@alfaedam
|
~İkinci Şans~ 🌸 Hayat her zaman kötülüklerle dolu değildi. Ama ben kötülükleri görerek büyümüştüm. Annemi sekiz yaşında kaybetmiştim. Babam beni hiç sevmemişti. Zengindim ama sevgi yoksulu olarak büyümüştüm. Şimdi ise bana bahşedilen bu acılarla dolu hayatıma veda etmek için bir binanın tepesine çıkıp etrafı son kez izlemekteydim. Ne kadar tuhaftı değil mi hayat? Annem beni bıraktığında canım çok yanmıştı. Onun gül kokusunun silindiğini düşündükçe kalbim sızlıyor. Acaba buradan atlasam anneme kavuşur muydum? Acaba kanatlarım çıkar da beni gökyüzüne, annemin yanına taşır mıydı? Şu anda benim ölmek istediğimi acaba görüyor müydü? Bir adım atıp boşluğa baktım. İstanbul her zamanki gibi muhteşem gözüküyordu. Şehir canlı, boğaz ışıl ışıl, martıların şen sesleri gökyüzüne karışıyor, insanlar yollarına devam ediyor... Sanki ben kimsenin umurunda değilmişim gibi. Evet, ben gerçekten de kimsenin umurunda değildim. "Neden? Neden benim varlığımdan habersizsiniz? Kimse beni neden duymuyor?" Rüzgârın etkisiyle uçuşan saçlarımı yüzümden çekmeye çalıştım. Rüzgâr bile benim yüzümü görmek istemiyordu. O kadar şiddetlenmişti ki sanki rüzgarla birlikte savrulacaktım. Yine de ayrılmadım çıktığım basamaktan. Çünkü ben, bugün anneme kavuşacaktım. "Keşke, keşke güzel bir hayatta yaşamaya şansım olsa! Keşke! Benim! Yerimin! Olduğu! Bir hayatım olsa!" Her kelimem İstanbul'un etrafında yankılanıp kayboldu. "Keşke!" dedim dizlerim artık beni tutamazken. "İkinci bir şansım olsa!" O an parmaklar hissettim arkamda. Soğuk parmaklar tenime değince istemsizce titredim. Bu parmaklar neden buradaydı? Beni durdurmaya geldiyse buna izin vermezdim, çünkü artık yaşamak istemiyordum. O parmaklar beni tutacak sanırken hiç olmayacak bir şey oldu. Anlıktı. Beni istediğim ama gitmeye korktuğum boşluğa itti. Aşağıya doğru düştüğümü gördüğümde hemen geri dönmeye çalıştım ama çoktan bacaklarım boşlukla buluşmuştu. Yere doğru şiddetli bir şekilde giderken yaşadıklarım bir bir aklıma düşmeye başladı. Sanki her şeyi son kez görüyordum. Çikolatalı dondurmanın tadını hissettim ilk önce. Sonra içtiğim içkilerin kokusu burnuma geldi ve beni mahvetti. Gözlerim dolarken annemi hissettim. Sesi yankılandı kulaklarımda... Kızım... Gülümse. Ağlamak sana yakışmıyor. Annemin kokusunu hissettim. Mis gibi kırmızı gülün kokusunu... Ağzıma bebekken tattığım ilk sütün tadı geldi. Sıcak tadı dilimi ısıttı. Beni selamlayan sabahı, bulutların arasında ışıldayan güneşi gördüm. Sonra bana bakan ve benim az önce olduğum yerde duran yaşlı kadını gördüm. Yüzüne takınmış olduğu sıcak gülümsemeyi ve o uzaktan belli olan o can alıcı mavi gözlerini gördüm. Bana baktı, baktı, baktı... O an olanları hatırladım. Beni iten oydu. Beni ölüme gönderen oydu. Ama isteyen de bendim. Bedenim sertçe zemine çarparken tek düşündüğüm şey annemdi. Sanırım benim sonum da böyle olacaktı. Yani ben öyle düşünüyordum. Aslında her sonun bir başlangıcı vardı... Benim başlangıcım da ölümümdü. 🌸💮🌸 22.04.2022 Wattpad kapandığı için burada paylaşıyorum.
Şu kısa hayatta size güzel bir şey katacaksam eğer ne mutlu bana. Devamını okuyun ve okudukça yeni bir dünyama gelin. Bu dünyam daha çok sevgi ve umut dolu. Biraz da eğlence. Neyse sizi kitabımla baş başa bırakıyorum. İyi okumalar dilerim. |
0% |