Yeni Üyelik
1.
Bölüm

1.Bölüm: Test

@alaska_perisi

"Melek anne, bir sorun mu var? Neden durdu yere hastaneye geldik?" Melek anne cevap vermeden benimle beraber ilerledi. Yine sessiz bir şekilde hastaneye girip ezbere bildiğim başhekimin odasına girdik. Haluk amcayı görmem ile geniş bir gülümseme peyda oldu dudaklarım da. "Haluk amcam." Haluk amca oturduğu koltuktan kalkıp bana doğru adımlamaya başladı. Aynı benim gibi de büyükçe gülümsüyordu. "Prenses hazretleri hoş geldiniz. Gözümüz yollarda. Kaç gündür geleceksiniz gelemediniz bir." Kollarının arasına alıp sıkıca sarıldı bana. Haluk amca, babamın en yakın arkadaşıydı bir zamanlar. Doğduğum andan itibaren hayatımdaydı. Aynı zamanda benim doktorumdu. 9 yıldır.

Hafifçe dudaklarımı büzdüm. "Melek anneme söyle ya. Sürekli bir işi çıkıyor. Malum, Kenan babam. Beni tek bir yere yollamıyor." Haluk amca anlımdan öpüp ayağa kalktı. "Seni kaçırmam şart oldu yani." Başımı salladım. "Evet, prensim. Beni hapsettikleri kuleden bir an önce kurtarmanız gerekiyor." Önüme gelen saçlarımı kulağımın arkasına sıkıştırdım. Haluk amca da önümden çekilmişti. Bu sırada odada ki 5 erkeği ve 2 kadını görmem bir oldu. Kız benimle yaşıt duruyordu. Kaşlarımı çattım. Haluk amcalara fırsat vermeden tekerlekli sandalyemi hareket ettirip masanın önünde durdum. Yüzüm onlara bakıyordu şimdi. Melek anneme elimi uzattım. Eş zamanlı yanıma hızla gelip elimi sıkıca tuttu. "Anne, ne oluyor burada? Habersiz getirdin zaten. Hem babam nerede?" Kapı açıldı, içeri Kenan babam girdi. "Kim demiş olmadığımı? Prensesimiz bir yere gidecek ve ben onu yalnız bırakacağım. Bu düşüncen için eve dönünce ceza alacaksın küçük hanım." Kaşlarımı çattım. "Ceza?"

"Orhan' ın ellerine bırakıcam seni." Başımı hızla iki yana salladım. "Hayır, yaa. Başkası olsun ama Orhan abim olmasın baba." Melek annem saçlarımı okşadı. "Neden bebeğim?"

"Bir de soruyor musun anne? Orhan abim şimdi hiç rahat vermez ki bana. Kusura bakma ama oğlun tatlı yapmayı beceremiyor." Bu lafıma hepsi gülmüştü. Kenan babam önüme adımlayıp diz çöktü. Avuç içlerimi öptü. "Ben sana hiç kıyabilir miyim babasının göz bebeği? Ama her şeyden önce yapmamız gereken bir şey var."

"Nedir baba?"

"Sakin olmanı beklemiyorum. Ama ne tepki verirsen ver yanında olacağız tamam mı? Bir de minik kalbini çok yorma olur mu?" Sertçe yutkundum. "Korkuyorum şu anda." Kenan babam başını iki yana salladı. Melek annem de başımın üzerinden öpüp kollarını sardı bana. "Korkmanı gerektirecek bir şey yok bebeğim. Biz buradayız. Seni korumak için. Korkmana gerek yok. Sadece babanı dinle ve dediği gibi minik kalbini çok yorma." Başımı salladım. "Haluk birkaç gün önce beni aradı. Senin doğduğun gece o hastanede iki bebek daha doğmuş. Biri kız biri erkek. Diğer doğan kız ile karıştırılma gibi bir ihtimalinin olduğunu söyledi. Biz de bunu için buradayız. Gerçeği öğrenmek için."

"Babamın kızı değil miyim yani?"

"Bir tanem, çiçeğim benim. Sen bizim kızımızsın. Sen babanın ve annenin kızısın. Ne olursa olsun sen evimizin hep minik prensesi olacaksın. Bunu kimse değiştiremez. Şimdi sadece basit bir test yaptıracağız. Sonra evimize gidip kaldığımız yerden devam edeceğiz hayatımıza. Anlaştık mı bir tanem?" Sadece başımı salladım. "Tamam o zaman. Gidelim kan verin. Sonra da ufak bir kaçamak yaparız olur mu prensesim?" Omuzlarımı silktim. "Fark etmez bana." Melek annem sandalyemi iterek beni odadan çıkardı. Ardından da diğerleri. Kan alma yerine gittiğimizde ilk önce diğer kızdan kan aldılar. "Hilal, Ala dan 3 tüp kan alın ayrıca."

"Neden? Kanımı vermek istiyorum dediğimi hatırlamıyorum Haluk Bey."

"Gelmişken testlerini yaptıralım Ala Hanım. Ayrıca burada ki doktor olan benim. Benim dediğim olur."

"Cazgırlık ve çirkeflik yapmak istemiyorum. O kan alınmayacak. Sadece test için kan alınacak."

"Diğer testler için de kan alınacak."

"Arayın abimi. Şikayet edicem. Zorla kan alıyolar dicem. Kanımı kendi emellerine alet edip kötü kötü şeyler yapacaklar dicem."

"Tamam, tamam Sidem. Sadece test için kan alınacak. Oldu mu hanımefendi."

"Oldu beyefendi." Kolumu uzattım Hilal ablaya. "Ne yapıp ne edip yine ne istiyorsan yaptırdın." Omuzumu silktim. "Sevmiyorum kan vermeyi." Hilal aba benden de kan alık ikisini de Haluk amcaya uzattı. "1 hafta içinde sonuçlar elimizde olur." Kenan babama döndüm. "Eve gidebilir miyiz artık?"

"Dışarıda vakit geçirmek istemez misin?" Başımı iki yana salladım. "Hayır, baba. Sadece eve gitmek istiyorum."

"Tamam meleğim. Sen nasıl istersen öyle olsun." Melek anneme döndü. "Hayatım, siz arabaya gidin. Ben de geliyorum arkanızdan." Kenan babamın elini tuttum. "Beraber gidelim." Kenan baba bana baktı birkaç saniye. Ardından başını salladı. "Tamam bir tanem." Kenan babam, Haluk amcaya dönüp birkaç bir şey deyip geri yanımıza geldi. "Hadi gidelim." Beraber hastaneden çıkıp arabaya bindik. Ardından eve döndük. Kenan babam beni kucağına aldı. Beraber eve girdik. Beni salon koltuğuna bırakıp ayağa kalktı. "Sema Hanım çocukların hepsi evde mi?"

"Evet, Kenan Bey. Çağırayım mı?"

"Lütfen, çağırın." Melek annem de yanıma gelip oturmuştu. "Melek anne, peruğu çıkarır mısın?" Yavaşça peruğumu çıkardı. Dikkatlice orta sehpanın üzerine koydu. Başımı Kenan babamın omuzuna yasladım. Abimler aşağıya indi sırayla. "Bir sorun mu var baba? Sidem niye bu kadar yorgun gözüküyor."

"Oturun çocuklar. Bir şey konuşmamız gerekiyor." Abimler ve Tarık karşımıza oturdular. "Bugün hastaneye gittik biliyorsunuz. Dün sabah beni Haluk aradı. Ala' nın doğduğu gün başka bir doğum daha olmuş. Ve bebeklerin karışmış olma ihtimalinin olduğunu söyledi. Bizde bugün o yüzden hastaneye gittik. Test yaptırmak için. Diğer ailenin kızından ve Ala dan kan örneği aldılar. 1 hafta sonra DNA testinin sonucu çıkmış olacak." Kerem abim yerinden kalkıp yanıma geldi. Önümde diz çöküp kan alınan kolumda ki hafiften moraran yere dudaklarını bastırdı. "Canın çok yandı mı abim?" Başımı Kenan babanın omuzundan kaldırıp iki yana salladım. "Hilal abla aldı kanı. Hissetmedim bile. Endişe etmene gerek yok." Üst üste tekrar öptü iğne izinin olduğu yeri. "Kurban olurum senin canına ben, Ala. Canımın içisin sen. Nasıl endişe etmeyeyim? Gözümüzün nurusun, evimizin neşesisin sen." Tarık da yerinden kalkıp yanımıza gelmişti. "Artık benim ablam olmayacak mısın?" Kaşlarımı çattım. "O nasıl laf öyle? Herkes den vazgeçerim ama senden vazgeçmem ben. Minik kardeşimsin sen benim." Elini tutup üstünü öptüm. "Hiçbir güç senin ablan olmamı engelleyemez. Bunu sakın unutma." Kerim abime geri döndüm. "Odama çıkarır mısın beni? Çok yorgunum yemeğe kadar uyumak istiyorum." Kerim abim yerden kalkıp beni kucağına aldı. "Peruğum?"

"Ben getiriyorum prensesim." Biz önde Orhan abim arkamızda odama çıkmıştık. Kerim abi beni yatağıma yatırıp üstümü örttü. Orhan abim peruğumu makyaj aynamın önüne koydu. İkisi de sırayla beni öpüp odadan çıktılar. Ben de daha fazla dayanamamış kendimi uykuya teslim etmiştim.

Loading...
0%