25. Bölüm

22. Bölüm

Aleyna Gece Kaya
aleyna_gece

İlkler kalır, iliklere kadar...

 

' O günlerde, yani beraber geçirdiğimiz günlerde, henüz hiç duymamıştım, uzun yıllar önce bir Budala Prens'in gözlerinde yaşlarla bir sunağın önünde diz çöküp, ikonlara sorduğu şu soruyu ; KÜÇÜCÜK ÇOCUKLARA HER ŞEYİ NEDEN ANLATMAK GEREK ? hakikaten de sevgili Portuga, bana her şeyi çok erken anlattılar. Hoşçakal..... ' Gencin okuduğu kitap bitmişti. Bu kitapta ki her şeyi çok seviyordu o. Çünkü kendisini anlatıyordu. Çocukluğunu... Telefonu çaldığında, kitabını rafa kaldırmıştı. Telefonunda yazan kişiyi biliyordu. Ceylan yazıyordu arayan kişi olarak. Vakit kaybetmeden hemen açmıştı telefonu. " Buldun mu ? " Ceylan derin bir nefes vermişti. Çok özlemişti arkadaşını. " Buldum. Onu buldum. Ama tek bulan da ben değilim. " Genç kitabı rafa kaldırdıktan sonra oturduğu sandalyeden yine kalkmıştı. Kaşları çatıktı. " Ne demek istiyorsun ? " dediğinde Ceylan yine derin nefes vermişti. " Baban... Baban da bulmuş onu. Yani galiba. Kuzenin askerde. Astsubay. Cinsiyeti kız. Yeşil gözleri var. Ve perçemli uzun açık kahve tonlarında saçları. Rüzgar kod adı verilmiş. Onu arıyorlar. Tim onu ararken, baban da kuzenini uzaktan izletiyor. Bir olay duydum. Geçen gün operasyonda vuruluyormuş az kalsın. Ama biri Keskin nişancıyı etkisiz hale getirmiş. İki nişancıda belli değil. Yani anlayacağın şuan kuzeninin ve bağlı olduğu timin aradığı iki kişi var. Birisi kendilerini takip eden, işlerine engel olan Rüzgar kod adlı kişi diğeri ise her fırsatta gizlice ortaya çıkıp, uzaktan onları korumaya and içen kişi. Kuzenin şuan iki kişi tarafından takip ediliyor. Geçen günde Çınar'ı takip etmişler. Tim farkedip adamları almış. Şuan İstihbarat'ta. " dediğinde genç ellerini masanın üzerine koyup sakinleşmeye çalışıyordu. " Çınar kim ? Ve hangi İstihbarat'ta ? " dediğinde Ceylan daha sessiz bir yere geçmişti. " Senin bulunduğun yerde ki Teşkilat'ta yani İstanbul da. Çınar ise kuzeninin bağlı olduğu timden bir asker. Üsteğmen Çınar Güner. Geçen gün sevgilisinin evine giderken peşine düşmüşler. Tabi ki farkedip, time haber vermiş. Sevgilisinin evinden dönerken, tim kaldırmış adamları. İstihbarat'a teslim etmişler. Şuan sorguda olmaları lazım. Mete, Rüzgar kod adlı o kişi... Senin baban.... Başının belaya girmesini istemiyorum. Sende Teşkilat'tasın. Eğer bir teröristin oğlu olduğun anlaşılırsa vay halimize. " dediğinde Mete sinirlenmişti. " Baba deme şu herife. Benim tek babam var o da amcam Kenan. Ayrıca utanacağım bir şey yok. üstler ile konuş. Onay verirlerse, burda ki İstihbarat ile konuşacağım. " dediğinde Ceylan'ın elinden bardak düşmüştü. " Böyle bir şey yapamazsın. Seni hemen sorguya alırlar. " dediğinde Mete yine üstler ile konuşmasını söyleyip, telefonu kapatmıştı. " Nerdesin Allah'ın cezası. Nerdesin ? " telefonuna mesaj geldiğinde Mete açmıştı hemen. Bu kuzenine ait bilgilerdi. Anne adı Zuhal, baba adı Kenan yazıyordu. Mesleği Astsubay'dı. Fotoğrafına yakından bakmıştı Mete. Perçemleri vardı saçları açık renkteydi. Gözleri ise yeşildi. Babası ve annesine çok benziyordu. Sima olarak her şeyi onlara aitti. Saçlarının uzun olması gülmesine sebep olmuştu. Yengesini, amcasını ve kuzenini en son küçükken görmüştü. O zamanlar yengesi küçük kızının saçlarının uzun olmasını istiyordu fakat Nil her sıcakladığında annesine saçının kesilmesi gerektiğini söylüyordu. O kısa saç severdi. Bir kere saçını kendi kesmişti ve annesi çıldırmıştı. Uzatması iki yılını almıştı. Şimdi ise kısa saç sevdiği için kendi saçlarını kesen küçük kuzeninin saçları beline kadar uzanıyordu. Yengesinin ölüm haberini aldığında çok üzülmüştü. Cenazeye gidememişti ama üzgündü. Sırf annesi için saçlarını uzattığı çok belliydi. Tanımıyordu şimdi ki karakterini ama annesi sebebiyle saçlarını uzattığı tahmin edilebilirdi. Telefonundan dosyayı bırakıp, Instagram'a girmişti. Dün şarkı söylerken bir çocuk ona kağıt vermişti. Kağıtta bir Instagram vardı. Kağıdı cebinden çıkarıp, yazan Instagram'ı açmıştı. Hannah Wolker yazıyordu. Yeşil gözleri vardı. Siyah orta boylarda düz saçları vardı. Fotoğraflarına bakmaya başlamıştı. Genelde ya tek fotoğraf çekilmişti. Ya da bir çocukla bir fotoğrafı vardı. Çocukla olan fotoğrafa girmişti. Siyah dalgalı saçları, ela gözleri olan bir çocuktu. Altta ' Brother ' yazıyordu. Erkek kardeşi veya abisi olması lazımdı. Açıklamaların çoğu İngilizce'ydi. Yarısı da Türkçe ve İngilizce şeklinde. Aslı yabancı olması lazımdı. Çocuğun adı ise Boris Honest'ti. Bu adı bir yerden duymuştu ama nereden duyduğunu bilmiyordu. Hatırlayamamıştı. Profiline bakarken en son postu dikkatini çekmişti. Grup fotoğrafıydı. Doğum günüydü kızın. Ama dikkatini çeken, doğum günü olması ya da grup fotoğrafı değildi. Dikkatini çeken kişi o fotoğrafta bulunan kuzeniydi. Fotoğrafta kuzeni vardı. Fotoğrafı yakınlaştırıp tekrardan bakmıştı. Yanlış görmüyordu. Nil o fotoğraftaydı. Birbirlerini tanıyorlardı. Kuzeni göndermiş olamazdı bu kızı. Çünkü kağıt kendisine verildiği zaman, kağıdı açıp Instagram profili yazdığını görünce çocuğa sormuştu. Kağıdı veren çocuk ise biraz önce burda, kendisi şarkı söylerken izlediğini daha sonra işi çıktığı için bir çocukla gittiğini, giderken de kağıdı verdiğini söylemişti. Sıradan dinleyicilerden biriydi yani. Bu tesadüf fazlaydı. Instagram profilinden çıkmadan önce, hesabı takip edip, daha sonra whatsapp mesajlara girmişti. Ceylan'dan ismi araştırmasını istemişti. Instagram profilinden kızın fotoğrafını ekran görüntüsü alıp onu da göndermişti Ceylan'a. Ceylan onayladıktan sonra fotoğraflara girmişti Mete. En aşağılarda bir fotoğraf görmüştü. Bu babasıyla olan tek fotoğraftı. O zamanlar anlamamıştı ama bu gülümse bile sahteydi. Şimdi fark ediyordu. Babası kolunu Mete'ye dolamış, kameraya gülümsüyordu.

.............................

" İstek attı ! İstek attı ! BORİS ! " Hannah telefonuna gelen bildirim ile önce şok olmuş, daha sonra sevinçten havalara uçmuştu. Bu şarkı söyleyen çocuktu. Hannah, Boris ile gitmeden önce birinden kağıt ve kalem alıp, Instagram adresini yazmıştı. Kişisel Instagramını. Bir çocuğa vermişti kağıdı. Ve çocuğa bunu kağıdı şarkıyı söyleyen abiye vermesini söylemişti. Çocukta kabul etmişti. Şimdi ise bir istek vardı o şarkıyı söyleyen çocuktan. Mete'ydi adı." Ne oluyor ? " Boris, Hannah'ın attığı sevinç kahkahaları ile şoka uğramıştı. Ne olduğunu anlamıyordu. " İstek atmış. Şarkı söyleyen çocuk. Seninle birlikte gitmeden önce, kağıda Instagram adresini yazıp küçük çocuğa vermiştim. Küçük çocukta o kağıdı vermiş şarkı söyleyen çocuğa. İstek atmış bana. Adı Mete. Çok tatlı. " Hannah, Instagram'ı Boris's gösterdiğinde Boris elinden telefonu almıştı Hannah'ın. Mete Kalaycı yazıyordu. Tuhaflık vardı. O da soyadıydı. Gerçekleri fark ettiğinde Boris kaşlarını çatmıştı. " Sen bu adama mı tutuldun ? " Bu sefer kaşlarını çatan Hannah'tı. " Dünden beri bir haller var sende. Bu adamı gördüğünden beri. Ne oluyor ? " dediğinde Boris, telefonu ve adamın bir fotoğrafını Hannah'ın gözüne sokmuştu. Boris, " Adama dikkatli bak. 2 sene önce. Normal olarak değil bir ajan gözü ile bak. 2 sene öncesini hatırla ! Kıbrıs operasyonu. Ankara ile ortak çalıştığımız operasyon. Kuzey Kıbrıs. Yasa dışı kumar operasyonu." dediğinde Hannah'ın aklına operasyonların detayları gelmişti. Birisi vardı orda. Saçları uzun olan birisi. Ankara Türk İstihbaratı baş ajanı. Ortak operasyon düzenlenmişti. Yakaladıkları adamın, sadece Türkiye ile bağlantısı yoktu. Amerika da bağlantılı olduğu için adamlar Amerika'ya gelmişti. Ordan da Kuzey Kıbrıs'a geçilmişti. Hannah adama dikkatli baktığında kaşlarını çatmıştı. Bu oydu. Ankara da ki ajandı bu adam. Boris'in ise kaşları biraz daha çatılmıştı. Bu sefer gösterdiği şey soyadıydı adamın. Hannah ikinci şoku yaşıyordu. Soyadı... Kalaycı.... İkisi de gözlerini sosyal medyadan çekip, birbirine bakmıştı. " Nil....."

..............................

( İstihbarat )

" Adam hakkında bilgi verecekmiş bilmiyorum Nil. Sizden biri gelsin buraya. Ya da ben öğrendiklerimi paylaşırım sonra sizinle. Adamın adını bilmiyorum. Ankara İstihbarat'dan üstler bana ulaştı. Rüzgar kod adı ile anılan adam hakkında bilgileri varmış. Kişiyi yanıma gönderecekler. " Mete, Ceylan'a üstler ile konuşmasını söyledikten sonra Ceylan gerekeni yapmış ve üstlere bilgi vermişti. Üstler ilk başta kabul etmese de, doğru olanın bu olduğunu kabul edip, İstanbul İstihbarat'a ulaşmış, ve Bartın ile konuşmuşlardı. Bartın Ankara ile konuştuktan sonra Nil'i aramıştı. " Tamam. Ata ile 15 dakikaya orda oluruz." Nil telefonu kapattıktan sonra, Bartın kapıdakilere haber göndermiş, ve adamın geleceğini söylemişti. Yanında iki kişi ona eşlik edecekti. 20 dakika sonra kapı açıldığında içeri girenler Nil ve Ata'ydı. " Gelmedi mi daha ? " Bartın kafasını iki yana sallamıştı. " Gelmedi. Birazdan burda olur ama. " Nil'in içinde tuhaf bir his vardı. Ortalık karışacak hissi kendisini rahat bırakmıyordu. Mide bulantısı artmıştı. İçinden kusmak geliyordu sebepsiz yere. Ama bekliyordu. Acı çekmesinin sebebi hissinin doğru çıkmasıydı. Nil'in hisleri genelde çıkardı. " Senin neyin var ? " Bartın'ın sorduğu soru ile, Nil düşüncelerini rafa kaldırmıştı. " İçinde ki his geçmiyor. " Ata'nın konuşması ile Bartın kaşlarını çatmıştı. " Ne hissi ? " Nil koltuğa oturduğunda Bartın'a bakmıştı. " İçimde bir mide bulantısı var. Normalde hislerimi anlatamam ama bunu anlatabilirim. Hissettiğim şey mide bulantısı.... Kusmak isteyip kusamamak. Kaçmak isteyip kaçamamak. Sebebini bilmiyorum belki de gelecek olandan gerginim. Ama bildiğim tek bir şey var. Şuan bu ortamda bulunmak istemiyorum. Kaçmak istiyorum ama yapamıyorum." Kapı çaldığında Nil ayağa kalkmıştı. İçeri birisi girmişti. İki ajan ve yanlarında biri. En fazla 27 gösteren biri. Saçları koyu olan biri. Saçları gibi gözlerinin de koyu olduğu biri. Kirli sakallı biri. Üzerinde mavi keten gömlek ve beyaz keten pantolonu olan biri. Nil'in mide bulantısı iyice arttığında bir terslik olduğunu fark etmişti. Bu adam ona tanıdık geliyordu ama midesini bulandırıyordu. Ama mide bulantısı bu adam yüzünden değildi. Onda gördüğü tanıdık histi. Aklına 12 yaşında bir çocuk gelmişti sebebsiz yere. Gözleri koyuydu onun. Zorlasan siyah derdin. Kavga ediyordu. Nil için kavga ediyordu. Hatırlıyordu o anı Nil. Nil saçlarını kesmişti yine. Annesinin henüz haberi yoktu. Aksam işten geldiğinde öğrenecekti. Yamuk kestiği için, dışarıda ki çocuklar onunla dalga geçmişti. Saçlarının bir yanı kısa diğeri kısa olan taraftan daha uzundu. Birisi gelmişti o sırada. Nil ağladığında duymuştu sesini. Mete'ydi gelen. Kuzeni. Abisi.. Canı.... Nil'in yanına koşmuştu direk. Niye ağladığını öğrendiğinde de sinirlenmişti . Ve Nil ile dalga geçen çocukla kavga etmişti. Nil'im aklından hatıralar yavaş yavaş silinip, şuan ki zamana döndüğünde Nil çocuğa bakmıştı. O zaman ki gördüğü kuzeninin gözlerine benzeyen o köyü gözleri izliyordu. Çocuk, " Mete Kalaycı ben. Rüzgar kod adlı kişinin oğluyum. Ve Ankara İstihbarat ajanıyım. " dediğinde Nil düşecek gibi hissetmişti. Sandalyeden tutunduğunda Ata ayağa kalkmış ve Nil'in kolundan tutmuştu. Bartın bir adama birde Nil'e bakıyordu. En sonunda adam da baktığında dudağının kenarında ufak bir gülümseme oluşmuştu. " Merhaba benim küçük kaktüs kuzenim. " dediğinde Nil gözlerini iyice açıp şok içinde adama bakıyordu. Bu kuzeninin ona küçükken taktığı lakaptı. Kuzeni ona kaktüs derdi. Dışı dikenli ama içi su dolu olan o çiçek.... Nil'in onun için lakabı buydu. Dışarıdan soğuk görünen ama içinde ki çocuğu ve merhametli, yaşam sevincini hiç öldürmeyecek olan o kız. " Bartın sabır dilenir gibi burun kemerini sıkıyordu. Ata ise bir yandan Nil'in kolunu tutarken diğer yandan hayalet görmüş gibi adama bakıyordu. " YOK EBESİNİN ! "

 

 

 

Bölüm : 14.07.2025 10:34 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...