Yeni Üyelik
10.
Bölüm

Bölüm 10: “Öpücük”

@aleynay0

 

 

Zaman bazen insana sadece acı verir.

 

Ceyda'dan ;

 

Bugün hayatımın belki de en mutsuz günüydü.

Çünkü, bugün sevdiğim adam ve kuzenim nişanlanıyordu.

 

Ne kadar nişana katılmak istemesem de Almila, Alp ile olan ilişkimizi bilmediği için katılmak zorunda kalmıştım.

 

Bu durum canımı yakıyordu ama hiç kimse bunu farketmiyordu.

 

Gözlerimde olan o acıyı kimse görmüyordu.

 

Bakışlarım tam karşımda dans eden Alp ve Almila'ya değerken, bu durum ne kadar canımı sıksa da sakin olmam gerekiyordu.

 

İçimden ağlama isteği gelirken derin bir nefes almıştım ve tekrardan ikisine bakmıştım ama o esnada bir an Alp'in bakışları beni bulmuştu.

 

Gözlerimle yukarı çıkmasını işaret ettiğimde, Alp'ten hemen önce merdivenlerden yukarı çıkıp Alp'in gelmesini beklemeye başlamıştım.

 

Kesinlikle ona öğrendiğim önemli haberi söylemem gerekiyordu.

 

Alp'i beklemeye başladıktan kısa bir süre sonra merdivenlerden yukarı çıkmıştı ve benim ağzımı açmama bile fırsat vermeyerek elimi hızlı bir şekilde tutup beni Almila'nın odasına çekmişti ve elimi kapıyı kapattığı an sert bir şekilde bırakmıştı.

 

"Sen bizi birilerine yakalatmaya mı çalışıyorsun?" Sert çıkan sesi ile sorduğu soruya ısrarla cevap vermemi bekleyen bir hâli vardı.

 

"Neden olmasın Alp?" Dedim imalı çıkan sesimle."Sonuçta evlenmeyeceksiniz öyle değil mi? Bence Almila'ya ya da birilerine yakalanmamızda hiçbir sakınca yok." Benim de sesim sert bir tonda çıkarken bakışlarımı gözlerinden bir saniye bile ayırmamıştım.

 

"Bak Ceyda..." diyerek bana yakınlaştığında "Artık hayal dünyasında yaşamayı bırak tamam mı?" Dedi."Ben Almila ile ayrılmayacağım, bunu sende çok iyi biliyorsun."

 

"Bana böyle söylememiştin ama Alp." Sesimde hayal kırıklığı vardı. "Bana, benden hoşlandığını ve Almila ile evlenmeyeceğini söylemiştin." Kafamı hızla iki yana salladığımda"Şimdi ise karşıma geçmiş hayal dünyasında yaşadığımı ve Almila ile evleneceğini söylüyorsun!" Dedim.

 

"Bak Ceyda, tamam güzel kızsın.İnsanı kendine çeken bir tarafın var ama sadece bu kadar.Fazlası yok."

 

Gözümden bir damla yaş düşerken "Benimle birlikte olurken böyle söylemiyordun ama..." diyerek sinirle Alp'e yaklaşmıştım.

 

"Hataydı Ceyda" dedi düz çıkan bir ses tonuyla."Hataydı."

 

"Bu kadar mı? " dedim. "Sadece hata öyle mi?"

 

"Evet Ceyda, bu kadar.Sadece hata."

 

Sessizlik oldu.

Alp'in söylediği her cümle teker teker kalbimi parçaladı.

 

"Böyle bir şeyi kabul etmiyorum Alp!" Dedim.

"Bunu kabul etmiyorum tamam mı?"

 

"Hadi ama Ceyda yapma böyle!"

 

"Alp, sen bana benimle birlikte olurken Almila ile evlenmeyeceğini, onun sadece bir hata olduğunu söylemiştin. Şimdi ise benim hata olduğumu söylüyorsun" dedim ve derin bir nefes alarak canımı acıtan cümlelere devam ettim. "Madem böyle yapacaktın, neden bana umut verdin? Neden beni yalanlarına inandırdın ki?"

 

Alp'te benim gibi derin nefes almıştı."Ceyda, ben senle birlikte olmadan önce Almila'yı ne kadar sevdiğimi daha doğrusu ne kadar istediğimi anlamamıştım.Ne zaman seninle birlikte oldum işte o an aslında Almila'yı arzuladığımı anladım.Hatta bu yaptığımın çok yanlış olduğunu düşündüm ama bir yandan seni de arzuladım işte ve kendime engel olamadım."

 

Cümlesini bitirdikten sonra tamamen bana yaklaşmıştı.Dudakları dudaklarıma çok yakın bir yerde durduğunda "Ve ben seni bazen hâlâ arzuluyorum Ceyda." Dedi."Hatta... şu an arzuladığım gibi."

 

Dudaklarıma yakın durarak söylediği cümle ardından her şeyi unutmuştum ve Alp ile aramızda kalan kısacık mesafeyi kapatarak dudaklarını dudaklarımın arasına almıştım.

 

Alp'te bunu bekliyormuş gibi beni hızla kendine çektiğinde hiç itiraz etmeden karşılık vermişti.

 

Alp ile o an her şeyi unutup birbirimize teslim olduğumuzda kapı birden açılmıştı ve biz de o anın etkisi ile birbirimizden uzaklaşıp gelen kişiye bakmıştık.

 

Beril'di.

Belki de bizi böyle görmesi gereken en son kişi.

 

Beril bize nefret ile bakarken hızlı bir hamle ile yanıma gelip bana tokat atmıştı.

 

Beril'in tokat atması ile başım sola doğru düşerken "Siz ne kadar iğrenç insanlarsınız ya!" Dedi sinirli bağırırken."Allah sizin belanızı versin!" Berilin bize sinirle bakarak kurduğu cümle ile ne kadar sinirlensem de sadece gözlerine bakmıştım.

 

"Beril sakin ol lütfen." Alp'ın kurduğu cümle ile Beril bu sefer bakışlarını tamamen Alp'e çevirmişti.

 

"Sen o iğrenç sesini kes Alp!" Dedi."Sakın bir daha konuşma!"

 

"Beril, bak gördüğün gibi değil gerçekten!"

 

"Göründüğü gibi değil öyle mi Alp? Nasıl peki hadi anlat ama külahıma anlat olur mu?"

 

"Beril, Alp haklı sakin ol lütfen."

 

Beril cümlem ile gözlerini gözlerime diktiğinde saf nefreti görmüştüm.

 

Bana nefret dolu bakışlarını attıktan sonra tamamen Alp'e dönmüştü."Almila'ya her şeyi ama her şeyi anlatacağım.Arkadaşımın senin gibi biriyle nişanlanmasına izin veremem." Beril'in kurduğu cümle ile Alp kafasını hızla sağa sola salladı.

 

"Beril, yapma bunu" dedi Alp.

 

"Neden yapmayacakmışım Alp? Yapmamam için hiçbir neden yok!"

 

"Beril tamam bak haklısın böyle davranmakta ama ben Almila'yı gerçekten çok seviyorum" dedi kısık çıkan bir ses tonuyla."Ve onu kaybetmek istemiyorum.Lütfen yapma..."

 

Yüzünde alaylı bir ifade oluşurken "Hadi ama Alp yapma bunu!" Dedi."Sen eğer Almila'yı gerçekten sevseydin nişan gecesinde onun kuzeni ile böyle bir şey yapmazdın."

Gülümsemesi yüzünde sokarken "Şimdi sakın o ağzını açıp tek kelime söyleme.Masallarına karnım tok benim!"

 

Tam arkasını dönmüş gidecekken tekrar bize dönmüştü."Ha bu arada Almila yüzükleri burada unutmuş.Gelirken getirin diyeceğim ama pek gerek kalmayacak buna.O yüzden getirmeseniz de olur."

 

Cümlesini bitirdikten sonra odadan çıkmıştı ve kapıyı çekip gitmişti.

 

"Ceyda bir şeyler yapmalıyız.Eğer yapmazsak Beril her şeyi anlatacak.Almila'nın bugün bunu öğrenmesini engelle" dedi Alp bana bakarak.Sesinde endişe vardı.

 

"Neden böyle bir şey yapayım Alp? Benim istediğim tam olarak buydu.Tabii hesapta Beril yoktu ama olsun.İstediğim buydu!" dedim.

 

"Neden mi böyle bir şey yapacaksın? Ben sana söyleyeyim canım.Eğer Almila bunu öğrenirse beni terk eder ve seni de bu evden kovar."Güldü."Ve eminin ki sen böyle bir şey istemezsin."

 

Haklıydı.

 

"Haklısın" dedim ve makyaj malzemelerinin koyulduğu masaya ilerleyerek yüzükleri alıp Alp'e uzattım."Beril söylemeden önce yüzüklerin takılmasını sağla Alp." Alp, ellimdeki yüzükleri aldığı gibi kafasını sallamıştı ve yüzüme bile bakmadan odadan çıkıp gitmişti.

 

Eğer ben bu evden gidersem karnımdaki çocuk ile sokakta kalırdım ve ben böyle bir şeye asla izin veremezdim.

 

Alp gittikten sonra aynadan kendime çeki düzen vererek üstümü düzeltmiştim ve odadan çıkıp merdivenlerden inmeye başlamıştım.

 

Merdivenlerden inerken Alp ve Almila'nın yüzüklerin takılacağı yere ilerlediğini gördüm ve merdivenin basamağında durarak Almila'ya baktım.

 

Ben Almila'ya bakarken onunda bakışları bana kaydı ve hafifçe gülümseyerek yürümeye devam etti.

 

Eminim ki son gülümsemen olacak Almila.

 

Almila ve Alp yüzükleri takarken Beril'e baktım.Sandalyeye oturmuştu ve boş gözlerle Almila'yı izliyordu.Beril'i tanıyordum ve ne olursa olsun bunu Almila'ya söyleyeceğini biliyordum.

 

Alp ve Almila'nın yüzükleri takıldıktan sonra Almila Beril'e doğru ilerleyeme başlamıştı.

Bunu görmem ile Alp'e işaret yaparak durdurması gerektiğini söylemiştim.Alp söylediğimi anlamış olacak ki Almila'yı durdurup ona bir şeyler söylemişti ve dışarı çıkmışlardı.

 

Bende bunu fırsat bilerek hemen Beril'in yanına gitmiştim.

 

"Beril?" diye seslenmemle nefret ile bakan bakışları beni bulmuştu.

 

"Ne var ? " dedi soğuk bir sesle.

 

"Almila'ya bir şey anlatmayacaksın değil mi? Yani en azından bugün."

 

"Normalde anlatmam lazım ama bu kadar insanın içinde bunu yapamam.Ha bu arada senin için değil yanlış anlama Almila için bu kadar insanın içinde anlatamam.Çünkü, eğer anlatırsam herkes Almila'ya acıyan gözlerle bakacaktı."

 

"Beril bak bu kadar sinirli olmakta kendince haklı olabilirsin ama..." cümlemi yarıda kesti.

 

"Kendimce mi ?" Dedi şaşkın bir şekilde.

"Ceyda senin algılama sorunun var sanırım.

Çünkü, yukarıda olan şeyler kendimce bir şeyler değildi."

 

"Beril, şu an doğru olanı düşünemiyorsun."

 

"Bak Ceyda şu an sesini duymaya bile tahammül edemiyorum tamam mı? Şimdi buradan hemen git ve gözüme gözükme" diyerek dişlerinin arasından sinirle solumuştu.

 

"Tamam Beril gideceğim ama ilk başta bir şey anlatmayacağının sözünü ver."

 

"Ceyda" dedi ve sakinleşmek ister gibi gözlerini yumdu."Neden bu kadar umrunda anlatıp anlatmayacağım? Sonuç olarak bu senin işine gelir öyle değil mi?"

 

"Evet Beril normalde anlatman emin ol benim işime gelir ama şu an böyle bir şey yapamazsın.Bilmediğin şeyler var."

 

"Bilmediğim başka ne olabilir çok merak ediyorum Ceyda? " dedi meraklı bakışlar ile.

 

"Şu an söyleyemem Beril.Bunu yapamam."

 

Normalde gözlerinin içine bakarak bunu söylemek çok isterdim Beril ama daha Alp'e bile böyle bir şeyi söylememişken sana asla anlatamazdım.

 

"Bak Ceyda..." dedi ve derin bir nefes aldı.

"Yarın sen istesen de istemesen de her şeyi anlatacağım.Almila'nın bunu bilmesi gerekiyor" dedi ve tam cümlesine devam ederken ummadık bir ses duymuştuk.

Almila'nın sesini.

 

 

Almila, Beril ile benim konuşmamı duyduktan sonra bir şekilde Almila'yı oyalamıştık ama şüpheci bakışları ile bir şeyler olduğunu anlamıştı.

 

Gözlerinin içine bakarak bunları söylemek çok isterdim Almila.

 

Sana gerçekleri anlatmak emin ol çok isterdim.

 

Almila, Beril ve Emir bir araya gelmiş sohbet ederken yaptığım tek şey düşünmek oldu.

Alp'e bunu nasıl söyleyecektim? Bunu ona nasıl açıklayacaktım hiç bilmiyordum.

 

Biraz daha bu düşünceler ile boğuşurken Alp'in dışarı çıktığını görmüştüm.Büyük ihtimalle sigara içmek içindi.Alp dışarı çıktıktan yaklaşık beş dakika sonra bende çıkmıştım ve sağa sola bakınarak Alp'i aramıştım.Evden çıktıktan sonra ileri doğru yürüdüğümde Alp'in duvara yaslanmış bir şekilde sigara içtiğini gördüm.

 

Tahmin ettiğim gibiydi.

 

Hızlı adımlar ile Alp'in yanına ilerleyerek tam karşısında durmuştum.

 

"Alp?" Diyerek bana bakmasını sağladım.

 

"Ne var Ceyda, Yine ne istiyorsun?" Dedi soğuk bir ses tonuyla.

 

"Benim sana anlatmam gereken çok ama çok önemli bir şey var."

 

Kurduğum cümle ile gözlerine endişe yerleşti.

"Ne oldu Ceyda ne yaptın yine?" Diyerek soru sorar bakışlarını üzerime değdirmişti.

 

"Alp..." dedim ve dişlerimi dudaklarıma geçirerek ona baktım."Ben hamileyim."

 

Kurduğum cümlenin ardından Alp'in bakışlarına endişe yerleşti ve elindeki sigarayı yere düşürdü.

 

"N-nasıl yani?" diyerek bana baktı.

 

"Hamileyim işte Alp, Hamileyim..." diyebildiğim tek cümle bu olmuştu.

 

Çünkü, Alp kurduğu cümle ile hem sözümü hem de nefesimi kesmişti.

 

"Aldıracaksın o çocuğu!" Kurduğu cümle ile gözümden yaşlar dökülürken söyleyebileceğim tek bir kelime olmuştu."Ne?"

 

"Duydun işte Ceyda, o çocuğu aldıracaksın!" Dişlerinin arasından kurduğu cümle ile sinirle bana baktı.

 

"Sen ne dediğinin farkında mısın Alp?" Dedim hafif yüksek çıkan bir sesle."Ne demek bu çocuğu aldıracaksın.Sen böyle şeyleri çocuk oyuncağı falan mı zannettin?"

 

"Ceyda..." dedi ve bana yaklaştı."Bak bu çok büyük bir şey bizim için.Bunu sende çok iyi biliyorsun." Dedi tüm ciddiyetiyle.

 

"Senin için büyük olabilir Alp ama benim için değil.Ben bu çocuğu istiyorum!" Dedim güçsüz çıkan bir sesle.

 

Bu bana gerçekten çok ağır gelmişti.Alp'in büyük bir tepki vereceğini tahmin etmiştim ama bu... bu çok ağırdı.

 

Kurduğum cümle ardından ağlarken Alp bana sarılmıştı ve saçlarıma küçük bir öpücük kondurmuştu.

 

"Böyle olmasını istemezdim Ceyda..." dedi üzgün olduğunu belli eder gibi.

 

Belki de sadece durum böyle olduğu için istemiyordu.Ya her şey değişseydi ve böyle olmasaydı o zaman ister miydi bebeğimizi ?

 

Alp bana biraz daha sarıldıktan sonra ayrılmıştık ve ayrıldıktan sonra gözlerine bakmıştım.

 

Belki bir ışık görürüm zannetmiştim ama yoktu.

 

Ben Alp'e bakmaya devam ederken Alp yavaşça dudaklarını dudaklarıma bastırdı ve küçük bir öpücük kondurdu.

 

"Nişandan sonra ayrıntılı konuşuruz olur mu ?" Dedi bana bakarak.

 

"Olur" dedim kısık çıkan bir sesle.

 

"Ben diğer tarafa geçip biraz düşüneceğim Ceyda.Sende içeri geç" dedi.

 

Sadece "tamam" dedim.Sesim güçsüz çıkmıştı.

 

Alp yanımdan gittikten sonra biraz daha dışarıda kalma kararı almıştım.

 

Acaba fikrinden vazgeçer mi diye düşünürken tam evin karşınında bir adamın bana doğru baktığını görmüştüm.

 

Kimdi bu ve neden bana bakıyordu?

 

✨✨✨

 

Almila'dan ;

 

Masada oluşan tuhaf dakikalardan sonra yaptığım tek şey odama çekilip yatağıma oturmak olmuştu.

 

Dediğim cümle üzerine masadan kalkıp gitmişti.

 

Peki ama neden ?

Belki de mantıklı olan şey bu basit olayı düşünmemektir.

 

Oturduğum yataktan kalkıp banyoya doğru ilerlediğimde Barın'ın verdiği küçük valizden diş fırçasını alarak dişlerimi fırçalamıştım.

 

Diş fırçalama işim bittikten sonra banyodan çıkıp odaya geri gelmiştim.

 

Ne yapsam diye düşündüğümde hiçbir şey bulamamıştım ve oflayarak yatağıma geri oturmuştum.

 

Acaba Barın'ın yanına gitsem kızar mıydı bana?

 

Bunun cevabını bilmeyerek odadan dışarı çıkmıştım ve Barın'ın odasına doğru ilerlemiştim.

 

Ya uyuyorsa ?

 

Bir an girip girmemek arasında tedirginlik yaşasam da daha fazla burada durmanın mantıksız olduğunu düşünerek kapıyı tıklatmıştım.

 

Ses gelmiyordu.

Uyuma ihtimali yüzde kaçtı peki ?

 

Kafamdaki bu düşünceyi bir kenara atarak yavaş bir şekilde kapıyı aralamıştım.

 

İçeri baktığımda ise kimsenin olmadığını görmüştüm.

 

"Barın?" diye seslenerek içeri girdiğimde kapıyı üstüne kapatmıştım.İçeri de ağır bir içki kokusu vardı.

 

Bir kez daha "Barın, burada mısın?" Diyerek seslendiğimde yine bir cevap alamamıştım.

 

Neredeydi bu Allah aşkına !

 

"Barın!" diyerek tekrar seslendiğimde bu sefer sesim yüksek çıkmıştı."Barın nerdesin ?" Kurduğum cümle ile yavaşça yürümeye başladım.

 

Banyo da olabilir mi ki diye düşünerek banyo kapısının önünde durduğumda elimi kapatarak kapıyı çalmıştım.

 

Benim kapıyı çalmam ile cam şişe sesi gelmesi aynı anda gerçekleşmişti.

 

Sesi duymam ile panikle içeri girerek etrafa baktığımda Barın'ın duvar kenarına sinmiş bir şekilde otururken görmüştüm.

 

"Barın!" Diyerek koşarak yanına yaklaştığımda önünde oturmuştum ve "İyi misin?" Diye sormuştum.

 

Sorum ile bakışları beni bulduğunda "İyi olmama izin verirsen eğer olurum Almila" dedi ve bakışlarını benden uzaklaştırdı.

 

"Nasıl yani? Ben ne demek istediğini anlamadım Barın."

 

Hafif bir şekilde gülerek "boş ver" dedi.

 

"Barın, neden içtin?" Dedim.

 

Cevap vermedi.

Belki de vermek istemedi Almila.

Belki de önemli bir konudur ve senin bilmeni istemiyordur.

 

Bu düşündüğüm düşünceleri kafamdan atarak Barın'a biraz daha yaklaşmıştım ve kolunu tutmuştum."Hadi kalk Barın, duşun altına gir ve kendine gel" diyerek ayağa kaldırmaya çalışmıştım.

 

"Gerek yok" diyerek elimi kolundan çektiğinde ayağa kalkmaya çalışmıştı ve tabii ki de başarısız olmuştu.

 

"Barın, inat etme işte.Bırak yardım edeyim sana" dedim.

 

"Sen bana yardım edemezsin Almila" dedi ve kafasını sağa sola salladı. "Edemezsin."

 

"Eğer istersen ederim Barın.Yapman gereken tek şey elimi tutup benden destek almak" dedim ve elimi havaya kaldırarak tutmasını bekledim.

 

Hafifçe gülümsedi."Eğer bazı şeyleri bilseydin..." dedi ve sendeledi.Onun senlemesi ile hızlıca kolundan tutup ayakta kalmasını sağladım.Benim yaptığım bu hızlı hamle ile o da bir kolunu boynuma dolamıştı.

 

Birbirimize çok yakın olsakta bunu şu an umursamamıştık.

 

"Eğer bazı şeyleri söyleseydin burada olmazdım, bunu mu söyleyecektin?" Dedim.

 

"Zeki kızsın" dedi ve kafasını benim olduğum yöne çevirdi.Ben cümlemi kurarken ona baktığım için onun da kafasını bana doğru çevirmesi ile biraz aşağıdan ona bakmıştım. "Umarım ileride mantıklı kararlar verirken de aklını kullanırsın."

 

"Ne demek istiyorsun?" Dedim soru soran bir ses tonuyla.

 

"Hiçbir şey demiyorum Almila.Yani en azından şu anlık hiçbir şey demiyorum."

 

Kurduğu son cümle ile ayakta tekrar durmaya çalıştı.

 

"Mantıklı konuşmuyorsun şu an Barın.Şimdi seni soğuk bir duşa sokacağım ve kendine gelmeni sağlayacağım" dedim ve Barın ile birlikte duşakabine doğru ilerledim.

 

Barın'ı duşakabine zor da olsa soktuktan sonra su başlığını yukarı kaldırmıştım ve fıskiyeden su akmasını sağlamıştım.

 

Barın'ın başından aşağıya su akması ile üstü tamamen ıslanmıştı ve üzerine yapışmıştı.

Hadi ama kasları baya belli oluyordu.

 

Ben Barın'ın ıslanan vücuduna bakarken ne olduğunu anlamadan Barın hızlı bir hareket ile beni duşakabinden içeri sokup dudaklarını dudaklarıma bastırmıştı.

 

Ben ne olduğunu bile anlamadan yaptığı bu hareket ile olduğum yerde kalmıştım.

 

Barın dudaklarını alt dudağımı getirerek emdiğinde elleri boynumdaki yerini almıştı.

Birkaç saniye dudakları dudaklarımda durduğunda yavaşça geri çekilmişti.

 

Barın'ın geri çekilmesi ile gözlerimi açtığımda ne olduğunu anlamaya çalışmıştım ve derin bir nefes almıştım.

 

Yeşil gözleri gözlerimi etkisi altına alırken, sıcak su ikimizin de vücudundan aşağıya akıyordu.

 

Sessizlik ikimizin arasında hüküm sürerken anı bir hamle ile banyodan koşarak çıkmıştım ve koridorda ilerleyerek kendi odama gelip, içeri girerek hızlıca kapıyı kapatmıştım.

 

Barın beni öpmüştü ve ben hiçbir şey yapamadan odama geri gelmiştim.

 

Kapıyı kapatıp yatağıma doğru ilerleyip oturduğumda ellerim dudaklarıma gitmişti ve birkaç saniye o şekilde durmuştum.

 

Ellerimi dudaklarımdan çekerek kalbimin olduğu kısma yerleştirdiğimde garip bir şekilde hızlı atıyordu.

 

Peki ama neden ?

Barın'ın bu yaptığı şeye sinirlenmem gerekirken neden garip hissediyordum ki?

 

Hayır Almila, saçmalama.Sadece şok etkisindesin dolayı böyle hızlı atıyor.Hepsi bu kadar.Fazlası yok bu kadar.

 

Derin bir nefes alarak yatağımdan kalktığımda üstümü değiştirmek için kıyafet almıştım ve banyoya giderek üzerimdeki ıslak kıyafetleri çıkarıp kurularını giymiştim.

 

Umarım kendine geldiğinde hiçbir şey hatırlamazsın Barın.

 

Çünkü, eminim ki sarhoş olduğun için böyle bir şey yaptın.

 

Kendimi bu şekilde kandırıyorum çünkü, bu kendi kendime söylediğim yalana inanmak istiyorum.

 

✨✨✨

 

Üstümü değişip, saçlarımı kuruladığımda odama giderek yatağa uzanmıştım.

 

Akşam olmuştu ve ben tabii ki de odamdam dışarı çıkmamıştım.Çünkü, Barın ile karşılaşmaktan korkuyordum.

 

Büyük ihtimalle kendine gelmişti.Peki yaşanılan kısa anımızı hatırlıyor muydu ?

 

Umarım hatırlamıyorsundur Barın.Çünkü, eğer hatırlıyorsan şu an bile dışarı çıkmaktan çekinen ben herhalde yerin dibine girerdim.

Ama burada bu şekilde durarakta hatırlayıp hatırlamadığını anlayamazdım.

 

Hatırlayıp hatırlamadığını nasıl öğrensem diye düşünürken karnımdan gelen sesler bu düşünme işini ertelemem gerektiğinin sinyalini verilmişti.

 

Karnım çok açıkmıştı ve kesinlikle bir şeyler yemem gerekiyordu.

 

Uzandığım yerden kalkarak kapıya ilerlediğimde ilk başta kafamı uzatarak dışarıyı kontrol etmiştim.

 

Kimsenin olmadığından emin olduktan sonra tamamen odamdan çıkmıştım ve koşarak mutfağa ilerlemiştim.

 

Umarım Barın'ı bugün görmezdim.

 

Mutfağa geldikten sonra yemek olup olmadığını anlamak için dolap kısmına ilerlediğimde dolabın kapağını açmıştım.

 

Yemek olmasada, yemekten çok daha güzel bir şey olduğunu gördüğümde dolabın içine elimi uzatarak soğuk sandviçi almıştım ve kapağı kapatarak mutfak tezgahına ilerleyip arkamı dönerek hafifçe üzerinde oturmuştum.

 

Ben sandviçi açmış büyük bir iştah ile yerken arkamdan gelen ayak sesleri ile olduğum yerde kalmıştım.

 

Allah'ım lütfen Barın olmasın lütfen...

 

Ben gelen ayak sesleri ile olduğum yerde kaldığımda Barın'ın tam arkamda durduğunu hissetmiştim.

 

Ne yapacağını beklemeye başladığımda ensemde bir nefes hissetmiştim.

 

Ensemde hissettiğim nefes ile hızlı bir hamleyle arkamı döndüğümde göz göze gelmiştik.

 

Değişik hissetmiştim ama belli etmemeye çalışmıştım.

 

Belki hatırlamıyordur Almila.Bunu öğrenmenin tek bir yolu var o da çaktırmadan sormak.

 

"Sen uyumadın mı hala? " dedim kısık çıkan bir ses tonuyla.

 

Giriş cümlesi için fena sayılmaz Almila.

 

"Aslında uykum var ama feci bir şekilde başım ağrıyor.Bu yüzden de uyuyamadım" dedi.Onun da sesi kısık çıkmıştı.

 

"Neden ilaç içmedin peki?" Dedim.Bakışlarımı yüzünde zor tutmaya çalışıyordum.

 

"Çünkü akşam yemeği yemedim Almila.Yani açım.Bu yüzden zaten şu an buradayım."

 

"Peki o zaman.Dolapta soğuk sandviç var sadece.Getireyim sana" dedim ve dolaptan sandviçi alarak Barın'a uzattım.

 

Sandviçi verirken elim eline değmişti ve son yaşadığımız şeyden dolayı garip hissetmiştim.

Bakışlarımız buluştuğunda hızlı bir hamleyle elimi çekmiştim.

 

Elimi çektikten sonra Barın'ın bakışları ilk önce kaçırdığım elime daha sonra ise bana değdi.

 

"Sor..." dedi sandalyeye yerleşerek.

 

Şaşırmıştım."Neyi soracağım.Anlamadım?" Dedim bilmemezlikten gelerek.

 

"Almila, bir şeyler sormak istiyorsun ve bunu baya belli ediyorsun hareketlerin ile."

 

"Yani aslında öyle bir halim yoktu ama çok ısrar ediyorsan sorayım bari" dedim ve Barın'a tamamen döndüm.

 

"Banyoda olan şeyleri hatırlıyor musun ?"Dedim dan diye.

 

Evet dan diye.

 

Kaşlarını çattı ve bir şeyler anlamaya çalışıyormuş gibi bana baktı."Neden sordun Almila?" Dedi."Bir şey mi hatırlamam lazım banyo ile ilgili ?"

 

Ne kadar telaşlansamda belli etmememeye çalışmıştım."Hayır, ee yani yok bir şey olmadı da ben merak ettim sadece."

 

Hafifçe gülümseyerek oturduğu sandalyeye yaslandı ve ellerini birbirine bağladı."Neyi merak ettin Almila, sorabilir miyim acaba?" Dedi.

 

"Ben hep merak etmişimdir çok içip sarhoş olan insanların gerçekten diğer gün bir şey hatırlayıp hatırlamadığını.O yüzden şey ettim yani, sordum."

 

Bakışları değişmişti."Neden sen hiç çok içip sarhoş olmadın mı bu güne kadar? "

 

"Sarhoş oldum ama diğer gün hatırlamayacak kadar değil" dedim ve bakışlarımı kaçırdım.

"Çok sarhoş olmak isteyecek bir zamanım olmadı benim.Ayrıca bir nedenim de."

 

"Neden Alp senin için iyi bir neden değil mi ?" Merak etmiş gibi bir hali vardı.

 

"Değilmiş demek ki." Bende yemek masasının olduğu bölüme ilerleyip sandalyeye oturmuştum.

 

"Hem zaten böyle bir şeyi hak ettiğini de düşünmüyorum.Sarhoş olmama bile değmez" dedim.Ses tonumdaki nefret açıkça kendini belli etmişti.

 

"Anladım" dedi ve derin bir nefes aldı.Yeşil gözleri beni bulmuştu."Bu arada sorduğun soruya cevap vereyim Almila."

 

Kurduğu cümle ile meraklı bir şekilde ona baktım."Sarhoş olsam da bazı kısımları çok iyi hatırlıyorum." Dediği cümle ile yutkunamadım.

Cümleyi kurduktan sonra Barın'da gülmüştü ve kafasını yere eğmişti.Bu gülüşten sonra yutkunmak zaten mümkün değildi ki.

 

Umarım o bazı kısımlarla öpüşme anımız yoktur Barın! Umarım gülme sebebin başka bir şeydir...

 

Bölüm sonu....

 

Umarım bölümü beğenmişsinizdir. 🤍

 

Eğer beğendiğiniz oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen. 🤍

 

Yeni bir bölüm ile görüşmek üzere... kendinize iyi bakın. 🤍

Loading...
0%