Yeni Üyelik
15.
Bölüm

Süpriz

@aliningecesi

Uyandığımda kadınlığımın ağrımasıyla bir büklüm oldum. "Ah" Baran yatakta dikleşerek beni kucağına çekti. Elini karnıma atıp okşadı. "Karım. Neren ağrıyor" bunu söylerken yüzündeki sırıtışı yerini koruyordu. "Allahın belası. Hepsi senin yüzünden" Baran güldü. Elini biraz aşağıya kaydıraak kadınlığımı nazikçe okşadı.

Kafamı gövdesine yasladı. Gözlerim kapalı şekilde masaj yapmasına izin verdim.
Eli durduğunda gözlerimi açtım. Kaşlarımı çatarak ona baktım. Burnumun ucuna öpücük kondurarak beni yatağa oturttu.

Giyinme odama girip çıktı. Elindeki uzun elbiseyle yanıma oturdu. Üzerimdeki geceliği çıkartıp elindekileri giydirdi. Beni yerde iki bacağının arasına oturttu. Elindeki tarakla saçlarımı tarayıp ördü.

Kendiside giyinip beni kucağına alarak aşağı indik. Hizmetçiler bize bakarak bir birinin kulağına konuşuyorlardı. Utanarak başımı Baranın boynuna gömdüm. Baran bu haraketime güldü.

Masaya geldiğimizde herkesin bakışları bize döndü. Utançtan yüzüm kıp kırmızı olmuştu. "Oğlum gelinime bir şeymi oldu?" Hadime hanım telaşla sordu. Hazalın şaşkın bakışları kaynanasını buldu. "Yok ana bir şey olmadı" beni sandalyeye bırakarak kendide oturdu.

Tabağıma doldurulan yemekle gözlerim kocaman açıldı. "Karım hadi yesene" Barana bir bakış atıp yemeğime döndüm. Baran gelen aramayla yanımızdan ayrıldı. Geri dödüğünde acil bir işim çıktı deyip gitti. Çok üzerinde durmadım. Yemek yedikten sonra salona geçtik.

"Gelin hanım bir kahfe yapta içelim" Hazar ağanın konuşmasıyla başımı sallayıp mutfağa geçtim. Kahfeleri yaparak geri döndüm. Kahfeleri dağıtıcakken kapı zili çaldı. Hizmetçi açtığında bir iki dakika sonra telaşla geri döndü. Ellerini sallayarak konuştu. "Baran ağa" deyip bana baktı. Haraketimi durdurarak ona baktım. Sertçe yutkundu. "Nolmuş Barana?" Hizmetçi gözlerini kaçırdı. "H-hastaneye kaldırılmış" elim gevşediği an tepsi yere düştü.

Tepsini sesi salonu doldurdu. "N-ne diyorsun sen ne hastanesi." Hizmetçi korku dolu bakışlarını bana çevirdi. "Hanımım b-ben bilmiyorum".

Hızla konaktan çıkıp arabaya bindim. Şöföre hastaneye sürmesini söyledim. "Daha hızlı lütfen" Şöför aynadan bana baktı. "Hanımım bundan hızlı gidemem" sinirle bağırdım. "Sana hızlı sür dedim".

Hastaneye geldiğimde Baran ameliyattaydı. Ameliyyat kapısında beklerken yanıma bir çocuk geldi. Anlamaz bakışalarımı çocuğa yönelttim. Elindeki zarfı ve kızıl gülü bana uzattı. Çocuğun elindekileri aldım .
Zarfı açıp okudum.

Zarf:

Umarım süprizimi beğenmişsindir gelecekteki Karım. Eğer beğenmesen söyle tamammı. Daha iyisini hazırlayayım. Baran yaşasada bir gün ölücek. O zaman bana geliceksin.

Zarfa bakarken gözlerimden yaşlar firar ediyordu. Ameliyyat kapısı açılınca doktor içeriden çıktı. "Baran Karabeyin yakınları" gözlerimi silerek doktorun yanına gittim. "Ben karısıyım" bakışları bana döndü. "Hastanın durumu iyi. Her hangi bir hayati tehlikesi yok" derin bir nefes alıp bıraktım. İyiydi bir şeyi yoktu iyiydi.

Bulucam kocamın orada yatma sebebi kimse onu bulucam. Ve yemin ederim ona kendi ellerimle sıkıcam. Hiç kimse Hazal Karabeyi kocasını öldürmekle tehtit edemez.

Loading...
0%