Çikolatalarım ağaların hanımların konuşma tarzları vardı ya "Kızum, geliymüsün" böyle. Artık böyle konuşma olmuycak. Bu bölümde öyle konuşulmuycak. Bir okuyucumun ricası eğer sevmediğiniz şey varsa söyleyin

"Kızım Adena da ne Fatma koyalım kaynanamın ismi" Oturmuş Hadime hanımla isim tartıştırıyoruz. "Ya Adena olucak benim kızımın ismi" hemencik gözlerimi doldurdum. "Tamam hemen ağlama torunuma kötü hissettirir". Gülerek kızımın odasına çıktım. Pembe yatak pembe duvar beyaz kalp şekilli de halı. Beyaz ve pembe karışımı lamba. Giyim odasıda pembeydi. Oyun odasıda. Duvarda Adena yazılan led ışık vardı. Hadime hanımlada bu yüzden isim kavgasına girdik.

Elimi karnıma koyup okşadım. "Kızım odanı beyendinmi?" Karnımı tekmelediğinde güldüm. "Bunu evet olarak kabul ediyorum" bir an uyku basmasıyla odaya giderek yatağa uzanarak kendimi uykunun kollarına bıraktım.

Saçlarımda hiss ettiğim elle gözlerimi açtım. Gördüğüm maskeli yüzle tam bağırıcaktım ki büyük eli ağzımı kapatarak buna engel oldu. "Bak şimdi elimi çekicem amma bağırmıycaksın" kafamı aşağı yukarı salladım. Elini ağzımdan yavaşça uzaklaştırdı. "K-kimsin sen?" Güldü sağ elini yanağıma koydu. Hızla yanağımdaki elini ittim.

Kaşlarımı çatarak konuştum. "Ne yaptığını sanıyorsun sen ha? İçeri nasıl girdin" dudağının kenarı kıvrıldı. "Bilinmeyen numara" sinirle yakasına yapıştım. "Sen kimsin ha kimsin öldürürüm seni. Sen benim kocama nasıl zarar verirsin" yakasındaki ellerimi ellerini arasına alarak yakasından çekti. Ayağa kalkıp masanı üzerindeki kağıd ve kalemi eline aldı. Kağıttan küçük bir parça yırtıp üzerine bir şey yazdı.

Kağıdı masaya bırakıp aynaya yaklaşıp açtı. Aynadan atlamadan önce bana bakıp atladı. Kaşlarımı çatarak ayağa kalkıp masanın üzerindeki kağıdı aldım üzerinde 'U' harfi vardı kağıdın arkasında '1' rakamı yazılmıştı. "Bu neydi şimdi". Kağıdı küçük bir kutunun içine koydum.

Kapı açıldığında içeri Baran girdi. "Karım" arkamdan sarılıp boynumu öptü. "Baran boynumdan öpmesene" boynuma sürtünen dudakla sırıttığını anladım. " Nedenmiş o?" Elimi belimdeki elinin üzerine koydum.
"Huylanıyorum" gülerek tekrar boynumu öptü. Sinirle ona döndüm. "Baran daha demin ne dedim ben" sırıtarak yüzünü yüzüme yaklaştırıp nefesini yüzüme üfledi.

Geri çekildiğinde donmuş bir şekilde ona bakıyordu. İşaret parmağıyla baş parmağını yüz hizama getirip şıklattı. Gözlerimi kırpıştırarak ona baktım. "Çikolata" Baranın kaşları çatıldı. "Ne?" Dudaklarım kendiliğinden büzüldü. Çocuk gipi iki elimi yanımda yumruk yapıp sağ ayağımıda kaldırıp sert bir şemilde yere vurdum "Çikolata istiyorum!" Bu halime gülerek yüzümü avcuna aldı.

Alnıma öpücük kondurduktan sonra alınlarımızı birleştirdi. "Tamam alıcam. Sende büzme o dudaklarını. Öpesim geliyor." Sinsice gülüp geri çekildim.
Cebinden telefonu çıkarıp tuşlara basıp kulağına götürdü. "Ferhat çabuk çikolata al gel" "..." "Evet" telefonu kapatıp geri cebine koydu.

Oturmuş dizi izleyerek çikolatamı yeyiyordum. "Pü yazıklar olsun be o kadın seni nasıl sevdi nankör pislik herif. Yerin dibine girde çıkma inşallah. Sandalyeye oturduğunda popona iyne batsın-" gelen kahkaha sesi konuşmamı böldü. Baran kollarını bir birine kenetlemiş kafasını arkaya atarak gülüyordu. Bana baktığında gülmesi kesti.

Telaşla yanıma gelip gözümü sildi. "Karım neden ağlıyorsun" başımı göğsüne koyup hıçkırarak ağladım. Saçımı okşamaya başladı. "Ya kız o kadar sevdi adamın yaptığına bak" baran başımı göğsünden çekip alnıma dudaklarını bastırdı. "Ağlamana sebep bumu" başımı olumlu anlamda salladım. Derin bir iç çekti.

"Karım git hazırlan" kaşlarım çatıldı "Neden ki nereye gidiyoruz davetmi var?" Güldü "Hayır davet değil" başımı sallayıp odama çıktım.