@aliningecesi
|
Hazal'dan Elim karnımda kafamı Baranın omzuna yaslamış arabada oturuyordum. Göz yaşlarım da bana eşlik ediyordu. "Karım?" Baran kaşlarını çatarak yüzüme baktı. Baş parmağıyla göz yaşlarımı sildi. "Ağlama. Yakışmıyor sana ağlamak" kafamı boynuna gömdüm. Derin bir nefes alarak saçıma öpücük kondurdu. ________ "İstemiyorum" yanıma gelip oturdu. "Karım. Yemek yemelisin." Kafamı iki yana salladım. "İstemiyorum dedim ya. Yemiycem hiç bir şey. Neden anlamıyorsun" kafamı arkaya attım. "Sakin ol. Tamam yeme. Amma acıktığında söyle tamammı?" Derin nefes aldım. "Tamam" odadan çıktı. Yataktan kalkıp kapıya doğru ilerledim. Odadan çıkıp yanda ki pembe kapılı odaya girdim. Yüzümde küçük de olsa bir tebessüm belirdi. Odanın içinde ilerleyerek beşiğin yanında durdum. Elimi beşiğin tüllerinde gezdirdim. Gözümden bir damla düştü. Gardırobun kapaklarını açtım. Pembe gelinciği elime alıp çiçeklerini okşadım. "Acaba üzerinde nasıl dururdu." Kapı açıldığında elimin tersiyle gözümü sildim. Baran arkamdan sarıldı. "Karım." Boynuma öpücük kondurdu. "Geçicek. Hepsi geçicek. Amma bunun için kendini toparlamalısın. Ağlamak gideni geri döndermez ki." Arkamı dönüm Barana sarıldım. "Benim yüzümden hepsi benim yüzümden" omzumdan turarak beni kendisinden ayırdı. "Senin bir suçun yok." Kafamı iki yana salladım. "Baran" eli bir kaç saniye durdu sonra yine devem etti. "Efendim Karım." Derince yutkumdum. "O ölmedi" kaşları çatıldı. "Karım-" sözünü kestim. "Yaşadığını hiss ediyorum. Ölmedi yaşıyor" Baran aynı ifadeyle bana baktı. "Kızım yaşıyor. İçimden bir hiss bana onun yaşadığını söylüyor". Deein bir nefes aldı. Cevap vermeden alnımı öptü. |
0% |