Yeni Üyelik
52.
Bölüm

Bölüm 52: “Varlığını Hissetmek”

@aleynay0

“Hiçbir karşılaşma tesadüf değildir. Kader insandan vazgeçmiyor, anbean yeniden ve yeniden yazılıyor.”

-Hakan Mengüç-

 

Beril ile kavga ettikten sonra odama geçip düşünmeye başlamıştım.

 

Acaba yanlış mı yapıyordum.Beril'i bu kadar sıkarak benden iyice uzaklaşmasını mı sağlıyordum?

 

"Ben sadece onun iyiliğini istiyorum" dedim mırıldanarak."Ben sadece üzülmemesini istiyorum.Yaşadıklarımı yaşamamasını istiyorum o kadar." Yanağıma akan yaşı sildiğimde "ben kötü bir insan değilim ki" dedim."Arkadaşımın mutsuzluğunu isteyen biri değilim ki ben.Ben sadece onun..." hıçkırıklarım sessizliğe karışmaya başlarken kapının açılma sesi ile kafamı kaldırıp içeri giren Cüneyt'e bakmıştım.

 

Cüneyt yanıma gelip durduğunda "oturabilir miyim Almila?" Dedi.

 

Kafamı evet anlamında salladığımda Cüneyt tam karşıma oturarak bana bakmıştı.

 

Bende bakışlarımı Cüneyt'e çevirdiğimde "bir şey mi oldu?" Dedim."Sen neden tekrardan geldin?"

 

"Yine Beril ile tartışmışsınız" dedi mahçup çıkan sesiyle."Umarım benim yüzümden değildir." Sorduğum soruyu es geçmişti; ama yine de üstünde durmamıştım.

 

Kafamı hayır anlamında salladığımda "seninle bir ilgisi yok aslında" dedim gözlerine bakarak.

 

"Peki bana ne olduğunu anlatmak ister misin?"

 

"Beril onun hayatına karışmamı istemiyor artık.Daha doğrusu onun adına karar verdiğimi düşünüyor."

 

"Peki sen öyle olduğunu düşünüyor musun?"

 

Durdum.

 

Ortamda büyük bir sessizlik oluşurken bana bakan Cüneyt'e gözlerimi değdirdim."Ben onu sevdiği insandan ayırdım Cüneyt ama; ben sadece onun iyiliğini istedim.Ben... Beril'in benim yaşadıklarımı yaşamasını istemedim o kadar." Dudaklarımda gülümseme oluşurken "ama yanlış yapmışım" dedim."Beril'in iyiliğini düşünerek çok büyük bir yanlış yapmışım."

 

"Sen arkadaşının iyiliğini istedin sadece Almila.Beril, senin gibi bir arkadaşı olduğu için çok şanslı aslında ama..."

 

"Ama?"

 

"Almila bu mesele sence de çok uzamadı mı? Sonuç olarak bu Beril'in hayatı.Mutsuz olacaksa bırak olsun.Kendi yaşasın, öğrensin.Sen buna engel olma.Hem belli ki Beril Mert'i hâla unutamamış.Birini sevdiğin zaman onu unutmak çok zor olur Almila.

Eminim ne demek istediğimi çok iyi anlamışsındır."

 

Cüneyt'in cümlesi canımı yakarken aklıma Barın geldi.Ondan ne kadar nefret ettiğimi söylesem de bir yanım hâla varlığını yanımda hissettiriyordu.

 

Berfu'mun gözlerine bakarken Barın'ın gözlerini görüyordum.

 

Dudaklarımda acı bir gülümseme oluşurken "ben unuttum ama" dedim.Gözlerim Cüneyt'in gözlerine değerken canım yanmıştı.Yanağıma süzülen yaşlar bir bir çeneme doğru akarken "bazen delicesine sevsek bile insanların verdiği acılar da onları unutturmaya yetiyor."

 

"Haklısın..." dedi.Durdu ve tekrardan devam etti."Ama sen yine de dediğimi bir düşün Almila."

 

"Ben Beril'i düşünüyorsun zannetmiştim.

Aslında bunu demen beni çok şaşırttı."

 

Gülümsedi.

 

"Beril mutlu olmayı hak ediyor Almila ve mutluluğu da sadece Mert ile olduğunda hissediyor belli ki.Beril'in hissettikleri her şeyden daha önemli."

 

Cüneyt çok temiz seviyordu Beril'i.Bunu gözlerinden bile anlayabiliyordum.Hatta o kadar temiz seviyordu ki Beril'in mutluluğu için her şeyi yapabilirdi.

 

"Teşekkür ederim" dedim."Konuşmak bana çok iyi geldi ve ayrıca... Beril hakkında böyle düşünmen de çok hoşuma gitti açıkçası.

Beril'e benden başka birinin değer veriyor olması içimi çok rahatlattı."

 

"Beril'e her zaman değer verdim Almila ve her zamanda vereceğim." Derin bir nefes alıp durduğunda "neyse..." dedi kalkarak.

"Benim işlerim var.Artık gitsem iyi olacak."

 

Cüneyt'in kalması ile bende kalktığımda "geldiğinde Beril evde miydi?" Dedim."Yani gördün mü onu?"

 

Kafasını hayır anlamında salladığında "görmedim..." dedi."Ama sen üzülme illaki gelir ve barışırsınız."

 

"Pek umudum yok bu konuda ama..." nefes alıp verdiğimde "içini daha fazla daraltmak istemiyorum.Hadi sen işlerini hallet" dedim içten bir gülümseme ile.

 

Cüneyt ile odadan çıkıp çıkışa doğru ilerlediğimizde birden bana dönerek durdu.

 

Şaşkın bir biçimde Cüneyt'e baktığımda "senden bir şey isteyebilir miyim?" Dedi.

 

Kafamı evet anlamında salladığımda "tabii ki" dedim."Sormana bile gerek yok."

 

"Aslında benim yarım kalan bir projem var.Yarım kalma da değil aslında.İşte ufak tefek bir takım işler.Bunun için ise yarın bir toplantım var."

 

Anlamayan bakışlarımı üzerinde gezdirdiğimde "projemi tamamlattıktan sonra içini dizayn etmeni istiyorum" dedi.

"İç mimar olduğunu biliyorum ve bu işi senden başka birine emanet etmek istemiyorum açıkçası."

 

Cüneyt'in böyle düşünmesi beni mutlu ederken "tabii ki yaparım" dedim."Hatta senle çalışmaktan onur duyarım."

 

"Cüneyt'te bana bakıp gülümsediğinde "çok teşekkür ederim" dedi.Beni birden kendine çekip sarıldığında "beni ne kadar mutlu ettiğini bilemezsin Almila."

 

Benden ayrıldığında "seni yarın ki toplantıya bekliyorum.Sana saati haber ederim." Dedi.

 

Kafamı tamam anlamında sallarken bu kadar mutlu olması garibime gitmişti.

 

Cüneyt'i yolcu ettikten sonra içeri geçip koltuğa oturduğumda teyzemin odadan Berfu ile çıktığını görmüştüm.

 

Ayağa kalkıp teyzeme doğru ilerlediğimde Berfu'yu kucağıma alarak cennet kokusunu içime çekmiştim.

 

"Annecim..." dedim yanağına öpücükler kondurarak."Ben seni çok özledim." Küçücük olan ellerini alıp öptüğümde bana bakan teyzeme bakışlarım deymişti.

 

"Bir şey mi oldu teyze?" Dedim Berfu ile ilgilenmeye devam ederken."Neden öyle bakıyorsun bana?"

 

"Biraz konuşalım mı kızım?" Yüzündeki ciddiyeti görmem ile Berfu'yu kenara bıraktım ve koltuğa oturarak teyzeme baktım.

 

Teyzem de karşımda duran koltuğa oturup gözlerini gözlerime diktiğinde "artık konuşacak mısın teyze?" Dedim.

 

"Sizin bu durumunuz ne olacak Almila?" Ciddi ciddi sorduğu soru karşısında cevapsız kalırken "hangi durum?" Diyebildim sadece.

 

"Beril ve senin durumun tabii ki Almila! Başka hangi durum olacak?"

 

"Teyze ben bu konuyu konuşmak istemiyorum."

 

"Bak kızım bu böyle gitmez.Sizin artık karar vermeniz gerekiyor tamam mı?"

 

"Ne kararı teyze?" Dedim merak dolu çıkan sesimle.

 

Teyzem bana bakıp yutkunduğunda "ya aranızdaki mevzuları oturup çözün.Ya da bu arkadaşlığı bitirin Almila." Dedi.

 

Şaşkın bakışlarım teyzemi bulurken "teyze sen ne dediğinin farkında mısın?" Dedim.

 

"Farkındayım Almila!" Sesi yüksek çıkarken birden durdu ve derin bir nefes alarak bana baktı."Bak kızım..." dedi."Sürekli kavga ediyorsunuz.Birbirinizi kırmaktan başka bir şey yapmıyorsunuz; ama yine de ayrı kalamıyorsunuz.Biliyorum... kardeş gibisiniz; ama böyle olmaz.Bu şekilde olmaz!"

 

"Biliyorum teyze bu şekilde olmaz.Bunun da farkındayım;ama... benim tek bir amacım vardı.Beril'in üzülmesini engellemek. Ama görüyorum ki becerememişim.Beril'i üzülmekten kurtaracağım diye onu en büyük üzüntünün en büyük acının içine sürükledim." Gözümden düşen yaşları silerken "bundan sonra Beril'e hiçbir şekilde karışmayacağım sen hiç merak etme teyze.Barın'ın..." durdum.Yutkundum ve bana dolu dolu gözlerle bakan teyzeme gözlerimi değdirdim.

"Barın'ın..." dedim tekrardan."Beni bulma ihtimalini göz ardı ederek Beril'i Mert'e emanet edeceğim.Onun için bunu yapacağım."

 

Teyzem olduğu yerden kalkıp bana doğru yaklaştığında bana sarılarak saçlarıma öpücük kondurmuştu.

 

Bende teyzeme sarılıp ayrıldığımda "teyze aslında benim çok uykum var.Ben uyusam iyi olacak." Berfu'ya ilerleyip kucağıma aldığımda "senden bir şey isteyebilir miyim?" Dedim.

 

Teyzem kafasını salladığında "benim için Beril'i arayabilir misin?" Dedim."Çok merak ediyorum da."

 

Teyzem gülümseyerek kafasını yukarı aşağı salladığında "ararım tabii ki" dedi.

 

Teyzeme buruk bir gülümseme yolladıktan sonra Berfu ile birlikte odama geçtiğimde Berfu'yu yatağa yatırıp bende yanına uzanmıştım.

 

Berfu'nun elleri ellerimi bulurken "iyi geceler bebeğim" dedim.

 

Berfu'yu uyutmaya başlayıp bende onunla birlikte uyukuya dalarken yarının güzel bir gün olmasını diledim.

 

✨✨✨

 

Gözlerimi yüzüme vuran ışık ile zar zor araladığımda oflayarak yanımda duran saate bakmıştım.

 

Saatin dokuza geldiğini görmem ile hızlıca yataktan doğrulup banyoya girmiştim ve güzel bir sabah duşu aldıktan sonra dişlerimi fırçalayıp tekrardan odaya geri dönmüştüm.

 

Yatakta kendi kendine oynayan Berfu'yu kucağıma aldığımda "günaydın annecim" dedim gülümseyerek."Hadi gel bakalım..." dedim yürümeye başlarken "karnını doyuralım."

 

Berfu ile birlikte odadan çıkıp mutfağa ilerlediğimde teyzemi görmem ile "günaydın" dedim.

 

Teyzem de bana dönüp "günaydın kızım" dediğinde etrafta kimsenin olmadığını görmüştüm.

 

Berfu'yu mama sandalyesine yerleştirdiğimde "Babam nerede teyze?" Dedim merakla sorarak.

 

"Bilmiyorum ki kızım valla.Hâla gelmedi."

 

"Allah Allah" dedim anlamayarak."İşi bu kadar uzun mu sürdü yani?"

 

Teyzem bilmem dercesine dudaklarını büzdüğünde "peki Beril nerede?" Dedim merak ettiğim bir diğer soruyu yönlendirerek.

 

"Beril hâla gelmedi kızım."

 

"Gelmedi mi?" Dedim anlamayarak."Nasıl gelmedi ya! Nerede bunca saat bu kız!"

 

"Bilmiyorum ki kızım; ama sen sakin ol.O sinirli ve üzgün o yüzden..."

 

"Teyze gece eve gelmemiş bile! Bu kız nereye gitti böyle?" Korku tüm vücudumu ele geçirirken "başına bir şey gelmemiştir di mi teyze?" Dedim.

 

Teyzem yok artık dercesine baktığında "saçmaladım biliyorum; ama korkuyorum teyze! Ya bir şey olduysa ya o yüzden gelmediyse?" Elimi alnıma vurduğumda "hadi o bana sinirli, peki ya ben? Ben neden aramadım onu!" Sesim hafif yüksek çıkarken teyzem yanıma geldi ve elini koluma yerleştirerek ona bakmamı sağladı.

 

"Almila!" Dedi sinirle."Ya neden saçma sapan şeyler düşünüyorsun ki sen böyle? Sabah sabah bu ne kasvet böyle ya! İçimi daralttın resmen!"

 

"Bilmiyorum teyze; ama içimde değişik bir his var.Böyle sanki bir şey olacakmış gibi.Hatta sanki..." kafamdaki düşünceleri atarken "çok garip gerçekten" Dedim.Elimi arka cebime atıp telefonu çıkardığımda "ben Beril'i arayacağım teyze.Nerede kaldı merak ediyorum."

 

Teyzem kafasını sallarken bir şey dememişti.

 

Çünkü, biliyordu.Ne derse desin bildiğimi okuyacaktım.

 

Telefondan Beril'i arayıp kulağıma götürdüğümde çalmıştı; fakat açan olmamıştı.

 

Birkaç defa arama işlemini gerçekleşirken teyzem Berfu için mama hazırlıyordu.

 

Mamayı yaparken meraklı bakışlarını üzerimde gezdirmişti.

 

Teyzeme bakıp kafamı olumsuz anlamda salladığımda "eminin Beril iyidir kızım.Lütfen artık sakin ol" dedi.

 

Telefonu masanın üzerine bırakıp Berfu'ya mamasını yedirmeye başladığımda telefonumdan gelen bir bildirim ile tabağı masaya koymuştum ve gelen mesaja bakmıştım.

 

Mesajın Beril'den geldiğini görmem ile hızlıca bildirime tıklayıp mesajı açmıştım.

 

Beril'im: Bir saat içerisinde evde olacağım Almila.Sana bir sürprizim var.

 

Şaşkın bakışlarım ekranda gezinirken "ne oldu kızım?" Dedi teyzem."Neden öyle bakıyorsun ekrana?"

 

"Beril mesaj atmış" dedim teyzeme bakarak."Bana bir sürprizi varmış."

 

Teyzem yüzünde oluşan kocaman bir gülümseme ile yanıma geldi ve bana baktı.

"Gördün mü bak?" Dedi."Sürpriz hazırlamış sana! Bu demek oluyor ki seni affetti!"

 

Teyzemin cümlesine bende gülümsediğimde "Beril zaten bana kıyamaz ki..." dedim.

"Elbet barışacaktık.Sadece bu kadar kısa bir zamanda olmasını beklemiyordum."

 

"Önemli olan zaman değil ki kızım.Verilen değer.Tamam bir insan ne kadar değer veriyorsa o kadar kırılır; ama siz kardeşsiniz."

 

"Doğru diyorsun teyze biz kardeşiz.Hemde çok iyi bir kardeşiz."

 

"Acaba sürpriz ne?" Heyecan ile sorduğu soruya gülümserken "bilmiyorum ki..!" Dedim."Ama çok heyecanlandım.Bende merak ediyorum nasıl bir sürpriz hazırladığını."

 

"Neyse artık gelince göreceğiz."

 

"Göreceğiz..." dedim heyecan ile.

 

✨✨✨

 

Zaman sanki geçmek bilmiyor gibiydi.

Sanki... bir saat on saat gibi geliyordu bana.

 

Beril'in hazırlamış olduğu sürprizi gerçekten merak ediyordum.

 

Birbirimizi çok kırmıştık, üzmüştük...

Eski zamanları düşününce hep dudaklarımda bir tebessüm oluşuyordu.

 

Beril benim tek dostumdu.Tek sırdaşımdı...

 

Ondan ayrı kalmak, ya da onunla kavga etmek canımı çok yakıyordu; ama hepsi geride kalacaktı.Yine Beril ile eski dostluğumuza devam edecektik.

 

Sürekli olarak saate bakmama rağmen Beril'in ne zaman geleceğini kestiremiyordum.

 

Elimde duran telefonu oturduğum koltuğa koyduğumda yerde halının üzerinde oynayan Berfu'ya bakıp gülümsemiştim.

 

O kadar huzurlu ve o kadar mutluydu ki... sanki mutluluğumu hissetmiş gibiydi.

 

Berfu'yu izlemeye devam ederken bakışlarım sofrayı kuran teyzeme değmişti.Olduğum yerden kalkıp yanına yürümeye başladığımda "teyze neden bana söylemiyorsun?" Dedim."Yardım ederdim."

 

"Ne bileyim kızım" dedi."Hazırlarım tek başıma." Teyzeme bakıp elinde bulunan kahvaltılık tabakları alıp masaya koyduğumda hepsine yerlerine yerleştirmiştim.

 

Masaya yerleştirdiğim tabaklardan sonra bardakları tezgahın üzerinden alıp masaya doğru ilerlerken kapının çalması ile "ben bakarım" dedim.Elimde duran bardakları masaya koyma gereksiniminde bulunmadan hızlıca kapıya ilerlediğimde Beril'in geldiğini anlamıştım.

 

Yüzümde oluşan kocaman bir gülümseme ile kapıyı açtığımda gördüğüm manzara karşısında neye uğradığımı şaşırmıştım.

 

Elimde bulunan bardaklar kayıp yere düşerken tepkisizdim.

 

Gördüklerimin rüya olup olmadığını anlamaya çalışırken bakışlarım ele ele tutuşmuş Beril ve Mert arasında gidip gelmişti.

 

Beyazlar içinde olan Beril'in gözlerinin içine baktığımda bana bakıp gülümsediğini gördüm.

 

"Almila..." dedi büyük bir mutluluk içerisinde.

"Bir şey söylemeyecek misin?"

 

Beril'in cümlesini odaklanamazken Mert'e baktım.

 

Bana bakıyordu.Belki de bir şey söylememi bekliyordu.

 

Gözlerinin içinde olan tedirginliği görmüştüm.

 

"Sen..." Dedim sesim titrerken."Senin burada...Beril ile ne işin var?"

 

"Ben..." dedi.Durdu.Her ne söylecek ise vazgeçmişti belli ki.

 

"Biz evlendik Almila!" Beril'in tereddüt bile etmeden söylediği cümle karşısında buz kesmiştim.

 

Gözlerimin içine bakarak 'biz evlendik' demişti.'Biz evlendik Almila!'

 

"Sen ne dediğinin farkında mısın Beril?" Dedim."Ne evlenmesinden bahsediyorsun sen?"

 

Şaka yapmış olması için içten içe dua ederken, Beril'in dudakları arasından çıkacak kelimelere odaklanmıştım.

 

"Farkındayım" demişti gözlerime bakarak.

"Ne dediğimin farkındayım Almila." Elinde bulunan nikah cüzdanını çıkardığında bana doğru çevirerek bakmamı sağlamıştı."Bizi tebrik etmeyecek misin yoksa?"

 

Cümlesinde bir gerçeklik payı aramıştım; ama bulamamıştım.

 

Gerçek olduğuna inanmadığım hâlde nasıl tebrik edebilirdim ki zaten! Nasıl gerçeklik payı bulabilirdim?

 

"Beril bu hiç komik bir şaka değil haberin olsun!" Yerde duran cam parçacıklarını önemsemeden içeri girdiğimde arkamdan eve Beril'in ve Mert'in girdiğini görmüştüm.

 

"Şaka değil Almila!" Dedi büyük bir ciddiyetle."Şaka olduğunu nereden çıkardın! Hem böyle bir şaka mı olur?"

 

"Beril..." Teyzemin şaşkın sesini duymam ile teyzeme döndüğümde "teyze baksana şuna!" Dedim gülerek."Bana nasıl bir şaka hazırlamış." Kafamı iki yana sallarken "söyle ona hiç komik bir şaka değil!" Dedim.

 

"Kızım burada ne oluyor böyle? Hem bu halinde ne?"

 

"Biz evlendik Yelda Teyze! Ben ve Mert evlendik!"

 

"Saçmalama!" Dedim bağırarak."Yeter artık Beril lütfen daha fazla saçlamayı kes! Bak ben böyle şakaları beğenmem tamam mı? Beni çok iyi biliyorsun."

 

"Biliyorum."

 

"O zaman bildiğin halde neden böyle bir şaka ile karşıma çıktın! Hem..." bakışlarım bana bakan Mert'i bulurken "bunun burada ne işi var ya ne işi var!"

 

"Almila lütfen..." Mert'in cümlesini bölerken "sen sakın konuşma Mert!" Dedim nefret dolu sesimle."Senin konuşmaya hakkın bile yok!"

 

"Almila bak sinirlisin biliyorum; ama lütfen bizi bir dinle."

 

"Ya sen hangi hakla konuşabiliyorsun! Hem sen... sen benim yüzüme nasıl bakabiliyorsun aklım almıyor!" Elimi saçlarıma geçirip yürümeye başladığımda Beril'in cümlesi ile ona dönmüştüm.

 

"Almila bağırmayı bırak artık! Hem lütfen Mert ile bu şekilde konuşma!"

 

"Vay be..!" Dedim elimde alkış yaparken.

"Bana Mert'i savunmaya başladın şimdiden." Elimde göz yaşımı silerken "ya ben senin kardeşin değil miyim! Sırdaşın, dostun değil miyim Beril? Neden ya neden aklım almıyor! Neden biz şu an seninle karşı karşıyayız.Yan yana olmamız gerekirken neden düşman gibiyiz?"

 

"Bunun sorumlusu sensin Almila.Bunu çok iyi biliyorsun."

 

"Biliyorum..." dedim sesim titrerken."Ama bunu yapmak zorunda değildin Beril.Benden gizli bir şekilde evlenmen..." cümlemi devam ettiremezken "sen beni kardeşlikten çoktan çıkarmışsın Beril" dedim.Cümlelerim dudaklarımdan firar ederken nefes alamadığımı hissetmiştim.

 

O an her şeyin bittiğini anlamıştım.

Beril'i kaybettiğimi anlamıştım.

 

"Sen beni çoktan silmişsin."

 

Beril kafasını sağa sola sallarken eli hâla Mert'in avuçları arasındaydı.

 

"Ben sadece bir şeyi merak ediyorum" dedim çaresizce."Sadece tek bir şey.Çok dalga geçtiniz mi mesela benimle? Benden gizli bunları yaparken arkamdan salak dediniz mi mesela? Bizi ayrı biliyor; ama biz burda evlendik dediniz mi?"

 

Beril kafasını hızlıca sağa sola sallarken "bunları yapmak istemezdim Almila; ama sen beni buna mecbur bıraktın.Bizi... buna mecbur bıraktın!"

 

"Mecbur..." dedim gülerek.

 

"Kabul et Almila.Eğer sen zamanında seçim yapmamı benden istemeseydin bugün burada böyle bir konuşma olmayacaktı."

 

"Haklısın..." dedim."O zaman size mutluluklar.Umarım her daim mutlu olursun Beril."

 

"Almila..."

 

Beril'in söylediğini duymamazlıktan gelirken "Eee..? Nikah şahidi falan yok mu ya! Küçüklük hayalimi kimin gerçekleştirdiğini merak ettim açıkcası."

 

"Bence bunların zamanı değil Almila."

 

Mert'in sesini duymaya tahammül bile edemezken bana ismimle seslenmesi sinirimi üst seviyeye çıkarmıştı.

 

"Bende barıştığımızı düşünerek sofra kurmuştum." Sofraya doğru ilerlediğimde tam önünde durdum ve baktım."Ama görüyorum ki çok yanlış düşünmüşüm." Sofrada duran takımları birden yere fırlattığımda Beril korkuyla yerinden sıçramıştı.

 

Tabakları ve bardakları yere atmam ile Berfu ağlamaya başladığında teyzem hızlıca yanına ilerleyip kucağına almıştı ve odaya götürmüştü.

 

"Almila..." dedi Beril bana şaşkın bir yüzle bakarak.

 

"Sana..." bakışlarım Mert'i bulurken "size afiyet olsun!" Dedim."Bundan sonra ben yokum hayatında."

 

Beril'in yüzüne bakmadan olduğum yerden ayrılıp odama geçerken kapıyı kilitleyip, kapının arkasına yaslanmıştım ve hıçkırıklarımın sesli bir şekilde dışarı çıkmaması için elimde ağzımı kapatmıştım.

 

Hayatımdaki herkes bana ihanet etmişti.

Beril, Emir, Ceyda, Mert, Barın...

 

Hepsi kalbimi yere atıp ayaklarının altında ezmişlerdi.Beni paramparça etmişlerdi.

 

"Dayanamıyorum artık..." Dedim nefes alamazken."Ben artık dayanamıyorum! Ben artık nefes bile alamıyorum!" Olduğum yerde yere çöküp ağlamaya devam ederken bu sessiz odada hıçkırıklarım ile yalnız kalmıştım.

 

✨✨✨

 

Aradan kaç saat geçti biliyorum; ama olduğum yerde haraket dahi etmezken çalan telefonumu bile umursamıyordum.

 

Telefonum üst üste çalarken olduğum yerden yavaşça doğrulup telefonu elime almıştım ve puslu olan gözlerim ile arayan kişinin ismine bakmıştım.

 

Cüneyt arıyor...

 

Açıp açmamak arasında gidip gelirken yeşile basarak açma gereğinde bulunmuştum.

 

Telefonu kulağıma tutup "efendim Cüneyt?" Dediğimde karşıdan gelen sesi duymak için beklemiştim.

 

"Almila bugün toplantı var.Unutmadın değil mi?"

 

Cüneyt'in cümlesi ile elimi alnıma vurduğumda "unuttum ben onu Cüneyt!" Dedim.

 

"Almila toplantının başlamasına iki saat falan var.Nasıl unutursun?"

 

"Ben gerçekten özür dilerim ya! Hemen hazırlanıp geliyorum merak etme sen." Telefonu kapatıp olduğum yerden kalktığımda başımın dönmesini umursamadan dolabımım karşısına geçip giymek için kıyafet bakmıştım.

 

Altıma siyah hafif bol bir pantolon onun üzerine de giymek için beyaz bir crop bluz elime aldığımda son olarak kombinimi tamamlamak için siyah blazer ceket almıştım.

 

Kıyafetleri yatağın üzerine koyup giymeye başladığımda makyaj masamın karşısına geçerek şiş olan gözlerimi umursamadan makyaj yapmaya başlamıştım.

 

Hafif olan bir makyajımın ardından saçlarımı yapıp topuklu ayakkabımı giyip çantamı elime aldığımda aynada son kez kendime bakıp evden çıkmak için tamamen hazırlanmıştım.

 

Olduğum yerden ilerleyip dışarı çıktığımda teyzemin Berfu ile ilgilendiğini görmüştüm.

Yerlere baktığımda etrafın tertemiz olduğunu görmem ile odamda baya zamanımın geçtiğini anlamıştım.

 

Teyzem bana bakıp beni süzdüğünde "nereye böyle?" Dedi.

 

"Cüneyt'in toplantısı var bugün de bende oraya gidiyorum teyze.İç mimar lazımmış işi için.Benden yardım istedi ve bende kabul ettim."

 

"Bu halde toplantıya gideceğine emin misin sen?"

 

Kafamı evet anlamında sallarken "kafamı dağıtırım.Hem benim içinde iyi olur."

 

Teyzem olduğu yerden kalkıp yanıma geldiğinde "merak etme teyze" dedim.

"İyiyim ben.Hem... böyle olması belki de en iyisidir."

 

Teyzem kafasını sallarken "sakın seni üzmelerine izin verme kızım!" Dedi."Buna asla izin verme."

 

Kafamı sallarken "bunun için çabalayacağım" dedim.

 

Teyzemin yanından geçip Berfu'ya doğru ilerlediğimde "bugün seninle ilgilenemedim kızım özür dilerim; ama sana söz veriyorum bundan sonra zamanını senin için ayıracağım.Hemde her zaman." Dudaklarımı mis kokan saçlarına değdirip geri çekildiğimde "ben artık gideyim teyze" dedim."Toplantıya baya az kaldı.Anca giderim zaten."

 

Teyzem kafasını sallarken "kendine dikkat et" dedi.

 

"Ederim teyze" dediğimde çıkışa doğru ilerleyip arabamın kilidini açmıştım.

 

Arabaya binip sürmeye başladığımda kısa bir süre içerisinde toplantının olacağı yere ulaşmıştım.

 

Toplantının olacağı otelden içeri girip üst kata çıkmak için asansörü çağırdığımda 10. Kata basarak yukarı çıkmayı beklemiştim.

 

Bakışlarım arada sırada kolumdaki saate kayarken toplantıya beş dakikanın daha olması içimi rahatlatmıştı.

 

10.Kata sonunda çıktığımda asansörün açılması ile yemek katına ilerleyip Cüneyt'in olduğu masaya gelmiştim.

 

Cüneyt beni gördüğü gibi ayağa kalktığında "hoşgeldin" dedi.

 

Bana yaklaşıp sarıldığında "hoş buldum" dedim.

 

Cüneyt bana baktığında yüzü değişmişti.

"Sen iyi misin?" Dedi panik içinde."Bir şey mi oldu?"

 

"Aslında..." söyleyip söylememek arasında kararsız kalırken yeri ve zamanının olmadığını düşünerek susmuştum.

 

"Aslında..?" Dedi cümlemin devamını bekleyerek.

 

"Toplantıdan sonra konuşsak olur mu? Çünkü gerçekten yeri ve zamanı değil."

 

"Peki..." dedi."Sen bilirsin." Yanında duran boş sandalyeyi gösterirken "oturalım mı?"dedi.

 

Kafamı sallayıp boş olan sandalyeye geçtiğimde oturdum ve saate baktım.

 

"Ne zaman gelecekler?" Dedim."Toplantı saati geçti bile."

 

"Birazdan burada olurlar."

 

"İş yapacağın kişiler her kimse baştan sorumsuz çıktı.Bence bu iş meselesini sen tekrardan bi düşün."

 

Cüneyt cümlem üzerine gülmeye başladığında "alemsin Almila ya!" Dedi.

 

Elini omzuma yerleştirip bana bakarken verdiği tepkiye şaşırmıştım.

 

Bakışları benden sonra arkaya kaydığında "geldiler sonunda" dedi.

 

Elini omzumdan çekip ayağa kalktığında "şükür kavuşturana mı diyorduk yoksa?" Dedim yalandan bir gülümseme ile.

 

Bende ayağa kalkıp dudaklarıma yalancı bir gülümseme sergilediğimde tam arkamı dönecektim ki duyduğum ses karşısında haraketsiz kalmıştım.

 

"Merhaba" demişti yanımıza gelen adam.

 

"Merhaba" demişti aynı şekilde Cüneyt karşılık verirken.

 

"Umarım sizi çok bekletmemişimdir?"

 

Duyduğum sesi idrak etmeye çalışırken bunun bir şaka olması için dua etmiştim.

 

"Hayır bekletmediniz merak etmeyin."

 

Ortamda büyük bir sessizlik olurken "biz hâla tanışmadık" demişti aynı ses.

 

Cümleyi bana kurduğu anlamıştım; ama ne bir şey söyleyebilmiştim ne de arkamı dönebilmiştim.

 

Cüneyt bana yaklaşıp elini omzuma yerleştirirken sessizce "iyi misin?" Demişti.

 

Kafamı evet anlamında sallarken tekrardan canımı acıtan o sesi duymuştum.

 

"Ben Barın Soylu..." demişti arkamdaki adam.

"Arkanızı dönmeseniz de tanıştığımıza memnun oldum."

 

Kurduğu cümle, söylediği o isim canımı yakarken gözlerimi kapatıp bu anın gerçek olmaması için dua etmiştim.

 

Tam arkamda duran adamın Barın olmaması için dua etmiştim.

 

"Belki de isim benzerliğidir" dedim içten içe; ama biliyordum ki bu imkansızdı.

 

Çünkü, Barın'ın sesini asla unutmazdım.

Unutamazdım.

 

Bana ne kadar acı verirse versin varlığını hissettiğim birinin sesini nasıl unutabilirdim ki?

 

Bölüm sonu...

 

Evett! Uzun bir sürenin ardından tekrardan buradayım.

 

Umarım bölümü beğenmişsinizdir. 🤍

 

Eğer beğendiyseniz oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen. 🤍

Loading...
0%