
Emrih - ah kararımı verdim
Hatari - ne sayıklıyorsun sayıları cok fazla. Kaçalım!!!
Emrih - şimdi hepsini kızartıcaz. Sonra bir tadına bakarız.
Hatari - ya ne diyorsun be.
Emrih kan biçiçi ile at arabasının yanındaki ve yolun üzerindeki goblinler hızla katletti. Ama hayla ormandan akın akın gelmeye devam ediyorlardı.
Emrih - herkez geri çekilsin. Afya yanıma gel.
Herkez geri kaçtı.
Emrih - afya ormanı yakıcam senin düzeltmeni istiyorum.
Afya - tamam ama karşılığında senden bir şey istiyorum.
Emrih - neymiş o
Afya - burada işimiz bittikten sonra söylerim.
Emrih - tamam
Emrih işaret parmağını ormana cevirdi. Parmağının ucunda bilye büyüklüğünde bir küre oluştu. Emrih onu ormanın içine fırlattı orman cayır cayır yanmaya başladı. Bir anda heryer ateşle cevrili bir cehenneme döndü.
Afya aynı şekilde beyaz bir küre oluşturdu ve bu cehennemin içine attı. Ateşler söndü, yerler cimlendi, ağaclar tekrardan büyüdü, çalılar fışkırdı, ortasından güzel bir ırmak aktı.
Emrihin cehennemini Afya söndürmüştü. Orayı güzel bir cennet bahcesine çevirmişti.
Evri ve Hatari nin ağızları acık kalmıştı. Evri fısıltı ile
Evri - onları nasıl öldürücez. Böyle muazzam bir büyü hiç görmemiştim.
Hatari - bilmiyorum ama bir şekilde hallediçez. Eğer öldüre bilirsek biz...
Saldırıya ugrayanlardan yaşıyanlar vardı. At arabasının sahibi bir tüccardı. Araba, hem mal hemde yolcu taşıyordu.
Emrih - hey sen iyi misin?
Tüccar - iyiyim ama herkes iyi değil galiba
Emrih - daha fazla bir şey yapamam özür dilerim
Tüccar - aa hayır hayır hala hayatta olanlar var hayatımızı kurtardınız.
İ. Şeytan - hey Emrih o kadar zamandır susuyorum ama şu anda dayanamıyorum. Ne bok yiyorsun sen be.
Emrih hiç bozuntuya vermedi.
Tüccar - bizi kurtardınız için minnettarız malların coğu sağlam istediğini ala bilirsin.
Emrih - teşekkür ederim.
Emrih malların yanına gitti etrafta kimse yoktu.
Emrih - neden öyle yaptım söyleyeyim bak burada ne taşı var.
İ. Şeytan - yaşam taşı
Emrih - evet
Emrih yaşam taşını eline aldı.
Emrih - sen içimde yüzen bir ruh gibi bir şeydin dimi. Şimdi elime gel ve taşın içine gir.
İ. Şeytan - beni taşın içine koyduktan sonra yok etmiçeksin dimi
Emrih - Tabikide hayır. Bana güven miyormusun? İstesem seni çoktan öldürmüş olurdum.
İ. Şeytan - a tamam
Emrihin içindeki ruh taşa gecmiş ti. Yeşil taş bir anda karardı.
Emrih - sen ne ara güçlendin böyle
İ. Şeytan - senle birlikteydim ya hep, sen güç kazanırken bende güç kazanıyordum.
Emrih - Hım benle aynı güçtemisin yani
İ. Şeytan - Evet neredeyse aynı
Emrih - hazır elimin arasındayken ruhunu parcalasammıki
İ. Şeytan - hey hey bir şey yapmıyacagımı söyledim dimi. Hep uslu durucam tamam
Emrih - o zaman senin için en iyi vicudu bulalım.
İ. Şeytan - ah yaşamak ne güzel dimi.
*******
Emrih ormanda beyaz bir kedi gördü.
Emrih - senin için güzel bir vicud buldum
İ. Şeytan - sen ciddimisin
Emrih - Hım Hım hemde cok ciddiyim. Cocukken hep kedi olmak isterdim.
İ. Şeytan - hayır cocukken kedilerden nefret ederdin
Emrih - sen nerden biliceksin
İ. Şeytan - senle aynı yaşantıya yaşadım.
Emrih - neredeyse aklımdan cıkmış. Ben öyle bir şey hatırlamıyorum.
Emrih taşı kedinin içine yavaşca sokmaya başladı.
İ. Şeytan - hayır dur hayırrrr
Taşı tamamen içine soktu beyaz kedinin bütün tüyleri karardı kara bir kedi oldu. Ön patileri hariç
Emrih - amanin ne şirin bir şey oldun sen
İ. Şeytan önceden telepati yoluyla konuşuyordu emrihin bedeninden cıkıp başka bedene girince artık telepati işe yaramıyordu. Kedi nin ağzını kulanarak konuşa biliyordu.
İ. Şeytan - bak şu anda bir bedenim var suratını bir cırmıklarım varya
Emrih - telepatiden cıkan o igrenc sesin yerine bu narin kedi sesine alışa bilirim.
İ. Şeytan - haa birde senin için miyav falan diyim mi hadi hadi gönlün olsun. Miyav Miyavvv
Emrih - Evet evet şu anda cok tatmin oldum da seni bizimkilere nasıl tanıtıcaz. Hım ormanda karşılaştığım konuşan bir kedi nadir Bir türdü ve bende yanıma aldım.
İ. Şeytan - bence doğruyu söyle. Afya ile Aymiye doğruyu söyle.
Emrih - niye
İ. Şeytan - niye olucak o ikisinde seni seviyor. İnsan sevdiğinden yalan dinleyince cok kötü hissediyor. Güveni kırılıyor. Onların güvenini kırma Emrih. Önceki hayatımızda bunun nasıl bir his olduğunu bilirsin. Ellerimiz kelepçeli mahkemeye cıkmadan önce arkadaşımız dediğimiz kaltak.
Emrih - tamam daha fazla hatırlatma onların ve kendimin mutluluğunu koruyacağım.
İ. Şeytan - birde düzgün bir isim istiyorum
Emrih - adın. Gece bence cok güzel bir isim.
Gece - gece bu ismi kabul ediyorum. Kedi halimle ne kadar yapa bilirim bilmiyorum ama elimden geldiğince yardım edicem.
Emrih - sana güveniyorum.
Afya - Emrih gitmeye hazırız hadi devam edelim.
Emrih - tamam geliyorum
Afya - kedi mi buldun ne güzelmiş.
Gece - ah bana güzel dedi. İltifatınız için teşekkür ederim hanımefendi.
Afya - bu kürklü yaratık nasıl konuşabiliyor
Emrih - o kedi aslında...
Emrih gecenin kısa bir hikayesini anlattı.
Afya - Hım anladım yani senin kedi versiyonun tamamen aynı mızınız.
Emrih - tam olarak aynı degiliz.
Afya - neyse ne hadi gidelim.
Yola devam ettiler akşam Karanlıgı çökmüştü. Kamp kurdular yemek yiyip cadırlarına cekildiler. Emrih Geceye aymiyi her zaman koruma görevi verdi.
Dolun ay çıkıp Karanlıgı iyiçe bastırdığı saatlerde Emrih ve afya ormandaydılar.
Emrih - ne isticeksin cehenneme cevirdiğim ormanı cennete çevirdiğin için.
Afya - senin içindeki cehennemi benim cennetimle doldurmak isterim.
Ufak bir sessizlik arasında rüzgarın ağaclar çarparak çıkardığı ufak melodi vardı.
Afya - beni seviyormusun
Emrih yüzünde hafif bir gülümseme vardı.
Emrih - sen. Sen beni seviyormusun.
Afya - ilk gördüğümden beri
Emrih - bende
Afya oturduğu yerden kalktı. Yüzü Emrih dönük bir şekilde kucağına oturdu. Emrih Afyanın beyza sacını oynamaya başladı
Emrih - beyaz saçların kıp kırmızı gözlerin hepsi cok güzel. Hepsini seviyorum
Afya emrihi sırt üstü yatırdı. Kendisi emrihin göğsü üzerine yüzüstü yattı burun burunaydılar.
Afya - kendimi daha fazla durduramam Emrih
Emrih - durmanı beklemiyorum Afya
Afya yaklaştıkca yaklaştı. İki gönül iki dudak ortasında bir oldu. İki gönül o gece kesilmez iplerle bir birine bağlandı.
*******
Sabahın erken saatleriydi. Az bir yolları kalmıştı akşam olmadan oraya varırlardı.
Evri - Nasıl yapalım
Hatari - ben emrihin kalbine sen afyanın kalbine. Kediyle kız önemli değil onları sonra hallederiz.
Evri - tamam
Yola koyuldular Evri ve Hatari arkadan geliyorlardı. Bir anda atlarını hızlandırdılar. Emrih ve afyanın tam kalbine bıcaklarını saplamışlardı.
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |