Hazal'dan

Bu nerden çıktı şimdi. Kolyeden ona hiç bahs etmedim. "Baran sen nerden biloyorsun?" Gözlerini kapatıp açtı. "Karım soru sordum" kaşlarım çatıldı. "Bende soru sordum" sertçe yüzünü sıvazladı. "Baran. Lütfen üzerime gelme. Bu konu hakkında konuşmak istemiyorum" derin bir nefes aldı.

"Baran" gözlerini kısıp bana baktı. "Canım sütlü çikolata çekti" güldü. "Karım ister de ben almazmıyım" alnımdan öpüp odadan çıktı.

Bu konuyu Uraz ve benden başka kimse bilmiyor. Kolyeyi Uraz'dan öğrenmiş ola bilirmi?.

Yazar'dan

Baran arabayı sürerken kolyenin Hazalla nasıl bir bağlantısı ola bilir diye düşünüyordu. Camların kırılmasıyla kollarını kendine siper etti. Yan koltukta ki telefonu alarak adamlarını arayıcaktı ki telefonda yazılan 'Uraz' ismiyle kaşları çatıldı. Kurşunlardan biri arabanın lastiğine gelmesiyle arab durdu. "Kahretsin" telefonu yanıtladı.

"Alo" "3 cü karşılaşmayı hatırlıyormusun" Baran elini yumruk yapıp direksiyona vurdu. "Şu an çatışmadayım" kemerini sıkıştırdığı silahı çıkardı. Diğer hattan gelen gülme sesiyle kaşları çatıldı "Çatışmada değilsin karşılaşmadasın" Baran senirle telefonu kapattı.

Tuzaktı. Bu işin Urazın başının altından çıktığını bilmeliydi. Silahının emniyetini açarak ateş etmeye başladı. Kapattığı telefonu tekrar açıp arama yaptı. "A-" "market tarafta ki binaya gelin. Adamları topla" onay aldığında telefonu kapattı.

Adamlar gelene kadar kalan üç kurşunu dikkatle kullandı.

Silah seslerine başka silah seslerinin eklenmesiyle adamların geldiğini anladı. Yan kapı açılınca bakışları oraya döndü. "Ağam adamların sayısını azlttık. Eğer dikkatli olursak buradan çıka biliriz" Baran kafasıyla onayladı.
Kapıyı açıp indiler. Eğilerek arabaların arkalarına saklanarak korumalardan birinin adabasına bindiler.

Koruma arabayı sürerek oradan uzaklaştı.

Tam yolun ortasına gelmişken Baran arabayı durdurdu. "Ali git marketten sütlü çikolata al gel" koruma tamam deyip arabadan indi.

Çikilotalarım. Bölümler az oluyor biliyorum. Bir kaç sebepden dolayı böyle. Amma düzelticem.