Yeni Üyelik
12.
Bölüm

Bölüm 12: “Yardım”

@aleynay0

 

Kalmak istediğin yerde her zaman bahanelere sığınırsın.

 

"Seni kaçırdığım bu evde sonsuza kadar serbest bırakıyorum Almila."

 

Bakışlarını kaçırmıştı."Artık özgürsün..." demişti.

 

Gözleri gözlerime değmişti."Tamamen."

 

Barın cümlesini bitirdiği zaman tek yaptığım yeşil gözlerine bakmak olmuştu.

 

Dediği cümleleri idrak etmeye çalışmıştım.

 

Seni serbest bırakıyorum Almila derken ne söylemek istemişti ?

 

Barın'a bakarken ağzımdan çıkan sadece tek bir kelime olmuştu.

 

"Ne?" Demiştim buruk çıkan sesimle."Ne demek artık özgürsün?"

 

"Seni serbest bırakıyorum Almila.Gidebilirsin artık buradan." Ciddi miydi ?

 

"Sen ne dediğinin farkında mısın Barın? Yoksa vurulduğun için kafan mı güzelleşti ?" Sinirden sesim yüksek çıkarken bu umrumda bile olmamıştı.

 

"Ne dediğimin farkındayım ben Almila!" Dedi ayağa kalkarken.

 

Ayağa kalkıp dikkatlice bana baktığında "Hem sen neden böyle bir tepki verdin ben anlamıyorum?" Dedi merak dolu sesi ile."Senin şu an havalara falan uçman lazım.Hatta koşarak bu odadan çıkıp gitmen gerek!" Kafasını iki yana sallarken "Ama öyle yapmıyorsun!" Dedi."Karşımda durmuş şaşkın bir şekilde bana bakıyorsun Almila! Peki ama neden?"

 

"Neden mi?" Dedim sinirle ayağa kalkarken.

"Neden öyle mi ?" Dedim.

 

"Evet Almila, neden?" Dedi.

 

Sakin kalmaya çalıştığı belliydi.

 

"Barın bilmem farkında mısın ama durup dururken, ortada bir şey yokken bunu söyledin.Bence neden böyle bir karar aldığını benim sana sormam lazım.Benim yargılamam lazım seni." Cümlemi bitirdiğimde gözlerimi kapatarak derin bir nefes almıştım ve tekrardan kaldığım yerden devam etmiştim."Benim bir şeyleri sorgulamam lazım" demiştim vurgulayarak.

 

"Sorgulanacak bir şey yok ortada Almila!" Barın cümlesini bitirdiğinde odanın penceresine doğru ilerlemişti ve durmuştu."Ben bir karar aldım ve kararım bu yönde."

 

"İyimiş ya!" Dedim sinirle gülerek."Sen karar verdin diye beni kaçır, sen karar verdin diye beni serbest bırak! Bu kadar basit mi ya her şey ?"

 

"Almila" dedi Barın bana dönerek."Cidden anlamıyorum ben seni.Neden böyle bir tepki veriyorsun ki şu an bana?"

 

"Çünkü Barın beni kaçırdığında bana anlatacağın şeyler olduğunu söyledin.Zamanı var dedin." Sinirle Barın'a baktığımda "Şimdi ise durup dururken karşıma geçmiş bana özgür olduğumu söylüyorsun!" Dedim.

 

"Durup dururken değil Almila..." Barın kafasını iki yana hızlıca sallamıştı."Durup dururken değil."

 

"Ne o zaman Barın? Neden böyle bir karar aldın?" Merak dolu gözlerimi gözlerine kenetlediğimde bir cevap beklemiştim.

 

"Almila, bugün bu eve bir saldırı düzenlendi.

Seni kaçırdığım bu eve bugün bir silahlı saldırı oldu."

 

Gözlerini kapatıp doğru kelimeleri bulmaya çalışıyormuş gibi düşündüğünde tekrardan bana bakmıştı.

 

"Ya sana bir şey olsaydı" dedi."Ya kötü bir şey olsaydı." Yanıma yaklaşıp kollarımdan tuttuğunda ona bakmamı sağlamıştı."Ben seni bu eve getirirken aklımda sana zarar vermek gibi bir düşünce olmadı Almila.Bu aklımdan hiçbir zaman geçmedi.Ben seni bu eve sana zarar gelsin diye getirmedim." Kafasını hızla iki yana salladığında "Bunun için getirmedim" dedi.

 

Bakışlarında anlam veremediğim bir duygu vardı."İşte bu yüzden seni serbest bırakıyorum.

İşte bu yüzden gitmeni istiyorum" dedi.

 

Barın cümlesini bitirdiğinde kollarımı ondan kurtarmıştım ve gözlerimi gözlerine kenetlemiştim."Bana anlatacağın şeyler vardı Barın!" demiştim sinirle."Eğer bu evden gitmemi istiyorsan ilk başta bana her şeyi anlatmalısın.Beni neden kaçırdığını anlatmalısın Barın.Bunu bana açıklamalısın!" Sesim fazlasıysa sinirli çıkarken "Yoksa gitmem Barın, buradan gitmem!" Dedim.

 

Sesimde olan kararlılık her şeyi açıkça belli ederken adım atmaya niyetim yoktu ve eminim ki Barın'da bunu görüyordu.

 

"Almila..." Barın kafasını iki yana sallarken "Olmaz" dedi sessizce."Olmaz Almila."

 

"Neden Barın?" Dedim ses tonumun nasıl çıktığını umursamadan."Neden?"

 

Aklım almıyordu.Neden beni kaçırdığını söylemiyordu ki ?

 

"Sana bunun zamanı var demiştim Almila!" O da ses tonunun nasıl çıktığını umursamamıştı.

"Neden anlamak istemiyorsun bunu? Neden ısrar ediyorsun!"

 

"Neyin zamanı bu Barın?" Anlamıyordum."Ben sadece gerçeği bilmek istiyorum." Barın'a yaklaşıp tam önünde durduğumda "Sadece gerçekleri öğrenmek istiyorum" dedim.

 

"Gerçekleri öğrendiğinde bu kadar sakin olamayabilirsin Almila." Deminkinin aksine sesi kısık çıkmıştı."Hatta öğrendiğinde yıkılabilirsin de." Yutkunamadığımı hissetmiştim."Her şeyin zamanı var ve bunun zamanı şu an değil.Hemde hiç değil Almila." Cümlesini bitirdiğinde dikkatli bir şekilde bana bakmıştı ve tabii ki de bende ona.

 

"Peki öyle olsun" dedim aniden."Sen nasıl istiyorsan öyle olsun."

 

"Ne?" Şaşırmıştı ve bu yüz ifadesinden belli oluyordu.

 

"Doğru duydun Barın.İstediğini yapacağım ve buradan gideceğim." Cümlemi bitirdiğimde kollarımı birbirine bağlamıştım."Ama bir şartım var." Demiştim kaşlarımı çatarak.

 

"Şart mı? Ne şartıymış bu?" Yüzünde merak dolu bir ifade vardı.

 

"Sen iyileşene kadar burada kalacağım."

 

"Almila bak..." sözünü kesmiştim.

 

"Barın, ben söyleyeceğimi söyledim sana.Eğer buradan bir şeyleri sorgulamadan gitmemi istiyorsan buna mecbursun.Aksi taktirde sen istesen de istemesen de bana her şeyi anlatmadan buradan gitmem." Ciddiydim ve bunu hem ses tonumla hem de bakışlarımla belli ediyordum.

 

Barın kurduğum cümle üzerine çok kısa bir an düşündüğünde oflayarak bana bakmıştı."Neden ben iyileşene kadar burada kalmak istiyorsun Almila?" Demişti sorgular bir sesle.

 

"Vuruldun çünkü Barın! Yaralısın ve bakılmaya ihtiyacın var!"

 

"Burada kalmak istemenin nedeni bu mu yani?" Dedi kaşlarını çatarak.

 

Başka ne nedeni bekliyordu ki?

 

"Evet, bu Barın."

 

Değişik hissetmiştim.Çünkü, bunun nedenini bende bilmiyordum.

 

Burada neden kalmak istediğimi ya da iyileşene kadar yanında neden olmak istediğimi bilmiyordum!

 

Buradan koşarak evime gitmek varken annemin yanında olmak varken neden kalmak istediğimi bilmiyordum!

 

"Tamam sen nasıl istersen öyle olsun Almila!"Cümlesi ile yanımdan uzaklaştığında yatağına ilerleyerek oturmuştu.

 

Barın'ın gitmesi ile bende yanına ilerlediğimde yatağın üstündeki tepsiyi alarak arkamı dönmüştüm.

 

"Nereye?"

 

"Çorban soğumuştur.Isıtıp getireyim!" Dediğimde başka bir şey söylemeden odadan çıkmıştım ve Barın'dan uzaklaşmıştım.

 

✨✨✨

 

Mutfağa gidip çorbayı tekrar ısıttıktan sonra kaseye boşaltmıştım ve Barın'ın odasına geri gelmiştim.

 

Yanına ilerleyip tam karşısına oturduğumda, tepsiyi Barın'a uzatarak almasını beklemiştim.

Barın uzattığım tepsiyi aldığında bana bakarak "teşekkür ederim..." dedi.

 

"Bir şey değil."

 

Barın tepsiyi bacaklarına yerleştirdiğinde sol elini kullanarak çorbayı yudumlamaya çalışmıştı ama zorlandığı için başarısız olmuştu.

 

"Sadece sağ elini kullanıyorsun öyle değil mi?" Dedim ona bakarak.Kurduğum cümle üzerine bakışları bana kaydığında "evet..." demişti anlamayarak."Neden sordun ki?"

 

"Hiç..." dedim omuzlarımı indirip kaldırarak. "Çorbayı içmekte zorlanıyorsun ya o yüzden sordum."

 

Tepsiyi Barın'ın bacaklarından alarak kendi bacaklarıma yerleştirdiğimde "Ve ben de iyi bir yardımcı olarak sana yardım edeceğim ve bu sorunu çözeceğim." Çorbadan bir kaşık olarak Barın'a doğru uzattığımda garip bir yüz ifadesi ile bana bakmıştı.

 

"Kendim halledebilirim Almila." Tepsiyi bacaklarımdan almak için uzandığında ondan hızlı davranarak elini tutmuştum.

 

"Barın sol elini kullanarak yemek yiyemezsin.

İzin ver de yardım edeyim sana."

 

"Almila, bana yardım etmene gerek yok gerçekten.Ben halledebilirim."

 

"Barın..!" Demiştim ısrarcı bir tavırla.

"Lütfen...Sen o silahlı saldırıda bana bir şey olmasın diye elinden geleni yaptın.Şimdi bırakta bu sefer ben elimden geleni senin için yapayım." Gözlerimde ısrarcı bir tavır vardı ve bunu Barın çok iyi görüyordu.

 

"Tamam Almila..." dedi elini tepsiden hızlıca çekerek."Sen nasıl istiyorsan öyle olsun.Yine senin istediğin olsun."

 

Gülümseyerek kaşıktaki çorbayı Barın'a uzattığımda kaşığa yaklaşarak çorbayı içmişti ve gözlerini gözlerime değdirmişti.

 

"Çok güzel olmuş.Ellerine sağlık."

 

"Afiyet olsun" diyerek gülümsediğimde bir kaşık daha alarak Barın'a uzatmıştım.

 

"Bu arada sana bir şey sorabilir miyim?"

 

Barın kaşıkta ki çorbayı içtikten sonra bana baktığında "Sor..." dedi."Eğer cevap verebileceğim bir şeyse seve seve soruna cevap veririm."

 

"Vurulduğunda neden hastaneye gitmemek için ısrar ettin Barın?" Gerçekten de merak ediyordum.

 

"Çünkü Almila, o adamlar tekin değil.Benim bile çözemediğim bir şey var o adamlarda.Ne olduğunu bilmiyorum ama öğreneceğim."

Bakışları beni bulduğunda "Ve ben..." dedi bana dikkatlice bakarak."Bunu bilmeden bir şey yapamam Almila.Çünkü, eğer ben hastaneye gitseydim vurulduğum için polis devreye girecekti.Ben daha bir şeyleri çözememişken polise ne diyebilirim ki ?"

 

Söylediklerine bir türlü anlam verememiştim.

 

"Tekin insanlar olmadığı belli Barın. Aklı başında olan hiçbir insan eve silahlı saldırı yapmaz zaten." Tedirgin bir şekilde ona baktığımda "Peki senden ne istiyorlar Barın?" Dedim.

 

Cevap verip vermemek arasında gidip gelirken, konuşma kararı almış olacak ki kendini biraz toplayarak tekrardan bakışlarını bana yönlendirmişti."Şirket üzerinden kara para aklamak istiyorlar Almila" dedi tüm ciddiyeti ile.

 

Şaşkınca ona bakmıştım."Nasıl yani?" Demiştim zar zor yutkunarak."Sen..." cümlemi daha tamamlamadan sözümü kesmişti.

 

"Saçmalama Almila.Şirket üzerinden kara para aklayacak kadar delirmedim! Hem ben öyle bir şey asla yapmam!"

 

"Hayır, yanlış anladın Barın.Öyle bir şey söylemeyecektim!" Dedim birden kendimi savunmaya çalışır gibi."Yani, anlam veremiyorum bir türlü.Neden sen? Ya da o kadar şirket arasından neden senin şirketin?"

 

"Bilmiyorum..." Kafasını iki yana sallarken "Bilmiyorum Almila..." demişti ve yataktan kalkarak biraz ilerleyip durmuştu."Nedenini bilmiyorum ama öğreneceğim.Bunun asıl nedenini öğreneceğim!" Sinirli çıkan bir ses tonuyla cümlesini kurduğunda "Hissediyorum Almila..." dedi."Bunun altında çok farklı bir neden var ve ben bunu hissediyorum."

 

Tepsiyi elimden bırakarak Barın'ın yanına ilerlediğimde tam önünde durmuştum.Elini ellerimin arasına alarak bana bakmasını sağladığımda "Biliyorum, bu söyleyeceğim şey belki sana çok saçma gelecek ama lütfen yanlış bir şey yapma." Tüm samimiyetim ile Barın'a baktığımda "Kendi ağzınla söylüyorsun tekin insanlar değillermiş!" Dedim."Bugün buraya saldırı yapan insanlar yarın belki de daha kötüsünü yapar."

 

Neden bilmiyordum ama korkuyordum.Bir şey olmasından korkuyordum.

 

Barın cümlemi bitirdiğimde gözlerini gözlerimden çekerek ellerimize birbirine kenetlemişti.Hafifçe gülümserken "Merak etme" dedi.Sesinde değişik bir tonlama vardı ve bu ses tonu fazlasıyla beni germeye yetmişti."Ben Barın Soylu'yum Almila.Bana hiçbir şey yapamazlar." Sesinde bu sefer sert bir tonlama vardı."Hemde hiçbir şey!" Ellerini ellerimden çektiğinde yanımdan geçerek yatağına geri oturmuştu.

 

Ne yapmam gerektiğini bilmiyordum.Ne söylemem gerektiğini de.Olduğum yerde durarak Barın'a bakmaktan başka hiçbir şey yapamıyordum.Sadece onun olduğu tarafa bakıyordum ve olanları düşünüyordum.

 

"Ben kendi odama gidiyorum Barın" dedim birden konuyu kapatmak istercesine.

"Sende yat ve uyu.Gece tekrardan gelirim kolun için." Cevap vermesine fırsat tanımadan elime tepsiyi alarak odadan çıktığımda mutfağa ilerlemiştim ve tepsiyi tezgaha bırakmıştım.

 

Etrafa göz gezdirip yerdeki camlara baktığımda her yerin gerçekten de berbat göründüğüne kanaat getirmiştim.Mutfağın bir an önce temizlenmesi gerekiyordu ve bunu tabii ki de benim yapmam lazımdı.

 

İlk başta banyo yapıp sonra buraları temizleme kararı aldığımda odama doğru ilerlemiştim.Odaya girip aynada üstüme baktığımda kıyafetimde kan olduğunu görmüştüm.

 

Tekrar o sahneler aklıma geldiğinde gözlerimi kapatıp derin bir nefes almıştım.

 

"Hiçbir şey olmadı Almila.Hiçbir şey olmadı..."

Gözümden birkaç damla yaş düşerken sürekli olarak kendime bunu tekrarlamıştım.

 

Neden böyle hissediyordum? Neden canım yanıyordu?

 

Korkmuştum, hemde çok korkmuştum.Barın'a bir şey olacak düşüncesi beni nedensizce çok korkutmuştu.

 

Bunları düşünmenin beni rahatsız ettiğini anladığımda banyoya doğru ilerleyerek içeri girmiştim ve vücudumdan kıyafetleri atarak duşakabine girerek sıcak suyu açmıştım.

Bu birazda olsa beni rahatlatmıştı.

 

Banyo yapma işlemim bittikten sonra havluya sarıldığımda banyodan dışarı çıkmıştım ve kıyafetlerimin olduğu yere ilerleyerek elime gelen kısa şortu ve tişörtü alarak giymiştim.

 

İşim tamamen bittikten sonra karnımdan gelen sesler ile sabahtan beri hiçbir şey yemediğim aklıma gelmişti.

 

Odamdan çıkıp mutfağa ilerleyerek içeri girdiğimde çorbanın altına açarak ısıtmıştım ve tabağa koymuştum.

 

Yemek yedikten sonra kesinlikle buraları halletmem gerekiyordu.

 

Bugün olan şeylerden sonra açlığımı bile hissetmemiştim.

 

İlk defa böyle bir şey yaşamıştım ve ne kadar korksam da buradan gitmemiştim.Gitmek istememiştim.Barın'ı bırakmak istememiştim.

 

Barın vurulduğunda içimde değişik bir his oluşmuştu.Belki de birkaç günümü onunla geçirdiğim içindi.Belki de bana arkadaş olduğu içindi.Belki de çok farklı bir neden içindi...

 

Çorbamı bitirdiğimde boş tabağı makineye yerleştirmiştim ve yere eğilerek cam kırıklarını toplamaya başladım.Her yer dağılmıştı ve yarın kesinlikle yeni bir cam takılması gerekiyordu.

 

✨✨✨

 

Mutfağı temizleme işim bittikten sonra derin bir nefes alıp vermiştim.

 

Yorulmuştum ve bu her halimden belli oluyordu.

 

Mutfağa kısa bir bakış attıktan sonra duvardaki saate baktığımda saatin çok geç olduğunu görmüştüm.Uykum gelmişti ve derin bir uyku çekmek istiyordum.

 

Mutfaktan çıkıp odama doğru ilerlediğimde tam içeri girecekken Barın'a bakmak için odasına doğru ilerlemiştim ve kapısının önüne gelerek durmuştum.

 

Kapıyı biraz açıp içeri baktığımda uyuyor olduğunu görmüştüm.

 

Kendi odama gitme fikrinden vazgeçip içeri tamamen girdiğimde kapıyı sessizce kapatıp yanına doğru ilerlemiştim ve masanın üstündeki çantayı görerek elime almıştım.

 

Çantayı alıp yatağın kenarına oturduğumda çantanın ağzını açarak bez bandını, sargı bezini ve Tentürdiyot'u almıştım ve yatağın üstüne koyarak Barın'ı uyandırmadan yavaş haraketler ile sargısını açmıştım.

 

Sargıyı açtıktan sonra yaranın olduğu kısma pamukla birlikte Tentürdiyot sürdüğümde sargı bezini sararak bant ile birlikte yapıştırmıştım.

 

Çantanın içerisine kullandığım malzemeleri geri koyduğumda yataktan kalkarak çantayı masanın üzerine tekrardan koymuştum.

 

Barın'a doğru bakarken gülümseyerek yanına ilerlemiştim ve yatağın yanında duran komidinin üstüne oturmuştum.

 

Saçları dağılmış bir şekilde uyuyordu.Bu beni tekrardan istemsizce gülümsetirken elimi kaldırıp saçlarına götürmüştüm ve uyanmaması için yavaş haraketler ile saçlarını düzeltmiştim.

 

Yumuşacıktı.

 

Uyurken o kadar masum görünüyordu ki... Sabaha kadar hiç bıkmadan izleyebilirdim.

 

Ellerimi saçlarından çekip kafamı duvara yasladığımda Barın'a bakmaya devam etmiştim.

 

Uykum vardı ve gözlerim yavaş yavaş kapanıyordu; Ama yine de buradan gitmek istemiyordum.

 

Ne kadar kendimi zorlasam da başarılı olamamıştım ve daha fazla dayanamayarak gözlerimi kapatmıştım ve kendimi uykuya teslim etmiştim.

 

✨✨✨

 

Uyurken bana seslenen tanıdık bir ses ile gözlerimi aralamıştım.

Mert'ti.

 

"Mert?" Dedim uykulu çıkan bir ses ile.

 

"Almila, sen burada mu uyudun?" Dedi yatağa oturarak.

 

"Aslında şey... ben dün gece Barın'ın yarasını temizlemiştim.Temizledikten sonra da buraya oturmuştum.Uyuyakalmışım."

 

Cümlemi bitirdiğimde ayağa kalkarak tekrardan Mert'e bakmıştım."Ben gidip kahvaltılık bir şeyler hazırlayayım Mert."

 

Tam arkamı dönmüş kapıdan çıkacakken Mert beni durdurmuştu ve yanıma gelmişti.

"Teşekkür ederim Almila..." demişti bana bakarak.

 

Yüzünde mahcubiyet vardı.

 

"Ne için?" Dedim."Kahvaltı hazırladığım için mi?" Ne için olduğunu anlamıştım; ama belli etmemeye çalışmıştım.

 

Gülerek "hayır, hayır" dedi."Her şey için."

 

Bakışları yatakta uyuyan Barın'ı bulduğunda, "Barın'a yardımcı olduğun için..." dedi."Onu bu durumda bırakmadığın için."

 

"Önemi yok Mert" dedim gülümseyerek."Siz beni ne kadar kaçırmış olsanız da bana hiç kötü davranmadınız, hiç zarar vermediniz.Ben kendimi sizin yanınızda hiç kaçırılmış gibi hissetmedim" dedim."O yüzden teşekkür etmene hiç gerek yok.Gerçekten."

 

Buruk bir şekilde gülümsedi."Biliyor musun Almila" dedi Mert tekrardan bana bakarak.

"Ben Barın'ı hiç bu kadar korkmuş görmedim.

Yani, aslında bir kız için hiç bu kadar korktuğunu görmedim.Dün sana bir şey olacak diye çok korktu."

 

Değişik hissetmiştim.Barın gerçekten benim için korkmuştu.

 

Peki ama nedeni neydi ki ?

 

"Neden?" Dedim merakıma yenik düşerek."Yani, neden bu kadar korktu?"

 

"Bunu bence Barın'a sorman daha doğru olur Almila.Çünkü, cevabı bende değil Barın'da."

 

Mert cümlesini bitirdikten sonra cevap vermemi bile beklemeden yanımdan hızlıca geçerek odadan dışarı çıkmıştı.

 

Çıkarken de aklımdaki sorularımı cevapsız bırakmıştı.

 

Bölüm sonu...

 

Umarım bölümü beğenmişsinizdir. 🤍

 

Eğer beğendiyseniz oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen. 🤍

 

Yeni bir bölüm ile görüşmek üzere ...

Kendinize iyi bakın. 🤍

 

Loading...
0%