Yeni Üyelik
2.
Bölüm

Giriş

@aliningecesi

Güzel okurlarım bu bölüm üçüncü kişinin anlatımıyla anlatılıcak.

Giriş

 

"Abla ya lütfen bir kerecik nolursun" kardeşinin ısrarına dayanamayan Hazal ona bir bakış atıp sırıttı "Tamam amma bir kerecik" saat gecenin 3 ü ikiside odalarından çıkarak abilerinin odasına girdiler Simay burnunu tutarak fısıldadı "Bu koku ne be çok kötü kokuyo odası bu erkeklerin hepsi neden böyle" Hazal gülerek Abisinin masasına yaklaştı masanın sağındaki çekmeceyi açıp bir kalem alıcaktıki bir kağıt fark etti. Eline alarak inceledi açıp okuduğunda içinde adres yazılıydı Simayın sesini duyan Hazal kağıdı cebine koyarak elindeki kalemle abisine yaklaştı "İnşallah kızmaz" Abisinin yüzüne kedi çizip kalemide yerine koydu ve hiç bir şey yapmamışlarmış gibi odadan çıkıp kendi odalarına gittiler.

 

Yataklarına girdikten sonra Simay uyudu Hazalsa onun uyumasını bekledi uyuduğundan emin olduktan sonra cebindeki kağıdı çıkardı. Ve açarak okumaya başladı

 

Kağıtta yazanlar:

 

Karaköy çiçekli tepe. Ev numarası 9

 

______________
Saat 7 iradelerinde dışarı kapı büyük bir gürültüyle dövüldü. Hizmetkarlar kapıyı açtıklar. Kapıdakiler Karabeylerden başkası değildi. "Hasan" Hazar ağanın kükreyişi konağı doldurdu. Hasan ağa avluya çıkarak gelenlerin Karabeyler oldunu gördüğünde kaşlarını çattı. Karabayler habersiz bir şekilde geldilerse elbet bir şeyler vardı. Hasan ağa aşağı inerek Hazar ağanın tam karşısında durdu "Hazar ağa de hele bu saatte ne kapıma dikilüysün?". "Utanmadan birde soruymusun" "Ne utanmasundan bahs ediysun Hazar ağa".

 

"Naptığunu bilmuysun öylemi. Hay birde bilmemezlüktek geluy. Bana evlat acısu şattun sen daha napucaksun" Hasan ağa kendisine atılan iftirayla sinirle kükredi. "Hele bir oda dur Hazar ağa sen kime katil diyun bunun cezasu ağurdur" konuşmanın ortasına Baran ağa girdi."Peki sen cezan ne olacak ha? Kardeşime tecavüz ettikten sonra onu öldürmedinmi ha söylesene" "Ne deysün sen ben öyle bir şey yapmadım yapmam da" Baran ağa elindeki kağıdı Hasan ağaya göstererek bağırdı. "Peki bu ne Hasan ağa kardeşim ölmeden önce bir mektup bırakmış onu öldüreceğini biliyormuş" bu sırada Hazal aşağı indi. "Baba noluyor burda?". "Hazal kızım 11siz yukarı çıkın" Hazar ağanın bakışı Hazala çevirildi.

 

"Hayur orda dur bakem hele. Kan dökülmesini istemiyorsan Kızun Hazalla oğlum Baran imam nikahuyla evlenücek" Hazal şaşkın bir şekilde babasına baktı "Ne dedüyunu bil de konuş Hazar ağa ben kızımı sevmediğine vermem".
O sırada Hazalın abisi Serhat aşağı inerek konuştu "Benim kardeşim kimseyle evlenmiyor" "O zaman kan dökülücek bana yaşattığın evlat acusunu sende yaşıycaksun" Hazal kaşlarını çattı "Ne dediyinizin farkındamısınız siz benim babam yapmaz o ne katil nede tecavüzcü" Hazar ağa Hazala bakarak konuştu "Kadun aklunla bana akulmu verun" . "Ben kızımı size varmem" Hazar ağa belinden silahı çıkartarak Hasan ağanın alnına dayadı "O zaman son duanu et Hasan ağa".
"Tamam tamam durun kabul ediyorum" Hasan ağa kızına baktı "Kızum sen ne diysun kendini harcama be yavrum".
"Hayır baba biliyorum sen masumsun"
Hazar ağa silahını beline koydu "O zaman nikah şimdi kıyulucak"

 

____________
"Oğlum bu kim?" Baran annesine bakarak konuştu "gelinin" Annesi elini ağzına tutarak konuştu "oğlum sen ne duysun bu kız kardeşinün katilinin kızı diyilmi". "Ana kan dökülmedi amma bu kızın canu elbet çıkıcak" Hazal ona bakarak konuştu "Benim babam katil değil anladınmı" Baran hizmetçiyi çağırarak ona kalacağı odanı göstermesini söyledi.

 

Hazal eski püskü bir odadaydı. Işıkları bile çalışmıyordu. Sonra kapı açılarak içeri Baranın annesi Hadime Hanım girdi. "Bana bak seni sürtük benim oğlumun canunu sıkucak bir şey yapma" "Benimle düzgün konuşun" Hadime hanım ona yaklaşara konuştu "Benim kızım öldü Fadimem öldü hepsi senin o baban yüzünden" "Benim babam hiç bir şey yapmadı". "Dilunde up uzun bana bak gelin senin o dilini oğluma kestirurum" odadan çıktı.

 

Baran eve geldiyinde Hadime hanım onun yanına gidip konuşmaya başladı "oğlum sen gidünce noldu bilenmü?" "Noldu ana o kızmı bir şey yaptı?"
"Ne olmadı ki oğul dili papuç kadar" Baran kaşlarını çattı "ana ne söylemiş sen de hele".
"Kardeşinin namusuna söz etti daha napıcak" Baran tumruklarını sıkarak Hazalın odasına gitti "Kır kemiklerini oğlum haddini bilsun".

 

Kapı sertçe açıldı Baran içeri girdiğiyle Hazalın boğazına yapıştı "Sana kimse büyüyünle nasıl konuşulucağını öğretmedimi ha" Hazal Baranın elinden kurtulmaya çalışıyordu amma nafile "bırak beni" Baran Hazalın boğazını bırakıp saçına yapıştı "seni öldürürüm anladınmı".
"Bırak saçımı!" "Gidiceksin burdan baban cezasını çekicek" "Hayır gitmiycem ne yaparsan yap gitmem anladınmı ister döv ister söv". Baran onun nasılda olur ağlamaz diye düşündü. "Ağlamamak için direnicekmisin".

 

"Ağlamıycam naparsan yap sana göz yaşı dökmeye deymez". Suratına yediği yumrukla dudağı kanadı."İşkn içine kuma girse bilemi?" "Evet"."O kumanı getiricem ve görüceksin onu gözlerinin karşısında inleticem" Hazal güldü "Elinden geleni ardına koyma zekanı benikiyle ölçsek sen bir hiçsin" saçından tutarak kafasını duvara vurdu. "Ah,acıyorum sana birde Ağa olucan Ağalık kadına şiddet diyildir kadına destektir amma sende o yok"
Baran ağa daha bir yumruk atıp onu bıraktı.

 

Bağırdı "Ana" Hadime hanım hemen geldi "efendim oğlum?" "Sabah hazırlanın kuma istiycez" Hadime hanınım güldü "kime oğlum" Baran Hazalın gözlerinin içine bakarak konuştu "Bana".

 

Loading...
0%