Yeni Üyelik
16.
Bölüm

Hasta

@aliningecesi

Baranı odaya almışlardı. Yanına bir kişi gire bileceğini söylediklerinde ben girdim. Gözleri kapalıydı. Ona yaklaşarak yatağın diğer ucuna oturdum elimi yüzünde gezdirmeye başladım. Parmaklarım dudaklarının üstünde durduğunda gözlerini açtı. Dudağının kenarı kıvrıldı. Derince yutkunup elimi çektim. "Karım" gözlerine baktım. "Ne?" Elimi tutarak dudaklarına yaklaştırıp öptü. Geri çekmek istesemde elimi bırakmadı. Karnının üstünde tutarak baş parmağıyla elimin üstünü okşamaya başladı. "B-Baran" derin bir nefes alıp konuştum. "Sana kim yaptı bunu" gözlerimdeki yaşlar benden izinsiz dökülüyordular. Elimin üzerindeki elini çekerek baş barmağıyla gözümdeki yaşları sildi. "Şşş Karım ağladığında ne kadar çirkin olduğunu biliyormusun?" Kaşlarım çatıldı. Karnına sertçe vurduğumda inleyerek karnını tuttu. Kahretsin yarasını unutmuştum. "B-ben özür dilerim. Acıdımı?". Telaşla ona dahada yaklaşıp yarasına bakmak istediğimde gür bir kah kaha attı. Ağzım açık bir şekilde ona bakarken bu halim onu dahada güldürdü.

"Karım benim için endişelendinmi sen?" Kendimi toparlayıp ayağa kalktım. Tam gidicekken kolumdan tutmasıyla beni kucağına çekmesi bir oldu. Gözlerim kocaman oldu. Kalkmak istesemde belimdeki elleri dahada sıkılaştı. Bir elini yanağıma getirip okşadı. "Gerçekten çirkinmiyim ben?" Çocuk gibi çıkan sesim onu güldürmüştü. "Karım. Ay ve Güneş bile senin yüzünü kıskanırken benim çirkin demem günah olur. Şimdi izin verde hasret gidereyim" çenemi nazik bir şekilde tuttarak dudaklarını dudaklarıma yaklaştırdı.

Dudağıma öpücük kondurup oradan boynuma ilerledi. Boynuma kondurduğu öpücükler beni mayıştırmıştı. Isırdığında istemsizce inledim. "Ah,Baran napıyorsun sen" sinirle konuşmama bakmadan kafasını tekrar boynuma gömdü. Kapı tıklatıldığında sessiz küfür etti. Kucağından kalkarak üzerimi düzelttim. Doktor içeri girip konuştu. "Baran bey umarım bir ağrınız yoktur" "Yok" "O zaman taburcu ola bilirsiniz".
Doktor bana bakıp güldü. Barana baktığımdaysa kaşları çatık doktora bakıyordu. "Karımın üzerinde ki gözlerini hemen çekmesen o gözleri oyarım doktor!" Doktor sertçe yutkunup odadan çıktı.

2 saat sonra.

Yazardan.

"Karım" Hazal ofuldanarak banyodan çıktı. "Ne?" Baran ağa gülmemek için dudaklarını bir birine bastırdı. "Hiç" Hazal sinirle Baran ağanın yanına gelip yakasına yapıştı. "Baran seni gebertmemi istimiyorsan o çeneni kapatıcaksın anladınmı?" Baran ağanın gözleri şokla açılmıştı. "Anladınmı?".
"Evet anladım" Hazal ellerini Baran ağanın yakasından çekti. Baran ağa üzgün bakışlarını ellerine çevirdi. Hazal kaşlarını çatarak Baran ağanı yüzünü avcuna aldı. "Özür dilerim" alnına öpücük kondurdu. Baran sırıtarak Hazalın belinden tutarak kucağına oturttu. Hazal tam konuşucaktı ki dudaklarına kapanan dudaklar buna engel oldu.

Hazal altında hiss ettiği sertlikle gözleri kocaman oldu. Baran ağanı itmek istedi amma Baran ağa Hazalın kollarını tutarak buna engel oldu. Dilleri buluştuğunda Hazal zevkle inledi. Baran geri çekildiğinde Hazalın kaşları çatıldı. "Ceza" Hazal sinirle ayağa kalkıp konuştu. "Ne cezası şimdi bu. Ceza alıcak naptım ki ben. Hiç bir şey. Sen var ya sen görürsün sen. Bende sana ceza vericem. Her şey karşılıklıdır Baran bey. Sen bana ceza vericen bende öylece kabullenicem öylemi. Nah,rüyanda görürsün. Nankör bulmuşsun gül gibi karı bir d-" Baran ağa ellerini havaya kaldırdı. "Tamam tamam ya ammada konuştun." Hazal gözlerini doldurdu. "Bıktınmı benden. O kadarmı çok konuşuyorum. Sesimmi kötü-" Baran istemsizce bağırdı. "Karım!" Hazal korkarak bir addım geriledi. Gözünden bir damla yaş düştü. "Tamam" Hazalın kısılan sesiyle Baran ağa ona döndü. Sıkıntılı bir nefes vererek elleriyle Hazala gel işareti yaptı amma Hazal ona bakmadan odadan çıktı.

Baran ağa kendine sinirlendi. "Ne diye bağırıyon Baran. Offf kahretsin".
"Karım" ne kadar seslensede Hazal geri dönmedi. Kapı açıldığında içeri hizmetçi girdi. Baran ağa kaşlarını çattı "ben karımı çağırdım." Hizmetçi Baran ağaya bakarak konuştu. "Efendim kendisi beni gönderdi" Baran dişlerini sıktı. "Bana karımı çağır!" Hizmetçi başını sallayarak odadan çıktı.

Hazal odaya girdiğin de Barana bakmadan makyaj masasına oturdu. Baran ağanın kaşları çatıldı. "Karım?" Hazal Baran ağaya bakmadı bile. Baran ağa zorlanarak ayağa kalktı. Hazalın yanına gittiğinde Hazal ayağa kalktı. Odadan çıkmak için kapıya doğru gitti. Baran ağa Hazalın arkasınca ilerleyip belinden tuttuğu gibi kendisine çekti. Hazal belindeki elleri çekmek istesede yapamadı.


Baran ağa dudaklarını Hazalın boynuna bastırdı. "Karım. Ben senden bıkmam. Sesine geldikde sesin çok güzel. Öyle güzelki bülbüllerin sesinden bile güzel." Hazalı kendine çevirip dudaklarını öpücekti ki Hazal kafasını sağa çekti. Baran ağanın kaşları çatıldı. "Ceza"

Loading...
0%