Yeni Üyelik
22.
Bölüm

Bölüm 22: “Yakınlaşma”

@aleynay0

O kadar güzel gülüyor ki, Tamam diyorum.

Bu kadar yaşadığım yeter.

-Atilla İlhan-

 

Barın cümlesini bitirdiğinde bir adım daha yaklaşmıştım ve yüzüne yakın bir yerde durmuştum.

 

Ayağımı hafif kaldırarak Barın'ın kulağına eğildiğimde "İnsan öpüştüğü biriyle tam arkadaş olamaz ki..." demiştim ve Barın'dan uzaklaşarak yeşil gözlerine bakmıştım.

 

Hiçbir şey olmamış gibi dikkatlice beni izlediğinde gözlerinde oluşan yoğun duygu ile dediğim şeyi yavaş yavaş idrak etmeye başlamıştım.

 

Ben biraz önce sarhoşluğumun verdiği cesaret ile böyle bir şey söylemiş olamam değil mi?

 

Barın'a onunla öpüştüğümü rahat bir şekilde söylemiş olamam!

 

Söylediğim cümle ile dikkatlice Barın'a bakmaya devam ettiğimde ne tepki vereceğini görmeye çalışmıştım.

 

Böyle bir hatayı nasıl oldu da yaptım diye içten içe kendime saydırırken Hülya'nın sesini duymamla birden o tarafa doğru dönmüştüm.

 

"Barın'cım..." Hülya bize bakıp gülümsediğinde "Ahmet geldi de o yüzden ben gidiyorum.Yarın görüşürüz olur mu?" Hülya'nın birden ortaya çıkmasına sevinirken Barın, bana bakmayı bırakıp Hülya'ya dönmüştü.

 

"Ben sana dışarıya kadar eşlik edeyim o zaman." Barın'ın söylediği cümleye şaşırken bakışlarım onu bulmuştu.

 

'Acaba benden mi kaçıyorsun Barın?' İçten içe bu soruyu kendime sorarken Hülya "peki..." demişti ve bana dönmüştü.

 

Dudakları her iki kenara kıvrılırken "Ah Almila'cım seninle tanıştığıma çok memnun oldum!" Bana yaklaştığında "En kısa zamanda kesinlikle Barın ile birlikte yemeğe bekliyorum." Demişti.

 

"Bende tanıştığıma çok memnun oldum Hülya Hanım.Gelmeyi çok isterim." Barın'a baktığımda bu sefer bana bakmadığını görmüştüm.

 

Yeşil gözlerini bu sefer benden kaçırıyordu.

 

"Lütfen..." dedi gülümseyerek."Sadece Hülya de."

 

"Peki" dediğimde gülümsemiştim ve odak noktama karşımda duran Hülya'yı almıştım.

 

"O zaman görüşürüz Almila." Elini uzattığında

"Görüşürüz..." demiştim ve bende elimi uzatmıştım."Hülya..."

 

Hülya memnun bir sırıtışı göstermekten çekinmezken vedalaşmıştık.

 

Barın bana bakmadan Hülya ile yanımdan uzaklaşıp gittiğinde "Of!" Demiştim ve büyük bir sinirle yerime geri oturmuştum.

 

"Ah Almila..." diyerek kendime söylendiğimde "O çeneni neden tutamıyorsun ki sanki?" Demiştim kendime kızarak."Başımda ağrıyor zaten ya!"

 

"Almila?" Beril yanıma gelip oturduğunda bana bakmıştı."Sen iyi misin?" Dediğinde "Değilim!" Demiştim."Başım ağrıyor ve başımın ağrısı yetmezmiş gibi bir de yapmamam gereken bir şey yaptım ben Beril!" Nefes almadan kurduğum cümle ile Beril'e döndüğümde "İlk başta derin bir nefes al!" Beril omzuma dokunduğunda derin bir nefes almıştım ve vermiştim."Şimi bana ne olduğunu anlat..." derken sesi sakin çıkıyordu.

 

"Ben yapmamam gereken bir şey yaptım Beril!"

 

"Ne yaptın Almila? Çatlatma insanı da söyle!"

 

"Ben Barın'a onunla öpüştüğümüzü söyledim!"

 

"Ne!" Ayağa kalkarken heyecan ile bana bakmıştı."Sen ciddi misin?"

 

"Maalesef!" Sesim üzgün çıkarken "Ya neden öyle diyorsun ki Almila? Ne güzel söyledin işte!" Demişti gülerek."Ben sana söyle demiştim." Tekrardan gülerek bana baktığında "Yoksa tavsiyeme mi uydun?" Diyerek mutlulukla bana bakmıştı.

 

"Beril içkinin verdiği cesaret ile birden ağzımdan kaçtı.Söylemeye niyetim yoktu yani!" Buruk bir tebessüm ile Beril'e baktığımda

"Zaten bir şey fark etmedi biliyor musun?" Demiştim."Barın bomboş suratıma baktı.

Böyle..." elimi havaya kaldırdığımda "Bomboş..." demiştim."Bomboş baktı!"

 

"Ya belki o an ne diyeceğini bilememiştir Almila? Olamaz mı yani?"

 

Beni bir yalana inandırmaya çalışıyorsun Beril.

 

"Olamaz Beril! Yüz ifadesini görmen lazımdı.Mimik oynamadı ya!" Oturduğum yerden kalktığımda Beril'e bakmıştım."Hadi..." dedim kalkmasını işaret ederek."Gidiyoruz."

 

"Nereye gidiyoruz Almila?" Ayağa kalkarken şaşkınlıkla bana bakmıştı.

 

"Bu geceyi unutmak istiyorum Beril.Bu yüzden de içeceğiz." Yürümeye başladığımda arkadan Beril'in bana "Almila!" Diye seslenmesini duysam bile durmamıştım ve bana içki veren Barmen'in tam önündeki oturağa oturmuştum.

 

"Almila..." dedi Beril yanıma gelerek."Bence bu iyi bir fikir değil kuzum.Hadi biz eve gidelim artık."

 

"Hayır!" Dediğimde "İstiyorsan sen git; ama ben buradayım!" Demiştim ve önüme dönmüştüm.

 

"Almila, bak kuzum az bir şey içtin gittin Barın'a öpüştüğünüzü söyledin.Demek ki neymiş?" Soru sorar gibi bana baktığında "neymiş?" Demiştim.

 

"Sana içki yaramıyormuş Almila'cım değil mi? Sen en ufak bir sarhoşlukta bunu yaptıysan tamamında ne yaparsın bilemedim şimdi! O yüzden hadi..." kolumdan tutup beni kaldırmaya çalıştığında "Hadi kalk! Gidiyoruz!" Demişti.

 

"Ya Beril bırak beni!" Bağırırken "Ben bu günü hafızamdan silmek istiyorum!" Demiştim.

"Resmen adama gittim biz yarım arkadaşız dedim ya! Yarım arkadaş ne ya!"

 

Ağlamak istiyordum.

Hemde deli gibi!

 

"Yok yok bu böyle olmayacak!" Dedi sağa sola bakarak."Ben en iyisi Mert'i bulmaya gideyim."

 

"Barın'ı bulma da kimi bulursan bul Beril! Şu an Barın'ı görmeye bile cesaretim yok! Utanıyorum zaten."

 

"Tamam" dedi gülerek."Barın'ı bulmam."

 

"İyi..." derken Barmen'e dönmüştüm."Viski alabilir miyim?"

 

"Tabii ki" derken viski bardağını tezgahın üzerine koymuştu.Bardağa bakarken "Şişe olarak" demiştim.

 

"Peki..." dediğinde içki bölümüne ilerleyerek şişeyi almıştı ve bana vermişti.

 

Şişeyi alıp ağzıma götürdüğümde biraz içerek masaya bırakmıştım.

 

"Özel bir şeyden dolayı mı içiyorsunuz?" Barmen bana bakarken "Hayır..." Demiştim ve içki şişesini tekrardan ağzıma götürmüştüm.

 

"İsminizi öğrenebilir miyim peki?"

 

İçki şişesini ağzımdan çekerken Barmen'e baktıştım ve "Hayır!" Demiştim tekrardan.

"Sen işine baksana." Sinirime hakim olamazken barmen ellerini kaldırmıştı ve "peki..." demişti gülerek."Sinirlenme."

 

İçki şişesini tekrardan ağzıma götürüp içtiğimde "Bu şişenin hepsini bitirsem bu günü unutabilir miyim acaba?" Demiştim kendi kendime konuşarak."Of! Ben şimdi nasıl bakacağım Barın'ın yüzüne? Nasıl hiçbir şey olmamış gibi davranacağım! Nasıl o güzel yeşil gözlerine tekrardan bakacağım ya!"

 

İçki şişesini tekrardan ağzıma götürdüğümde tam içecektim ki birinin elimden içki şişesini çekmesi ile o tarafa dönmüştüm.

 

"Barın? Senin burada ne işin var?" Ne kadar utansam da gözlerine bakmaya çalışmıştım.

 

"Seni almaya geldim Almila." Bana bakarken "Ne yapıyorsun sen burada?" Demişti.

 

"İçiyorum Barın!" Gülümserken "Asıl sen burada ne yapıyorsun?" Demiştim göz kırparak.

"Hülya'nın yanında değil miydin sen?"

 

"Taktın sende Hülya'ya kafayı!" Cümlesini sinirle kurarken "Takarım tabii!" Demiştim ve bende onun gibi sinirle bağırmıştım.

 

Müzik sesi yüksek geldiği için hem ben hemde Barın bağırmak zorunda kalmıştık.

 

"Almila! Hülya ile derdin ne senin?" Tek kaşını kaldırarak bana dikkatlice baktığında açıklama beklediğini yüz ifadesinden anlamıştım.

 

"Benim onunla ne gibi bir derdim olabilir acaba?" Ayağa kalktığımda Barın'a yaklaşarak tam önünde durmuştum.Kafamı hafif yukarı kaldırmak zorunda kalırken "Bende onu anlamaya çalışıyorum zaten." Demişti.

 

Elini kaldırıp, çıplak olan sırtıma dokunduğunda içim ürpermişti."Yoksa sen kıskandın mı beni? O yüzden mi böyle davranıyorsun?" Dudakları kulağımın hizasına gelirken bu yakınlık beni daha da sarhoş yapmıştı.

 

"Ben onu neden kıskanacakmışım!" İstemsizce kekelerken, nefes alışverişim zorlaşmıştı.

 

"Orasını bilemem." Benden biraz uzaklaştığında gülümsemesi ile mükemmel olan derin gamzesi belirmişti.

 

Bakışlarımı gamzesinden dudaklarına kaydırdığımda "Kıskanmadım..." demiştim fısıldayarak."Tamam belki güzel bir kadın.Eee gençte.Hem, birlikte de çalışıyorsunuz." Ellerimi omuzlarına yerleştirdiğimde "Ama bunlar kıskanmam için bir neden değil!" Demiştim ve hafifçe gülmüştüm.

 

"Öyle mi?" O da benim gibi fısıldarken "Öyle..." demiştim.

 

Belki de normalde böyle bir şey yapamazdım; ama içkinin verdiği etki ile içimden gelen her şeyi söylüyordum.

 

Utanmıyordum.

 

"Yani buraya gelmen öylesineydi?"

 

"Evet!" Dediğimde "Öylesineydi..." demiştim.

 

"Sen gelsene benimle." Elimden tuttuğunda beraber yürümeye başlamıştık.

 

"Nereye?" Dediğimde cevap vermemişti ve merdivenden çıkarak beni üst kata getirmişti.

Burada aşağıya göre daha az insan vardı.

 

Barın kimseye bakmadan yürümeye devam ettiğinde boş bir koridora gelmişti ve beni tutarak sırtımı yavaşça duvara yaslamıştı.

 

"Nerede kalmıştık?" Tekrardan gülümsediğinde "Bir yerde kalmamıştık!" Demiştim ima ile.

 

"Kalmıştık." Bana yaklaştığında "Buraya benim için gelmedin yani öyle mi?" Demişti.

 

"Evet dedim ya!" Sorusundan kaçmaya çalışıyordum; ama Barın'ın yüz ifadesini gördükçe kaçamadığımı anlıyordum.

 

"Almila... Sen gerçeği söylemedikçe buradan gitmeyeceğiz."

 

"Hayır gideceğim" dediğimde yürümeye çalışmıştım; ama Barın ellerini kaldırarak iki yanıma koymuştu ve çıkışımı engellemişti.

 

"Ya ne yapıyorsun Barın?" Şaşırarak Barın'a baktığımda heyecanımı gizlemeye çalışmıştım.

 

"Sen gerçeği söyleyene kadar buradan gitmeyeceğimizi söylemiştim Almila."

 

İsmim birinin dudaklarına anca bu kadar yakışabilirdi Barın.

 

"Peki..." Gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldığımda gözlerimi açarak tekrardan Barın'a bakmıştım.

 

"Senin ortağın ile geldiğini duyunca bende gelmek istedim.Kiminle geldiğini, kızın kim olduğunu, genç mi yoksa güzel mi olduğunu merak ettim ve bu yüzden..." sözümü kesen şey dudaklarıma kapanan Barın'ın sıcacak dudakları olmuştu.

 

İlk başta beni öpmesine şaşırsam da onu itme gereği duymadan elimi Barın'ın saçlarına geçirmiştim ve beni öpmesine karşılık vermiştim.

 

Barın ona karşılık vermem ile beni daha çok öptüğünde gülümsemişti ve ellerini bacaklarıma götürerek beni yukarı kaldırmıştı.

 

Sırtım hala duvara yaslı dururken giydiğim derin yırtmaçlı elbise Barın'ın beni yukarı kaldırması ile daha çok açılmıştı.

 

O anın verdiği etki ile bunu umursamazken bacaklarımı düşmemek için Barın'ın bel kısmına sabitlemiştim.

 

Barın'ın dudakları dudaklarımın her yerini ezberlerken elini bacağımdan çekmişti ve boynuma götürerek tutmuştu.

 

Bende diğer elimi Barın'ın boynuna götürdüğümde parmaklarımı oraya sabitlemiştim ve sıcak dudaklarını daha fazla keşfetmiştim.

 

Beni öpen dudakları bir o kadar yumuşak bir o kadar sıcak ve bir o kadar da sertti.

 

Biz ne ara bu konuma geldik bilmiyordum; ama bundan biraz bile olsa pişmanlık duymamıştım.

 

Barın dudaklarını alt dudağıma getirip emdiğinde çekilmişti ve nefes alarak alnını alnıma yaslamıştı.

 

Gülümsüyordu.

Bunu hissediyordum.

 

Ah Barın keşke bana bakıp gülümsesen de hem güzel gülüşünü görsem hemde o güzel gamzelerini izlesem...

 

"Bu neydi şimdi?" Derin derin nefes almaya devam ederken sesi fısıltı gibi çıkmıştı.

 

Sesi derindi ve bu derinlik içimde garip duygular uyandırıyordu.

 

Bana baktı.Gülümsemeye devam etti.

 

"Ne neydi?" Dediğimde bende Barın gibi nefes alıp veriyordum.

 

Yüzümde kocaman bir gülümseme vardı.

İkimizde aynı duyguları yaşıyorduk ve bunu göstermekten çekinmiyorduk.

 

"Beni öptün Almila... Yani, karşılık verdin."

Ses tonu o kadar derindi ki... beni kendine çekecek kadar hemde.

 

"Sende beni öptün" dediğimde "Yani, ilk sen öptün!" Demiştim.

 

Çıplak olan bacaklarımı iyice sabitlediğinde eli yırtmaçlı olan bacağımı okşamaya başlamıştı.

 

"Tokat atarsın diye düşünmüştüm..." Gözleri dudaklarımdayken dudağımı kulak hızasına doğru götürmüştüm ve fısıldamıştım."Bende, beni bir daha öpmezsin diye düşünmüştüm."

Hafifçe gülümsediğimde "Ama öyle olmadı..." dudaklarımı yavaşça çektiğimde hafifçe yanağına dokundurmuştum.Tekrardan haraket edip dudaklarına yakın bir yerde durduğumda "Öptün..." Demiştim.

 

Barın cümlem üzerine dudaklarımız arasında kalan açıklığı tekrardan kapattığında aynı tutkuyla öpmüştü.

 

"Barın..." Yanımıza gelen tanıdık bir ses ile hızlıca ikimiz de birbirimizden ayrıldığımızda o tarafa doğru dönmüştük.

 

"Ooovv!" Mert bize şaşkın ve bir o kadar utangaç bakarken "Biz sanırım çok yanlış bir zamanda geldik!" Demişti.

 

Bakışlarımı Mert'in yanına çevirdiğimde Beril'i görmüştüm.

 

Bana sırıtarak bakıyordu.

 

Barın beni yavaşça aşağıya indirdiğinde öksürerek ikisine bakmıştı.

 

Ben ilk başta üstümü düzelttiğimde Barın'a sonra ise Mert ve Beril'e bakmıştım.

 

"Eee?" Dedi Mert bize bakıp gülerken "Böyle konuşmadan duracak mıyız?"

 

"Bence duralım Mert!" Beril gülerek baktığında

"Hatta biz durmayalım en iyisi gidelim buradan!" Demişti."Taze çiftimizi bölmeyelim."

 

"Beril!" Uyarı dolu bakışlarımı Beril'e gönderirken susması için işaret vermiştim.

 

"Ne vardı Mert?" Dedi Barın sinirle."Bu kimsenin gelmediği bölüme neden geldiniz acaba? Yoksa özel bir işiniz mi vardı?"

 

Barın'ın kurduğu cümle ile gülmeye başladığımda bakışlarımı Mert ve Beril arasında götürüp getirmiştim.

 

İkisi de utancından kıpkırmızı olmuştu.

 

"Ya Abi!" Dedi Mert."Ne alakası var şimdi? Biz sizi aşağıda göremeyince öyle aramaya çıktık.Ayrıca kimsenin gelmediği bölüm dediğin yer..." gözleri ile duvarı işaret ettiğinde

"Erkekler tuvaletinin önü!" Demişti.

 

Barın'da bende bakışlarımızı duvara çevirdiğimizde gördüğümüz erkekler tuvaleti yazısı ile bakışlarımızı birbirimize değmişti.

 

"Artık nasıl bir aşk ile geldiyseniz buraya..." Beril'e bakarak gülmeye başladığında "Görememişler ya!" Demişti.

 

Sessiz bir şekilde söylemeye çalışmıştı; ama güldüğü için başaralı olamamıştı.

 

"Aman ne komik!" Diyerek ikisine baktığımda

"Sizde bakıyorum çok uyumlu ve mükemmel bir çift olmuşsunuz.Bulmuşsunuz yani birbirinizi!"

 

"Almila!" Beril kaş göz işareti yapıp susmam gerektiğini söylese de gülümseyip omuz silkmiştim.

 

"Neyse..." dedi Mert bize bakarak."Biz Beril ile gidelim o zaman.Siz ne yaparsanız yapın.Ya da ne yapıyorsanız devam edin işte." Kafasını Beril'e çevirdiğinde "Hadi Beril" dedi."Biz gidelim."

 

"O zaman görüşürüz" dedi Beril bize bakarak.

Cümlesini imalı bir şekilde söylemişti.

 

"Görüşürüz!" Dediğimde Barın'da "Görüşürüz elbet!" Demişti.

 

Beril ve Mert bizden uzaklaşırken Barın'a dönmüştüm."Şey... benim başım ağırdı da bizde gidelim mi?"

 

"Peki, gidelim."

 

Barın'a gülümseyerek önüme döndüğümde tam yürüyecekken sendelemiştim.Barın "Almila!" Diyerek beni tuttuğunda "iyi misin?" Demişti.

 

"İçkiden dolayı sanırım başım dönüyor." Yüzümü buruşturduğumda Barın'a bakmıştım.

"Ve de midem bulanıyor."

 

"Lavaboya gidelim mi? İster misin?" Sesi telaşlı çıkarken kafamı olur anlamında sallamıştım.

 

Sanki konuşsam kusacak gibiydim.

 

Barın beni kızlar tuvaletinin önüne getirirken tam benimle birlikte içeri girecekti ki durması için işaret vermiştim.

 

"Sen burada bekle Barın olur mu? Belki içerisi doludur."

 

Barın tamam anlamında kafasını salladığında duvar kenarına geçerek durmuştu.

 

Bende içeri girip tuvalete girdiğimde ağzıma gelen şeyi daha fazla tutamamıştım ve istifra etmeye başlamıştım.

 

Hayatta en nefret ettiğim şeylerin başında kesinlikle kusmak geliyordu!

 

İstifra etmem bittikten sonra tuvaletten çıktığımda lavaboya doğru ilerlemiştim ve önünde durarak soğuk suyu yüzüme çarpmıştım.

 

Başım dönüyordu ve bu gözlerimin kapanmasına neden oluyordu.

 

Soğuk suyu yüzüme çarptıktan sonra elimi tekrardan ıslatmıştım ve boyun çevreme götürüp ıslanmasını sağlamıştım.

 

Kendimi biraz da olsa iyi hissederken sonunda dışarı çıkmıştım.

 

Barın hızlıca yanıma geldiğinde "Biraz daha iyi misin?" Demişti.

 

Kafamı sallarken "Sadece başım dönüyor..."demiştim.

 

Barın ellerini bacaklarıma geçirerek beni kaldırdığında kucağına almıştı.

 

İtiraz etmeden kafamı direk omzuna yerleştirdiğimde gözlerim yavaş yavaş kapanmaya başlamıştı.

 

 

Yüzüme vuran güneşin ışığı ile zor da olsa gözlerimi aralamıştım.

 

Başım hâlâ deli gibi ağrıyordu.

Bu yüzümü buruşturmama neden olmuştu.

 

Yüzümü güneşten alıp kafamı çevirdiğimde yanımda uyuyan Barın'ı görmem ile ağzım açık kalmıştı.

 

Kolu başımın altındaydı ve diğer eli elimi tutuyordu.Uyuma şeklimizi gördüğümde şaşırsam da dudaklarımda oluşan gülümsemeye engel olamamıştım.

 

Dudaklarım?

 

Dün gece? Barın ve ben!

 

Dün yaşadığımız olay aklıma yavaş yavaş gelmeye başlarken utançtan ve heyecandan dolayı kıpkırmızı kesilmiştim.

 

Barın'ı uyandırmamaya çalışarak yataktan doğrulduğumda odayı incelemiştim.

Barın'ın evindeydim!

 

Kafamı Barın'a döndürerek dudaklarına baktığımda "Dün biz öpüştük!" Demiştim sessizce.Elim dudağının kenarına değerken yavaşça yaklaşmıştım ve istemsizce gamzesinin olduğu bölümden öpmüştüm.

 

Aklıma dün yaşadıklarımız tekrardan gelirken iyice utanmıştım.

 

Hızlıca yataktan kalktığımda Barın kendini bozmadan uyumaya devam etmişti.

 

Barın'a bakmaya devam ederken odağımı uzaklaştırmıştım ve hızlıca kapıya ilerleyip, dışarı çıkmıştım.

 

Kaçırıldığım bu eve sonradan bu şekilde geleceğim hiç aklıma gelmezken "Ah Almila!" Demiştim kendi kendime."Sana içkiyi yasaklıyorum kızım! Sana bundan sonra içki falan yok!" Demiştim.

 

Kendi kendime konuşmam bittiğinde etrafa göz gezdirmiştim.

 

Ne kadar dünden dolayı kıpkırmızı kesilsem de Barın'ın evine geldiğim için mutlu olmuştum.

 

Etrafa göz gezdirmeye devam ederken koridorda ilerlemiştim ve tam odamın önünde durmuştum.

 

Burukça gülümsediğimde, odanın kapısını açarak içeri girmiştim.

 

Her şey yerli yerinde duruyordu.

Yatağa doğru ilerlediğimde üstünde kıyafetler olduğunu görmüştüm.Elime aldığımda buradan gitmeden önce çıkarıp kirli sebepine attığım kıyafetler olduğunu anlamıştım.Büyük ihtimalle yıkatıp yatağımın üstüne koydurtmuştu.

 

Üstüme baktığımda dışarı çıkmak için bu kıyafetin pek uygun olmadığını anlamıştım.

 

Elimi elbisenin arkasına götürüp ipi yavaşça açtığımda elbiseyi üstümden çıkartmıştım ve yatağa uzanıp elime aldığım kot pantolonu ve tişörtü üzerime geçirmiştim.

 

Saçlarımı topuz yapıp banyoya girdiğimde elimi ve yüzümü yıkamıştım.

 

Dün Barın'a söylediğim cümleden dolayı içip unutma kararı almıştım; ama bugün hatırladığım şeyler ne kadar içsem de unutamayacağım daha doğrusu unutmak istemeyeceğim anlardı.

 

Dün ne kadar sarhoş olmuş olsam da yaptığım şeyi çok iyi hatırlıyordum.

 

Dudaklarımda oluşan gülümsemeye engel olamayarak odadan çıktığımda dış kapıya doğru ilerlemiştim ve evden çıkmıştım.

 

Dün yaşadığımız hiçbir şeyden pişman değildim.

 

Barın'a karşılık vermiştim ve bunu bile isteye yapmıştım; ama yine de utanıyordum ve bu yüzden kesinlikle bugün Barın ile yüzleşecek cesaretim yoktu.

 

Dışarı adım atıp derin bir nefes aldığımda eve son kez bakarak arkamı dönüp uzaklaşmaya başlamıştım.

 

Bölüm sonu...

Merhaba arkadaşlar...

Yeni bir bölüm ile tekrardan karşınızdayım.

 

Umarım bölümü beğenmişsinizdir. 🩷

 

Eğer beğendiyseniz oy vermeyi unutmayın lütfen... 🩷

Loading...
0%