@aleynaasil_
|
Yeni bölüme hoş geldiniz🕊 Hatam varsa affola keyifli okumalar asklarr
Yıldızı parlatmayı unutmayın lütfenn satır arası yorumlarımızdan da eksik etmeyin asklarr💖
3.BÖLÜM
"TOPLANTI"
Kader insanın karşısına bir anda çıkacak güzellikler ve kötülüklerdi ne güzelliklerin ne de kötülüklerin karşınıza ne zaman çıkacağını bilmiyordunuz. Defalarca rüyalarıma konuk olan kızı o halde göreceğim aklımın ucundan dahi geçmezdi.
Durumu kötüydü hastaneye geldiğimiz gibi ameliyata almışlardı Hamzanın dediği gibi iç kanaması vardı. Doktorlar başına toplanıp acil ameliyata almıştı sonrası yoktu bekliyorduk bir saat geçmişti ama hâlâ ameliyattan çıkmamıştı.
Hazaldı ismi kuruyup dökülen ağaç yaprakları anlamına geliyordu isminin hakkını vermiş ağacından dökülüp kurumaya mahkum edilmişti.
Ameliyathanenin önündeki sandalyelerde oturmuş düşünüyordum o kızı onların elinden kurtarmam lazımdı kafamdaki tilkiler adeta cirit atıyordu ne yapacağımı nasıl yapacağımı planlıyordum.
Feza ağır adımlarla yanıma gelip oturdu. "Rüveyda ve Halil için ağalar bir kaç saate toplanacakmış. Aziz ağa ve ailesi de gitti." Dedi ardından derin bir soluk verdi.
Aziz ağa ve ailesinin içeri girmesine izin vermemiştim artık kıza kimsenin karışmasına izin vermeyecektim yüzünü bile göstermeyecketim onlar hak etmiyorlardı. Kız o evde zulüm görürken hangi cehennemdelerse orada kalsınlardı. Bu saaten sonra kanatlarımın altına aldığım bu kızı kimse benden alamazdı.
"Ne düşünüyorsun Hazar planın ne?"
Başımı Fezaya çevirdim "Berdel olacak. Hazalı kendime alacağım başka çıkış yok." Dedim.
Feza kaşlarını çatıp sinirle konuştu "Rüveydayı onların eline mi bırakıcaz Hazar! Ayrıca Şiwanı nasıl atlatacaksın?"
Aynı sertlikle cevap verdim "Rüveyda kendi istedi Feza! İstemeseydi kaçmazdı şimdi istediği olacak o itle evlensin bakalım Rüveyda kendi kaderini kendi seçti. Şiwana gelirsek sen o işi bana bırak."
Dişlerini sıkıp sert bir soluk verdi "Kardeşime bir şey yaparlarsa o konakta başlarına yıkarım. Hâlâ nasıl böyle bir aptallık yaptığını aklım almıyor." Diye söylendi.
"O benimde kardeşim Feza sana yemin ederim tırnağına zarar gelse Yıldırımlara Mardini mezar ederim."
Sert bir soluk verdi biliyordum yediremiyordu kendine Rüveydadan kimse böyle bir şey beklemiyordu.
"Annem hastaneye geliyor." Aramızdaki bir kaç saniyelik sessizliği söylediği söz bıçak gibi kesti.
"Anneme kim söyledi?" Gözlerini tavana çevirip boynunu kaşımasıyla onun söylediğini anladım "Ah Feza ah bir şeyi de tut şu ağzında lan" bakışlarını yüzüme çevirip "annemi bilmiyormuş gibi konuşma burnumdan girip ağzımdan çıkıyor hayır anam diye telefonu da üstüne kapatamıyorum" ağzımı açıp cevap vermemi engelleyen Hastanenin koridorunda "Hazal Neredesin!" Diye bağıran sesti.
İkizimizinde bakışları sesin geldiği yöne döndü ayaklanınca Feza da benimle birlikte ayaklandı. Koridora çıkınca dudağımın bir köşesi sinirle kıvrıldı Şiwan Şah karşımdaydı. Feza sinir bozucu bir gülümsemeyle Şiwana bakıyordu "Rabbime şükürler olsun her gün stresimi atacak birini çıkartıyor karşıma"
Kaşlarımı çatarak yüzüne baktım "yerinde dur Feza bu günkü benim kimseye elletmem"
Alt dudağını öne büzüp başını aşağı yukarı salladı "Vaaay Hazar Ataşoğlu alışık değiliz bu hallere"
Bir şey demedim ilerlemeye başladık bizi fark eden Şiwan sinirle yüzümüze baktı Hazal ile imam nikahı yaptıklarını kimse bilmiyordu bu iş gizli yapılmıştı Mardine bomba gibi düşen haberlerden bir taneside buydu aksi halde haberim olsaydı buna asla müsade etmezdim.
"Ataşoğlu bana karımı ver sen hangi hakla karımı alırsın lan!"
Sert bir soluk verdim sen bana sabır ihsan eyle ya Rabbi çünkü bu kulunda artık sabır namına hiç bir şey kalmadı.
Ellerimi yakasına atıp hastane duvarına adeta fırlattım. Güvenliklerin müdahale etmesine Feza izin vermiyordu Hastane kuzenimiz Denizindi o yüzden Fezanın dediğini yapıyor işime karışmıyorlardı.
Düştüğü yerden yakasına yapışıp kaldırdım "NE DİYORSUN LAN İT KIZI ÖLDÜRESİYE DÖVMÜŞSÜN AMELİYATHANE DE CANI İLE CEBELLEŞİYOR LAN" yüzüne attığım yumrukla yüzü yana savruldu atacağı yumruğu bileğinden yakalayıp arkasına doğru çevirdim biraz daha çevirdikten sonra kemiğinin kırılma sesi kulaklarıma doldu. Bağrışı tüm hastanede yankılandı.
Rahatlma hissiyle gözlerimi yumdum. Hazalın kolunu kırmıştı o değil mi? Bu daha onun için hiç bir şeydi.
Yere fırlattım bedenini kolunu tutmuş bağırmaya devam ediyordu "Bağırma lan köpek sana az bu daha bu başlangıç Şiwan Şah"
"Lan Hazar ağa" inledi "soracağım bunun hesabını karımı alacağım" nefes nefese kalmış bir halde konuşuyordu çenesinden tutup kaldırdım bir yumruk daha savurdum.
Saçlarından tutup geriye doğru çektim yüzünü yüzüme yaklaşırdım burnu kanamış gözü morarmıştı acı çekiyor olacak ki alnından terler akıyordu "sen o kızı artık rüyanda bile göremezsin Şiwan. O devir bitti dua et ameliyattan sağ çıksın yoksa sana bu Mardini dar eder kuru toprağına gömerim. Ona yaptıklarını" saçından sertçe çekince inledi sözlerime devam ettim "fitil fitil burnundan getireceğim. Hazar Ataşoğlunun gazabına uğramaya hazır ol." Saçından tutup tekrar yere fırlattım "Şiwan oğlum!" Diye bağıran bir kadın hemen Şiwanın yanına koştu annesi olmalıydı Şiwan itinin başını bacaklarının üzerine alıp "yardım edin ne olur!" Dedi etrafındaki insanlara bakıp. Bu şerefsize Ataşoğlu özel devlet hastanesinde kimse yardım etmezdi.
"Senin oğluna burada kimse yardım etmez. Sahi " diyip kadının yanına çöktüm "oğlun kızı o hale sokarken yardım ettiniz mi? Hiç mi Allahtan korkmadınız gencecik kız içerde canıyla boğuşuyor kimin yüzünden şerefsiz oğlun yüzünden. Bunu kimsenin yanına bırakmayacağım hiç kimsenin." Geri çekildim iki güvenliğe işaret verdim kadın dolmuş gözlerle yüzüme baktı . İki güvenlik kendinden geçmiş olan şerefsizi bir paçavra gibi aldı kırılan koluna dokunmuş olacaklar ki tekrar bağırdı.
Acıyla yutkundum onunda kolunu kırmışlardı canı çok yanmıştır değil mi? yanmıştır...
Bakışlarıma annemin sert çehresi takıldı kapıda durmuş beni izliyordu.
Feza yanıma gelip "Leyla sultan bizi gözleriyle öldürecek gibi " dediklerine başımı salladım "çok sinirli gibi" Feza burnundan nefes verircesine güldü "gibi mi kardeşim şu gözlere bak gibi değil direk sinirli" annem bize doğru yaklaşınca konuşmayı kestik.
Tam karşımızda durdu sert gözlerle ben ve Fezaya baktı "bana ne olduysa en ince ayrıntısına kadar anlatacksınız" taviz vermeyen sesi bülbül gibi öteceğimizin habercisiydi.
Ameliyathanenin yönünü elimle gösterdim "gidelim anlatacağım anne" birlikte ameliyathanenin önüne gittik hâlâ kimse yoktu artık korkmaya başlıyordum. Neden bu kadar uzun sürmüştü!?
Annemi aramıza alarak oturduk Feza olayları en ince ayrıntısına kadar anlattı. O süreç boyunca gözum ameliyathane kapısındaydı.
Annem derin bir soluk verdi "Rüveyda yaptıysa bedelini de ödeyecek Hazara bende katılırım bu konuda berdel olsun ama ola ki sakın kardeşinizin arkasında durmaktan vazgeçmeyin. Yarın öbür gün o Yıldırımlar kızıma bir şey yaptığında abilerinin arkasında olduğunu bilsin ki kapıma gelmekten çekinmesin. Kırgınlığınızı belli etmeyin demiyorum ama tüm kapıları yüzüne kapatmayın. Her işte var bir hayır Hazalı onların elinden almak ise en iyisi olacak hayırlısıyla çıksın şu ameliyathaneden. Vicdansızlıkların bedelini elbet ödeyecekler."
Başımı aşağı yukarı salladım "inşallah ana inşallah ödeyecekler."
Ameliyathanenin kapısı açılınca hızla ayaklanıp gelen doktor ve hemşireye baktım yuvarlak cam gözlüklerinin ardından yorgunlukla yüzüme bakıyordu "durumu nasıl iyi mi?" Diye merakla sordum Feza ve annem de yanıma gelmiş merakla doktordan gelecek cevabı bekliyordu.
Doktor bana bakarak "durumu ağır iç kanaması vardı iki bölgeden, kanamayı durdurmak zor oldu vücudunun bazı yerlerinde çatlaklar var ameliyat esnasında kalbi durdu ama müdühalemizle tekrar hayata döndü güçlü bir kızdı. Durumu şu an kritik yoğun bakıma alacağız yarına kadar ters bir durum olmazsa normal odaya alınabilir önümüzdeki saatler çok kritik dualarınızı esirgemeyin geçmiş olsun." Ağırdı ağzından çıkan her bir kelime çok ağırdı öğrendiğim bilgilere göre 16 yaşındaydı bu yaşta bu kadar acı haddinden fazlaydı.
"Toplantı birazdan başlar." Diyen Fezanın sesiyle kendime geldim. Anneme döndüm "ana kız sana emanet başından ayrılmayasın bir şey olduğunda hemen haber ver korumlar hastanenin içinde ters bir şey görürsen söyle onlara hemen geleceğiz" annemin alnından öptüm ellerini yanaklarıma yaslayıp "merak etmeyesin oğlum burada olacağım Hazal artık kızımdır." Gülümsemekle yetindim. Feza ile birlikte hastaneden çıkacakken karşımıza Hamza çıktı üstünde doktor önlüğü vardı. "Nereye gidiyorsunuz abi?" Sorusuna cevap veren Feza oldu "ağalarla toplantı var oraya gidiyoruz." Bakışları yüzümüzde gezindi "bende geleyim mi?" Başımı olumsuz anlamda iki yana salladım "sen burada kal buranın kontrolünü sağla Hazal size emanet sık sık kontrol et." Üzgünce başını salladı "tamam dikkat edin kendinize" dedi onu onayladıktan sonra hastaneden çıktık.
O toplantıya gidip Aziz ağa ve Şiwanı mahvedecektim elimden kurtuluşları yoktu.
Ataşoğlu gazabına uğramadan onlara rahat vermeyecektim bu dünyada.
🕊
Benim aktiflik ŞAKA MI?
AY BU KURGUNUN BÖLÜMLERİ YAZILI ÇOĞU DÜZENLEYİP BAZI SAHNELER EKLEYİP ATIYORUM
dayanamadım ve 3 bölümü de attım
4 bölümden sonra tam anlamıyla kurguya giriş yapıyoruzzz UMARIM KURGU HOŞUNUZA GİTMİŞTİR GELECEK BÖLÜMLERDEN TAHMİNLERİNİZ VAR MII VARSA ALAYIM BURAYA
Çok severek yazıyorum çünkü gerçekten bu olayları yaşayanlar var geçmiş zamanı baz almam da tam olarak bundan neyse
YILDIZA BASMAYI UNUTMAAAĞ
BİLDİRİMLERDEN HABERDAR OLMAK İÇİN İnstegram HESABIMI TAKİP EDEBİLİRSİNİZ MUAAH💋 Ig: aleynaasil0
|
0% |