Yeni Üyelik
36.
Bölüm

Bölüm 36: “Kötü”

@aleynay0

“Acı çekerek, çok şey öğreniyorum.”

-Goethe-

Emir odadan çıktıktan sonra ne yapacağımı bilmediğim için Barın'ı aramıştım.

 

Bana ne kadar sakin olmam gerektiğini söylese de bunu başaramamıştım.

 

Korkuyordum ve bu yüzden korkumu belli etmekten başka hiçbir şey yapamıyordum.

 

Emir'in geri dönüşü olmayan bir hata yapmasını istemiyordum.

 

Barın, telefonu kapattıktan sonra Emir'i bulacağını söylemişti.Barın'ın bunu söylemesi üzerine içim biraz daha rahatlarken yine de içimde istemsizce bir huzursuzluk vardı.

 

Camın kenarına geçmiş Emir'in nerede olduğunu düşünmeye başlarken kapı çalma sesi geldi.Arkamı döndüğümde Beril olduğunu anlamıştım.

 

"Müsait misiniz?" Dedi.Ceyda'ya baktı ve kapıyı kapatarak yavaşça içeri girdi."Ceyda'yı buradan çıkarırken giymesi için temiz kıyafetler getirmiştim.Nasıl o, iyi mi?"

 

"Bilmiyorum..." dedim."Hala uyuyor."

 

Yavaşça yanıma ilerledi ve tam önümde durdu."Sen nasılsın peki?" Dedi."İyi misin?"

 

"Yani...bilmiyorum ki Beril.Halâ şu an burada olmamıza şaşkınım.Böyle bir şey hiç beklemiyordum.Aklıma böyle bir şeyin olacağı asla gelmezdi."

 

"Bende beklemiyordum." Dedi.Ses tonundan Beril'in de bu duruma üzüldüğünü anlamıştım.Ne kadar Ceyda ile anlaşamasa da hatta ona gıcık bile kapsa içinde bir yerlerde Ceyda'ya karşı bir sevgisi vardı ve bunu belli etmemeye çalışda da gözlerinden anlaşılıyordu.

 

"O bebek Ceyda'nın her şeyiydi Beril." Dedim."Sadece o bebeğe tutunuyordu.Böyle bir şey yaşaması çok acı bir şey."

 

 

"O kadar iyisin ki..." dedi bana yaklaştı ve kollarını kaldırarak sarıldı."Her şeye rağmen Ceyda'yı düşünebiliyorsun.Onun yanında olabiliyorsun."

 

"Ceyda'nın kötülükler yapmış olması, ona üzülmeyeceğim anlamına gelmiyor ki" dedim."Tamam çok hatası oldu; ama hiçbir anne bebeğini kaybetmemeli.Ne olursa olsun ondan hiçbir koşulda ayrılmamalı."

 

Beril benden ayrıldığında ellerini yanaklarıma getirdi ve göz yaşlarımı sildi.Ağladığımı anlamamıştım bile.

 

"Haklısın" dedi.Kafasını hâla uyuyan Ceyda'ya çevirdi."Hiçbir anne bunu yaşamamalı." Bana döndü."Ceyda ile..." dedi."Ne konuştunuz?"

 

"Beril...Ceyda bana bunun kimin yaptığını söyledi."

 

"Ne?" Dedi."O bebeği biri mi..."

 

"Alp" dedim cümlesini keserek."Bebeği Alp öldürmüş Beril! O bebeğin sorumlusu babasıymış."

 

Beril, duyduklarını idrak etmeye çalışırken gözünden yanaklarına düşen yaşı silme gereksinimi bile göstermeden Ceyda'ya baktı.Bakışları tekrardan beni bulduğunda "N-nasıl yani?" Dedi."A-alp mi?"

 

"Evet..."

 

"Almila, b-bu bu canilikten başka bir şey değil! Bunu nasıl yapar?"

 

"Bilmiyorum Beril!" Dedim."Alp, hangi ara böyle bir insana dönüştü.B-ben onu hiç mi tanıyamamışım? Ya da hep böyleydi de ben mi göremedim?"

 

"İnsanlar gerçek yüzünü her zaman saklar Almila" dedi."Alp'te gerçeğini saklamış ve biz de görememişiz."

 

"Bende görememişim." Duyduğum sesle kafamı Ceyda'ya çevirdiğimde gözleri açık bir şekilde bizi dinliyor olduğunu gördüm.Olduğu yerden doğrulup bize baktığında gözleri dolu doluydu ve ne kadar saklamaya çalışsa da canı yanıyordu."Alp'i bende tanıyamamışım.Onun nasıl bir canavar olduğunu görememişim." Bakışlarım Ceyda'yı bulduğunda göz yaşlarımı engellemeye çalıştım.Ceyda, ağlamaya başladığında "özür dilerim..." dedi."Gerçeği bu kadar geç gördüğüm için özür dilerim." Ceyda'nın ağlaması şiddetlendiğinde yanına yaklaştım ve yatağa oturarak sıkıca sarıldım.

"Kimse ne olacağını bilemez Ceyda" dedim."Kimse gelecekte bizi nelerin beklediğini bilemez.Tamam... belki geç gördük bazı şeyleri, belki yapılan hatalar canımızın yanmasına sebep oldu; ama önemli olan geri kalan hayatımızda hata yapmamak." Ceyda'dan ayrıldım ve elimi yüzüne götürdüm."Sakın bu olanlar için kendini suçlama.Bu durumun tek bir suçlusu var.O da şu an köpekler gibi korkarak saklanan Alp!"

 

"Onu bulacaksınız değil mi?" Dedi.Sesi titremişti.Gözlerine baktığımda benden yardım istemişti.

 

"Bulacağız." Dedim."Ne olursa olsun bulacağız." Cümlemi kurarken yanımda bir kişinin varlığını hissetmiştim.Beril,Ceyda'nın yanında diz çöktüğünde "sen merak etme" dedi."Alp bulunacak.Mert,Emir ve Barın onu her yerde arıyor.En kısa zamanda bulunacak."

 

"Teşekkür ederim" dedi bize bakarak.

"Yaptıklarıma rağmen yanımdasınız.Buradasınız ve beni desteklemeye çalışıyorsunuz."

 

"Sen benim kuzenimsin Ceyda" dedim.

"Yaptıklarını unutmam mümkün değil; ama...seni bu şekilde de yalnız bırakamam."

 

Ceyda çok büyük hatalar yaptı.Üzdü, yıktı, umursamadı.

Belki de şu an yaptıklarından dolayı pişmandı; ama unutamıyordum.Yaptıklarını, yaşattıklarını görmezden gelemiyordum.

 

Ceyda ile konuşurken konuşmamızı bölen şey doktorun kapı çalarak içeri girmesi olmuştu.Yanımıza geldiğinde Ceyda'nın çıkabileceğini söylemişti.

 

Beril ile birlikte Ceyda'yı hazırlayıp çıkış işlemlerini hallettiğimizde hastaneden çıkarak arabaya doğru ilerlemiştik.Arabaya binip yola çıktığımızda hiçbirimiz tek kelime bile etmemişti.Arada sırada bakışlarım arkaya değdiğinde Ceyda'nın arabadan dışarı baktığını gördüm.Tekrar önüme dönüp eve doğru yol aldığımda kısa bir süre içerisinde eve varmıştık.Arabayı durdurup aşağıya indiğimde hemen peşinden Beril'de inmişti.Arabadan içeri baktığımda Ceyda'nın inmediğini gördüm.Yavaşça onun olduğu bölüme ilerleyip kapıyı açtığımda "neden inmiyorsun?" Dedim."Bir şey mi oldu?"

 

Kafasını kaldırıp bana baktığında gözleri arkamda olan eve değdi."Burası... Beril'in evi değil mi?" Dedi."Neden buradayım ki ben? Beni neden evinize alıyorsunuz ki?"

 

"Ceyda...seni bu şekilde annem ile tek başına evde bırakacağımı düşünmüş olamazsın öyle değil mi? Buraya getirdim çünkü, en azından birkaç gün kendi evinde kalmaman gerekiyor.Hem seni eve bıraksam aklım kalacak.Bu yüzden ise seni buraya getirdim."

 

"Ceyda..." dedi Beril."Çekinme ve in şu arabadan.Hava çok soğuk ve üşüdük.Eve girmemiz hepimiz açından iyi."

 

Ceyda tamam anlımında kafasını sakladığında arabadan indi ve kapıya doğru ilerledi.Kapıya ilerleyip kilidi açtığımda eve girdik.

 

Ceyda, eve girdikten sonra yavaş adımlar ile oturma odasına doğru ilerledi.Bu eve en son geldiğinde tatsız olaylar olmuştu.

 

Bir sonraki gelişinin böyle olacağını kim bilebilirdi ki?

 

Eve girirken canının yanacağını kim bilebilirdi?

 

Tereddüt ediyordu.Bu her halinden belli oluyordu.Her adımı yavaştı ve sanki onu bıraksak geri geri gidecekti.

 

Belki de buraya neden geldiğini kendi kendine soruyordu.Sorguluyordu.

 

Ceyda'nın yanına ilerleyip kolundan tuttuğumda bakışları beni buldu.Gözlerinden ağladığı belli oluyordu; ama onun haricinde farklı bir duygu vardı.

 

Minnet.

 

Minnet duygusu vardı.Her adımımızda bana bakan mavi gözleri hastane odasında ki gibi benden özür diliyordu.

 

Oturma odasına ilerleyip Ceyda'yı koltuğa oturttuğumda bende yanına yerleştim.

 

"Yapma..." dedi.Kafası aşağıdaydı ve sesi titriyordu.Çenesinin titriyor olduğunu gördüm.Kendini sıkıyordu.Ağlamamak için çaba sarf ediyordu.

 

"Neyi?" Dedim.

 

"Bana bu kadar iyi davranma Almila." Dedi."B-bu kadar iyi olma.Sana yaptıklarımdan sonra bunu hak etmiyorum ben!"

 

"Ben sadece yapmam gerekeni yapıyorum Ceyda.Lütfen artık bunu söyleyip durma bana." Kolunu tuttum ve koltukta rahat bir pozisyon almasına yardımcı oldum."Sen şimdi burada dinlen.Bende sana çorba yapayım.Dünden beri hiçbir şey yemedin."

 

Ceyda kafasını tamam anlamında salladığında mutfağa gittim ve dolaba doğru ilerleyerek çorba için gerekli olan malzemeleri çıkardım.Malzemeleri alıp tezgaha ilerlediğimde Beril'in sesini duymam ile onun olduğu tarafa döndüm.

 

"Almila?" Dedi bana doğru ilerleyerek.Yanıma geldi ve bana baktı."Nilüfer Teyze'ye haber verecek misin Ceyda'nın başına gelenleri?"

 

Ceyda'nın başına gelen olaylardan sonra annemi aramak aklıma bile gelmemişti.

 

Arasam da ne diyecektim ki zaten?

 

Senin beni tekrardan bir araya getirmeye çalıştığın adam kendi öz evladını öldürdü diyebilecek miydim?

 

"Annem Ceyda'nın her zaman yanında oldu Beril" dedim."Şimdi sıra annemde.Bu yüzden ise haber vermemiz gerekiyor."

 

"Aramamı ister misin?" Dedi bana bakarak.

 

Kafamı iki yana salladım."Ben ararım" dedim."Bunu benim yapmam gerekiyor."

 

"Tamam kuzum..." dedi ve burukça gülümserken elini koluma yerleştirdi ve hafifçe okşadı.

 

Beril yanımdan gittikten sonra kısa bir süre içerisinde yaptığım çorbayı kaseye koydum ve hazırladığım tepsiye yerleştirerek oturma odasına doğru ilerledim.Oturma odasına girip Ceyda'ya doğru ilerlediğimde koltuğa oturdum ve tepsiyi Ceyda'nın bacalarına yerleştirdim.

 

"Soğutmadan iç hadi" dedim çorbayı gözümle işaret ederek.

 

"Teşekkür ederim..." dedi bana bakarak."Çok güzel kokuyor." Hafifçe gülümseyerek kafasını tepsiye eğdi ve eline aldığı kaşığı çorbaya bandırarak içmeye başladı.

 

Ceyda çorbası içerken cebimde olan telefonu çıkardım ve Ceyda'ya bakarak "hemen geliyorum" dedim.Kafasını sallarken oturduğum koltuktan kalktım ve salondan uzaklaşarak elimdeki telefondan 'annem' yazısının üzerine tıkladım.Telefonu kulağıma götürdüğümde kısa bir süre içerisinde annemin sesini duydum.

 

"Kızım?" Dedi.Sesinden aramış olmamdan mutluluk duyduğunu anlamıştım.

 

"Buraya gelir misin lütfen?"Dedim."Yani...Beril'in evine."

 

"Neden?" Dedi anlamayarak.

 

"Gelince anlatırım.Bekliyorum."

 

Annemin bir şey söylemesine bile fırsat vermeden telefonu kapattım ve merdivenlerden yukarı çıkarak odama girdim.

 

Bugün o kadar çok olay olmuştu ki her şey üst üste gelmişti.Hayatımız birden alt üst olmuştu ve biz hiçbir şey yapamamıştık.

 

Alp.Yedi yılımı verdiğim adam.

Onu bunca yıl tanıyamamıştım.Yedi yılımı verdiğim adamın gerçek yüzünü görememiştim.

 

Aslında bir insanı tanımak için yıllarımızın birlikte geçmesine gerek yokmuş.Bunu yanımda olan insanlardan anlamıştım.Yıllarımız birlikte geçmese de birbirimize karşı hep dürüst olmuştuk.Yeri geldiği zaman yalanlar söylemek zorunda kalmıştık; ama hepsinin de altından kalkmıştık.

 

Elimdeki tuttuğum telefondan Barın'ın üzerinde tıkladım ve kulağıma götürdüm.Ne yaptıklarını merak ediyordum ve beklemeye de sabrım yoktu.

 

"Efendim Almila?" Dedi Barın.

 

"Alp'i buldunuz mu?" Dedim.

 

Kısa bir an sessizlik oldu."Bulamadık" dedi."Piç çok iyi saklanmış; ama bulacağız sen merak etme."

 

"Peki ya Emir? Onu buldunuz mu?"

 

"Emir'i bulduk.Şu an yanımızda."

 

"Peki nasıl?"

 

"Sinirli." Dedi.Derin bir nefes aldı."Alp'i öldüreceğim diyip duruyor."

 

"Barın, lütfen Emir'in kötü bir şey yapmasına izin verme! Ne olursa olsun Emir'i engelle."

 

"Sen merak etme" dedi."Elimden geleni yapacağım."

 

"Teşekkür ederim." Dedim.

 

"Ne için?" Dedi.

 

"Her şey için Barın.Her şey..."

 

"Senin için her şeyi yaparım Almila.Bunu sakın unutma."

 

"Biliyorum." Dedim.

 

"Neyse ben kapatayım" dedi."Kendine dikkat et.Seni seviyorum sevgilim."

 

"Bende seni seviyorum" dedim."Dikkatli olun."

 

Telefonu kapatıp yatağın üzerine oturduğumda derin bir nefes almıştım.Emir'i bulmuşlardı.Bu içimi rahatlatmıştı.

Emir'i tanıyordum.Sevdiği insanlara zarar gelsin istemezdi.Ne olursa olsun, ne hata yaparlarsa yapsınlar hep yanlarında olurdu.

Ceyda'nın da yanında oldu ve olmaya da devam edecekti.Bunu çok iyi biliyordum.

 

Yatakta oturmuş ne olacağını düşünürken kapının çalma sesini duymam ile annemin geldiğini anlamıştım.Yataktan kalkıp odadan çıktığımda merdivenlere doğru ilerledim ve aşağıya indim.Annem içeri girip beni gördüğünde "kızım?" Dedi.Yanıma ilerleyecekken biraz yana kaydım ve "içeri geçelim" dedim.

 

Yüzü düşmüştü.Gözlerinden anlamıştım.Kafasını sallarken oturma odasına doğru ilerledik.İçeri girdiğimizde görüş açımıza Ceyda girdi.Anneme baktığımda şaşırdığını gördüm.Ceyda'nın neden burada olduğunu anlamamıştı.

 

"Ceyda?" Dedi içeri girerek."Senin burada ne işin var?"

 

"Yenge..." dedi.Yattığı koltukta diklendi ve anneme baktı.

 

"Almila?" Dedi."Ne oluyor burada?"

 

"Anne..." dedim.Elimle koltuğu işaret etmiştim."Otursana." Cümlemi anlamamış olsa da kafasını tamam anlamında salladı ve Ceyda'nın olduğu koltuğa geçerek oturdu."Ne oldu?" Dedi gözleri hepimizin üzerinde dolaşırken."Neden herkes suspus olmuş.Kötü bir şey mi oldu yoksa?"

 

Annem cümlesini kurarken bakışlarım Ceyda'ya kaydı.Bana bakıp gülümsedi.Kendisi dile getiremezdi.Bana olan bakışları benim söylemem gerektiğini anlatıyordu.Bakışlarım Ceyda'dan anneme kaydığında cümleye nasıl başlamam gerektiğini bile bilmiyordum.Böyle bir şeyi nasıl birden söyleyebilirdim ki zaten? Anneme bakmaya devam ederken gözleri bir şeyler söylemem için ısrarcıydı.Derin bir nefes alıp aklımda kurduğum cümleleri sonunda dile getirebilmiştim.

 

"Biz hastaneden geliyoruz" dedim.

 

"Neden?" Dedi.Gözlerinde panik vardı.

 

"Ceyda bebeğini kaybetti anne." Dedim.

"Bebeği kaybettik."

 

Kelimeler ağzımdan birer birer dökülürken sanki zaman durmuş gibiydi.Herkes sessizdi ve kimse tek bir kelime bile etmiyordu.Anneme baktığımda gözlerinin dolduğunu gördüm.Böyle bir şey söyleyeceğimi beklemiyordu.Gözleri dolarken kafasını Ceyda'ya doğru çevirdi.Annemin Ceyda'ya bakması üzerine benim de bakışlarım Ceyda'ya kaydı.Çenesi titriyordu.Ağlamamaya çalışıyordu.

 

Belki de güçlü durmak istiyordu.

 

Gözlerim ellerine kaydı.Karnını sımsıkı saran ellerine.Elleri titriyordu ve üzerinde olan kazağı sıkıyordu.

 

Anneme baktığımda ayağa kalktığını gördüm.Yavaş haraketler ile Ceyda'ya doğru ilerledi.Tam önünde durduğunda kollarını açıp Ceyda'ya sıkıca sarıldı.Annem Ceyda'ya sarıldığında ikisi de ağlamaya başlamıştı.Ceyda anneme sıkıca sarılıp ağlarken kafasını iki yana salladı ve annemden ayrıldı.Gözleri hiçbirimiz ile temas halinde değildi.Kafasını yukarı kaldırıp derin bir nefes aldığında elinin tersi ile yanaklarını sildi.

 

"Çok üzgünüm..." dedi."Başın sağolsun."

 

Ceyda kafasını aşağı yukarı salladı.Ağlamak istemiyordu.Konunun bir an önce kapanmasını ister gibiydi.

 

"Bu..." dedi annem."Nasıl oldu?"

 

Annemin sorusu Ceyda'yaydı;ama Ceyda bu soruya cevap vermek yerine bakışlarını kaçırdı.

 

"Anne" dedim.Bakışları beni buldu."Yukarı çıkalım mı biraz?"

 

Annem tamam anlamında kafasını salladı ve ayağa kalkarak Ceyda'nın başına öpücük kondurdu.Ceyda'dan ayrılıp yanıma geldiğinde merdivenlerden yukarı çıktık.İkimiz de sessizdik ve odaya gelene kadar tek bir kelime bile etmemiştik.Odaya girip kapıya kapattığımda anneme doğru döndüm.

 

"Neden bana öyle bakıyorsun?" Dedi bana bakarak.

 

"Nasıl bakıyorum?" Dedim.

 

"Nefret ile."

 

"Farkında bile değilim" dedim.

 

"Böyle davranman canımı yakıyor kızım" dedi.

 

"Bizi bu hale sen getirdin anne.Bizi bu duruma sen soktun."

 

"Benim tek istediğim senin mutlu olmandı.Hayatta ki tek istediğim şey kızımı gülerken görmekti."

 

"Benim mutluluğum Barın anne.Ben Barın olmadan mutlu olamam."

 

"Sen onunla mutlu olamazsın.Bu imkansız bir şey."

 

"Neden?" Dedim.Sesim oldukça soğuk çıkmıştı.

 

"Görmüyor musun kızım? Barın hayatına girdikten sonra her şey mahvoldu!"

 

"Benim hayatımı Alp mahvetti anne! Barın değil."

 

"Tamam Alp bir hata yaptı kızım! Seni aldattı.Hayatını mahvetti; ama pişman kızım...görmüyor musun bunu?"

 

Annemin kurduğu cümle ile iki adım geri gitmiştim."Sen ciddi misin?" Dedim ona bakarak.

 

"Her insan hata yapar kızım!" Dedi."Önemli olan hatalardan ders çıkarmak.Hem Alp özünde iyi bir çocuk.Bunu biliyorsun."

 

"Anne sen kafayı mı yedin?" Dedim bağırarak.

"Alp özünde iyi bir insan öyle mi? Böyle mi düşünüyorsun gerçekten? Onun iyi bir insan olduğunu mu düşünüyorsun?"

 

"Düşünüyorum Almila.Çünkü öyle!"

 

"Öyle?" Dedim anneme bakarak.Sesli bir şekilde güldüm ve kafamı iki yana sallayarak anneme tekrardan baktım."Hiçbir iyi olan insan bebeğini öldürmez anne! Hiçbir insan canice hamile olan birini itmez anne! Hiçbir iyi insan bebeğini öldürüpte korkak gibi bir delikte saklanmaz anne!" Dedim.

 

"Ne?" Dedi.Bana baktı.Şaşırmıştı.Aynı zamanda korkmuştu da."Ne diyorsun sen Almila?" Dedi."B-bu..."

 

"Duydun işte! Bebeğin ölmesine sebep olan kişi Alp! Hani senin iş birliği yapıp, mükemmel damat imajı çizdiğin kişi var ya? Tam olarak o!"

 

"Bu nasıl olur?" Dedi."Alp böyle bir şey nasıl yapar?"

 

"Bilmiyorum." Dedim."Ama ben bu saatten sonra Alp'ten her şey beklerim.Sende beklesen iyi olur."

 

"Kızım ben öz..."

 

"Sakın!" Dedim anneme bakarak."Sakın benden özür dileme anne."

 

Cümlemi kurduğumda gözünden akan yaşı gördüm.

 

"Ben sadece senin mutluluğunu istemiştim.Ben Alp'in böyle bir insan olduğunu bilseydim..."

 

"Alp'in benim için doğru bir insan olmadığını beni kuzenim ile aldattığında anlayabilirdin anne" dedim."Ama sen kendi bildiğin doğrular üzerinden gittin hep! Bak doğru bildiğin şeye..."

 

"Beni affetmeyeceksin değil mi?" Dedi.

 

"Hayır!" Dedim.Cümlem oldukça netti.Söylerken tereddütte bile bulunmamıştım.

 

"Peki... beni affetmen için ne yapabilirim?" Dedi.Sesi titremişti.

 

"Hiçbir şey" dedim omuzlarımı indirip kaldırırken."Çünkü...artık seni affetmem pek mümkün değil."

 

"Peki..."dedi."Sana son kez sarılabilir miyim kızım?"

 

Canım yandı.Bir gün annem ile böyle olacağımız aklıma bile gelmezdi.Hayat gerçekten de çok garipti.Beklemediğimiz her şeyi birden önümüze serebilirdi.O anlardan biri de şu an burada olduğumuz durumdu.

 

Kafamı aşağı yukarı salladım.Annem kafamı sallamam üzerine gülümserken gözünden yanaklarına yaşlar düşmüştü.Bana doğru ilerleyip sarıldığında "kendine dikkat et" dedi.

"Seni çok seviyorum." Benden ayrılıp iki yanağıma da öpücük kondurduğunda yanımdan geçti ve odadan çıktı.Gözümdeki yaşların yanağıma doğru akmasına engel olamazken kafamı yukarı kaldırdım ve derin bir nefes aldıktan sonra yanağımda olan ıslaklıkları silerek banyoya doğru ilerledim.Bugün oldukça yorucu bir gündü ve üstümde gece için giydiğim kıyafet vardı.Banyoya girip üstümü çıkardığımda duşakabine girdim ve sıcak suyu vücudumdan aşağıya akıtarak yorgunluğumu biraz da olsa üzerimden atmaya çalıştım.Banyo yapma işlemimi bitirip duşakabinden çıktığımda takım halinde olan açık pembe, uzun pijama takımımı üzerime geçirdim ve odaya geçtim.Saçlarımı kurutarak yatağa geçtiğimde telefonumu elime aldım ve Barın'ın üzerine tıklayıp mesaj yazmaya başladım.

 

"Bir gelişme var mı?"

 

Kısa bir süre içerisinde mesaj gelmişti.

 

"Hayır yok.Ama bulmak için elimizden geleni yapıyoruz."

 

"Bulduğun zaman lütfen hemen beni arar mısın?"

 

"Ararım sevgilim.Sen hiç merak etme."

 

Telefona gülerek baktığımda bir mesaj daha gelmişti.

 

"Artık uyusan iyi olur.Sabah olmak üzere."

 

"O zaman ben uyumaya gidiyorum ve seni çok seviyorum."

 

"Bende seni seviyorum."

 

"İyi geceler sevgilim." Dedim.

 

"İyi geceler sevgilim." Dedi.

 

Telefona gülümseyerek bakmaya devam ederken yatağa yerleştim ve telefonu baş ucuma koyarak gözlerimi kapattım.

 

Yarının güzel bir gün olmasını içimden dilerken, tek istediğim şey Alp'in bir an önce bulunmasıydı.

 

Bölüm sonu...

Umarım bölümü beğenmişsinizdir. 💙

Eğer bölümü beğendiyseniz oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen. 💙

Loading...
0%