Yeni Üyelik
3.
Bölüm

2-Lal

@almirakurt0

korku iliklerime kadar işliyordu. tanımadığım kollar vücudumu sarıp ağzımı kapatırken çırpınmaktan başka bir şey yapamıyordum. boğuk çığlıklarımın sadece kulağımda çınladığını düşünürken canımın yanmaya başladığını hissettiğimde gözlerimden birkaç damla yaş aktı. bir kaç dakika daha çırpınmaya devam ettikten sonra çığlık atmayı başarabildim. karanlık mutfağın ışığı açıldı ve beni saran kollar yok oldu. ciğerlerime doldurduğum oksijenle kendime gelirken alazın yanıma eğildiğini hissettim. "ne oldu? iyi misin?!" dolu gözlerimi ilk alaza çevirdim sonra etrafa bakındım. ikimizden başka kimse yoktu. korku iliklerime işlerken alaza baktım. "biri vardı! alaz yemin ederim biri vardı tuttu sıktı beni nefes bile alamadım!" yüz ifadesi değişti. "emin misin?" şaşkınlıkla ona baktım. "evet! sen geldiğinde içerdeydi ya alaz!" yüzüme anlayışla baktı. "içeride biri yoktu karmen, sen birden yere düştüm ışığı açtığımda." şok ifadesiyle ona baktığımda dolu gözümden akan yaşı elimin tersiyle silip ayağı kalktım. onu bulup alaza gösterecektim. kolumdan tuttu. "nereye? karmen delirdin mi bu saatte dışarı mı çıkılır?"

 

"deminde deliymişim gibi bakıyordun! delirmedim biri beni resmen taciz etti!" öbür kolumuda tutup beni kendine yakınlaştırıp olduğum yere çiviledi. "sana deliymişsin gibi bakmadım. şu son 3 gündür çok şey yaşadı ve alışık değilsin böyle ortamlara. bu eve benim istemediğim kimse giremez karmen. ama eğer için rahatlayacaksa gidip dolaşalım arayalım." damarlarımdaki kan akışını hissediyordum. kesin bir ifadeyle yüzüne baktım. "orda biri vardı. beni arkamdan sardı ve ağzımı kapattı bağıramadım. deli değilim psikolojim bozuk değil hayal değil. gerçekti bir anda yok oldu!"

 

"sen şu olayı baştan anlatsana karmen" dediğinde derin bir nefes verdim. anlatmaya başladım. "gece biranda uyandım, boğazım kurumuştu nefes alamadım. biraz hava almak için pencerenin yanına gittim sonra su içme için mutfağa indim. suyu doldururken arkamdan sardı ve ağzımı kapattı götürmeye çalıştı belki de!" sorgular bakışlar attı. "camdan bakarken herhangi bir şey gördün mü?" düşündüm hatırlamaya çalıştım. "sadece bahçeyi ve bahçedeki ağacı gördüm. ağacın altında bir karartı vardı ama gölgesi olabileceğini düşünmüştüm.." yüzüme baktı. beynime tak etti.

 

"gece ve ışık yok.. gölge olamaz.." oflayıp yüzünü ovaladı. "hadi karmen seni yatıralım. ben bakacağım." resme başından salmaya çalışıyor. ama ben bu işin peşini bırakmayacağım. "peki. ben çıkarım. yarın eve dönmek istiyorum yada beni uçuruma geri bırak." yüzüme şaşkınlıkla baktı. "şaka mı yapıyorsun? işimi halletmeden evden hayatta çıkamam bir gün daha sabret." kesin yüz ifademle yüzüne baktım. "ben giderim o zaman." yukarı bana verdiği odaya çıkarken arkamdan geldiğini hissettim. "alaz yalnız kalmak istiyorum uyuyacağım zaten." sesi kulaklarımı okşarken onun konuşmasına kulak verdim. "hiç bir yere gitmiyorsun." ona döndüm. "canım sıkılıyor hem beni istemediğim bir yerde zorla tutamazsın!" sabır diler gibi baktı. "sana yardım etmeye çalışıyorum! seni şehire bıraktığımda gidecek bir yerin var mı? arayabileceğin biri? bir iş, arkadaş? yok! bu esaretinden vazgeç! sana yardım etmeye çalıştıkça isteğimi söndürme!"

 

yoktu. hiç kimse hem de. ama ona ihtiyacımda yoktu. ayrıca bana bağıramaz. o kim ki!

 

"o yabancı mermaid" dedi iç sesim. "o kurtarıcın Lal." dedi. "uğruna babanı öldürdüğün adam."

 

"sana ihtiyacım yok" diye bir mırıltı döküldü dudaklarımdan kırgınlıkla. "yardım etme bana. bir daha karşıma çıkma. tamam. ne zaman bırakacaksan da o zaman bırak alaz. yatıyorum iyi geceler" sonlara doğru sesimin titremesine engel olamamıştım. dinlemeden arkamı dönüp odaya gittim. kapıyı kapattım ve dolan gözlerimi kırpıştırdım. çok özlemiştim. ama beni tanımıyordu. ona nasıl söyleyeceğimi bilmiyordum. korkuyordum.

 

yatağa yattım ve uyumaya çalıştım. bir süre sonra kendimi her zamanki gibi kabuslarla dolu bir uykunun kollarına bıraktım

 

sabah uyandığımda tamamen ruhsuz gibi hissediyordum. tepkisizce hiç bir şey yapmadan aşağı indim. su içmek için mutfağa girdim. alaz kahvaltı hazırlıyordu. "günaydın Lal" dedi. esneyerek konuştum "sana..." lal mi demişti o?

 

Lal.. o küçük yaralı çocuktum. şimdi anlamıştım. ben karmen değil Lal'dim.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Loading...
0%