32. Bölüm

27.Bölüm

Aleyna Gece Kaya
aleyna_gece

 

Tek kişilik miydi ki bu şehir ? Sen gidince bomboş kaldı...

~ Özdemir Asaf

...............

Bölüm Şarkılarımız :

Billie Eilish - Lovely

Sia - Elastic Heart

Arctic Monkeys - I Wanna Be Yours

..........

" Onun için üzülüyorum. " Ahu'nun söylediği ile Çınar onun elini tutmuştu. Sabah 9 buçuk gibi hep birlikte uçaktan inmişlerdi. Biraz dinlenmişler ve yakında ki cafeye, Hannah'ın doğum gününü kutladıkları cafeye gelmişlerdi. Saat 13.00'ı gösteriyordu. Tim, dinlenmek için Askeriye'ye dönerken, Çınar sevgilisinin yanına gelmiş, kahvaltı yapmış onunla ve biraz onun yanında dinlendikten sonra sevgilisi Ahu'yu da alıp çıkmışlardı. Şuan hepsi cafe'de oturuyordu. Tek eksik Hannah, Bartın ve Boris'ti. Zamanı gelince de Havaalanına bırakacak kişilerde Nil ve Bartın'dı. " Nasıl ölmüş. Bilgi yok mu ya ? " Ceren'in konuşması ile Ata başını sallamıştı reddederek. " Yurt dışında ki arkadaşıma ulaştım soruşturma yapsın diye. Kızın bilgilerini vermiyor. Haklı da. Ulusal araştırmaya girer çünkü. " Ceren omuzlarını silkmişti. " Peki Boris burda olan plakayı nasıl araştırabildi ? Nil'i takip edeni ? " Murat'ın sorusu ile Nil başını kaldırmıştı. " Araştırdı çünkü araba sahibinin bir tarafı da yurt dışında. Daha doğrusu şuan ki sahibi değil, eskiden olan sahibi. Arabanın ilk satın alındığı yer İzmir'deydi ama 80 yılında batan ve o satın alınan galerinin yurt dışında da bağlantısı çıkmıştı. Yani beni takip eden, o sahte plakalı aracı kim hangi galeri sattıysa, hem İzmir de hemde Amerika'nın başka eyaletinde araç galerisi ortaktı. Hem bu yüzden bulabildi hemde Hannah ve Boris'in teşkilatta ki arkadaşı gizlice araştırma yaptığı için bulabildi. " Nil'in söyledikleri ile, Murat ona bakmıştı. " Peki ya yurt dışında ki galeri ? Onu bulamaz mıyız? " dediğinde, Hannah, " Bulunmaz. Çünkü burda ki galeri ile aynı yılda batmış orası. Yani iki şube de aynı gün ve aynı yılda batmış ve kapanmış. Ayrıca sahibi de vefat etmiş. Ethan ona da bakmıştı." demişti. Daha sonra da cafenin bir kaç tatlısına doğru yönelmişti. Ethan'a sözü vardı. Bir kaç tane farklı türk tatlısı alacaktı. Boris ve Bartın da göründüğünde Ahu ayağa kalkmıştı. Gözleri Boris'in üstündeydi. Ve şimdiden dolmuştu. Boris de ona baktığında Ahu'nun dolan gözlerini görmüştü. Ve parmağını havaya kaldırmıştı uyarı amaçlı. " Seni uyarıyorum sarışın. Ağlayıp, sümüklerini bana bulaştırırsan seni başın dönene kadar döndürürüm. Burdan cenazeye sonra ifade vermeye gideceğim. " dediğinde Ahu dolu gözlerle gülmüştü ve koşup Boris'e sarılmıştı. " Ben çok üzgünüm. Başın sağolsun. " dediğinde Boris de ona sarılmıştı. Kafasını kaldırdığında Çınar ona bakıyordu. Ama kıskançlık yoktu gözlerinde. Çınar daha çok abi ve kardeşi izliyor gibiydi. Çünkü Boris'i de az çok tanımıştı. O Ahu'dan hoşlanacak biri değildi. Yine de Boris gitmeden gıcıklık yapmak istiyordu. Muzipçe gülmüştü. " Hemen benden ayrıl sarışın yoksa sevgilinden daha yakışıklı olduğum için, sevgilin beni kıskanacak ve kafama sıkacak. Sonra başı belaya girmesin, bir asker bir polisi öldürdü diye. " dediğinde Çınar kaşlarını çatmıştı. Hemen yan masalarında 4 kişilik grup oturduğu için Boris kendini söylerken polis demişti. Ahu ise sarıldığı yerden kedi gibi kafasını kaldırıp aşağıdan Boris'e bakmıştı. "Benim sevgilim daha yakışıklı. " demişti gülerek ve Boris'ten ayrılmıştı. Cem ise sırıtarak Boris'e bakıyordu. Yine bir şeyler düşünüyordu. Cem en sonunda, " İstersen yeni sevgilin ben olayım Boris'im. " dediğinde Boris bir adım geriye gitmişti korkarak. " Sakın!" dediğinde çok geçti. Cem koşarak sarılmıştı Boris'e. " Beni bırakma aşkım. Benim bal böceğim. " dediğinde Boris, Cem'in kafasına yavaşça vurmuştu. Yan tarafına baktığında Hannah'ın yanında birini görmüştü. Tam Cem'i bırakıp gideceği sırada onun Mete olduğunu görmüştü. Vedalaşmak için gelmiş olmalıydı. Cem de o sırada ayrılmıştı Boris'in koynundan. Ceren sarılmıştı sonrasında da Murat sarılmıştı Boris'e. Yarbay Alp ile telefondan vedalaşmışlardı. Kalanlar sadece Çınar ve Ata'ydı. Ata ve Çınar sarılmak yerine tokalaşmayı seçmişlerdi. Boris, Nil'e baktığında Nil, " Bende sizinle geleceğim. Havaalanına yani. O sırada sarılırız. " demişti. Boris ise onaylayarak başını sallamıştı. Boris yan tarafına tekrardan baktığında Hannah'ın sonunda tatlıları aldığını görmüştü. Parasını ödüyordu. 1 dakika sonra Mete ile geldiğinde elinde 4 poşet vardı Hannah'ın. " Neler aldın ? " Ahu'nun sorusu ile Hannah ona dönmüştü. "Bizim orda ki arkadaşımız Erhan. Ona türk tatlısı sözü vermiştim. 2 poşet ona. Diğer 2 poşette bize." dediğinde Ahu başını sallamıştı. " Hangi tatlıdan aldın ? " Murat'ın sorusu ile Hannah poşetlere bakmıştı. " Ethan'a pare şekeri ve sütlaş. Bize de sütlaş ve kaklava. " dediğinde Murat ve Mete kendini gülmemek için zor tutuyordu. Ama diğerleri için bu durum geçerli değildi. Diğerleri kahkaha atarak gülüyordu. Cem hariç. Cem şok içinde Hannah'a bakıyordu. Bu kızın Türkçesini ve Türkiye'de ki yediği şeylerin adını doğru düzgün öğretmesi gerekecekti tekrardan geldiklerinde. " Ne ne ? Nedir onlar ? " dediğinde Hannah poşetleri açmıştı. 'Bunlar işte' dercesine. Murat sabır içinde tüm tatlılara bakmıştı. Hannah'ın kaklava dediği tatlı Fıstıklı Baklavaydı. sütlaş dediği şey fırında Sütlaç, pare şekeri dediği şey ise Şekerpare'ydi. Murat tek tek poşetleri gösterip doğrularını söylemişti. Hannah ise onaylamıştı. Saat 13.50'yi gösterdiğinde herkes ayaklanmıştı. Uçak 14.30'daydı. Herkes son kez sarıldığında, Boris, Hannah, Nil ve Bartın kapıdan çıkmıştı. Mete de sarılmıştı ikisine.

...........

( Saat 14.20 )

Uçağa tam anlamıyla 10 dakika vardı. Bartın, Nil, Hannah ve Boris uçak saatini ve hostesin çağrısını bekliyordu. 5 dakika sonra Hostes içeri girmeleri için çağrı yaptığında, Boris ve Hannah son kez Nil ve Bartın'a sarılıp yürümeye başlamışlardı. Boris ve Hannah tam uçağa binecekleri zaman Boris, Nil'e dönmüştü. " Zehirli Sarmaşık " dedi. Nil ona bakmıştı. Anlamamıştı. " Efendim?" diye sormuştu Nil. Aklına niye bu gelmişti ki şuan ? " Dün bana sorduğun sorunun cevabı Zehirli Sarmaşık. Dün bana insanlar bile beni neye benzetiyor bilmiyorum demiştin. Zehirli Sarmaşık. Sana uygun olan bu. Benim sende benzettiğim şey. " Nil şoka uğramıştı. Ama mutlu da olmuştu. Başkaları için sarmaşıklara benzetilmek berbat olabilirdi. Ama Nil için değildi. Boris onu kısa sürede tıpkı öz abisi gibi tanımış, ve karakterine en uygun olanı seçmişti. Nil tebessüm etmişti. Nil, " Yani sen ve Hannah için Zehirli Sarmaşık'ım. Peki Bartın ? " diye sormuştu yanında ki Bartın'ı göstererek. " Issız Orman " demişti bu sefer Boris. " Hannah'ı sormuyorum. O kesin Berrak Su'dur." dediğinde Bartın'da, Hannah'ta tebessüm etmişti. " Birbirinize sahip çıkın. Ölmeyin ve kimseyi öldürmeyin. Türkiye'den bir kötü haber gelmesin bize. Aynısı diğerleri için de geçerli." Boris uyarıları yaptıktan sonra Bartın son kez sarılmıştı kardeşine. " Sadece biz değil. Sizde birbirinize sahip çıkın. Amerika'dan tek bir kötü haber daha gelmesin bize. " diyerek Boris'i taklit etmişti Bartın. Boris ise gülümsemişti karşılık olarak. Bartın, " Arkanda artık bir abin var. Sakın unutma. Eskisi gibi tek çocuğum diye avel avel gezme öyle. Ne zaman olursa ara. " dediğinde Boris kafasını sallamıştı onaylayarak. Nil önce Hannah'ın elini tutmuştu. " Ona sahip çık. Kendine de. Biz geleceğiz zaten arkanızdan. " demişti sessizce Nil. Hannah ise şok içinde ona bakıyordu. " Nasıl geleceksiniz ? " diye sormuştu sessizce. " Sizi orda cenazede yanlız bırakamayız. Bartın, kabul etmez diye Boris'e bir şey demedi ama uçakta bizde olacağız. Cenazede olacağız. Zaten cenaze'ye yetişiriz. Gece uçağı ile de döneriz biz. " demişti Nil. Hannah hemen yan tarafına bakmıştı. Bartın, Boris'e sarılırken, arkadan Hannah ve Nil'e bakıp gözlerini kırpmıştı. Hannah ise gülümseyerek, yine uçağa yürümeye başlamış ve Boris'e de geç kalacaklarını söylemiş, ve Bartın'dan ayırmıştı. Boris ve Hannah uçağa biner binmez arkasından direk Nil ve Bartın binmişti. Kabinleri farklıydı. Yani göremezdi Boris. Bartın ve Nil uçağa biner binmez, Bartın'ın arabası da çalışmaya başlamıştı. Bartın ve Boris birbirlerine veda ederken, Bartın ile çalışan bir ajan gelip, gizlice arabaya binmişti. Bartın'ın amacı Boris camdan baksa bile aracın hareket ettiğini göstermekti ki öyle de olmuştu. Uçak havalanırken, Boris camdan bakmıştı. Ve Bartın'ın aracının hareket ettiğini görmüştü. Hannah ise üzülmüş gibi yapıyordu ama üzülmüyordu çünkü Bartın ve Nil arka kabindelerdi bunu biliyordu. Ve Boris inene kadar görmeyecekti onları. Hannah'ın çıkarıp bir tekini kendisinin kulağında, diğer tekinin de Boris'in kulağında olan kulaklıktan müzik çalıyordu. Sia'dan Elastic Heart şarkısı kulaklarına dolarken, Hannah başını Boris'ın omzuna yaslanmıştı. Boris ve Hannah, Amerika'ya dönmek için uçağa binmişlerdi işte. Birlikte gitseler bile karakter olarak dört kişi de tersti. Boris, Hannah ile çok zaman geçirmiş olsa da Boris ve Nil daha çok birbirine benziyordu. Nil ve Bartın daha çok zaman geçirse bile Bartın ve Hannah daha çok birbirine benzeyen kişilerdi. Türkiye macerası ikisi için de şimdilik sona ermişti.

Bölüm : 06.12.2025 18:06 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...