşetide cebine koydu
ardından sırtını ağacın gövdesine yasladı ve pantolon cepinden her zaman ki gibi bir pense ve gümüş çubuk çıkardı bu sefer
bu tutkusu onu bu kadar şeyi taşımasındaki öncül sebebeti elbeteki kısa sürede uğraştığı bu parçalar önemsizdi onun nezlinde kendine oluşturduğu koleksiyonun yanında
ama zihnini bir an boş bırakamıyordu bir şeyle meşgul olduğu zaman kontrolüydü ancak eğer boş kalırsa aklındaki düşüncelere yüzlercesi ekleniyor ve kontrol edilemez bi hal alıyordu onun için
Yalım Kaner ne kadar orada vakit geçirdi farkına varmadan bilinmez ama artık güneş tepede değildi
bu sürede. Eral Kezen, Lebip Meran , Pars ,Öksel,izgü ,imre ,Mehip ,Laçin , ,Ahter ve Kansu da sırasıyla bulmuştu aradıklarını
Eral ve Lebip saniye aralıklarla tamamlamıştı görevlerini Yalım Kaner'in ardından
Eral bitirdiği gibi ikizinin yanına oturup bir sigara yakarken Yalım'ın kötü bakışlarına maruz kalmıştı bir insanın kendine zarar vermesinden nefret ederdi Yalım Kaner
ikiziyle birbirlerine ne kadar uzakta olsalar aralarındaki bu görünmez bağ bir bakışta birbirlerini anlamalarını sağlıyordu
Eral Kezen ikizinin sigaradan nefret etiğini hissetsede bundan vazgeçemiyordu onlarla böyle olduklarını gördükçe dahada kendini bu yola itiyordu ama o gün söz verdi kendine bunu düzletecek ve zamanı geldiğinde onların dağıtığı bu kardeşlikle onların üstesinden geleceklerdi
Talaz ailesi ki aile denilebilir mi bilinmez her bir çocuğunu birer odada kitli aynı evde farklı hayatlarla büytmüştü Yalım Kaner hariç
çocuken birbirlerini görebildikleri tek yer yılda bir kez düzenlenen aile yemekleriydi ki onda bile birbirleriyle konuşmaları yasaktı birbirlerinin isimlerini bile beli bir yaşa kadar bilmezlerdi her biri on yaşına girdikleri günden itibaren hepsine silah ve savunma eğitimi verilirdi belki bu kulağa iyi gibi gelsede acının üstünün kapatıldığı bir yalandı o eğitimlerden sonra her birinin vücudu çürüklerle dolu olur atış eğitimlerin de başaramasalar hedefin yerine geçer bazen küçüçük yaşlarında kurşun sıyrıklarıyla dolardı vücutları asla tam hedefi on ikiden vurmazlardı ki varislere birşey olmasın zamanı gelince seçenekleri olsun diye ilerki yaşlarda kışın yatılı okuldaki ağır eğitimlerle yazın baba ve anne adındaki zalimlerin zulümleriyle geçerdi yılları
Yalım Kanerse Dedesinin isteği üzerine baş varis seçilerek onun büyütmesi için verilmiş ve daha 10 yaşında insan öldürmesi istenmişti red edilince ölesiye dövülmüş ve doktora dahi götürmemilşti ve daha nice yararalara sahip olmuştu sevdiği hiç birşeyi hiçbir uğraşı kalmayıncaya değin her şeyini almışlardı derslere zorlanmış istemediği bir çok eğitim almıştı bir süre sonra aldığı yaraları vücudu dahi hissetmez hale gelmişti
o evde yetiştirlen 6 çocukta Ahenlere düşman olarak yetiştirilmeye çalışılmıştı ama bir şekilde herbiri kendini kurtarmıştı peşlerine düşselerde kaçmışlar ve son olarak devletlerine sığınmışlardı...
Lebip kendine onlardan uzak bir yer bulup otururken
herkes sırasıyla kendine birer yer bulup geçmişti nasıl oldu bilinmez Ahterler ve Talazlar karşılıklı bir şekilde oturmuştu tanımadıkları bu insanlarla oturmaktansa karındaşlarının yanlarında yer almak daha cazip gelmişti bu gençlere
son olarak Oğurunda görevi tamamlamasıyla herkes sırsıyla parmaklıkları ardlarında bırakıp çıkmıştı ve tekrar Talaz ve Ahter şeklinde sıralanmışlardı
bu durumdan pek memnun olmayan kurt yüzündeki sert ifadesiyle söze girdi
"Bu bireysel bir görev olabilir ama sizler birer ekipsiniz ne olursa olsun bunu unutmayacaksınız ve beraber çalışmayı öğreneceksiniz"
bu sözlerden pek hoşnut olmasalar d kabullenmek zorunda kaldılar gençler
"şimdi herkes kendi kaptanın yanında yerini alsın"
bir tepki alamayınca daha sert bir ses tonuyla tekrarladı Kurt
"Hadi!"
bunun üzerine mecburen yerlerini değiştirmiştiler 6 genç
"bu gün değilsede ilerleyen zamanlarda sizler birer ekip olarak çalışacaksınız birbirnizin eksiklerini tamamlayacak ve birbirinize yardım eli uzatmayı öğreneceksiniz"
bu sözler onlarda pek etki bırakmasada hayat onlara yaşayarak zamanla öğretecekti bunu
"Yarın altıdan itibaren düzenli idmanlara başlancak zamanın da burda olum şimdi odalrınıza çekilebilirsiniz" ...
Yorum ve oylarınızı bekliyorum Nasıl bir bölümdü? Sizce Yalım Kaner hakkında ne düşünüyorsunuz ?
|
0% |