Yeni Üyelik
2.
Bölüm

DENİZ KABUĞUNDA SAKLI GÖZYAŞLARI

@aleyisarchives1

 

 

 

 

 

 

CANIM BAL , RUHUM DENİZ

 

 

 

 

 

 

Bu kitapta bahsi geçen kişiler , yerler ve kurumların hepsi hayal ürünüdür .

 

 

 

 

 

 

Herhangi kitaptan alıntı ya da konu bahsi geçmemektedir lütfen ona göre yorumunuzu yapın.

 

 

 

İkbal Catarina Alkor

 

Kolombiya / Salento

 

17 Mayıs Cuma , 2024

 

 

 

Ben ikbal Catarina Alkor psikoloji öğrencisi olarak geçirdiğim buradaki son yılım yıllar önce babam sayesinde burada kalmış ve kendi ayaklarımın üzerinde durmuştum . Ailemle görüşmüyor dahası onları aramıyordum onların da beni özlediğini pek sanmıyordum . Tek konuştuğum küçük Melanie ve erkek kardeşim diego’ydu . Kıvırcık saçlarımı küçük bir topuz yapıp fularımı topuzumdan geçirip hemde kendi kendime düşünürken yuri beni görmüş tebessüm ile bana doğru yürüdü . Neşe ile el sallayarak “Hey! Görüşmeyeli nasılsınız bakalım lady Margaret?” diye sordu . Margaret ismini lana del rey hayranı olduğum ve Margaret şarkısını staj arasında epeyce dinlediğim için bana böyle seslenirdi .

Tebessümüne eşlik ederek “iyiyim yuri sadece bilirsin garip şeyler hissediyorum “dedim elimle boynumu ovarak .

Yuri eski neşesini kaybetmeden “Tanrım Mar! Farkında mısın bilmiyorum ama deliler hastanesindeyiz elbette garip hissetmen çok normal . “ gülümsüyordu fakat o da bariz bir şekilde benim gibi hissediyordu . “Ve ayrıca seni görmeden az evvel bil bakalım kimin odasından sapa sağlam çıktım” onu merakta bırakmamak adına”kimin?”diye sordum tek düze bir sesle . “ Tabi ki de Bay Angelo’nun “dedi hafif bağırarak . Ufak bir kıkırtı ile “Sen ciddi misin? Aman Tanrım yuri hala hayatta olduğuna şükretmelisin!” ikimizinde otuz iki dişi belli oluyordu onun yanında gülümsemeden duramıyordum . Yuri ile koridorda yavaş yavaş yürüyor ve hastaları rahatsız etmeyecek şekilde Etrafa alçak kıkırtılar bırakıyorduk .

“Mar, bugün eve gidecek misin?”diye sordu yuri gülümsemeyi keserek . kafamı hayır anlamında iki yana salladım. Kolombiya’ya geldiğim günden beri buradan pek ayrılmamıştım ve epey eğlendiğim söylenemezdi. “eve gitmelisin mari!” Benim için bir abi gibiydi ,bir abim yoktu ama onun manevi abim olduğuna inanıyordum .

eve gitmiyor dahası uyumak için bile zor vakitlerim oluyordu . Kelimenin tam anlamı ile burada ki sıcak evimi özlemiş ,yatağımda yuvarlanıp uyumayı özlemiştim .

“Peki, bu sefer evime gideceğim “dedim sarhoş bir gülümseme eşliğinde . “Bence de artık bir abi sözü dinlemelisin marga! Geldiğinden beri neredeyse tüm hasta vakaları ile sen uğraştın.”kızarmış gibi davransa da beni düşünüyordu biliyordum . “Anlaştık “diyip göz kırptı . beni orada tek başıma bırakırken gözden kaybolana kadar onu gözlerimle takip ettim . Yuri benim için altın bir mücevher gibiydi buraya ilk geldiğimden beri benimle ilgilenmiş dahası birçok anıma şahit olmuştu .

En kötü anlarıma bile …

Yuri Conor , henüz 28 yaşında buranın en’lerinden biriydi burada ki en iyi arkadaşım o’ydu . Yuri kimsesiz beni , ben yapmıştı . Stajımın son senesini Kolombiya livestroom ruh ve sinir hastalıkları hastanesinde yapıyordum ve neredeyse ilk yılımdan beri benimle beraberdi .

Saat henüz 5.40’tı bu sefer kendime haksızlık yapmadan evime gidip uyumak ve noodle eşliğinde bitiremediğim dizime devam etmek istiyordum . Odama gidip önlüğümü çıkartırken greeze ardımdan gelerek “Catarina Özür dilerim çıkacak mıydın? Tabii ya uzun zamandır doğru düzgün uyumuyorsun bile benim hatam sana gelmemem gerekirdi!” Heyecan ve endişe ile karışık bir ses tonu ile konuşan greeze bakıp şaşkınca gülümsedim . Yanına ilerleyip ellerimi omzuna koyarak “Hey greeze! Sakin olur musun? Problem değil sorun nedir ?” Böylece derin bir nefes alarak kendini ifade etmesi daha kolay oldu . “Yeni bir hasta geldi aslında birkaç gün oluyor ama kimse onun yanına gitmek istemiyor Kate! Tanrı aşkına adam öyle bir şey ki ben bile çekiniyorum açıkçası bir de senin denemeni istiyordum . Hem senin ikna kabiliyetin oldukça yüksek ve suratında müsait oldukça şirinsin “diyerek histerik bir sırıtış ile beni ikna etmeye çalışıyordu . “Evet , Elbette ama neden kimse onun yanına gitmiyor ?”diye sordum sonuç olarak tehlikeliyse burada ki herkes tehlikeliydi .

Kimse zararsız değildi.

“Aslında … görüntüsü yüzünden ve ağır bipolar bozukluğu olan biri “ dediği cümleden kendisi bile ürkmüş gibi ellerimin altında titremişti Ne olmuştu yani burada ondan daha kötüleri de vardı neden bu kadar korkuyorlardı ki ? “Peki , gideceğim merak etme ama lütfen bu son olsun eve gidip duş almak ve yemek yemek istiyorum greeze “diyerek gülümsedim . “Peki peki başka deli yok!”diyerek gülüşüme eşlik etti . Ona uyarırcasına “Greeze!”dedim ama o çoktan odamdan çıkıp gitmişti . Oda numarasını söylemeyi unutmuştu .

Koşar adımlarla buraya doğru gelen greeze nefes nefese ve kocaman gülerek “üzgünüm kate ,17 numaralı oda’da kalıyor .” Tekrar koşar adımlarla koridorda ilerliyordu . Arkasından ufakça bir kahkaha atarken önlüğüme gerek duymadan 17 numaralı odaya doğru adımlarımı yönelttim . Bugün oldukça yorucu bir gündü ve bir an önce evime gidip istediğim şeyleri yapmak için can atıyordum. Odaya sakin adımlarla girerken yüzüme düşenbirkaç kahkül tutamını yüzümden çekmeye çalışıyordum . Hastaya dikkat etmem gerekiyordu sonuç olarak ne ile dahası kim ile karşı karşıya geldiğim henüz belli değildi . Odaya tam olarak girdiğimde karşımda ki zemine çivilenen masa ve iki sandalye ile karşılaştım ardından karşımda ki sandalye de oturan ona .

Hafif koyu sarı saçları , bir okyanus gibi olan mavi gözleri ve sarı , turuncumsu yüzünün her yerinde olan o muazzam çilleri… greeze’in görüntüsü üzerine bahsettiği şey sanırım kalıplı oluşuydu. Sarı saçları dağınık ama elleri ile vermiş olduğu bir dağınıklık mevcuttu . Yanlarını kulak hizasından itibaren kazıtmış bu model yüzünü daha da ön plana çıkarmıştı . Yavaş adımlarla ona doğru ilerlerken “Merhaba “diyerek sandalye’yi yavaşça yerinden oynattım. Cidden korkutucu görünüyordu.

Ama gözleri mükemmeldi tıpkı bir deniz gibi …

Sandalye’ye oturduğumda dikkati tamamen benim üzerimdeydi ve bu beni korkutmak için gayet yeterli bir sebepti . Boğazımı temizleyerek “Cevap vermeyecek misin?”diye sordum bu kez . bu adam aynı babam gibi ne ketumdu böyle! Sabit bakışları varla yok arasında başka yere bakarken yeniden yüzüme bakıp “Merhaba demek çok klişe değil mi?” Dedi Sesi kalın ve gürdü bu sesin ondan çıktığına bile emin değildim . Tebessüm etmeye çalışarak “Evet haklısın “konuya nasıl girmem gerektiğini dahi unutmuştum bu adam beni geriyordu . “Korkmana gerek yok”diyerek bana tebessüm etmişti . “Korkmuyorum sadece herkes senden kaçıyor ve bunun sebebini merak ediyorum” diyerek lafa girmiştim ve de yürek yemiştim bu her halimden belliydi .

Tanrım ! Catarina bu adam seni tek lokmada yer boş boğazlık yapma ya da yap en azından deli ama yapılı ve hoş suratlı bir adamın elinde ölürsün .

İç sesime göz yumup onun cevap vermesini bekledim ama o cevap verme niyetinde değildi bile. daha ne kadar burada kalmam gerekti greeze buradan çıktığım an bu adamla seni baş başa bırakacağım! Geldiğim andan itibaren 10 dakika geçmişti ve biz henüz daha yeni konuşmaya başlamıştık . Herşeyi göz ardı ederek derin bir nefes alıp verirken yerimde dik oturup ona gülümsemeye devam ettim . “Adın nedir ?”diye sordum merakla gözleri kısılıp bana gülerken cevap verdi “cbestus “ona anlamayan gözlerle baktım . Nasıl söyleniyordu ? O an aklıma komik olmayan ama beni güldürün bir kelime geldi .

“Juventus mu?”diye sordum gülümsemem daha da genişlerken. İlk defa gülümsemişti boynunu biraz daha ön plana çıkartıp başı geriye düşerken Adem elması daha da belirgin duruyordu aslında hiç komik değildi ama o sanki en iyi sitcom yarışmasını kazanmışım gibi derinden gülüyordu lakin Tanrı şahit kahkahası çok güzeldi . onun için bipolar demişlerdi ama 10 dakikadır onunlaydım herhangi bir duygu değişimi olmamıştı en azından şimdilik … Bana gülmeye devam ederken “Hayır Cbestus ama sen bana nasıl hitap etmek istersen öyle de?” ona nasıl hitap edecektim ki ? Deniz … ona böyle seslenmek istiyordum . dakikalar önce onu gördüğümde de deniz gözlü demiştim. “Adın Deniz olsun mu?”diye sordum . Bana anlamsız gözlerle bakıyordu anladığı dilden çevirerek bir kez daha sordum .

Tekrar gözleri kısılana dek bana güldü ve kafasını salladı .

Deniz … Benim için artık adı buydu .

“Peki ya senin adın nedir ?”dedi bu sefer .

“Benim …ismim İkbal “dedim sıcak bir tebessüm ile . “Ne?”diye sordu . “İkbal”dedim bir kez daha ona hala gülümserken .

“İk-bal “dedi adım onun ağzından hiç duymadığım tatlı bir melodi gibi çalıyordu sanki . Ona ismimin anlamını açıklama gereği duymamıştım sadece İngilizce de “Bal” kelimesine benzediği için bir kısmını bu şekilde belirtmiştim. “Bal “dedi uzun uzadıya .

Kafamı iki yana sallayarak “Hayır bal değilim adım ikbal“ benim yaptığım hareketi tekrarlayarak kafasını iki yana salladı .

“Adının nasıl olduğuyla ilgilenmiyorum benim için sadece bal” gözlerimin içine öyle bir bakıyordu ki dipsiz bir kuyu olsa içine hiç düşünmeden çekilirdim . Hiç tereddüt etmeden ,nedenini sormadan “Peki, öyle olsun “dedim sandalyelerimiz birbirine çok yakındı dizlerimiz birbirine değiyor ,gözlerimiz birbirini takip ediyordu. saatin dolmasına 10 dakikadan az kalmıştı buradan gitmek istemiyordum . “Gerçek mesleğin nedir ?”diye sordu gözlerinde okuyamadığım bir ifade vardı . Gerilmiştim fark ettirmemek için gülümsesem de o cevabını almıştı sanırım . “Ne demek gerçek mesleğim ne?”dedim soruya soru ile yanıt vererek . Güldü “Bu istediğin bir meslek değil, buraya gelmek senin seçimin değildi ama buradasın Gerçek mesleğini Babandan bile saklıyorsun öyle değil mi catarina?” Tenim buz kesmişti tüm bunları nereden biliyordu? Kendimi bir an olsun sorguda hissetmiştim . “ Nereden biliyorsun ?” Sormam gerekti madem biliyordu lafı gevelemenin bir manası yoktu . gülümsemesini sürdürerek “ Deliler herşeyi bilir bunu bilmiyor musun yoksa ?” Bilmiyordum , kahretsin ki bu adam hakkına zerre bir fikrim yoktu. Konuyu değiştirerek “Peki deliler yalan söyler mi?”diye sordum tereddüt ile . gülüşü soldu çorak topraklarda kalmış gibi hissettim .” Herşeyi unut ama bunu unutma deliler asla yalan söylemez sevgili catarina !”dedi boğuk sesi ile .

Adım buydu bunu ona söylememiştim ama o biliyordu . Annemin yabancı olduğunu , babamın zoru ile bu mesleği yaptığımı asıl mesleğimin bir başka olduğunu biliyordu ama nasıl?

İkbal catarina Alkor asıl korktuğum kişiyi, benim kim olduğumu benden daha iyi biliyordu . gittikçe ürküyordum “S-sen bütün bunları nereden biliyorsun ?” Böyle anlarda kekelemek bize verilen özel bir güç müydü eğer öyleyse bu gücü istemiyordum . sırtını gererek sandalye’de oturuşunu dikleştirdi .”Adını biliyorum çünkü…önlüğünde yazıyordu “dedi sırıtarak . iyi de ben önlük takmamıştım ki! Donuk bakışlarım sanki onu daha çok güldürüyordu “Buraya ilk geldiğin gün bu aralık camdan sana baktım önlüğünü giymiş, kıvırcık saçlarını açık bırakmıştın . gözlerin ağlamaktan şişmiş morarmaya başlamıştı benimle burada konuşurken bile ne diyeceğini tam kestiremiyorsun , ellerin titriyor çünkü hakkında senin bile bilmek istemediğin şeyleri dile getirdim. haklısınız ben deliyim ama hepinizden daha akıllı olduğumu sen de biliyorsun güzel catarina “ söylediklerini dinlerken karşımda babam varmış gibi hissettim .

Sadece korku hissediyorum

Sadece korku hissetmiyorsun Catarina sen hiçbir duyguyu hissetmiyorsun .

Burada daha fazla kalmak istemiyordum. Onun yanından gitmek istiyordum hemde hemen. Saatime baktığını fark ettim yüzü gibi oldu ama hemen geri toparlandı . Ondan korktuğumu biliyordu ve bu benim daha da gerilmeme sebep oluyordu .

“Üzgünüm gitmek zorundayım saatim doldu. “ Deniz gözlü adam beni kendi kumsalına çekiyordu. Hiçbir şey demeden öylece ayağa kalktı bir an için korkmuştum karşımda herkesin tehlikeli ileri derecede bipolar dediği bu adam vardı .

Ve o sandığımın uğruna bana çelikten yapılmış kapıyı açıyordu . Tek elini göstererek nazikçe gitmemi söylemişti. Özünde kibar bir adam olduğunu düşünmemiştim ancak o tam tersi kibar bir adamdı Ona hafif bir tebessüm ederek oradan çıktım .

Deniz adam bana gülümsüyordu.

Denizlerine ayak bastırmayan ama bana bakınca sanki Denizinde yaşamamı isteyen Deniz adam.

Denizimsi adam .

Hem deniz gibi hemde değil.

Yuri’den onun hakkında daha çok bilgi almam gerekiyordu . Cbestus … böylesi bir isim daha önce duymamıştım oradan çıktığımda ilk işim Google’a böylesi bir isim olup olmadığını aratmaktı. benim hakkımda bütün olanları nereden biliyordu? Kapı kapandıktan sonra derin bir nefes alarak kapıya yaslandım.

Ona kendini neden ikbal diye tanıttın Catarina ?

Kendini kabul ettiğin için mi yoksa uğruna ölecek birini bulduğun için mi?

Belki de maria teyze haklıdır belki de maria teyze hep haklıydı .

Kendi odama doğru ilerlerken yuri ile karşılaşmıştım . Beni görünce gülen yüzü solmuş yerine endişe almıştı hızlı adımlarla yanıma gelip “hey! sana ne oldu böyle gökten melek inmiş gibi bakıyorsun?”dedi nefes nefese kalarak . Bir an için gülmüş “Melek görsem mutlu olmaz mıydım yuri?”dedim elimle alnımı kaşıyarak. “Tanrı Aşkına her gün kaç tane melek görüyorsun da mutlu olman gerek marga!”omzumdan tutup beni küçük ofisine getirmişti . Puf koltuğuna otururken “Ne oldu Catarina?”diye sordu bu kez ciddiydi . “Ben… sadece senden sonra işten çıkacaktım ve sonra greeze yanıma geldi acil bir hasta olduğunu ve herkesin korkup kaçtığı biri olduğunu ama benim yapabileceğimi söyledi “derin bir nefes alıp devam ettim çatık kaşları ile bana bakıyordu .”Devam et “dedi . “bende gittim o hasta çok garipti yuri benim…benim hakkımda herşeyi biliyor Tanrım bu nasıl olabilir?” Gözlerim dolmuştu ağlamak istemiyordum . Hiç istemedin ama bir kere de olsa bırak en güvendiğin limanda ağla Catarina .yuri daha da endişe etmiş olacak ki pencereyi açıp derin nefesler almamı söylüyordu . “Bana bak!…lütfen bana bakar mısın catarina? Bir şey yok sakin ol ben buradayım!” avucu ile yanaklarımı tutarken ağlamam daha da şiddetlendi . “Şşş , tamam güzelim bir şey yok hiç olmadı kimse sana bir şey yapamaz bunu biliyorsun Caterin”diyerek beni teselli etmeye çalışıyordu .

Annemi istiyordum onun dizinde yaslanıp doyasıya ağlamak istiyordum. Ama annen seni istemiyor Caterin ,annen seni hiç istemedi . Sadece doğurarak annelik olmaz bunu sende biliyorsun annen aslında hiç annen olmadı .

“Tamam iyiyim anlatacağım “hıçkırıklarımın arasından . “Sonra… bana benim hakkımda babamdan sır gibi sakladığım sırrımı söyledi yuri gerçek mesleğimi biliyor … beni biliyor “dedim zar zor duraklayarak . Yuri dizlerinin önüne çöküp ellerimi tutarak “ ağlamak istiyorsan yanımda ağla, abinin yanında ağla ama lütfen bir adam için ağlama” o bana küçük erkek kardeşim diego’yu anımsatıyordu . “Deneyeceğim “ biraz da olsa susmak ve Gülümsemek istiyordum . “Ve ayrıca ağlarken tipin kayıyor vazgeçtim yanımda sakın ağlama çirkin çakma lana del rey !” Beni gülümsetmeye çalışıyordu biliyordum ama elimde değildi. Baban öğrenirse diye çok korkuyorsun Catarina en çok babandan korkuyorsun “kıskanıyorsun! Hem lana del rey seviyorum diye zorbalanıyorum şuan çok kötüsün Yorgi!”diyerek dudaklarımı hafifçe büzüp ona kötücül bakışlar atmaya devam ettim . Yeni fark etmiş olacak ki gözleri kocaman olmuş bir biçimde “BANA NASIL YORGİ DERSİN SEN! Tanrı seni şu mükemmel yüze saygısızlık yaptığın için çarpacak “ göz devirip “Mükemmel yüzüne ayı benzetmesi yaptığım için… özür dilemiyorum oh olsun sana ayı yorgicik!” Dudakları samimiyetsiz bir şekilde kıvrılırken “ŞİMDİ TANRI YERİNE BEN ÇARPACAĞIM SENİ KOKUŞMUŞ BOK ÇUVALI” ona şok olan gözlerle bakarken koşmaya başlamıştım bile “Saygısız! Benim saçlarım bok çuvalı değil bir kere olsa olsa kuş yuvası olurdu SENİ GARGAMEL BURUNLU PİS YOBAZ!”birbirimize böyle şakalar yapardık o benim burada ki en iyi ve en yakın arkadaşımdı. “Göğsümde nefes almak isteyen bir kuş var ama kanadı kırık “ saçlarım değil asıl meselem göğsümdü. Kuş göğsüme takılı kalmış çıkamıyordu ya sonunda beni öldürüp çıkacak ya da onu kurtaracak bir can bulacaktı.

Yuri yorulmuş gibi yere eğilirken “Tamam yeter bu kadar ben yaşlı bir adamım “diyerek koltuğuna geri oturdu . Hızla yanına yerleşirken birbirimizin soluk alışverişlerini dinliyorduk . “ Ne yapacağını biliyor musun? “dedi . Hayır bilmiyorum hayır biliyorsun ama yapmaktan korkuyorsun çünkü ölmekten herkes korkar .yüzümü ona dönüp “Bilmiyorum “dedim sadece . “Onda bir umut ışığı görüyorum yuri belki de yanılıyorum ama bipolar bir adamdan uzak biri gibi bana gülümsüyor ve kahkahalar atıyordu benimle bir kafede buluşmuş genç bir adam gibi davranıyor. Söylediklerini bir kenara bırakırsam eğer onda iyileşme süreci görebiliyorum “dedim tüm odağım yuri ve zihnimde canlanan denizdi . Yuri umutsuz bir biçimde “Ölmüş bir adamın zihninde çiçek açtıramazsın sonunda ya sen toprak olursun ya da ektiği toprağa çiçek olayım derken kurur diken olursun .” sözleri beni dumura uğratmıştı. “Neden?”diye sordum bu kez de . “ bu dünyada üç kişiye iyilik yapma marga birincisi ; kötülere ikincisi ; seni iyileştireceğim diyen kimselere ve üçüncüsü de ; zaten ölecek birine umut verme . “ söylediği her kelime beni daha da zorlaştırıyordu. “Neden böyle düşünüyorsun buradan sağlıkla çıkan bir sürü hastamız oldu yuri? Biraz olsun bana inanamaz Mısın?” Bana inanmaması bir yana kalbim kırılıyor ve öfkeleniyordum . “Buradan sağlıkla çıkan hasta sayısı sadece üç Catarina koca bir üç anladın mı? Senin iyileşti dediğin insanların hepsi kendini ölüme sürükledi ve sana da iyi olduğu söylendi .”

Hayatımın en berbat ikinci anını yaşıyordum on yedi Mayıs’tan nefret ediyordum mayıs ayından ve on yedi sayısından nefret ediyordum.

“Ama bana denildi ki … ben … bana … neden? neden bana yalan söylediler?”konuşamıyordum . Kelimeler boğazımdaki birer bıçak gibiydi ne kadar ileri giderse o kadar canımı yakıyordu . “Ben istedim…tramvaların olduğunu biliyordum bunu biliyorsun ve onlara belli etmeden bunu ben istedim üzgünüm iyiliğin içindi.” Gözlerim yanıyordu hay sikeyim gözyaşlarını! “İyiliğim için miydi?” ağzımdan çıkan tek şey buydu . “ Catarina Zihnen ölmüş birine yardım edemezsin “ orada daha fazla durmadan kalkıp odadan çıktım yuri arkamdan seslense de durmadım ve adımlarımın beni eve götürmesine izin verdim .

 

 

 

 

 

 

Bölüm sonuumuzzzz

 

 

 

 

 

 

Cbestus diye bir isim yok tamamı ile ben uydurdum hxbshdbsh livestroom diye bir hastane de yok belirtmek isterim her bölüm başladığında yazıyorum zaten hayal ürünü diye ama yine de söyleyeyim .

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Loading...
0%