Yeni Üyelik
20.
Bölüm

Bölüm 20: “Şapkalı Adam”

@aleynay0

İnsan hiç görmediği birinin yüzünden bile rahatsız olur mu?

 

Huzursuz hissedip, kötü şeyler olacağını düşünür mü?

 

Ben düşünmüştüm.

O an adamın gözleri gözlerimin içine bakarken bunu çok net hissetmiştim.

 

Beril ile birlikte alışveriş merkezinden eve gelip oturma bölümüne ilerlediğimizde Beril, kafasını geriye yaslayarak "O kadar yoruldum ki!" Demişti.

 

"Bende..." diyerek koltuğa oturduğumda gözlerimi kapatıp kafamı Beril gibi geriye yaslamıştım.

 

"Sen iyi misin Almila?" Beril'in sesini duyduğumda bakışlarım Beril'e değmişti.

 

Kafasını yan yatırıp bana baktığında "Bugünden beri dalgın gibisin..." demişti şüphe ile yüzümü inceleyerek.

 

"İyiyim..." dediğimde eski pozisyonumda kalmaya devam etmiştim."Sadece yoruldum..."Cümlelerime inanmasını beklerken aklıma gördüğüm şapkalı adam gelmişti.

 

Gördüğüm kişi ne kadar bende olumlu bir etki oluşturmasa da bunu düşünmemeye çalışmıştım.

 

Bu yüzden de panik olmasın diye Beril'e bir şey söylememiştim.

 

"Neyse..." diyerek ayağa kalktığımda "Ben odama gidiyorum" demiştim."Banyo yapıp, uyuyacağım.İyi geceler sana kuzum."

 

"Sana da iyi geceler kuzum."

 

Beril'e gülümsedikten sonra merdivenlerden çıkıp odama geldiğimde havlumu dolabımdan alarak banyoya girmiştim.

 

İlk başta aynanın karşısına geçerek dişlerimi fırçaladığımda, kıyafetlerimi üstümden çıkararak duşakabine girmiştim ve sıcak suyu açıp banyo yapmaya başlamıştım.

 

Banyo yapmam bittikten hemen sonra havluyu vücuduma sararak odama geldiğimde iç çamaşırlarımı giyerek üzerime gri ince askılı crop ve kısa şortumu geçirmiştim.

 

Yatağıma doğru ilerleyip içine girdiğimde telefonu elime almıştım ve oynamaya başlamıştım.

 

Bakışlarım komidinin üstünde duran kağıda değerken elime almıştım ve üzerinde yazılı olan telefon numarasına bakmıştım.

 

Hiç düşünmeden numarayı telefona yazdığımda "Ne diye kaydetsem acaba?" Demiştim kendi kendime konuşarak.

 

"Arkadaşım?" Yüzümü buruştururken "Saçmalama Almila!" Demiştim kendi kendime söylenerek."Böyle kaydetme şekli mi olur?"

 

"Barın nasıl olur acaba?" Gülümserken "Yani, zaten başka ne diye kaydedebilirim ki?" Demiştim.

 

Barın diye yazacakken birden durduğumda "ama beni gizemli bir şekilde kaçırdı!" Demiştim sırıtarak.

 

Parmaklarım klavyede otomatik hareket ederken gizemli yazmıştım ve kaydetmiştim.

 

"Bence böyle çok daha mükemmel oldu!"

 

Barın'ı telefonuma kaydedip yatağıma yattığımda telefonu komidinin üzerine koymuştum.

 

"Acaba Barın şu an ne yapıyordur? Yazsam mı acaba?" Telefonu tekrardan hiç düşünmeden elime aldığımda Barın'ın üstüne tıklamıştım."Ne yazsam acaba?"

 

"Barın?"

 

Yazdığım cümle ile atıp atmamak arasında gidip geldiğimde "Yok ya..!" Demiştim kendi kendime."Bu olmaz, silsem mi acaba?" Derken telefonumun yüzüme düşmesi ile bir sesin gelmesi aynı anda olmuştu.

 

Burnum acısa da bunu umursamamıştım ve hızlı bir şekilde yataktan kalkarak bakışlarımı telefonuma indirmiştim.

 

"Atmışım?" Dediğimde ağzım açık bir şekilde ekrana bakmıştım."Allah kahretmesin ya! Yanlışlıkla atmışım!"

 

Yatağa yatarak yastığı yüzüme gömdüğümde"Of!" Demiştim ağlamaklı bir ses çıkararak."Al işte! Mesajıma bile bakmıyor! Rezil oldum resmen!"

 

Telefonumun çalması ile cümlelerim havada asılı kalırken hızlı bir hamle ile yastığı yana fırlatmıştım ve telefonu elime alarak hızlıca yataktan kalkıp, arayan kişinin ismine bakmıştım.

 

GİZEMLİ arıyor...

 

Derin bir nefes alarak telefonu elime iyice sabitlediğimde yeşile basarak aramayı cevaplandırmıştım.

 

Sesimi sakin tutmaya çalışırken "Efendim?"demiştim.

 

"Almila, sen iyi misin?" Sesini duymam ile garip hissederken "Evet?" Demiştim anlamayarak. "Neden sordun ki?"

 

"Bilmem ki! Açıkcası yazacağın aklıma bile gelmedi." Sesinde heyecan vardı ve ben bunu anlamıştım.

 

"Ben..." ne diyeceğimi bile bilmezken "Öyle uyku tutmadı da ne yapıyorsun diye yazmak istedim!" Demiştim birden konuşarak.

 

"Öyle mi?" Mutlu bir ses tonuyla şaşırırken "Yani, iyi yapmışsın..." demişti kendini toparlayarak."Hatta çok iyi yapmışsın!"

 

"İyi ki aradın Barın." Kalbimden geçeni söylerken "Sende iyi ki yazdın..." demişti birden.

 

Barın'ın cümlesi üzerine gülümserken ayağa kalkmıştım ve cama doğru ilerleyerek önünde oturmuştum.

 

"Mert nasıl?" Derken ne söyleyeceğimi bile bilmediğim için saçmaladığımı hissetmiştim.

 

Barın ile konuşacak bir konu bile bulamamıştım.

 

"Onu hiç sorma!" Güldüğünde "Evde Beril diyor başka da bir şey demiyor!" Demişti.

 

Barın'ın gülerek söylediği cümle üzerine bende gülümsediğimde "bunlarda bir şey var!" Demiştim sırıtarak.

 

Kafamı yana çevirerek etrafa göz gezdirmeye başladığımda bir gölge görmem ile perdeyi aralayıp daha dikkatli bir şekilde dışarı bakmaya başlamıştım.

 

Gördüğüm kişi ile korkarak bir adım geri gittiğimde Barın'ın bana söylediklerini duymamıştım bile.

 

"Almila?" Barın telefonun diğer tarafından bana seslenmeye başladığında "Almila, iyi misin?" Demişti panik içinde.

 

"Barın..." derken korktu yüzünden ismini tam olarak söyleyememiştim.

 

"Almila!" Sesi yüksek çıkmaya başladığında "Bir şey mi oldu?" Demişti.

 

Barın'a cevap vermeyip cama doğru tekrar ilerlediğimde dışarıda adamı gördüğüm yere bakmıştım.

 

Hâlâ orada duruyordu.Pozisyonunu bile bozmamıştı.

 

Yüzünü görebilmek için daha dikkatli bir şekilde baktığımda gözlerinin tekrardan gözlerime değmesi ile bana bakıp gülümsemişti.

 

Yüzünü tam olarak seçemesem de güldüğünü anlamıştım.

 

Bana bakıp el salladığında korkarak telefonu yere düşürüp odadan hızlıca çıkmıştım.

 

Odadan çıkıp, Beril'in odasına girdiğimde uyuduğunu görmüştüm.

 

Hızlıca Beril'in yanına ilerleyerek yatağa oturduğumda panik içinde omzuna dokunarak "Beril?" Demiştim."Beril uyan!"

 

Hâlâ uyanmamıştı.

 

"Beril?" Diyerek tekrardan seslendiğimde bu sefer omzuna dokunarak sertçe sallamıştım.

 

"Ne oluyor ya?" Diyerek uykulu halde bana baktığında "Almila?" Demişti birden yatakta doğrularak."Ne oldu?" Sesi deminkinin aksine tedirgin çıkarken "Yüzün kireç gibi olmuş senin!" Demişti.

 

"Ben..." Ağlama istediğimi bir kenara atarken Beril'e bakmıştım."Ben belki yanlış anlamışımdır diye daha doğrusu sen panik yapma diye sana söylemedim ama..."

 

"Bir şey oldu değil mi?" Telaşlı bir halde bana bakarken "Ne oldu Almila?" Demişti.

 

"Biz bugün kafeden çıktıktan hemen sonra bizi izleyen bir adam görmüştüm.İçim huzursuz olmuştu; ama herhangi biridir diye sana söylemedim."

 

"Tamam, peki şu an bu durumunla ne ilgisi var?" Merakla bana baktığında "Biraz önce Barın ile konuşuyordum Beril! Ve o sırada camdan baktım.Sonra ise..." Beril'e baktığımda "sonra ise?" Demişti.

 

"Beril, aynı adam aşağıda, burada."

 

"Ne?" Korktuğu yüz ifadesinden belli olurken "Yani, bizi takip mi etmiş?" Demişti.

 

Kafamı onaylamak için aşağı yukarı salladığımda "Allah kahretsin ki öyle görünüyor!" Demiştim.

 

"Peki, ne yapacağız şimdi?"

 

"Bilmiyorum Beril... Bilmiyorum!

 

"Almila, polisi aramalıyız!"

 

"Hayır, hayır... Olmaz!"

 

"Ne demek olmaz Almila!" Yüzünde böyle bir şey söyleyeceğimi beklemediğine dair bir şaşkınlık oluşurken "Takip edilmişiz!" Demişti sert bir dille."Belki de bir sapık ya da psikopat!"

 

"Beril, tam olarak ne olduğunu bilmiyoruz bu yüzden ise polisi arayamayız."

 

"Ne yapacağız peki?"

 

"Bilmiyorum."

 

"O zaman tek bir seçenek kalıyor Almila." Beril bana baktığında "Ne seçeneği?" Demiştim.

 

"Barın ve Mert tabii ki!" Derken "Almila, bak sakın bana yok deme!" Demişti parmağını havaya kaldırarak."Ya polis ya da Barın ve Mert!"

 

"Tamam!" Diyerek Beril'i hemen onayladığımda "Arayacağım!" Demiştim.

 

"Hadi!" Acele bir halde bana baktığında "Telefonum odamda kaldı, alıp geliyorum hemen!" Demiştim ve Beril'in odasından çıkarak kendi odama gelmiştim.

 

Telefonu düşürdüğüm yerden elime aldığımda Barın'dan birçok arama olduğunu görmüştüm.

 

"Allah kahretsin ya!" Derken Barın'ın üstüne tıklayıp arayarak kulağıma tutmuştum.

 

Çok kısa bir süre içerisinde telefon açıldığında "Almila?" Demişti Barın derin bir nefes alarak.

"Allah'ıma şükürler olsun açtın sonunda! İyi misin sen?"

 

"İyiyim..." derken sesinden bile ne kadar paniklediğini anlamıştım.

 

"Almila biz oraya geliyoruz! Birazdan orada oluruz tamam mı?"

 

"Barın..." ismini telaşlı bir biçimde kurarken "Dışarıda bir adam var lütfen dikkatli ol olur mu?" Demiştim.

 

"Sen beni merak etme Almila.Ben birazdan yanında olacağım."

 

"Tamam..." derken sesim kısılmıştı."Lütfen Barın, lütfen çabuk gel çok korkuyoruz."

 

"Çok az kaldı Almila! Geliyorum."

 

Telefonu kapatıp camdan dışarı bakmak için pencereye yaklaştığımda adamın olduğu yerde durduğunu görmüştüm.

 

Bakışları yine bana kayarken hareketlendiğini görmem ile camdan telaşla ayrılıp odadan çıkmıştım ve Beril'in odasına girerek yanına oturmuştum.

 

"Aradın mı Almila?" Derken Beril bana doğru dönmüştü.

 

"Aradım..." dediğimde "Beril, camdan baktığımda adamın hareketlendiğini gördüm" demiştim telaşla.

 

"Nasıl yani? Buraya mı girecek yoksa?" Telaşla yataktan kalktığında "Almila, biz kapıyı kilitledik mi?" Demişti.

 

"Kilitledik..." dediğimde "Yani, sanırım kilitledik!" Demiştim emin olamayarak.

 

"Yürü Almila, yürü!" Beril beni kolumdan tutarak çekiştirdiğinde beraber merdivenlerden inmiştik ve sonra dış kapıya doğru gelerek durmuştuk.

 

Kapının öbür tarafından gelen ses ile bağırmaya başladığımızda "Almila?" Demişti Barın bağırarak."Biziz."

 

"Beril?" Mert'in sesini duyduğumuzda "Korkmanıza gerek yok!" Demişti sesini sakin tutmaya çalışarak."Kapıyı açabilirsiniz."

 

Beril ile birbirimize bakıp derin bir nefes alıp gülümsediğimizde kapıya doğru ilerleyip açmıştık.

 

Kapıyı açtığım gibi kapıda bana endişe ile bakan Barın'ı gördüğümde hiç düşünmeden aramızdaki mesafeyi kapatıp sıkıcı sarılmıştım.

 

Barın da bir an olsun düşünmeden bana sıkıca sarıldığında kısık bir sesle "geçti..."demişti.

"Geçti Almila, bak buradayım ben!"

 

Barın'ın sesini duymak içimdeki tüm korkuyu atarken "çok korktum Barın!" Demiştim."Çok korktum."

 

"Tamam geçti güzelim..." dediğinde saçıma dudaklarını bastırmıştı."Ben buradayken korkmana gerek yok."

 

"Biliyorum..." diyerek Barın'dan ayrıldığımda ona bakmıştım.

 

"İçeri geçelim..." dediğimde arkamı dönerek oturma odasına doğru ilerlemiştim.

 

"Bu adam kim Barın!" Mert sinirle soluduğunda "Kızlardan ne istiyor?" Demişti.

 

"Bilmiyorum Mert; ama kim olduğunu bulacağım!" Barın bana döndüğünde yanıma ilerlemişti ve "Almila, sizi burada tek başınıza bırakamam!" Demişti."Bizimle gelin!"

 

"Hayır Barın..." dediğimde "Biz burada kalalım daha iyi olur!" Demiştim.

 

"Peki o zaman."

 

Bakışları Mert'e ve sonra Beril'e döndüğünde "O zaman kapınıza koruma koyalım!" Demişti.

"Bunun itirazını asla kabul etmem haberin olsun!"

 

Bakışlarım kısa bir saniye Beril'e döndüğünde ne olursa olsun onun fikrini de almam gerektiğini biliyordum.

 

Beril gülümseyerek gözlerini açıp kapattığında bakışlarımı tekrardan Barın'a çevirmiştim.

"Peki..." dediğimde "Koruma olsun; ama sadece bir tane!"

 

"Tamam, siz nasıl istiyorsanız öyle olsun küçük hanım." Gülümserken onun gülümsemesi sayesinde bende gülümsemiştim.

 

"Barın, ben o zaman arıyorum korumayı!" Gözleri Beril'e değdiğinde "Hem koruma gelene kadar bizde burada dururuz..." demişti.

"Ne olur ne olmaz diye."

 

"Tamam, sen ara korumayı.En iyisini istiyorum Mert!" Cümlesini vurgularken "En iyisini!" Demişti tekrardan.

 

"Sen merak etme Barın... Özellikle ben seçeceğim!" Mert bana ve Beril'e bakıp kafasını salladığında oturma odasından ayrılarak dışarı çıkmıştı.

 

Mert'in odadan çıkması ile gülerek Beril'e baktığımda Beril'de bana bakmıştı.

 

"Eee..." dedi Beril bakışlarını benden kaçırarak."Ne alırsın Barın?"

 

"Hiç zahmet etme Beril." Ses tonundan samimi olduğunu anladığımda "Ne zahmeti!" Demişti Beril gülümseyerek."Ben kahve yapayım bize.

Hem... hep birlikte içeriz değil mi?" Eliyle koltuğu gösterdiğinde "Lütfen siz oturun!" Demişti.

 

Barın, Beril'in cümlesi üzerine koltuğa oturduğunda bana bakmıştı ve "Gelsene sende..." demişti koltuğu işaret ederek.

"Yanıma."

 

Barın'ın son kurduğu cümle heyecanlanmama sebep olurken "Sakin ol Almila!" demiştim içimden kendi kendime konuşarak."Sakin ol..."

 

"Tamam..." dediğimde koltuğu ilerleyerek Barın'ın yanına oturmuştum.

 

"Nasılsın?" Barın'a baktığımda gözlerinde benim için olan telaşı anlamıştım.

 

"Siz gelmeden önce korkuyordum." Düşüncelerimi dile getirirken "ama siz geldikten sonra korkum geçti!" Demiştim.

 

Tüm içtenliğim ile birlikte Barın'a baktığımda aynı şekilde Barın'da bana bakmıştı.

 

Barın'da çözemediğim bir şey vardı.

Onun yanındayken kendimi güvende ve huzurlu hissediyordum.

 

Sanki, o yanımdayken bana hiçbir şey olmazmış gibi geliyordu.

 

Hiç kimse bana zarar veremezmiş gibi.

 

"Biz her zaman yanındayız Almila.Bunu asla unutma."

 

Kurduğu cümle ile Barın'a dikkatli bir şekilde bakmıştım.

 

Cümlesinde en ufak bir yalan yoktu.

Netti ve bunu gösteriyordu.

 

"Sen aslında kimsin Barın?" Birden kurduğum cümle ile Barın bana dikkatlice bakmıştı."Yani, beni kaçırdığın halde neden bana yardım ediyorsun, neden beni koruyorsun?"

 

Kasıldığını hissederken ona bakmaya devam etmiştim.

 

Barın sorduğum soru üzerine kasılmıştı ve ne diyeceğini bilemez bir şekilde bakışlarını kaçırmıştı.

 

"Bunları şu an konuşmayalım Almila." Sorduğum sorudan açıkça kaçmıştı.

 

Üstelemezken "tamam" diyebilmiştim sadece.

 

Hiçbir zaman sorduğum sorulara cevap alamamıştım.

 

Yine alamayacaktım.

Bunu biliyordum.

 

"O adamı..." konuyu değiştirmeye çalışırken "Daha önce hiç gördün mü?" Demişti.

 

Kafamı hayır anlamında salladığımda "İlk defa bugün gördüm Barın!" Demiştim."Mağazanın dışarısında."

 

"Peki, tanıdık geldi mi sana? Sence tanıdığın biri miydi?"

 

"Hayır." Kafamı kendimden emin bir şekilde iki yana salladığımda "Daha önce hiç görmedim" demiştim.

 

"Peki Beril?" Yine kafamı iki yana salladığımda "peki, bana adamı tarif edebilir misin Almila?Nasıl biriydi?"

 

"Yüzünü göremedim ki Barın! Şapka takmıştı ve yüzünün yarısını kapatmıştı." Barın'a baktığımda "Sadece..." Barın kaşını havaya kaldırdığında "Sadece?" Demişti söylememi bekleyerek.

 

"Gözlerini gördüm." Yeşil gözlerine dikkatlice baktığımda "Kahverengiydi!" Demiştim birden.Gözlerim dolmaya başladığında "Sadece gözlerini gösterdi Barın!" Demiştim ima ile."Sanki, sadece gözlerini görmemi istedi."

 

"Tamam..." Barın bana yaklaştığında "Tamam, sakin ol!" Demişti.

 

"Benim çok normal bir hayatım vardı Barın!"Kafamı Barın'ın omzuna yerleştirdiğimde "Ama şimdi..." demiştim sessizce."Her şey üst üstte geliyor resmen! Bu adam kim Barın? Benden ne istiyor olabilir?"

 

"Bilmiyorum Almila." Elini kaldırarak saçlarıma götürdüğünde yavaş haraketler ile oynamaya başlamıştı.

 

Sesi sakin çıkarken "ama sen merak etme olur mu?" Demişti."Bulacağım! Kim olduğunu bulacağım ve hesabını soracağım."

 

Barın saçlarım ile oynarken gözlerimi istemsizce kapatmıştım.

 

Dokunuşları o kadar hafifti ki... Sanki, dokunurken bile saçımı acıtmamaya çalışıyordu.

 

Bu yaptığı nedensizce hoşuma giderken bir süre o şekilde kalmıştım.

 

Aklıma gelen soru ile "Barın..." dediğimde "efendim?" Demişti.

 

"Alp..." derken söyleyip söylememek arasında gidip gelmiştim; ama biliyordum ki artık çok geçti."Ona ne yaptın Barın?" Cümlem üzerine saçımla oynayan parmakları durduğunda kendimi kötü hissetmiştim.

 

Sorduğum sorudan dolayı belki de rahatsız olmuştu.Kafamı omzundan kaldırarak ona baktığımda "Merak etmiyorum..." demiştim.

 

Neden bilmiyorum; ama yanlış anladığını düşünmüştüm.Bu yüzden ise kendimi doğru ifade etmek istemiştim.Aklında şüphe kalsın istememiştim.

 

"Sadece, başını benim yüzümden belaya sokmamanı istiyorum o kadar!"

 

Yeşil gözleri beni bulduğunda "Alp başıma bela olabilecek bir insan değil Almila!" demişti buz bir ses tonuyla."Ama senin için belaya da olsa bulaşırım.O yüzden bir daha böyle bir şey sakın söyleme!"

 

"Neden?" Dediğimde "Neden benim için belaya bile bulaşırsın Barın?" Demiştim merak ettiğim soruyu yönlendirerek.

 

Cümlem üzerine gözleri ilk başta dudaklarıma daha sonra ise gözlerime değmişti.

 

Barın tam ağzını aralamış bir şey söylecekken Beril'in içeri girmesi ile susmuştu.

 

"Evet... kahveler hazır! Mert nerede?"

 

"Şey..." diyerek Barın'dan bakışlarımı kaçırdığımda "Dışarıdaydı en son gelmedi hâlâ!" Diyerek Beril'e bakmıştım.

 

"Ben Mert'e bakayım." Barın yanımdan birden kalkarken çıkışa doğru ilerlemişti.

 

Kafamı birden Beril'e çevirdiğimde "Ne oldu?" Demişti meraklı bir şekilde bana bakarak.

 

Elindeki kahveleri masaya bırakarak hızlıca yanıma oturduğunda "anlat hemen!" Demişti.

 

"Ya biz Barın ile oturuyorduk..."

 

"Eee?"

 

"İşte, o an kafamı Barın'ın omzuna koydum..."

 

"Eee?" Koltuğa iyice yerleştiğinde "ya kızım taksit taksit ne anlatıyorsun bana burada ya?" Demişti sitem ile."Tekte söylesene!"

 

"Ya izin veriyor musun acaba? Her şeye 'eee' diyorsun!" Beril bana bakarken "eee?" Demişti.

"Tamam ya anlat! Daha demeyeceğim."

 

"İşte kafamı omzuna koydum.O da saçlarım ile oynadı.Bende salak gibi... bak altını çiziyorum salak gibi Alp'i sordum."

 

"Cidden salakmışsın!" Eliyle fermuar yaparak dudaklarına çizgi çektiğinde "tamam tamam bir şey söylemeyeceğim!" Demişti.

 

Kapıya baktığımda tekrardan Beril'e dönmüştüm ve "sonra, işte benim için belaya bile bulaşabileceğini söyledi.Bende nedenini sordum.Tam bir şey söylecekken de sen geldin işte!" Ona baktığımda "Allah aşkına bir dakika sonra gelemez miydin?" Demiştim.

 

Cümlem bittiğinde Beril'e sitemle bakmıştım.

Ağzı açık ve şok olmuş şekilde bana baktığında "Ne oldu ya! Ne bakıyorsun?" Demiştim.

 

"Pes yani... cidden pes! Hem romantizmi bozuyorsun! Hemde suçu bende buluyorsun!"

 

"Romantizm?"

 

"Evet tatlım! Romantizm."

 

"Yalnız romantik bir şey yoktu burada."

 

"Saf mısın yoksa salak mısın yoksa rol mü yapıyorsun vallahi çözemedim!"

 

Cümlesini takmazken "Of Beril ya! Ne söyleyecekti acaba?" Demiştim.

 

"Tekrar sorarsın." Omuzlarını indirip kaldırdığında "Hem belki asıl romantizmi o zaman yaşarsınız!" Demişti ve sırıtarak bana bakmıştı.

 

"Saçmalama Beril!"

 

"Sen kaçmaya devam et Almila'cım; ama ben her şeyi görüyorum.Sen Barın'dan etkileniyorsun." Yanağımdan makas aldığında "Kabul et artık ya!" Demişti.

 

"Etkilendiğim falan yok Beril! Sadece Barın'ın yanında kendimi huzurlu hissediyorum ve mutlu oluyorum.Ha! Ayrıca, insanlar arkadaşlarının yanında mutlu ve huzurlu olabilir canım."

 

"İnsanlar erkek arkadaşları ile öpüşmez canım!" Gülerek söylediği cümle üzerine kapı kapanma sesi geldiğinde kafamı hızlı bir şekilde o tarafa doğru döndürmüştüm.

 

Barın'ın kapının önünde bana baktığını gördüğümde o an nefesimin kesildiğini hissetmiştim.

 

Acaba Beril'in söylediklerini duymuş muydu?

 

Derin bir nefes aldıktan sonra yutkunduğumda bakışlarımı Barın'dan alarak Beril'e çevirmiştim.

 

Beril'de benim ona baktığım gibi korku dolu gözlerle bakıyordu.

 

İkimize de göz gezdirdiğinde o da benim gibi duyup duymadığını anlamamıştı.

 

Bölüm sonu... 🖤

 

Merhaba arkadaşlar... Kısa olan yeni bir bölüm ile sizlerleyim.

 

Umarım bölümü beğenmişsinizdir. 🖤

Eğer beğendiyseniz oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen...

 

Yeni bir bölüm ile görüşmek üzere...

Kendinize iyi bakın. 🫶🏻

Loading...
0%