Arabada giderken aklımda sadece kağıttaki harf vardı. Neden sadece bir harf. Hemde sırayla araba dayandığında tam inicektim ki Baran hızla inip benim tarafa gelerek kapımı açtı. Gülerek ona bakıp arabadan indim. Lunaparka gelmiştik. Gözlerim doldu "Baran burası çok güzel" elini belime koyarak beni ilerletti.

Pamuk şekere baktığımda gözlerimin parladığına eminim. Baranın kolunu tartıştırarak bana bakmasını sağladım kaşları çatık bir şekilde bana döndü "Noldu?" İşaret parmağımla pamuk şekerleri işaret ettim. Gülerek oraya doğru ilerledi bir tane alarak yanıma geldi. Bana uzattığında gülüyordu. "Al" pamuk şekeri elinden alarak parmak uçlarıma çıkıp yanağına öpücük kondurdum "teşekkürler kocam"

Sırıttı. Lunaparktaki güzel günden sonra eve gelmiş Baranla kızımın sevdasını tartışıyorduk. Sonrada uyuduk. Uyandığımda Baran yoktu dün gece erken gidiceğini söylemişti. Onun için yeniden uyudum nedense kendimi yorgun hiss ediyordum.

Boynumda hiss ettiğim dudaklarla gözlerimi açtım. Uyku sersemliğiyle gözlerimi açtığım gibi geri kapadım. Yine o maskeli adamdı. Hızla gözlerimi açıp yatakta dikleştim. "Sen naptığını sanıyorsun ha?" Dudakları kıvrıldı.

Elindeki kağızı bane verip aynadan atladı. Kağıdı elime aldım. Üzerinde 'R' harfi vardı. Arkasında iki rakamı yazılmıştı. Ayağa kalkıp küçük kutuyu elime aldım. Açıp içindeki kağıdı çıkartarak ikisinide sırayla düzdüm.

Kaşlarım yine kendiliğinden çatıldı
" 'UR' mu? Bu ne Allah aşkına nasıl bir oyunun içindeyim ben offf" kağıtları katlayıp kutuya geri koydum.

Aşağı inip kahvaltımı ettikten sonra bahçeye çıktım. Sallanan sandalyeye oturup ayaklarımı haraket ettirerek sandalyeyi salladım. Elimi karnıma koyum okşadım. "Kızım Adenam annesinin prensesi" gülerek karnıma baktım.

Birden yanıma bir kedi uzandı. Gülerek kediye baktım. Onu kucağıma alarak tüylerini okşadım. "Sen acıktınmı?" Miyavladığında güldüm. "Rüstem amca" Rüstem amca hemen yanıma geldi. Başını eğip konuştu. "Buyur Hanımım" kedinin bakıp tekrar konuştum. "Kedi maması alırmısın" kucağımda ki kediye bir bakış attı. "Emir edersiniz hanımım" tam gidicekken konuştum. "Rüstem amca" bana döndü. "Buyurun han-" sözünü keserek konuştum.

"Ben senin kızın yaşındayım ne hanımı allah aşkına kızım de bana" çekingence bana baktı. "Ha-" gözlerimi kısarak ona baktım "Rüstem amca" güldü. "Tamam kızım" bende güldüm. "Ha şöyle".

Mamayı bir kaba dökerek kedinin önüne koydum. Baranın arbasını görmemle hemen ayağa kalktım. Arabadan indiğinde bana baktı. Kaşlarını çatarak bir bana bir kediye baktı. Gülerek yanıma geldi.
"Karım. Napıyorsun?" Ona sarılarak kafamı göğsüne koydum.

"Hiç kedi besliyorum" gülerek başıma öpücük kondurdu. "Benim prensesim nasıl?" Göğsüne dahada sokuldum. "İyi babası iyi bir kaç tekme atıyor amma olsun" bu söylediğime güldü. İkimizde eve geçtik.