Dün ki yemek çok iyi gidiyordu. Ta ki Baranın çıkardığı kavgaya kadar.

Dün:

Baran kıyafetime biraz söz etsede çok üzerinde durmadı. Arabadan inerek restarona girdik. "Baran bey masanız hazır buyurun" görevlinin bizi yönlendirdiği masaya geçtik.

Garson yanımıza gelerek iki tane menü verdi. Sparişlerimizi verdikten sonra. Arkama yaslandım. Baran masada ki elimin üzerine elini koyarak okşadı. "Karım. Halsiz gibisin. Ağrın falan yok demi?" Gülümseyerek ona baktım.

"Hayır Kocam. Ağrım yok biraz halsizim o kadar" garson yemeğimizi getirdi. Karşı masada ki adamın rahatsız edici bakışları üzerimdeydi. Bir de sırıtıyor. Baran kaşlarını çatarak bana baktı. "Karım. Bir şeymi oldu?" Ona bakarak gözlerimi kırpıştırdım.

"H-hayır" yemeğime geri döndüm. "Karım?" Ona baktım. Karşı masaya bakarak konuştu. "Tanıyormusun" derince yutkundum. "Hayır" sinirle yumruğunu sıktı. Elimi yumruk olan elinin üzerine koydum. Bakışları elimize değdi. Ordan da bana. "Boş ver. Biz yemeğimizi yeyelim".

Garson yanımıza gelip bana küçük bir kağıt vererek karşı masa da ki adamı işaret etti. Baran kaşları çatık bir şekilde adama baktı. Derince yutkunup kağıdı açtım.

Güzel bayan.
Güzelliğinizin karşısında eridim.
Acaba sizinle yanlız buluşmamız mümkünmü?

Baran kağıdı elimden alıp okudu. Sinirle yüzünü sıvazladı. Bir hışımla ayağa kalkıp karşı masa da ki adamın yanına giderek yakasına yapıştı. "Sen nasıl benim karıma mektup gönderirsin lan piç" yüzüne bir yumruk geçirdi. Yumruğun etkisiyle yere düşen adamın üzerine çıkarak yumruklarını yüzüne indirdi.

Baranı ayırmak istesemde bana izin vermiyordu. Diğerleri de ayıramıyordu. Bayılma taklidi yaparak Baranı adamdan ayırmayı başardım.

__________

Ve böylece hastaneye giderken yolda gözlerimi açtım. Ve hastaneye gitmek istemediğimi söyledim. Ne kadar ısrar etsede kabul etmedim.

Masa da görfdüğüm kağıtla kaşlarım çatıldı kağıdı elime alarak okunaya başladım.

Hazal'ım merak etme sen.
Dün ki adamı bulup cezasını vericem. Amma seninde giydiğin kıyafet gözümdün kaçmadı değil.
Bir daha öyle açık saçık şeyler giyinme.

                                                            -Uraz

 

Sinirle gözlerimi yumdum. "Senin ben- neyse. Hazal gereksiz biri için ağzını bozmaya değmez". Kağıdı kutuya koydum. Kağıtları saklamamın elbet bir sebebi vardı. Amma bu sefer geçmiş de ki gibi olmuycaktı.