"Ares" bir elimle ensesindeki saçları çekiştirdim
"Alesiam durmalıyım" dedi nefesi boynuma aktı"durmam gerek" sanki benden çok kendine söylüyordu kafasını omzuma koydu nefes seslerimiz harici sessizlik vardı. Demez olaydım şom ağzım ya eğer o dan diye giren Sofia ise
"Pre-"
Önümde hala ares duruyordu sofiayı göremiyorum Ares dik durdu ama çekilmedi
"Sofia ben san-"
"Alesia Lena iyi değil gelmen gerekir"
"Tamam çıkasın sen geliyorum hemen"
Sessizce çıktı odadan Aresin gözlerine baktım "sanırım geri bağlamalısın"
"Arkanı dön Alesia" itaat ederek arkamı döndüm ve geri bağlamaya başladı bian fazla sıkınca bir elimle duvardan destek almak zorunda kaldım.
"Alesia çok yaramaz bir kız olmuşsun"
"Sen de uslu sayılmazsın Ares" derin bir nefes aldığını hisseddim.
"Bu... yaşanmamalıydı yakınlık bize yasak sen bir varissin ben ise emir kuluyum o gelen abin olabilirdi" dedi sesinden duygularını anlamak istedik pişmanlı hayır kesinlikle geçmiyordu çağresizlik belki
"Ben bu prensessin kralla evlenmelisin,örnek olmalısın,saygılı nazik ol,şehzade ver kaideleri canımı sıkıyor sevdiğim adamla evlenmiceksem,kararları ben vermiceksem niye ben prensesim ne için saraya torun vermek için mi?"
"Bak Al-"
"Hayır sus herkes sen şöylesin,sen böylesin şôyle yap bunu yap diyip duruyor kimse benim istediğimi sormuyo sen sen bile ben güvenmediğimle evlenmem anladın mı şu lanet korse hayla bağlanmadı mı?" Tek nefeste bunlar çıkmıştı tak etti artık ya korkuyorum neyini anlamıyorlar istemiyorum ya abim beni istemediğim halde verirse o zaman napıcam onu hiç bilmiyorum Aresin elleri belimi tutarak beni kendine çevirdi kafamı kaldırdım gözlerine baktım o gözler hep benle konuşurdu ama şimdi onları duyamıyorum
"Ares gitmeliyim"
"Tabi bişi olursa"
"Seni bulurum hayde Ares çekilesin önümden" önümden çekildi tam çıkarken "şu şekil konuşma ayrı yakışıyor o güzel ağzına Alesiam" göz devirdim hızlı adımlarla Lena ve abimin odasına girdim lenanın yanına gittim yüzü solmuş gözüküyordu abime döndüm bebekle ilgileniyordu "abi hele söyleyesin noldu neyi var" abim bebekle yanımıza geldi "bende bilmezim sen gittiğinden beri böyledir" Lenaya dokundum ateşi vardı suya girse düzelirdi aşda yese az "doğumdan dolayı epey zor olda amma senin hatun dayanıklı çıktı suya girse düzelir ateşi elena'yada söyleyim şerbetle aş hazırlatsın eyi gelir" bebeğe uzandım "veresin şehzadeyi bana hatununla alakadar ol" elime verdi ve Lena yı odadaki ayrı odaya götürdü bende bebeği uyuttum koynuma yatırdım nefesine hissedince Aresi hisseddim nefesi sanki hayla boynumda bana güzelim demişti gerçekten güzeli mıydım beni seviyor olma ihtimali varmıdır biz birlikte olurmuyuz yada abim ne der yanımızda mı durur karşımızdamı "abicim hayde gidip yatasın lenayla ben artık alakadar olurum" abimin sesiyle ona döndüm kafamı salladım ve odama döndüm evveeet Ares'te yok korseyle kaldınmı Alesia yatağa yürüdüm ayakkabılarımı çıkardım uzandım sonrası karanlık oldu.
Sabah gün doğumuyla uyandım soffia bana şu hazır etmişti suya girdim çıktım talimler için giydiğim deri taytı bluz ve kapşonlu pelerinimi giydim hançer kemerimi bacağıma taktım.
"Sofia hançerle yayımı verirmisin?" Sofia hançerimi ve yayımı getirdiğinde hançeri aldım kemerine taktım yayımı boynumdan geçirdim sırtıma taktım ve botlarımı giydim. Saray koridorlarında artık tektim saray kapısına ulaştığımda atım ayaz oradaydı askerler ise yanında beni bekliyorlar , beni gördüklerinde selam verdiler
"Atım hazır dimi?"
"Elbette prenses"
"Güzel getiresin o vakit"
Atımı yanıma getirdi ipini tuttuğumla bindim
"Sizin gelmenize lüzum yoktur talimleri kontrol edip gelicem"
"Ama prenses"
"Gerek yok dedim"
"Emredersiniz dikkatli olun"
Talimlerin yzpıldığı obaya vardığımda otağa kadar atımla ilerledim beni görenler selam verdiler bende selam verdim atımdan indiğimde ayazın saçlarını sevdim gelen askere teslim edip talim yerine gittim hatunlar kılıç talimi yapıyordu
"Hey maşallah hatunlar kolay gelsin devam edesiniz"
Onlar devam ederken ben ise yayımı yerinden çıkardım bir ok aldım nişan aldım ve serbest bıraktım 12 diyebileceğim yerden isabetledim.
"Evet hatunlar bırakasınız kılıçları bırakasınız yayları alın yerlerinize geçin" 1sıra öne 1 sıra ise yere çömeldi
"Nişan al, at ,kalk nişan al at çömel"
"Nişan al at kalk"
"Nişan al at" güneş batmaya artık batmaya başladığında
"Hele durasınız maşallah maşallah artık Hemi eyi çalışmışınız gidip Eyice dinlenesiniz" onlar gidince bende ayaza binip gölün yoluna girdim belki bana iyi gelir düşünmem için vaktim olurdu göle vardığımda atımdan tam inecektim ki az ilerde abim ve düşman olduğumuz sarayın cadısı gaya vardı hemide konuşuyorlar bu ne demek oluyor abim niye onla konuşuyor ki ben o cadıyı en son küçükken dedemle konuşurken görmüştüm bir dakika ilk dedem sonra belki babam şimdide abim neler dönüyo ne saklıyorlar etrafa bakmaya başladıklarında ben yönümü değiştirip kasabaya doğru yöneldim.Kasabanın taşlı patikasında hızlı giderken biyanda karşıma Ares ve askerleri çıktı aniden durdurayim derken ayaz şaha kalktı ipini sıkıca tuttum gözlerim Ares'teydi onunda bende tekrar 4 ayak üstünde durduğunda
"Ne edersiniz burda Ares"
"Maaş günü bugün onları verdik prenses"
"Eyi hayde saraya dönesiniz o vakit"
"Emredersiniz barut tez saraya varın" başıyla hareket yaptı ve Ares harici herkes yola yöneldi
"Ares saraya hayde beni korumana ihtiyacım yok git"
"Bilirim sen kendini korursun amma ben senin yanında olmak isterim"
Atımı hareketlen dirdiğimde onunda peşimden geldiğini biliyordum kasabanın içine girdiğimde durmadım yokuşa yöneldim tepeye çıktık bu tepe üç yanı uçurum 1 ağaç taşıyan bir tepe şuan mevsim ilkbahar o yüzden ağaçta renkli çiçekler var ağaca yaklaşınca ayazı durdurdum indim ve onu ağaca bağladım uçuruma yaklaştım oturacağım sırada bir kol beni tuttu ama bana mani olmadı ayaklarımı uçurumdan sallayarak oturdum o da yanıma oturdu ama bir eli dirseğimi tutuyordu tüy gibiydi dokunuşu ama ben burdayım diyordu
"Korkma ölürsem kimse sana kızmaz"
"Ben izin vermem" yüzüne baktım
"Neden beni sevmiyorsun niye beni koruyosun ki haa doğru sen benim korumamsın"
"Bak Alesia öyle demek istemedim"
"Susarmısın Ares lütfe herkes aynı şeyleri söylüyo sende mi küçük Ares nerde onu istiyorum ben yanımda olan "
"Hayır ben seninleyim hep olucam çünkü-"
"Çünkü ben bir varisim sen ise varisin koruması dimi benim çocukluğumsun sen bu çok saçma yeter senden de bunları dinlemicem şimdi değil hatta hiçbir zaman"
Ayağa kalktım ve atımı aldım bindim yokuştan aşağı hızlıca inerken düşüncelerimin beni öldüreceğini düşündüm takı göğsümde bir acı hissedene kadar biri bana sesleniyordu ama sesi seçemiyorum aşağı baktığımda ok vardı ok yemiştim ama neden bilincim kapanırken attan düştüm ve ok sırtım ile göğsüm arasında biraz daha oynayınca acı çığlığı bastım ama ne kadar sesim çıktı onu bilmiyorum Aresin simasını gördüm kafamı kucağına koymuş yanağımda eli birisine sesleniyordu bana da diyordu ama ne bilmiyorum kulaklarım cızıldıyo gözümden sıcak bir göz yaşı aktı Ares hemen sildi bana yine bişey diyordu ama bu sefer bağrıyordu ben ise onu duymuyorum sonrası derin,sessiz ve kimsesiz bir karanlık.
Evet 2.bölüm sonu 3 bölüm bugün akşam yayınlamaya çalışırım olmazsa yarın bu saatte yine yayınlamış olur Ares ile Alesia hakkında fikirlerinizi yazın olur mu 3cü bölümde görüşürüz.