@aley1alos1
|
(Final)
"Onu boş verin de düşme kısmı çok iyiydi!" Dedi Alper gülerek.
Sadece Alper değil, hepimiz gülmekten ölüyorduk! Bizim bahçedeki deli hallerimizi bir başka öğrenci de görmüş, videoya çekmiş ve okulun öğrenci grubunda paylaşmış. Bizimle birlikte gruptaki herkes gülmekten ölüyordu. Cevaplar ise daha çılgıncaydı!
"Yok ya normal bence."
"Kaçıncı sınıf onlar? Onları 12.sınıf olmaya davet ediyorum. ;)"
"Çok iyi! Gülmekten bittim."
"Aynen kanka biz liseliyiz, asla delirmeyiz."
"Bir an ilkokul grubu sandım ya!"
"Herkese sizin gibi deli arkadaş lazım bence."
Mesajlar böyle akıp gidiyordu.
Semih bizi eve alır almaz masanın başına toplamış, bu mesajları göstermeye başlamıştı.
Videoyu görünce ayağım tekrardan yanmaya başladı.
"Okulun en delileri gibi bir unvan varsa kesinlikle hak etmiş olmalıyız!" Dedim gülerek.
"Aynen!" Dedi Şevval kıkırdarken.
Kimse gülmesini durduramıyordu, tam duracaz birimiz gülmeye başlıyor ve onu gören de gülüyordu.
✓✓✓
Saat 20.46'ya geldiğinde hepimiz evlerimize doğru yola koyulduk. Sırasıyla Şevval, Gürkan, Yare ve Nur'a ev yolunda veda ettik.
Alper ve Semih aynı apartmanda oturuyordu bu sebeple biz giderken Alper Semih ile kalmıştı, eh karşı komşular sonuçta.
Mira ise bizim site de B bloğa taşınmıştı. Birlikte sohbet ede ede siteye vardık.
A blokta oturduğum için ilk ben veda ettim onlara. Sonra Mira ve Hilal vedalaşı.
Eve çıktığımda annemler çoktan gelmişti. Hızla yemeğimi alarak odama geçtim.
Annemler sanıyorki biz Semih'e gittiğimizde ödevleri de yaptık. Oysa okul öğrenci grubunda bize yapılan yorumları okumaktan ve gülmekten ders filan çalışamadık.
Bir yandan yemek yemeye uğraşıyor öteki yandan ödevleri bitirmeye çabalıyordum. En son ikiside bitince rahat bir nefes aldım.
Saat 22.32'yi gösterdiği sırada ben çantamı toparlıyordum.
Biraz dinlemek için kitap okuyayım dedim. Demez olaydım! Saat 23.55'i gösteriyordu. Kendimi fazla kaptırmışım.
Hızla hazırlandım ve uyku moduna geçiş yaptım.
✓✓✓
Uyandım ve gün yine aynı düzeninde devam etti. Bazı öğrenciler bizi videodan tanıyarak yanımıza gelip bizimle sohbet etti. Başka da bir şey olmadı. Yarın ise Semih içi büyük gündü.
Yarın okuldan sonra Semih'e sürpriz bir hastane ziyareti yapacaktık.
Yine okul bitti, evlere dağıldık, akşam oldu, grup sohbeti yaptık ve günü kapattık.
Uyudum, uyandım, hazırlandım ve Hilal ile birlikte buluşma yerine doğru yola çıktık.
Bizden önce Nur ve Yare gelmişti. Diğerlerini beklerken koyu bir sohbete daldık.
Şevval, Gürkan, Mira ve Alper birlikte bize doğru gelirken onları fark etmemiştik. Birlikte okul yolunu tuttuk.
Ve yine gün aynı rutinden devam etti.
Eve gelir gelmez hepimiz hazırlandık, sanki aşırı önemli bir iş toplantısına gidiyormuşuz gibiydik. Tek fark iş toplantısında resmi giyinilirken biz serbest giyinmiştik.
Hızla saçımı iki yandan ördüm ve telefonumu çantama koyarak evden çıktım.
Mira ve Hilal aşağıda beni bekliyordu. Diğerleri ile hastanede buluşacaktık.
Ameliyat sabah dokuzda başlamış. Semih'in söylediğine göre 2-3 saatlik bir ameliyata giriyormuş.
Ve saat 17.08'i gösteriyordu. Yani Semih ameliyattan çıkmış olmalıydı.
Annesinden aldığımız habere göre ameliyat iyi geçmiş fakat içeriye ilk birkaç saat kimseyi almamışlar.
Eh o birkaç saati de atlatalı saatler oldu!
Yani şuan Semih annesi ile bilmem kaç numaralı hasta odasında birlikteler.
Annesini arayamıyor veya mesaj atamıyorduk. Bizde çağreyi resepsiyonda bulduk.
Bizi 186 numaralı hasta odasına yönlendirdiler. Yatakhane kısmına kadar her şey normaldi.
Tek sorun uzunca bir süre 186 numaralı odayı bulmaktı.
Tüm koridoru belki on kez turladıktan sonra odayı anca bulabilmiştik.
Şimdi ise tıpkı müdürün odasına girecekmişiz gibi kapıyı kimin çalıp kimin açıp kimin ilk içeri gireceğini tartışıyorduk.
En sonunda Semih'in annesi sessiz tartışmamızı duymuş olacak ki kapı açıldı!
Hepimiz mahçup bir yüz ifadesiyle içeri girdik.
O sırada Gürkan, aldığımız çicek buketini Semih'in annesine vermekle meşguldü.
Semih'in annesi çicek buketini odadaki masaya bıraktı ve "Ben sizi yalnız bırakayım, size iyi sohbetler." Dedi sevecen bir sesle.
"Tamam abla, bizde fazla durmayacağız zaten." Dedi Nur.
Semih'in annesi odadan çıkarken biz Semih'i izliyorduk. Yarı açık yarı kapalı gözlerle bize bakmaya çalışıyordu.
"Selam..." Diye mırıldandı Alper. Semih ise başıyla onayladı sadece.
Narkozun etkisinden henüz tam çıkamamış gibiydi bu sebeple onu konuşmaya zorlamak yerine hepimiz sırayla neler olduğunu anlatmaya başladık.
Okulda kimin sınıfında ne olduysa hepimiz sırayla anlattık.
Bir süre sonra Semih'in uyuduğunu fark ettik.
"En azından geldiğimizi bilsin," dedi Mira ve telefonunu hazırlayarak devam etti.
"Bize de anı kalır." Diye söylendi gülerek.
"Gülümseyin!" Ve klik.
Fotoğrafı Semih'e yolladı ve çicek buketinin yanında ki telefon saniyesinde titredi.
Bizde gülerek odadan çıktık.
(3 hafta sonra)
Her şey eski haline döndü. Semih ameliyattan sonra çölyak tanısı ile taburcu edildi ve bu yeni yaşam tarzına alışmaya başladı. ..
Ve hikayenin bu kısmı mutlu sonla bitti. Fakat her son yeni başlangıçlar getirirdi ve Semih'in hikayesi daha yeni başlıyordu.
|
0% |