Birden bağırarak gözlerimi açtım. Doğruldum. Asena hemen yanımdaydı. O da korkarak:

" Ateş, noldu aşkım ne gördün? " diye sordu. Ben ise nefes nefese kalmıştım. Biraz sonra sakinleşerek:

" Bişey yok aşkım , sadece bir kabustu." dedim ve onu rahatlattım.

Sabaha karşı artık bizi aramadıkları için geri yukarıya çıktık. Kahvaltı için otelin restoranına gittik. Burada beraber kahvaltı ettik. Ardından ise giyindik ve beraber havuza girdik. Etrafında ise 7 su kaydırağı olan adeta cennet gibi bir yerdi. Burada akşama kadar beraber takıldık.

Akşama karşı yemek yedik ve ardından ise suitlerimize çekildik. Sabahın erken saatlerinde uyurken kapımı biri çaldı. Hemen kalkıp açtım , Asena vardı. Elinde ise sabahki kahvaltı vardı:

" Günaydın aşkım, bugün yemeği beraber yiyelim istedim. Senin içinde tabi uygunsa."

" Tabiki benim için sorun değil. Sonuçta güzeller güzeli bir melek kapıma gelmiş, hayır der miyim hiç." dedim gülümseyerek.

Kahvaltıdan sonra giyinmek için odalarımıza çekildik. Ben erkenden üstümü giydim ve yatağa uzanıp biraz televizyon izlemeye başladım. Aradan yarım saat falan geçti. Asena hala gelmemişti. Merak edip katına çıkmaya karar verdim. Asansöre bindim. En üst kata bastım. Odaya geldiğinde kapıyı çaldım, bi süre bekledim, ama açan olmadı. Ancak neyseki Asena bana odanın yedek anahtarını vermişti:

" Onu odasında beklerim, hatta dışarıdan çiçek alayım da gelince ona süpriz yaparım." dedim kendi kendime.

Hemen en yakın çiçekçiden bir demet gül aldım. Ne sevdiğini bilmiyordum ama en çok ona gül yakışır diye düşünmüştüm. Tekrardan en üst kata çıktım. Odanın kapısının anahtarını çıkardım ve takıp çevirdim. Kapı tık diye sesle açıldı. Odaya girdim. İşte burası benim için kırılma noktası olmuştu. Asena ve pislik müdür Metin öpüşüyordu. Elimdeki çiçek düştü. Ağlamamak için kendimi zor tuttum. Nasıl olabilirdi. Kandırılmıştım. Bunun acısı içimi yakmaya başlamıştı. Ona sorsam nasıl bir cevap verecekti.

Asena biraz sonra beni farketti. Üzgün bir ses tonuyla :

" Asena gördüklerimi sakın yalanlamaya çalışma, gördüm sizi. Bu şerefsiz ile nasıl bunu yaparsın. Yazıklar olsun sana. " dedim gözlerim dolarak.

Asena ağlamaklı bir sesle :

" Ateş , bak düşündüğün birşey değil bu, izin var anlatayım." dedi.

" Neyi anlatacaksın Asena. Resmen bu pislik ile öpüşüyordun sen. Hani beni seviyordun sen. Hepsi bir yalan mıydı? " dedim sinirle.

Asena hala ağlıyordu:

" Bak gerçekten düşündüğün gibi birşey olmadı. O beni zorladı. Zorla öptürdü beni. Lütfen ateşim, ben bir tek seni seviyorum." dedi hıçkırarak.

Metin yanına yaklaştı:

" Ya, gördün değil mi Ateş. O hala beni seviyor. Yakında da evleneceğiz. Merak etme sana da davetiye atarım gelirsin düğünüme. " dedi pis pis sırıtarak.

" Zaten sizin gibiler anca bizi ezme peşindedir. Ama şunu unutmayın ki paranızın bu dünyadaki değeri benim gururum ve onurumdan asla pahalı olamaz. İkinize de lanet olsun. " dedim ve odadan çıkmak için kapıyı açtım.

Asena ağlamaklı bir sesle :

" Ateş ben hala seni seviyorum, lütfen gitme. " dedi , ancak duymamazlıktan gelerek odadan çıktım.

Az önce neler yaşamıştım ben?

Asena'nın gerçekten beni sevdiğine bir an olsun inanmıştım. Ama artık onun karşı hiçbirşey hissetmiyordum. Sinirle odama gittim. Eşyalarımı toplamaya başladım. Otelde aslında iki günüm daha vardı, ama artık kalmak istemiyordum. Buradan gidersem o zaman belki herşeyi öyle unutabilirdim. Metin Bey ' i çağırdım ve artık otelde kalmak istemediğimi söyledim.

Pis pis sırıtarak:

" Doğru karar verdin evlat. Burası sana göre değil. Burasın sadce Zenginlere ait. Sizin gibi beş parasızların yeri çöplük. " dedi.

Yine de yaptığı herşeye rağmen bana otelde kalmama izin verdiği için ona teşekkür ettim. Uşağa ise ayrıca teşekkür ettim. Ardından ise eşyalarımı alarak oradan ayrıldım. Asena' nın ise arkamdan bana bakarak ağladını gördüm. Bu onun yüzünü gördüğüm son an olacaktı.

~ Bölüm Sonu~