@aliyefeteliyeva
|
Büyük beş kişilik daire şeklinde masada Kerem'le oturmaktaydık. İçersinde gergin bir toplantı olacağı apaçık ortadayken oda sanki buna inat daha ferahtı. Beyazın hüküm ettiği odada bir birinden pahalı olduğunu belli eden tablolar, yerden tavana kadar uzanan kitaplık ve onun yanındaysa her birinin binlerce dolara olduğunu tahmin ettiğim içkiler vardı.
Kerem'in ikide bir kolundaki saatine bakmasından belliydi bu görüşmenin önemli olduğu. Masanın üzerindeki kadehe uzandım ve şaraptan bir yudum alıp yüzümü ekşittim sert tadıyla.
Olduğumuz odanın kapısının açılması ve içeriye giren ikiliyi görmemle dönüp Kerem'e baktım. Onun vereceği tepkiyi anlamak ve görmek istiyordum. Masadan kalkıp odaya geçen siyah uzun ve askılı gece elbisesiyle dahil olan Hera'ya ve yanında Hera'yla uyum sağlayacak şık siyah bir takım giyen Emir'e yaklaştı. Bu ikiliyi burda görmeyi beklemiyorken beni Kerem'in bakışları kendime getirdi. Ayağa kalktığımda ve onların yanına ilerlediğimde Kerem konuşmaya başladı.
"Hera seni görmeyi beklemiyordum?" sanki haberi yokmuş gibi davransa da Hera'nın onlarla olduğundan haberi vardı. Kinayeyle söylediği bu soruya karşı Hera gözlerini sabır dilercesine kapatıp açtı ve sakince cevapladı.
"Benden olsa senin o mendebur suratını hiç görmek istemem de malum işim yüzünden katlanmalıyım sana." diye cevap verdiğinde Kerem bu cevaba inat beni belimden kavrayarak kendine yasladı ve keyifle sırıtarak bakışlarını Hera'ya döndürdü.
"Hem sen baldızım sayılırsın Hera. Yakın zamanda nişanlanacağız müstakbel nişanlım Derin'le."
Hera'nın bu cümleye karşı sinirlendiği her halinden belliyken ben ortayı sakinleştirmek adına konuştum.
"Hoşgeldiniz." dediğimde Emir keyifli bir şekilde cevap verdi.
"Hoşbulduk tanıştığına memnun olmak isteyen ama ortamın ve olayların izin vermediğinden yakınan Derin Hanım." söyledikleri ile o güne ima yaptığını anlasam da bunu Kerem'in yanında belli edemezdim. Benim Emir'le ilk kez karşılaşmadığımı öğrenmesini istemiyordum.
Olayları kurcalamadan Kerem Emir'le Hera'yı sofraya davet etti. Herkes yerlerine geçtiğinde sağ tarafımda Kerem, Kerem'in sağında Emir ve Emir'in sağında ise Hera oturmaktaydı. Benim sol tarafımdaki sandalye boşken Kerem ayağa kalktı ve odada içkilerin olduğu bölüme ilerleyib şarap şişesi aldı. Masaya gelip önce Hera'nın sonra ise Emir'in kadehlerine içkilerini koyduktan sonra şişeyi rafa koymak için geri döndüğünde küçümser biçimde sordu.
"Sahi bu kadar ün salmış, zaman konusunda dakik, hem gemi kaptanı hem Gölgesizler çetesinin lideri Ayaz Demir hep bu kadar geç mi kalır toplantılara?" dediğinde Emir'in abisinin arkasından bu şekilde konuşulmasından dolayı sinirlendiği belliyken Hera keyifle masadan kadehini alıp bir kaç yudum aldıktan sonra konuştu.
"Senin gibi her gün bir davette ve ya partide değil çünkü. Sen gitmiş haksız olan Başkanını desteklerken, insanları istismar ederken, vatandaşların zorluk çekerken o çıkış yolu bulmaya çalışıyor."
"Yani boş işlerle meşgul diyorsun öyle mi?" diye Kerem daha da ortamı germek için sorusunu yöneltirken Hera hiç bozmadan cevapladı bu soruyu da.
"Sahi sevimli Başkanının kızını kurtaran kimdi sanıyorsun sen?" dediğinde şaşırdım ve kendimi tutamayıp sordum.
"Başkanın kızını kurtaran çete lideri Ayaz mıydı?"
"Evet o çete lideri Ayaz'dı." diye Emir keyifle cevap verdi.
"Yetenekliymiş desenize bu lider?" hâlâ küçümsemeye çalışan Kerem'i Hera'nın cümlesi susturdu.
"Ayaz Demir yetenekden daha fazlası."
Sandalyesinde kaybettiğini belli edercesine hoşnutsuz oturan Kerem'in bakışları telefonuna döndü ve onu aldığında keyifsiz bir halde bir şeyler yazdı. Birine mesaj attıktan sonra aldığı telefonu masaya bıraktığında odaya beyaz gömlek ve siyah kravatla uyumlu olan siyah bir takımla Ayaz girdi.
Onu o günden beri hiç görmemiştim. Şimdi yine karşılaşmamız nelere yol açacaktı bilmezken gözlerimi onun kahverengi gözlerine kenetledim. Bir şekilde anlaşmaya çalıştık bakışarak. Onun beni ilk kez görmediğini bu odadaki Kerem öğrenmemeliydi.
Herkes ayağa kalktığında ben hâlâ oturduğum yerden Ayaz'ı izlerken Kerem'in sahte öksürük sesiyle bakışlarımı Kerem'e çevirdim. Daha fazla dikkat çekmemek için bende ayağa kalktığımda Kerem elimi tuttu ve Ayaz'ın yanına ilerledik. Ayaz'ın yanına vardığımızda Kerem boşta kalan sağ elini Ayaz'a uzattı.
"Hoşgeldin Ayaz."
"Hoşbulduk." dedi ve Kerem'in uzattığı elini sıktı. Bakışları bana döndüğünde Kerem konuştu.
"Müstakbel nişanlım Derin."
Sol elime uzandı ve dudaklarına götürüp nazikçe öptükten sonra Ayaz gülümsedi.
"Memnun oldum Derin Hanım."
Sadece gülümsedim. Artık bu andan itibaren her şey değişecekti. Bundan sonra her adımımda onunla karşılaşacağıma emindim. Bizim yolumuz istesekte istemesekte hep kesişecekti bu adamla...
|
0% |