Yeni bölüme hoş geldiniz Umut çiçeklerimm keyifli okumalar🌸

5.BÖLÜM

◇TEK ÇARE◇

Hayatta insanların dönüm noktaları olurdu. En umutsuz anınızda bir ışık parlar yolunuzu aydınlatır kalbinizdeki umut tohumlarını bir bir yeşertirdi.

Bilemezdiniz umud etmek zaten bilinmezlik değil miydi. Beklersiniz belki bir ışık belki size uzanacak bir el belki de bir tesadüf.

Bende bilmiyordum. Kalbimdeki umut tomurcukları yeşeriyordu korku ve belirsizlikle.

Salonda herkes yaşlı kadına şaşkınlık ile bakıyordu herkes şok içindeydi. Bende dahil.

Yaşlı kadın gözlerini amcama dikerek "Bir yanlış anlaşılma olmuş biz Dilşahı istemeye geldik. Şeref ağa" dedi ağır bir sesle.

Amcam bana baktı bir süre, daha sonra "Aslında Dilşahı başka birine verecektik biz lakin Buralara kadar gelmişsiniz hanımağam size saygısızlık etmek olmaz madem Dilşahı istersiniz bende Dilşahı veririm" dedi.

İmge babasına bakarak kaşlarını çattı daha sonra hızlı adımlar ile salondan çıktı dolan gözleri ile.

Geldiğinden beri tek kelime etmeyen adam "Bunu ona da sormanız gerekmez mi?" Dedi soğuk ifadesinden ödün vermeden.

Amcam bana bakarak "İster ister, bunları konuşruz gece daha uzun " dedi imalı bir sesle.

Sanki istemezse ben bilirim napıcağımı der gibi.

Başımı eğdim.

Amcamın "O vakit misafir odasına geçelim burayı temizlesinler, her şey usulünce gerçekleşsin. Dilşa gidip kahve yapasın." Dedi.

Resmen para için her şeyi yapıyordu.

Kızını umursamadı bile. Napıcağımı bilmiyordum arkamdan yengemin "Dilşa! Emir ağaya lavaboyu göster" demesi ile arkamı dönmeden şaşkın gözler ile kalakaldım.

Ben niye gösteriyordum ya.

Bana doğru gelen adım seslerini duyunca yutkundum sertçe. Yanıma gelmesi ile konuşmadan lavaboya doğru ilerledik.

Kapının önüne gelince birden kolumu kendine çekip duvar ile arasına aldı ağzımdan kaçacak çığlığı avcunu dudaklarıma bastırarak durdurdu.

Korkuyla gözlerim kocaman açıldı. Nefes alış verişlerim hızlandı. Avcunu yavaşça ağzımdan çekti "Şimdi içeri girdiğimizde beni istemediğini söyleyeceksin " dedi buz gibi bir sesle.

Anlamsız gözler ile baktım madem istemiyor neden istemeye geldiler?

Bakışlarımı görünce "Seni istemiyorum ola ki eğer evet dersen sonuçlarına da katlanırsın benden sana koca olmaz." Dedi sert sesi ile.

"Anladın mı?"

Neyin içine düşmüştüm böyle hasta adam madem evlenmek istemiyorsun ne diye istemeye geliyorsun. Ayrıca bende sana meraklı değilim. Daha başımdaki bir dert bitmeden başka bir dert baş gösteriyor.

"Anladım" dedim kısık bir sesle "ama neden madem istemiyorsun ne diye istemeye geldin İmge yi mi ist-" diyen sözümü bitirmeme izin vermedi.

Bana doğru yaklaşıp tabiri caizse dibime kadar girdi ellerini başımın kenarından duvara yaslayıp kara gözleri ile gözlerime baktı " Ne seni ne de o kızı istemiyorum ben diyeceğimi dedim ola ki evet dersen ki sanmıyorum sonuçlarına katlanırsın benden sana eş olmaz." Diyip benden bir kaç adım uzaklaştı.

Şaşkın gözler ile bakıyordum. Son kez gözlerime bakıp arkasını dönüp gitti.

Derin bir soluk verdim ben ne yapacağım Allahım.

Redettsem o yaşlı adam ile evleneceğim üstüne amcamın da bana pek iyi şeyler yapacağı söylenemez.

Kabul etsem bu adam bana cehennemi yaşatıcak gibi gözüküyor. Bakışlarım avcuma kaydı camın battığı yer hâlâ kanıyordu sardığım peçete kana bulanmıştı.

Belli ki bu adamın bana açacağı tek yara bu olmayacaktı.

Düşünceler içinde mutfağa gidiyordum.

Ya amcamdan daha kötüyse mardinde çoğu zaman çok acımasız biri olduğu söyleniyor.

Ama merhametli olduğu da söyleniyor.

Napıcağımı bilmiyordum bu gün bitmek bilmemişti rüya gibiydi gerçi rüyalarım da hayatımda kabustu nereye kaçacağımı bilmiyordum.

Mutfağa girmem ile Gül yengem sevinç ile sarıldı "Dilşam kurtuldun o yaşlı bunaktan ay seni istemeye gelmişler şok oldum ama senin adına çok sevindim ne olursa olsun kabul et ve git burdan Dilşam aksi olursa o Feyzullah denen bunağa kalıcaksın gizli saklı verecek seni o bunağa ."

Feyzullah ile evlenmem gizli saklı olacaktı amcamın itibari için bunu özelikkle istemiş ve anlaşmışlardı. Evlendikten 2 ay sonra öğrenilecekti.

"Yenge sence amcam bana sorar mı bu kararı verirken vermiş zaten kararını"

"Tabi vericek Zahirlerle dünür olmayı kaçırır mı Şeref ağa"

Kahveleri yapmaya başladım bir yandan da yengem ile konuşmaya devam ediyordum.

"Ne yapacağım bilmiyorm yenge" eğer az önce olanları anlatsaydım endişelenirdi benim için o yüzden bir şey demedim.

"Adamı tanımıyorum ya kötü biriyse yenge ya Feyzullah denen adamdan daha kötüyse" dedim endişe ile.

Kahveleri fincanlara doldurdup cezveyi ocağa bıraktım avcum biraz sızlıyordu.

Yengem yanıma yaklaşıp elimi tuttu eski peçeteyi kaldırıp yeni bir peçete koydu yaranın üstüne.

"Dilşa Emir ağa acımasızlığının yanında merhameti ile de bilinir. Serhat bu sabah araştırdı biraz istemeye gelecekler diye çalışkan işinde bir adam kaç kızı berdelden kurtarmış bir çok aileye yardım etmiş. Acımasızlığı düşmanına hem neden sana kötü davransın istemeye gelmişler seni bak şans bu defa yüzüne güldü." Elini yanağıma koydu "Hakkında hayırlısı neyse o olsun vardır bunda da bir hayır" umut dolu sözlerine tebessüm ettim.

"Hadi kahveler soğumadan götür" dedi.

Başımı salladım kahve tepsisini elime aldım ve misafir odasına ilerledim Şahika yengem balkonda durmuş nefret dolu gözler ile bakıyordu.

Onun nezdinde ben hak etmiyordum Zahirlere gelin gitmeyı kızı hak ediyordu.

Bakışlarımı gözlerinden çektim kapıdan girip herkese tek tek kahveleri dağıttım Emir ağanın tarafındaki herkes güler yüz ile kahveleri aldı iki kişi hariç.

Emir ağa ve gözlüklü kız.

Gözlüklü kız çok durgundu bakışları kötü değildi ama ikizine oranla soğuk gibiydi. İkizi güler yüz ile kahveyi almış şimdiden "Teşekkür ederim yenge" bile demişti Emir ağanın ters bakışlarına da maruz kalmıştı tabi.

Kahveleri dağıtma faslı bitince Gül yengemin yanındaki sandalyeye oturup halının desenlerini incelemeye başladım.

Kararımı vermiştim Feyzullah ile evlenmektense bu admla evlenmek kötünün iyisiydi.

Her iki yolda cehenneme çıkıyordu zaten.

Yaşlı kadının " Şeref ağa sebebi ziyaretimiz malum Allahın izni peygamberin kavli ile kız-" diyecekken lafını kestim "yiğeni" dedim bakışlar bana döndü yaşlı kadına tebessüm ettim "kızı değilim yiğeniyim efendim babam da annem de vefat etti ondan sonra da kimsenin kızı olmadım. Sözünüzü kestiğim için kusura bakmayın."

Kadın hüzünlü gözler ile bana baktı bir şeyler biliyormuş gibi seni anlıyorum dercesine. Şeref ağanın kızı falan değildim amca demem kendime olan saygımdandı. Ama hayır kızı falan değildim bu hayatta bir tek anne ve babamın kızı olmuştum daha da kimse sahiplenmedi.

Başını salladı Şeref amacamın bakışları sinirle bendeydi "kusura bakmayın hanımım Dilşa-" demesıne yaşlı kadının "kusura bakmıyorum Şeref ağa Dilşa kızım haklıdır." Şeref amcam bir şey demeden zoraki gülümseme ile yaşlı kadına döndü.

"Yiğenin Dilşahı torunum Emir Asafa isterim." Dedi.

Bir dakika ben niye heycanlandım?

"Sizi biliriz hanımağam madem ki gelmişsiniz Dilşahı istersiniz bende verdim gitti."

Emir ağanın "Yiğenini istemeye geldik Şeref ağa ona da sor, senin için verceği cevabın hükmü yok ama biz böyle şeylere önem veririz." Dedi bariton sesi ile.

Amcam yutkunduktan sonra bana döndü aslında herkes bana dönmüştü "Ne dersin buna Dilşah" dedi zoraki bir sesle.

Başımı kaldırıp zifiri karanlıklara baktım. Beni anla dercesine baktım.

Özür dilerim, başka çarem yok.

Derince yutkundum,cenneti mi yoksa cehennemi mi yaşatacak adamın gözlerinin içine bakarak.

"Evet" dedim.

Baktığım gözler mümkünmüş gibi biraz daha karardı.

İçimdeki kol gezen şeyin heycan değil korku olduğunu onun bana bakışlarında anladım.

ayağa kalktım büyüklerin elini öptüm ama o kimsenin elini öpmedi bende zaten bir tek yaşlı kadının ve orta yaşlardaki kadının elini öptüm.

Allah utandırmasın kelimleri çıkıyordu herkesin ağzından.

Yan yana getirildik Emir ağa ile,kalbim korku ile atıyordu. Buyükler kendi aralarında konuşurken Emir ağa kulağıma doğru yaklaşıp ürkütücü bir ses ile

"İstemediğin bir eşin mahkûmu olmaya hazır ol."

😌😌😌

Bölüm n

asıldıııığ, ve nasıl buldunuzz

Az daha uzun yazacaktım ama üşendim artıkın bir dahaki bölüm görüşmek üzere😺

ig: aleynaasil0

Umarım beğenmişsinizdir💕

ÖPÜCWKK💋