@aliningecesi
|
Konağı dolduran silah sesi herkesi uyandırmıştı. "Hazal odadan dışarı çıkma" Baran Hazalı tembihleyip aşağı indi. Baran geri odaya döndü. "Baran noldu o silah sesi neydi" "Dayım gelmiş" Hazalın gözleri dört oldu "Pardon amma adamın akıl sağlığımı bozuk ne diye silahla geliyor" Baran güldü "Seni görmeye gelmişler" Hazal kaşlarını çattı "gelmişler derken?" Baran sinirli bir nefes soldu "Oğullarıda gelmiş" Hazal Baranın sinirlenmesine anlam veremedi. "Ne sinireniyorsun be kuzenlerin gelmiş sevinsene" Baran Hazala alaycı bir bakış attı "He sevinicem de amma ondan önce seni sevicem" Hazal etrafa boylandı "Şey ben üzerimi deyişeyim en iyisin sen git kuzenlerini sev" Hazal giyinme odasına koştu. "Hazal!" Hazal sinsice güldü. Beyaz bir elbise giymişti üzerinde mavi güller vardı. Elbise Hazalın ince belini ortaya seriyordu. Aşağı indiğinde herkesle tanışıp yemek masasına geçtiler adının Salih olduğunu öğrendiyi çocuğun bakışları Hazalın üzerindeydi. Bakışları Hazalı rahatsız ediyordu. Yemeklerini yeyip koltuğa geçtiler. "Yenge bana tuvaleti gösteririmisin" "Tamam" Baran Hazalın kolundan tutup kalkmasına izin vermedi "Hizmetçiler gösterir" "Baran işlerinde etmeyeyim onları Yengem göstersin işte" Baran bir şey demeden Hazalın kolunu bıraktı. _____ "Burası" Hazal tam gidicekken Salih onu duvarla kendi arasına aldı. "Napıyorsun sen" Salih bir elini kaldırıp hazalın saçlarını kulağının arkasına yerleştirdi Hazal bağırıcağı sırada dudaklarının üzerindeki el buna engel oldu. "Birazcık eylenelim hım ne dersin" Salih boynundan tutulmasıyla arkaya yığıldı. Baran Salihi duvara yapıştırarak boğazını sıktı. "Öldürürüm seni lan öldürerüm. Sen benim karıma nasıl yan gözle bakarsın ha? Nasıl dokunursun?" Yüzüne bir yumruk geçirdi. "Baran dur öldürüceksin" Baran Hazalı dinlemeden Salihe vurmaya devam etti. Herkes toplanmış Baranı Salihten ayırmaya çalışıyorlardı. "Baran oğlum Salih naptıda onu bu hale getirdin" dedi Kazım ağa yüzü kan içinde olan Salihi göstererek. Baran sinirle dayısına baktı." Naptı öylemi karıma yavşıyor karıma. Zorla dokunmaya çalıştı" Kazım ağa duyduklarıyla bir yumruğuda oğluna kendisi geçirdi. Baran Hazala baktığında. Hazal korkudan titreyerek ağlıyordu. Yanına gidip ona sarıldı. Başını göğsüne yerleştirip saçlarını okşadı. "Tamam ağlama güzelim geçti. Bundan sonra hiç kimse sana zarar veremez!." Hazalı kucağına alarak odaya götürdü. Sanki hiç bir şey yaşanmamıştı. Hazal onca şeyden sonra Baranı affetmişmiydi. Amma şuan bunu düşünücek durumda diyildi. Baranın hızına yetişmek için ne kadar çalışsada yapamıyordu. Baran dudaklarını ayırıp alnını Hazalın alnına yasladı. "Benimsin Hazal sadece benim" yeniden Hazalın dudaklarına yapıştı. Alt dudağını ağzına alıp ısırdı. "Ah" Hazal geri çekilip kanayan dudağına dokundu. "Baran napıyorsun" Baran Hazalın dudağındaki kanı diliyle yaladı. "Hazal etkilenmiş bir şekilde Baranın gözlerini içine bakıyordu. "Hazal" Bir eli Hazalın belini okşarken diğer eliyle Hazalın yanağını b okşuyordu. "Hm" "Bu akşam için hazırlanırmısın?" "Bara-" Baran baş parmağını Hazalın dudaklarının üstüne koydu. "Evet ya da Hayır" Hazal dudağıdaki parmağı çekti. "Zamana ihtiyacım var" Baran derin bir iç çekti. "Tamam zaman senin" son defa dudaklarına kısa bir öpücük kondurdu. Selam çikolatalarım. Çikolatalı sütlerim. Şimdi diyiceksiniz ki konu buraya nasıl gelip çıktı. Valla bende anlamadım amma yazdım işte. Takmayın siz🥰. |
0% |