Yeni Üyelik
1.
Bölüm

1. Bölüm

@alifatihbirben

YER : AFGANİSTAN

O gece uyku tutmamıştı Yüzbaşı Altay'ı. Odasından dışarı çıkıp bir sigara yakmıştı. Öylece gökyüzüne bakıyor, derin bir nefes alarak ailesine duyduğu özlemi adeta bakışlarıyla yıldızlara anlatıyordu. 5 yıldır Afganistan'da görev yapıyordu. Uzun zamandır da Türkiye'ye gelememişti ve Annesi Perihan'ı, babası Mustafa'yı, abisi Kadir'i ve ablası Sinem'i çok özlemişti. En kısa zamanda izin kullanıp onları görmeye gitmek istiyordu...

Bir tuhaflık sezmişti. Ortam bir anda iyice sessizleşmiş, cırcır böceklerinin bile sesi kesilmişti adeta. Berkin bir şeylerden şüphelenmiş bir şekilde etrafına bakıyordu. İleri doğru bir-iki adım daha attığı anda karanlıkların içinden ateşlenen silahın sesini duyduğu anda kendini hemen yere attı ve silah sesleri bir anda yükselmeye başlamıştı. Yaklaşık 200 kişilik bir terörist grubun saldırısına uğramışlardı. Yüzbaşı Berkin Altay komutasında olan karargahta ki askerler toplamda 80 kişiydi. Teröristler sayıca çok üstünlerdi. Karargahta kırmızı alarm verilmişti ve hemen istirahatte olan bütün askerler bir anda kalkıp çatışmaya başlamışlardı.Nöbet kulübelerinde ki askerler de dahil olmak üzere bir çatışma dahada alevlenmişti. Yüzbaşı Berkin ise hemen yattığı yerden kalkıp içeri girdi silah ve mühimmatını alıp çatışmaya katıldı...

Berkin '' Arkadaşlar dikkatli olun. Gözünüzü dört açın !!! '' diye kendi bulunduğu mevzisinden komutasında ki askerlere seslendi. Piyade Komando Astsubay Kıdemli Başçavuş Adem Dereli '' Komutanım bizden sayıca fazla gibiler '' diye seslendi. Yüzbaşı Altay '' Fazla olabilirler Astsubayım ama biz onlardan daha iyiyiz. Dayanın. Dayanın !!! '' diye bağırdı ve çatışmaya devam etti...

Çatışma tam 2 buçuk saat sürmüştü. Türk Silahlı Kuvvetleri, terörist grubu Yüzbaşı Berkin Altay'ın komutasında ki askerleriyle yerle bir edip geri püskürtmüştü fakat çok sayıda şehit vermişti.

Çatışma bitmişti. Yüzbaşı Berkin emrinde ki askerlere sesleniyordu fakat kimseden ses çıkmıyordu. Ortalık toz duman olmuş vaziyetteydi, geceyi sadece ay ışığı aydınlatıyordu. Berkin tekrar seslendi '' Ferhat ! Semih ! Koray Uzman !!! İyi misiniz ? Cevap verin !!! '' Mevzilerde yürümeye devam eden Berkin yerde yatan askerlerini görünce adeta yıkılmıştı. Yüzüstü yatan yaralı bir askeri gördü ve onu kucağına aldı. Kucağına aldığı asker Astsubay Kıdemli Başçavuş Adem Dereli idi. Adem ağır yaralıydı ve şehit olmak üzereydi. Berkin, Adem'i gördüğü anda neredeyse aklını kaybetme noktasına gelmişti. Adem' de Berkin gibi İzmirliydi. Berkin'in karargahta ki en iyi anlaştığı kişiydi... Adem '' Komutanım ailem önce Allah'a sonra sana emanet. Onlara iyi b...'' cümlesini bitiremeden Berkin'in kucağında şehit olmuştu...

Gündoğmuştu. 80 kişi olan karargahta sadece 15 asker sağ, 5 asker ise yaralı olarak kurtulmuştu. Yüzbaşı Berkin ise kucağında şehit olan Adem'in göğüsüne elini koymuş bir vaziyette uzaklara dalmıştı. Ağlamaktan adeta göz pınarları kurumuştu. Uzman Çavuş Devran, Berkin'in yanına gelerek '' Komutanım ! İyi misiniz ? Bir şeyiniz var mı ? '' diye sordu. Berkin cevap bile verecek durumda değildi. O sırada helikopter sesi duyuldu. Türkiye yeni bir birlik göndermişti. Helikopterden inen askerler hemen yaralılar ve şehitlerle ilgilenmeye başlamıştı. Uzman Çavuş Devran, yeni gelen birliğin komutanı Binbaşı Ercan Yaban'a durumu anlatmıştı. Binbaşı '' Yüzbaşı Altay nerede ? '' diye sordu. Uzman Çavuş Devran eliyle göstererek bu tarafta komutanım ve Berkin'in yanına doğru yürüdüler.

Binbaşı Ercan, Berkin'in yanına oturdu. '' Nasılsın diye sormayacağım Yüzbaşım. Biliyorum bu acı anlatılamaz. Girdiğim çatışmaların haddi hesabı yok, bende çok askerimi şehit verdim ama her zaman devletimin bana ihtiyacı olduğunu bilerek psikolojimi diri tutmaya çalıştım. Ne derece başarılı oldum tartışılır çünkü karım beni boşadı. Dayanamadı kadıncağız benim hallerime ve en sonunda pes etti. Yani şunu diyeceğim Yüzbaşım, sen sakın kendini bırakma. Bırakırsan dağılırsın, Bu ülkenin senin gibi askerelere ihtiyacı var. '' dedi ve ayağa kalktı. Bilinçsiz bir şekilde karşıya bakmaya devam eden Berkin son bir kez Adem'e bakıp onu yere bıraktı ve ayağa kalktı. Binbaşı Ercan elini Berkin'in omuzuna attı ve karargaha doğru yürüdüler.

Binbaşı Ercan komutasında tüm işlemler halledilmiş, şehit olan askerlerin naaşları Türkiye'ye gönderilmişti. Yüzbaşı Berkin yaşadıklarının etkisiyle bütün gün odasından çıkmamıştı. Binbaşı Ercan, Berkin'i uzun bir süre ortalarda göremeyince kontrol etmek için odasına gitti. Odaya girdiğinde Yüzbaşı'nın köşeye çekilip yerde dizlerini karnına çekerek oturduğunu gördü. Psikolojisi iyice bozulmuştu. '' Kalk artık ! '' dedi sinirli bir şekilde Binbaşı. Başını yerden kaldıran Berkin'in gözleri kıpkırmızı olmuştu ağlamaktan, '' Çok canım acıyor komutanım. Ben hayatımda yüreğimin bu derece yangın yerine döneceğini hiç düşünemezdim. Kötüyüm, çok kötüyüm... '' diyerek adeta içini dökmüştü Berkin, Binbaşı'na. Binbaşı Ercan Berkin'in bu söylediklerine çok içerlemişti ama hiç belli etmemeye çalışıyordu. '' Sakın böyle şeyler düşünme. Sen bu ülkemize hayatını adamış bir askersin. Kendine gel. Sana uzun bir süre izin ayarlamaya çalışacağım. Gerekli görüşmeleri ben yapacağım. Ailenin yanına dön, onlarla vakit geçir. '' dedi. '' Bu bir emirdir '' diye ekledi bağırarak.

Birkaç gün sonra Türkiye'ye dönmüştü Yüzbaşı Berkin. İzmir Adnan Menderes Havaalanından taksiye binip mahallesine doğru yola koyuldu. Yaşadıkları gözünün önünden bir an olsun gitmiyordu. Geceleri uyuyamaz hale gelmişti ve psikolojik olarak durumu hiç iyi görünmüyordu...

Berkin mahallesinin başında taksiden indi. Derin bir nefes aldı ve neşe dolu çocukluğunun geçtiği sokaklardan bu sefer durgun ve bitkin bir vaziyette geçiyordu. Evinin önüne geldiğinde annesi Perihan'ın bahçede çiçekleri suladığını gördü. Bir süre kapıdan annesini izledi ve ona duyduğu özlemden dolayı gözleri dolmuştu. Dış sokak kapısını açtı, kapının sesini duyan Perihan, Berkin'i karşısında görünce adeta şoke olmuştu ve bir anda '' Oğlum !!! '' diye sevinç çığlığı atmıştı. Koşarak sarıldı Berkin'e Perihan. Doya doya öpüp kokladı oğlunu. '' Hoşgeldin Berkin'im. Hoşgeldin oğlum... '' dedi ağlayarak. Babası Mustafa sesleri duyunca pencereden dışarı baktı. Berkin'i görünce pencereyi açıp '' Vay aslanım gelmiş '' diye bağırdı. '' Geldim Baba. '' dedi kötü olduğunu çaktırmayacak bir ses tonuyla. Perihan ile beraber eve girmek için iç kapıya doğru yürüdüler...

Loading...
0%