Yeni Üyelik
2.
Bölüm

2. Bölüm: HER YERİ İNTİKAM ATEŞİNE BOYADIM

@alone_quennn

Esir olan kişi sahibine güvenle bakar mıydı? aksine öfke dolardı gözler. Sana bakarken, kokunu alırken ve yanında iken neden her yer buram buram sen kokuyor neden sen güven demeksin adam

.

.

.

 

2. Bölüm: Her yeri cehennem ateşine boyadım.

 

"

 

Onlar artık daha fazlalar çisem aklın alamayacak kadar" bu cümleler ile yutkunma gereği duymuştum.

 

"Ne istiyorsun benden?"

 

"Evlenelim"

 

"Ne saçmalık bu böyle!"

 

"Saçmalık maçmalık bu beni ilgilendirmez. Ne dediysem o olacak." Bana üstten üstten attığı küstah bakışları oymak istiyordum.

 

"Oldu beyefendi. Başka emriniz var mı? Lütfen söyleyin hatrım kalır" sağ eli ile belimi kavrayarak beni kendine yaklaştırdı.

 

"Söyleme mi gerçekten ister misin?" Dudakları bu cümleleri dudaklarıma fısıldamıştı.

 

"Bu nasıl bir laubalilik? Ne sıfatla bana bu kadar yakın olabilirsiniz ve o pis zihniyetinizi kendinize saklayın!" Öfkeyle sarf ettiğim sözler ve ondan kurtulma çabam hiçbir sikime yaramamıştı!

 

"Gerçekten bu auran mı beni sana çeken" burnunu boynuma yaslayarak kokumu çekti içine "veya bu kokun mu beni cezbeden" kafasını kaldırarak gözlerimin içine baktı. " Ya da beni bu evren ile sonsuzluk arasında tutan bu büyüleyici gözlerin mi beni asıl sana çeken"

 

"Bu kadar saçmalık yeter hemen serbest bırakın beni!" Bu adamın sıkı tutkuşundan kurtarabilir mi biri beni.

 

Öfkeyle verdiğim nefese bir de karışan farkındalık vardı.

 

" Bir dakika, bir dakika nasıl olurda siz bana dokunurken kriz geçirmedim?" Cümlenin daha ortasında iken kalbim sızlamaya başlamıştı.

 

Ama bu nasıl olabilir?

 

Hızla alıp verdiğim nefes bile artık bana yetmiyordu.

 

Lanet olsun ki astım cihazım evdeydi.

 

Afferin çisem hırkayı unutma ama astım ilacını unut! Lan bir de erkekler ile evden çıktın nasıl ilacını göz ardı edersin!!!

 

Elimi boğazıma sararak nefes almaya çalıştım ama sadece çalıştım.

 

Acıdan kendimi taş zemine bıraktığımda benimle birlikte yere çöken - olm burada erkek karakterin adını unuttuğu mu sanıp kendime küfürler ettim sonrada diğer bölümde erkek karakterin adını bulmaya çalıştım sonra adını vermediği mi hatırladım😤🙄😒- vuslata ıslak gözlerle bakıyordum.

 

Elinde tuttuğu astım ilacını görmem ile elimi ileri uzattığımda o da geri çekilmişti...

 

"İstiyor musun bunu?" Vuslat elindeki astım cihazını sallarken bir de bana laf yetiştiriyordu.

 

"Verecek misin artık" kısık çıkan sesimin ona ulaştığını bile zannetmiyorum artık.

 

Gözlerim kararırken tekrardan onun sesini duydum.

 

" Tek şartla veririm."

 

"O lanet şartını biran önce söyle!" Acıyan boğazım ile öksürmeye başladım.

 

"Evlenmeyi kabul et."

 

"Siktir vuslat." Acıyla dudaklarımdan çıkan kelimeler ile yutkunmuştu.

 

"Tekrar et!"

 

"Ruh hastası mısın?"

 

"Hayır sadece hoşuma gitti. Tekrar edersen astım ilacını veririm." Derince soluyarak kalbimi tuttum daha fazla dayanamazdım.

 

"Siktir" "hadi ver ilacı artık"

 

"Hayır adımı da söyle."

 

"Vuslat" elimi ileri uzatarak beklenti ile ona baktım.

 

Derince nefes vererek kaşlarını çattı.

 

"Kadın ikisini aynı cümlede kullansana lan" tıslayarak konuşmasına, göz devirdim.

 

"Siktir vuslat"

 

"Böyle yola gel" diyerek sırıtıp ilacı direk dudaklarımın arasına tutunca dudaklarımı araladım.

 

Dudaklarım arasından içeri giren hava ile direk ciğerlerime çektim ilacı.

 

İlacı mı alıp kendime geldiğime göre ona boyun eğmek zorunda değildim.

 

"Ee evleniyor muyuz?"

 

"Rüyanda bile o anı göremezsin"

 

"Emin miyiz?"

 

"Kesinlikle" demem ile pis pis sırıtma ya başladı.

 

Beni belimden tuttuğu gibi sırtına atıp beni evden içeri sokmuştu.

 

- 1 saat sonra -

 

"Adınız, soyadınız? Anne ve baba adınız?" Nikah memurunun sorduğu soru ile öfke dolu gözleri mi vuslattan çekmiştim.

 

"Çisem çiy. Anne adı Aysun baba adı Faruk"

 

"Vuslat Bakur alatan. Anne adı şebnem baba adı adi-l" babasının adını tükürürcesine söylediği gözümden kaçmamıştı.

 

"Faruktan olma aysundan doğma olan çisem çiy. Adilden doğma Şebnemden olma olan vuslat Bakur alatanı eş olarak kabul ediyor musun?"

 

Yarım saat önce bana dedikleri yüzünden istemeye istemeye kabul edecektim.

 

"Kabul ediyorum"

 

"Adilden olma Şebnemden doğma olan vuslat Bakur alatan faruktan doğma aysundan olma olan çisem çiy'i eş olarak kabul ediyor musun?"

 

"Sonsuza dek" gözlerimin içine bakarken söylediği söz ile nikah memuru şahitlere dönmüştü.

 

"Sizlerde şahitlik ediyor musunuz?"

 

"Evet" "evet" beni getiren iki adam şahit olmuştu.

 

İmzalar atılmıştı artık.

 

"Bende Beşiktaş belediyesinin bana verdiği yetki ile sizleri karı Koca ilan ediyorum"

 

Vuslat Bakur alatan artık devlet karşısında kocamdı.

 

Türkiye Cumhuriyeti'nin aradığı azılı seri katil benim kocam olmuştu.

 

Yer altında çığlık olarak tanınan adam onunla zorla evlenmem için her şeyi yapmıştı.

 

Annem onun sonu olacağını i adamın eceli olmuşken, ben sonum olacak adama bırak ecel olmayı boyun eğmiştim.

 

HEPSİ ANNEME VERDİĞİM SÖZ YÜZÜNDEN.

 

Nikah memuru bizi tebrik edip salondan çıkarken şahitlik yapanlarda hemen ardından çıkıp gitmişti.

 

Namı değer çığlık ile aynı odada tek başımıza kalmıştık.

 

"Ee soğuk ölüm çığlığın yuvasına hoşgeldin"

 

"Soğuk ölümde ne alaka?" Beni o kadarda çok tanıyamazdı.

 

"Yer altında çığlıktan sonra gelen kişi soğuk ölüm değil miydi yoksa ben mi yanlış biliyorum ha?"

 

Onun gibi bir katil olduğumu bilmemeliydi!

 

"Ve yalan söylemek istemem çok iyi bir oyuncusun. Özellikle geçen sene atlattığın travma ile kriz geçirmeyi bırakmana rağmen hala iyi oynuyorsun."

 

"Bu seni alakadar etmez!"

 

"Bir şeyi merak etmiyor değilim"

 

"Merak ettiklerin umrumda değil"

 

" 1 senede nasıl da yer altında benden hemen sonra gelen saygıdeğer konumuna yükseldin?"

 

"Bilmem fazla abartıyorlar o kadar" omuz silkerek 1 saat önce parmağıma takılan yüzüğü çıkarıp koltuğun üzerine bıraktım.

 

"Kardeşini benden koruyabilirdin aslında neden kabul ettin"

 

" Hala benden üstünsün hem fiziksel hem de istatiksel olarak ne demişler; bükemediğin eli öpeceksin" iyi bir konuma sahip olmam ondan üstün olduğum anlamına gelemezdi.

 

"Başka bir şey öpmek ister misin?"

 

"Antlaşmayı daha şimdiden yürürlüğe sokmamı istiyorsanız buyurun deneyin?"

 

"O antlaşmayı yapanı sikerim"

 

"Kendi kendinizi mi? Nasıl olacak bu merak ettim?" Ayağa kalkıp üzerime doğru geldiğinde gözlerine bakmaya devam ediyordum.

 

"Hayatıma girmen lütuf mu yoksa bana ceza mı?"

 

"Yine saçmalamaya başladınız" kahkaha atarak üzerime eğildi .

 

"Ne yapmaya çalışıyorsunuz?"

 

"Ne yapmamı istersin?"

 

"Soruma Soru ile karşılık vermeyin!"

 

"Hmm, öylemiymiş" tam ona cevap verecek iken duyduğum silah sesi ile vuslat kendini bana siber etmişti.

 

"Korkma bir bok olmaz"

 

Esir olan kişi sahibine güvenle bakar mıydı? aksine öfke dolardı gözler. Sana bakarken, kokunu alırken ve yanında iken neden her yer buram buram sen kokuyor neden sen güven demeksin adam.

 

Özellikle de vanilya kokan bir adam olur muydu?

 

Bu düşünceme zıt bir şekilde.

 

"Korkmak mı?" Dedim ukalaca.

 

Dışarıdan gelen silah sesleri bir artıp bir azalıyordu.

 

"Pışt fırsatı krize çevirmek ister misin güzellik?"

 

"Yine saçmalamaya başladınız!"

 

"Oysa öpüşmek insan vücuduna iyi geliyormuş. Doğru mu değil mi diye tespit edelim mi?"

 

"Yakınlarınızda morgda yüzünüzü tespit etsin ister misiniz?"

 

 

Ben gelmişkooiii

 

Bölüm hakkındaki düşüncelerinizi alabilir miyim efenim??

 

VEEE EN ÖNEMLİ NOKTA

 

VUSLAT BAKUR ALATAN HAKKINDA FİKİR ALİMMM

 

Loading...
0%