@aksin_
|
İlahi bakış açısı
~ 4 Ay sonra ~
Tesisin bahçesine göz gezdirdi tek tük insan vardı ama aradığı kişi oradaydı en uzak köşesindeki heybetli meşe ağacının altında ki bankata ifadesizce sigara dumanını içine çeken Eral Kezen'in yanına doğru ilerledi kısa bir süre ardından bankta tam yanına oturdu Eral Kezen aynı ifadesizlikle bakışları sabit bir konumdayken banktaki paketi alıp ona doğru uzattı
Lebip Meran bu teklifi terdütsüzce kabuletti ,içinden bir dal aldı ve cebinden çıkardığı çakmakla elindeki dalın ucunu ateşe verdi
bir süre karşıya bakarak bu sessizliği paylaştılar bu ikili bunun sonlanması gerektiğinin farkında olacak ki böldü bu sessizliği Eral Kezen
"Yalım'ın nerde olduğunu öğrenmek için geldin buraya değil mi?"
Lebip Meran bunun farkında olduğunu pek tabi biliyordu ki bunu bildiğinin farkında olmasa daha yeni kabulenebildiği bir gerçek için asla buraya gelmezdi... vakit kaybetmeden cevapladı bunu bir başka soruyla Lebip "Bu kadar eminsen neden hemen vermiyorsun cevabı?"
Eral yan bir bakış attı bunun üzerine ona ve tekrardan karşısına dönüp cevapladı bu soruyu Eral
" ikizimin üzerinde olan bakışları anlayamacak kadar aptal olmadığına eminim ki beyni gereksiz şekilde çok çalışıyor o da bunun farkında ama görmezden gelmeyi bir tercih olarak görüyor bir başka deyişle kaçıyor"
Lebip de bunun farkındaydı ama nedenini bir türlü çözemiyordu işte bazı parçalrı birleştirsede resim bir türlü bitmiyordu ... bunu bu gün çözmekte ve uztamamakta kararalıydı kısa ve net olan o soruyu sordu sonunda
"Neden ?"
beklenen sorunun gelmesiyle Eral Kezen ikizi için bunu yapması gerektiğini kendine hatırlatıyordu bunun onun lehine olacağını ve onun iyiliği için yaptığını tekrarlıyordu içinden böyle bir müdahale de bulunmak istemezdi asla ancak buna ikizinin mutluluğu için mecburdu sonunda ikiziyle kavga edebilecek olsa dahi
"kabulenemiyor , kendine itiraf edemiyor çünkü ve bunun karşılığı olduğunu bilmek onu daha da zorluyor gitse gidemiyor kalmak istese de kalamıyor o da sıkışmış bir durumda ve bir çıkış yolu arıyor senin gibi"
Lebip derin bir nefes çekti için bu sefer ve yavaş bir şekilde verdi ardından devam etti eksik parçaları aramaya
"Bu bu kadar zor mu gerçekten neden bizim için bu kadar zor böyle şeyler bizim için?"
Eral sigarasından derin bir nefes çekip geri bıraktı nefesini ardından cevapladı yanındaki yaşıtını
"Bizm için evet biz bu yaşa kadar sevgi nedir bilmiyorduk ki hâlâ bilmiyoruz.. bilemiyoruz... bir çocuk aşkı ve sevgiyi ilk anne babasından öğrenir ve her çocuk gördüklerini uygular ve bu yönde gelişir Lebip ama bizim ne annemiz ne babamız sevginin anlamını biliyordu ikiside bunları birer oyun sanan ve asla oynamayı seçmeyenlerdendin sevgi bir araçtı istediklerini elde edebilmeleri için"
Lebip biliyordu bunu çok tanıdıktı çünkü bunlar ona bir çıkar yolu bulabilmek için sordu bu kez ilk defa birinden yardım isteğiyle
"Ne yapmalıyım peki sen söyle bir çıkış yolu göster bana nerden ilerlemliyim ilerlemeliyiz?"
Eral bu sefer yüzünü ona çevirip göz teması kurdu hem anlaması hemde hissede bilmesi için
"Ona göster birlikte öğrenin bundan kaçmasına izin verme üzerine gitmesini sağla belki çok aptalca gelebilir ama ancak bu şekilde bir gün bunun farkına varıp kabulenebilecek "
Lebip sıkkın bir şekilde nefes verdi gözlerini kaçırdı
"Bilmediğim bir duyguyu nasıl aksedip ona bunun üzerine git diyebilrim ki ? "
Eral bu fikrini diretti ikisinin de iyiliği için yoksa bu böyle uzayıp giderdi
"İşte bunu bana değil ona söylemeyi dene birlikte birbirinizden öğrenebilirsiniz ancak bunu Lebip ailelerimizin yapamadığını başarıp siz bize gösterin sevgiyi aşkı ... •••
Tesisin 11. katındaki terasında ayaklarını aşağıya sarkıtmış bir şekilde oturmuştu yüzü ufuk çizgisine dönüktü ve her zamanki gibi simsiyah giyinmişti... Lebip siyahı ona çok yakıştırsa da başka renklerin içerisinde de onu görmeyi arzuluyordu bu kadar kasfet içeren bir renk bile onun üzerinde parlarken başka renkleri daha da merak ediyordu yanına ilerleyip tam yanında yerini aldı, uzun bir süre sessizliği paylaştılar birlikte beklenmedik bir şekilde ilk adım Yalım Kaner 'den geldi ve bu sesizliğe bir son verdi
"Ufuk çizgisi gök ile yeri ayran çizgidir ,resimdeki tüm yapılar onun etrafında oluşur ve ona uygun çizilir resmin temelidir ufuk çizgisi"
Lebip Meran kendini sıkmayıp içinden geldiği gibi davranacağı için kendine söz vermişti ve bu yolda ilerledi bir nefes verip "Tıpkı insanda ki alın yazısı gibi insan kaderinden kaçamaz dönüp dolaşır ama sonu hep aynı kapıya çıkar "
Yalım Kaner yüzünü Lebip Meran'a döndü ama yüzüne değil arkasındaki duvara bakarak cevapladı onu
"Evet insan kaderinden kaçamaz ama sonunu bildiği benzer resimler gibi olmak istemiyorsa asla emin olmadığı çizgileri atmaz"
Lebip Yalımın aksine yüzüne bakıyordu onun
"Silgiler bu çizgileri silmek için vardır ve yeniden çizilebilmesi için kağıdı temizler"
bunun üzerine Yalım Kaner gözlerini Lebip'in gözlerine indirdi
"Kağıt temizlense dahi izi kalır kalın bir çizgiyse eğer ve eğer silik çizgilerden oluşan bir resimse silik çizgiler her an yok olmaya taliptir"
Gözlerindeki Lebip'in anlam veremdiği bir duygu ve devamı nasıl getireceğinin merakını taşıyordu Yalım Kaner ... Lebip bu merakı sonladırmak adına bu kısa sesizliği daha fazla uzatmadı
"Bizde her bir çizgimizi düşünerek çizeriz silik çizgileri belirginleştire biliriz düzgün olamaz belki her çizgi ama resmin bir parçası olduğunu kabul edip bu şekilde daha güzel ve özel olduğunu unutmayız hiçbir zaman " bu sözlerin üzerine Yalım'ın gözlerinden hayranlık geçti Lebip'in gözlerindense kocaman bir umut ve sevinç ••• ♪ Evet bölümü nasıl buldunuz? ♪ Bir dahaki bölümde bizi neler bekliyor sizce düşünceleriniz neler? ♪ Siz bu bölüme bir şarkı seçseydiniz hangi şarkı olurdu bu?
♣Bir sonraki bölüm geçiş bölümü gibi bir şey olacak ve kesitler halinde olacak asıl hikâye işte o bölümden sonra başlıyor♣ ♪ Mutlu kalın sağlıkla kalın;)
|
0% |