Yeni Üyelik
35.
Bölüm

Bölüm 35: “Hastahane”

@aleynay0

“Dayanılması en zor acılar, insanın içinde gizlediği acılardır.”

-Balzac-

 

Emir'den;

Klüpten ayrılıp arabaya bindiğimde hızlıca arabayı çalıştırdım ve sürmeye başladım.Yolda giderken önümde duran arabaları gördüğümde bütün gücümle kornaya bastım ve geçmeleri için elimle işaret verdim.

 

O kadar panik bir ruh halindeydim ki yollar bana bir asır gibi gelmişti.

 

Kısa bir süre içerisinde Ceyda'nın kaldığı eve vardığımda arabadan hızlı bir şekilde indim ve Ceyda'nın evine ilerleyerek kapıyı çalmaya başladım.

 

"Ceyda!" Dedim kapıyı hızlıca çalmaya devam ederken."Ceyda aç kapıyı!"

 

Ne kadar çok çalsam da açan olmamıştı.Kapının yanındaki cam bölümüne ilerledikten sonra perdenin aralık olan kısmından içeri bakmaya başladım.Yerde Ceyda'nın bedenini gördüğümde korku ile "Ceyda!" Dedim.Kapıya doğru ilerleyip omuzum ile kırmaya çalıştığımda birkaç deneme içerisinde başarılı olmuştum.

 

Kapının açılması ile Ceyda'ya doğru ilerlediğimde yerde gördüğüm kan ile dizlerimin üzerine çöktüm."Ceyda..." dedim elimi yüzüne yerleştirirken."Ceyda aç gözünü!" Dedim.Yere tamamen oturup kafasını dizlerime yerleştirdiğimde yavaşça gözlerini açmaya başladı.

 

"Emir..." dedi kısık çıkan sesiyle.Elini kaldırdığında yavaşça karnına götürdü.Bakışlarımı karnına değdirdiğimde gözlerimi kapattım ve derin bir nefes aldım.

 

"Bebeğim..." dedi sesi titrerken."Ona bir şey mi oldu?"

 

"Hiçbir şey olmadı" dedim kafamı sallarken."O iyi.Sende o da çok iyisiniz."

 

"Bebeğime bir şey olmasın Emir..." dedi.Gözünden bir damla yaş yanaklarına inerken."O benim tek varlığım.Ona bir şey olursa ben yaşayamam." Elimi kaldırıp yanağına değdirdiğimde "bebeğine hiçbir şey olmayacak" dedim.

 

En çok kendimi inandırmak istedim.

 

"Seni şimdi hastaneye götüreceğim tamam mı?" Dedim.Ayağa hafifçe kalktım ve kolumu bacaklarına geçirerek kucağıma aldım.Kafası göğüs kısmıma düşerken evden dışarı çıktım ve arabaya doğru ilerledim.Arabayı açıp Ceyda'yı bindirdiğimde ön tarafa geçtim ve arabayı hızlıca sürmeye başladım.

 

Kısa bir süre içerisinde hastaneye geldiğimizde arabadan indim ve Ceyda'yı tekrardan kucağıma alarak hastaneye girdim.

 

"Sedye getirin!" Diye bağırdığımda hemşirelerin hızlıca getirdiği sedyeye Ceyda'yı yatırdım.

"Hamile" dedim sadece hemşireye bakarak.Hemşire kafasını salladığında acil bölümüne girerek kapıyı kapatmışlardı.Bakışlarım ellerime indiğinde kan olduğunu görmüştüm.Göz yaşlarıma engel olamazken duvara yaslandım ve yere eğilerek oturdum.

 

Ne yapmam gerektiğini bilmiyordum.Bir boşluk içindeydim ve beynim durmuş gibiydi.Zaman durmuş gibiydi sanki.Dakikalar saatler gibi geliyordu.Bu şekilde ne kadar bekledim bilmiyorum.İçeriden doktorun çıktığını gördüğümde oturduğum yerden kalktım ve doktora doğru ilerledim.

 

"Durumu nasıl?" Dedim."O iyi mi?"

 

"Gayet iyi." Dedi.

 

Derin bir nefes aldığımda "peki ya bebek?" Dedim."O..."

 

"Maalesef..." dedi bana bakarak."Bebeği kurtaramadık.Başınız sağ olsun."

 

Doktorun dediği şeyi idrak etmeye çalışırken arkamda duran sandalyeye oturdum.

 

Bebeğini kaybetmişti.Tek varlığım dediği bebeğini kaybetmişti.

 

Elimi cebime götürdüğümde telefonu çıkardım ve Almila'nın üzerine gelerek üstüne tıkladım.Telefonu kulağıma götürdüğümde kısa bir süre sonra açılmıştı.

 

"Efendim?" Dedi Almila telefonun diğer ucundan.

 

"Almila..." diyebildim sadece.

 

"Emir?" Dedi."Sen ağlıyor musun? Kötü bir şey mi oldu?" Dedi telaşla.

 

"Almila, biz Ceyda ile hastanedeyiz."

 

"Ne?" Dedi anlamayarak."Neden peki? Bir şey mi oldu?"

 

"Almila, buraya gelir misin lütfen.Sana konumu atıyorum."

 

"Tamam." Dedi telefonun diğer ucundan.

"Konumu at hemen geliyorum."

 

"Tamam" dediğimde telefonu kapattım ve Almila'ya konum atarak gelmesini bekledim.

 

✨✨✨

 

Almila'dan;

 

Emir beni aradığında telaşlanmıştım.Ceyda ile hastanede olduğunu söylemişti.Nedenini bilmiyordum; ama içimde oluşan his, iyi şeyler olmadığını bana fısıldıyordu.

 

Beril, ben, Barın ve Mert hep birlikte arabaya binmiş ve hastaneye doğru ilerliyorduk.

Hepimiz merak içindeydik.Emir'i bu hala getiren şey neydi bilmek istiyordum.

 

Kısa bir süre içerisinde hastaneye vardığımızda hepimiz arabadan indik ve hastaneye yürümeye başladık.Hastaneden içeri girdiğimde tam hemşireye soru soracakken yerde dizleri üzerine çökmüş Emir'i gördüm.

 

"Emir?" Diye seslendiğimde onun olduğu tarafa doğru koştum ve yanına ilerleyerek dizlerimin üzerine çöktüm.Gözlerim ellerine değdiğin de yutkunamadım.

 

"Emir..." dedim elimi omuzuna değdirirken.

 

"Bebeğini kaybetti." Dedi birden.Sesinde duygu kırıntısı yoktu."O öldü."

 

Duyduğum şeyi idrak etmeye çalışırken gözlerimin dolmasına engel olamadım.Nefesim kesilirken gözlerimi kapattım ve yanağıma düşen yaşlara izin verdim.

 

Yanımıza birinin çöktüğünü hissetmiştim.Gözlerimi açtığımda Beril olduğunu gördüm.O da ağlıyordu.

 

Kafamı Barın ve Mert'e çevirdiğimde sadece bizi izlediğini gördüm.

 

"Nasıl oldu bu?" Dedi Beril.Sormak istediğim ama soramadığım soruyu yöneltti.

 

"Bilmiyorum" demişti."Klüpte Ceyda beni aradı ve acil yanına gelmemi söyledi.Sesi o kadar kötüydü ki bir şey olduğunu anlamıştım; ama bu... bunun olacağı aklımın ucundan bile geçmedi."

 

"Ceyda...o nerede" dedim sesimin titremesine engel olamazken.

 

"Odaya aldılar.Uyuyor şu an."

 

"Peki sen?" Dedim."Nasılsın?"

 

"İyi değilim Almila!" Dedi kafasını iki yana sallayarak."Ben Ceyda'ya söz verdim! Bebeğine hiçbir şey olmayacak dedim!" Gözlerindeki yaşları sildiğinde bana baktı.

"Şimdi bunu ona nasıl söyleyeceğim? Bebeğini kurtaramadım, verdiğim sözü tutamadım nasıl diyeceğim?B-bunu nasıl diyeceğim ben ona?"

 

"Bu senin suçun değil!" Dedim kafamı iki yana sallayarak.

 

"Oraya daha önce varabilirdim Almila." Dedi.

Kendini suçlamak için bahane arıyordu.

 

"Emir, elindeki kana bakacak olursak, bebek sen gitmeden önce büyük ihtimalle ölmüştü.Lütfen kendini suçlama."

 

"Söz vermiştim!" Dedi.Çenesi titrerken kendini tuttuğunu anlamıştım.Kollarımı Emir'e dolayıp sıkıca sarıldığımda "hepsi geçecek." Dedim.Emir'de bana sarıldığında, sarılmamızı bölen şey Ceyda'nın odasından gelen bağırışlardı.

 

Sesi duyduğumda hızlıca Emir'den ayrıldım ve ayağa kalktım.Ben kalkarken Emir çoktan ayaklanmıştı.Hızlıca kapıyı açıp içeri girdiğinde bende peşinden içeri girdim.İçeri girmem ile yerde olan cam kırıklarını gördüm.Bakışlarımı yerden çekip Ceyda'ya çevirdiğimde kıpkırmızı olmuş gözleri ile bize baktı.

 

Eli karnına değdiğinde "söz vermiştin" dedi.

"Bana, bebeğime bir şey olmayacağına dair söz vermiştin!" Dedi.Emir'e söylediğini anlamıştım."Yalan söyledin!" Dedi.Sesi titredi.

"Bebeğim öldü! Bana yalan söyledin!"

 

Emir'e baktığımda hiçbir şey yapmadan öylece durduğunu gördüm.Hiçbir tepki vermiyordu.

"Özür dilerim." Dedi."Sözümü tutamadığım için senden özür dilerim." Yavaşça Ceyda'nın yanına ilerledi ve yatağa oturdu.Ceyda'nın gözleri Emir'in ellerime değdiğinde yutkunamadı.Gözlerini kapatıp açtığında yanağına bir damla yaş düştü."Bebeğimin kanı mı o?" Dedi sessizce.

 

Ceyda'nın bu söylediği cümleyi duyduğumda kafamı yan tarafa doğru çevirdim ve ağlamamak için direndim.

 

Hiçbir insan ne kadar kötü olursa olsun böyle bir duygu yaşamamalıydı.Ceyda'nın hataları vardı; ama bunu hak etmemişti.

Bebeğini kaybetmeyi hak etmemişti.

Bu çok ağırdı.

 

"Bebeğimin kanına bir kez dokunabilir miyim?" Dedi Emir'e bakarken."Başka şansım bir daha olmayacak çünkü."

 

Ceyda'nın bu cümlesi üzerine Beril ağlamaya başladığında, Emir elini Ceyda'ya doğru uzatmıştı.Ceyda, Emir'in elini tuttuğunda avucunda olan kanı okşadı.

 

"Özür dilerim" dedi sessizce."Seni koruyamadığım için özür dilerim bebeğim." Emir elini çektiğinde kollarını Ceyda'nın beline doladı.Ceyda'nın kolları Emir'in boynunda yerini bulduğunda hıçkırarak ağlamaya başlamıştı.Onunla birlikte bende ağlamaya başladığımda Barın yanıma geldi ve beni kendine çekerek sıkıca sarıldı.

 

"Sakin ol..." dedi kulağıma fısıldayarak."Sende böyle yaparsan Ceyda'yı kim sakinleştirecek?"

 

"Başaramıyorum Barın..." dedim sessizce."O masumdu.Ne olursa olsun ölmeyi hak etmedi."

 

"Haklısın..." dedi kollarını bedenime sararken.Kafasını biraz aşağıya eğip dudaklarını saçlarıma değdirdiğinde Ceyda'nın sesini duymuştum.

 

"Almila..." dedi.Sesi titremişti.İsmimi dile getirirken zorlanmıştı.Barın'dan ayrılıp Ceyda'ya baktığımda gözünden düşen yaşları sildi."Biraz konuşabiliriz miyiz? Lütfen..."

 

Kafamı olur anlamında salladığımda Beril'e baktım.Gözlerini kapatıp açtığında Mert'e göz işareti yaptı.Hepsi birlikte dışarı çıktığında kapı kapanma sesi geldi.Oda sessizleşirken hiçbir şey yapmadım.Olduğum yerde durdum ve Ceyda'ya baktım.Ağlamamak için kendimi zorladım.

 

"Yanıma gelir misin?" Dedi yatağı işaret ederek.Kafamı salladığımda yanına doğru ilerledim ve oturarak ona doğru döndüm.

 

"Başın sağolsun" dedim ona bakarken.Başka söyleyebilecek bir cümle bulamamıştım.

 

Bu durumda ne diyebilirdi ki insan?

Nasıl bir tepki verirdi ki?

 

Kafasını iki yana sallarken gözlerini kapattı ve yanağına düşen yaşlara izin verdi.Elini karnına götürdüğünde "benden ayrılacağını hiç düşünmemiştim" dedi."B-bunu aklıma hiç getirmemiştim bu güne kadar.Hep benimle birlikte olacak zannetmiştim.Yanımda olacak, beni seven tek insan olacak diye düşünmüştüm."

 

"Seni seven insanlar zaten var Ceyda!" Dedim.

 

"Ben çok hata yaptım Almila.Ben çok can yaktım.Böyle bir insanı kim neden sevsin ki? Bana baktı."Belki de bebeğim benden bu yüzden gitmiştir.Belki de benim yaptığım hataları bebeğim ödemiştir."

 

"Hayır... dedim kafamı iki yana sallayarak.

"Lütfen böyle söyleme."

 

"Hayır, hayır!" Dedi."Ben günahlarımın bedelini ödüyorum." Eliyle göz yaşlarını sildiğinde mavi gözleri ile bana baktı."Biliyorum Almila...çok canını yaktım senin.Belki de bunu söylemeye hakkım yok ama özür dilerim.Lütfen beni affet."

 

Ceyda'nın kurduğu cümleyi duyduğumda şaşırmıştım.Böyle bir şey söyleyeceğini beklemiyordum.

Böyle bir durumda bunu dile getirmesi beni oldukça şaşkına uğratmıştı.

 

Şaşırmıştım.Bunu belli etmemiştim ama bir şey de söylememiştim.

 

Güldü.Buruk gülümsemesi dudaklarında belirdi."Böyle bir şey istemem bile saçma değil mi?" Dedi.

 

"Ceyda..." dedim.Elini eline götürdüm ve tuttum."Bunları konuşacak zaman değil.Şu an kendini düşünmen gerekiyor.Bunları değil."

 

"Tamam" dedi kafasını sallayarak.

 

"Ama benim aklıma takılan bir şey var." Merak ettiğim; ama sormaya çekindiğim soruyu zor da olsa dile getirecektim.

 

"Nedir o?"

 

"B-bu..." dedim.Gözlerine baktım."Nasıl oldu?"

 

Cümlemi duymasıyla kendini geri çekti.Gözlerini kaçırırken elleriyle oynayama başlamıştı.

 

"Ceyda?" Dedim.Bana baktı."Sana bunun nasıl olduğunu sordum."

 

Tekrardan gözlerini kaçırması ile aklıma gelen kişi ile korku dolu bakışlarımı Ceyda'ya çevirdim."A-alp mi?" Dedim."Sana bunu Alp mi yaptı yoksa?" Cümlem üzerine bakışları beni bulurken ağlamaya başladı.Hıçkırıklar içinde gözlerinden çenesine akan yaşları gördüğümde Ceyda'yı kendime çektim ve sarıldım.Ceyda'da bana sarıldığında ağlaması şiddetlenmişti.

 

"Bu onun yanına kalmayacak!" Dedim."Merak etme."

 

"Benim tek istediğim şey bebeğim ile mutlu bir hayat sürmekti.Alp'in bizi hiçbir zaman kabul etmeyeceğini biliyordum; ama bu... bunu yapacak olması aklımın ucundan bile geçmedi Almila." Benden ayrıldığında zar zor nefes aldığını gördüm.

 

"İ-iyi misin Ceyda?" Dedim panik içinde.

 

"Nefes alamıyorum Almila.Her şey üstüme üstüme geliyor."

 

"Tamam..." dedim kolunu tutarak."Sakin ol." Ayağa kalktım ve kapıya doğru hızlıca ilerledim.Kapıyı açtığımda "doktora haber verin!" Dedim.

 

"Bir şey mi oldu Almila?" Dedi Emir panik içinde.Yanımdan geçti ve odaya girerek Ceyda'ya ilerledi.

 

"Ceyda?" Dedi panik içinde."İyi misin?" İkisini izlerken doktor odaya girdi.Ceyda'ya doğru ilerledi ve baktıktan sonra iğneyi çıkardı.

 

"İstemiyorum!" Dedi Ceyda bağırarak."Bırak beni Emir! Ben uyumak istemiyorum.Hem ben uyuyunca bebeğimi düşünemem ki!"

 

Ceyda'nın cümlesi ağlamama daha da çok sebep olurken canım yandı.Emir Ceyda'ya sarılırken doktor yavaşça yaklaştı ve iğneyi vurdu.Ceyda'nın gözleri yavaş yavaş kapanırken elleri Emir'in kollarından aşağıya kaymıştı.

 

Elimin tersi ile göz yaşlarımı silerken dışarı çıktım ve sandalyeye oturdum.Önümde eğilen bir beden hissettim.Sonra ise ellerimde Barın'ın sıcacık elleri.

 

"İyi misin?" Dedi.

 

"Değilim." Dedim."Alp..." dedim Barın'a bakarak."Bunu Ceyda'ya Alp yapmış Barın! Bebeği öldüren kişi Alp'miş!" Ayağa kalktım ve Barın'a baktım."Bunun hesabını soracağım ona!" Dedim."Bunun hesabını ödeyecek." Tam ilerleyecekken Barın kolumdan tuttu ve kendine doğru çevirdi.

 

"Nerede olduğunu biliyor musun?" Dedi."Sence böyle bir şey yaptıktan sonra hiçbir şey olmamış gibi ortada gezer mi?Kesin saklanıyordur piç!"

 

"Ne olursa olsun bulacağım onu! Yerin dibine bile girse bulacağım!"

 

"Almila..." tamamen bana döndü ve iki kolumu tuttu."Senin şu an Ceyda'nın yanında olman lazım.Onun sana ihtiyacı var.Hem sen merak etme.Ben onu bulacağım."

 

"Söz mü?" Dedim.

 

"Söz." Dedi.

 

Barın'a gülümserken kollarımı boynuna doladım."İyi ki yanımdasın Barın." Dedim.

 

"Ben her zaman senin yanında olacağım.Sen merak etme." Barın'dan ayrıldım ve tekrardan gözlerimi gözlerine kilitledim.

 

"Ben odaya geçeyim o zaman."

 

"Tamam" dedi."Bende şu Alp işini halledeyim."

 

Tamam anlımında kafamı salladığımda Barın'dan ayrıldım ve odaya girdim.Emir Ceyda'nın yanı başında durmuş onu izliyordu.

 

"Emir?" Dedim ona seslenerek.Duymamıştı.

"Emir?" Dedim tekrardan.Tekrardan ses vermediğinde yanına ilerledim ve koluna dokundum."Emir beni duyuyor musun?" Ona dokunmamla irkildi ve bana baktı.

 

"Duyuyorum." Dedi.

 

"Sen iyi misin?" Dedim.

 

"Nasıl iyi olabilirim ki Almila? Ceyda'nın haline bakar mısın?" Gözlerim o sırada Ceyda'ya kaymıştı.

 

"O iyi olacak Emir.Ceyda güçlü birisi."

 

"Sana hayranlık duyuyorum biliyor musun?" Dedi.

 

"Neden?" Dedim anlamayarak.

 

"Almila... Ceyda sana neler yaşattı.Kırdı,döktü...ama sen? Sen onun yanındasın şu an.Acısıyla ortak oluyorsun ona."

 

"Haklısın..." dedim."Ceyda bana çok acı çektirdi. Bunları görmezden gelmiyorum.Gelemiyorum; ama o bebeğin bir suçu yoktu.Masumdu." Derin bir nefes aldım.

"Ceyda'nın yanındayım.Çünkü, onun bizden başka kimsesi yok. Ne kadar hata yapmış olsa da o benim kuzenim ve babamdan kalan tek emanet." Kafamı iki yana salladım."Ve Allah kahretsin ki ben bunu da görmezden gelemiyorum."

 

Ağlamaya başladığımda Emir ayağa kalktı ve bana sarıldı."Peki şimdi ne olacak?" Dedi.

 

"Bunu yapan kişinin cezasını vereceğim." Dedim.Emir'e baktım.Elleri yavaş yavaş kollarımdan aşağıya kaydı."Anlamadım?" Dedi."Bunu yapan kişi derken?"

 

Ağzımdan kaçırdığım gerçekle Emir'e baktım.İçten içe birden söylediğim için kendime kızarken bana seslenen Emir ile ona baktım.

 

"Almila?" Dedi."Soruma cevap bekliyorum.Bunu yapan derken, ne demek istedin?"

 

"Emir, söyleyeceğim; ama sakin olacaksın.Tamam mı?"

 

"Söyle!" Dedi.

 

"Alp." Dedim.

 

Bir adım geri gitti.

 

"Alp mi?"

 

Kafamı evet anlamında salladım.

 

"Bunu yapan Alp miymiş?" Çenesi titrerken, elini yumruk yaptı."Onu öldüreceğim!" Dedi.

"Onu kendi ellerim ile öldüreceğim!"

 

"Emir..." dedim.Emir'e yaklaştım ve kolunu tuttum."Yanlış bir şey yapma."

 

"Artık doğru ve yanlışı ayırt edebilecek durumda değilim Almila" dedi."Kusura bakma."

 

Tam bir şey söylecekken yanımdan uzaklaştı ve kapıya doğru ilerledi.Tam arkasından gidecekken bana baktı."Arkamdan gelme Almila." Dedi."Sakın!"

 

Olduğum yerde durdum.Emir tekrardan arkasını dönüp kapıdan çıktığında hiçbir şey yapamadım.

 

Emir'in yanlış bir şey yapmasından korkuyordum.Geri dönüşü olmayacak bir hata yapmasından korkuyordum.İçimde bir his vardı ve ben bunun gerçekleşmesini istemiyordum.

 

Bölüm sonu...

 

Umarım bölümü beğenmişsinizdir. 🤍

 

Eğer beğendiyseniz oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen. 🤍

Loading...
0%